Memelerin Acılı Tarihi: Silikondan Önce Göğüs Büyütmek İçin Kullanılmış Garip Psikopatik Yöntemler
1950’li yıllarda dünya tüm hızıyla büyürken, içindeki unsurları da kendisiyle birlikte büyütüyordu: Ekonomiler, nüfus, tüketim alışkanlıkları ve, memeler.
Gelişen teknolojik imkanlar ve medyanın her haneye bir şekilde ulaşmasının da etkisiyle, güzelliğin tanımını yeniden yapıldı.
Marilyn Monroe tipi ince bel-iri göğüslerden oluşan kum saati vücut artık estetik anlayışların baş köşesine yerleşmişti.
Takip eden dönemde, modern tıptaki ilk göğüs implantı geç sayılabilecek bir tarihte, 1962’de gerçekleştirildi.
O hikayeyi anlatan içerik için 👇
Fakat tahmin edersiniz ki kadınların göğüslerini büyütme ihtiyacı çok daha eski bir ihtiyaçtı...
Sophia Loren'in Jayne Mansfield'ın memelerine kilitlendiği ikonik fotoğraf.
Halk arasında silikon taktırma olarak bilinen göğüs büyütme uygulaması, bugün American Society of Plastic Surgeons verilerine göre en çok başvurulan kozmetik müdahale.
En yaygın göğüs büyütme gerekçeleri de şunlarmış: Daha dolgun ve dik göğüslere sahip olmak istemek, memeler arasındaki asimetrik bozuklukları düzeltmek, mastektomi işleminin ardından yeniden göğüslere sahip olmak ve özgüveni artırmak…
Peki günümüzde kolaylıkla ulaşılabilecek bir uygulama olan göğüs büyütmeden önce insanlar hangi yöntemleri kullanıyordu?
Cevabı okumak dahi birazcık can acıtabilir.
19 yüzyıl Avrupasında neredeyse iç çamaşırı kullanmak kadar yaygın olan korseleri bilirsiniz.
İşte o dönemin yaygın inanışına göre korse kullanmak iyiydi, güzeldi, fakat göğüsleri sıktığı için onların büyümesini engelliyordu. Bu yüzden kadınlara ‘göğüs büyütecek’ bir takım kürler kullanmaları salık verildi.
Aynı dönemin bir başka yaygın inanışı da, tahta göğüs durumunun memeleri hindistan cevizi yağı ya da zeytin yağı ile ovmakla aşılabileceğine dayanıyordu.
Kendi halinde memelerine bir şeyler süren kadınların o kadar da korkutucu bir manzara olmadığının farkındayız. Bir de şunları dinleyin...
20. yüzyılın başında ciddi ciddi pazarlanan bir ürün olan vakum kaplarının memeleri daha diri ve dik yaptığına inanılıyordu.
Reklamında söylendiği üzre, ucundaki borusu lavabonun soğuk su kaynağına takılan vakum kapları, üstü başı ıslatmadan memeleri soğuk ve tazyikli suyla buluşturuyor ve onları sıkılaştırıyordu.
1945’te Japonya’ya giden Amerikan askerlerinin Japon seks işçilerine yoğun bir talebi bulunuyordu. En büyük kriterlerinden biri de 'büyük memelerdi' bu askerlerin.
Hal böyle olunca, ekmeğinden olmak istemeyen Japon seks işçileri de çaresiz olduğu kadar riskli bir yönteme başvurdular: Tıp kliniklerinden çaldıkları silikonları memelerine enjekte etmek.
Binlerce farklı vakanın büyük çoğunluğu korkunç sonlanmış. Silikon zamanla çürümüş ve memelerin kangren olmasına sebep olmuş.
İşte böyle. Şimdi zor ve zahmetsiz. Bir zamanlar ise işkenceden farksız bir deneyim...
Yorum Yazın
Erkam'cım, neden göğüs büyütme operasyonlarına değinen içeriğinin kapağına orgazm olan kadın fotosu koydun? Tamam koydun da yine istediğin sayıya ulaşamadın ... Devamını Gör
aynen😏
Kadınların işi gerçekten zor, bir meme ki? bebeğe mama, kocaya şehvet, kendine kadınlık veren bir uzuv. Bir de vay küçükmüydü büyükmüydü derdine düş, sağolsu... Devamını Gör
çok saçma