Görüş Bildir
Haberler
Mahkemeden ‘İçki Yasağı’ Kararı: Anayasa’ya Aykırı

Mahkemeden ‘İçki Yasağı’ Kararı: Anayasa’ya Aykırı

Batuhan
17.09.2021 - 08:54 Son Güncelleme: 17.09.2021 - 11:03

Salgın nedeniyle geçen nisan ayında bazı illerde tekel bayilerinin kapatılması tartışmasına ilişkin yargıdan ilk karar geldi. Çanakkale Sulh Ceza Hakimliği, yasak kararına rağmen tekel büfesini açan bir vatandaşa uygulanan idari para cezasını, “Anayasa’ya aykırı” diyerek iptal etti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, salgın nedeniyle uygulanan 17 günlük sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı 30 Nisan 2021 tarihinde bir genelge yayınlandı. Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu da söz konusu genelgeyi dayanak alarak, “tam kapanma döneminde Tekel büfelerinin kapalı olmasına, market, bakkal, büfe gibi yerlerde alkol ürünü satılmamasına” kararı verdi. Alınan Karar nedeniyle, tekel büfeleri kapatıldı. Valiliğin kararı doğrultusunda Deniz Öztürk isimli vatandaşın işlettiği tekel büfesi de kapatılan işyerleri arasında yer aldı.

İdari para cezası kesildi

İdari para cezası kesildi

Öztürk’ün iddiasına göre, 6 Mayıs günü evinin altında bulunan işyerine gidip orada bulunan bilgisayarını almak istedi. Tekel büfesinin açık olduğunu fark eden kolluk kuvvetleri, Umumi Hıfzıssıhha Kanuna aykırı hareket ettiği için Öztürk’e 900 TL idari para cezası kesti. Öztürk, avukatı Pınar Çelik Arpacı aracılığıyla, Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak idari para cezasına itiraz etti. İl emniyet müdürlüğü dosyaya gönderdiği savunmasında vatandaşa uygulanan idari para cezasının yasaya ve usule uygun olduğunu bildirdi.

Para cezası iptal edildi

Para cezası iptal edildi

Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliği 7 Eylül tarihinde itirazı karara bağladı. Hakimlik, “idari para cezasının dayanağı olan olayın kanunda bahsi geçen Yasak veya zorunlulukları getiren tedbirlerden olmadığı kanaatine varıldığı” gerekçesiyle itirazı kabul edilerek, idari para cezasının kaldırılmasına hükmetti.

Kararın gerekçesinde “Covid-19 salgınıyla mücadele etmek amacıyla alınan tedbirlerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının güvencesi altında bulunan temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması niteliğinde olduğu, Anayasa’nın temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında veya kullanılmasının durdurulmasında iki ayrı sistem öngördüğü” hatırlatılması yapıldı.

Kararda, olağanüstü hal dönemlerinde ölçülülük ilkesine uygun olmak şartıyla temel hak ve hürriyetlere bizzat Anayasa’nın kendisinin öngördüğü güvencelere aykırı bir şekilde müdahale edilmesine imkân verdiği olağanüstü dönemlerde bu tedbirlerin alınabilmesi için kanunla öngörülmelerine gerek olmadığı belirtilerek, özetle şöyle denildi:

“Olağanüstü Hâl ilân edildikten sonra, Cumhurbaşkanı’nın, Olağanüstü Hâl Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarma yetkisini elde ettiği, Cumhurbaşkanı’nın, olağanüstü hâl ilân ettikten sonra çıkaracağı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile salgın hastalıkla mücadele amacıyla temel hak ve hürriyetleri sınırlandıran tedbirlere karar verebileceği, anayasanın 13. maddesinde ‘Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz’ hükmünün bulunduğu, bu maddeye göre olağan dönemde temel hak ve hürriyetler sınırlandırılırken, sınırlamanın kanunla yapılması ve sınırlamanın Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere dayanması gerekir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
59
19
7
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Melih Ertaş

hala hakim varmış ülkede

Sometimes

900 lira deyip geçmemiş hakkının peşinden gitmiş helal olsun

Hüseyin Can

sonuçta o parayi avukata verse bir sey kaybetmemiş olacak ancak büyük resme bakarsak emsal karar niteliği taşıyacak.

Onur

Geç gelen adalet adalet değildir. Siyasal İslamcıların gözünden bakarsak atı alan Üsküdarı geçmiştir.