Love, Death & Robots'ın 3. Sezon 8. Bölüm İncelemesi ve H.P. Lovecraft Referansı: Dağdaki Yaratık Cthulhu mu?
Love, Death & Robots'ın, 'In Vaulted Halls Entombed' (Tonozlu Salonda Gömülü) isimli 3. sezon 8. bölümü, H.P. Lovecraft'ın ikonik Cthulhu canavarına saygı duruşunda bulunarak muhteşem bir kısa film sunuyor. Birlikte, kısa filme yakından bakarak Cthulhu referansını inceleyelim.
Dikkat: Bu içerik, Love, Death & Robots'ın 3. sezon 8. bölümünü izlemeyenler için spoiler içeriyor.
Geçtiğimiz günlerde Netflix'de yayınlanan Love, Death & Robots'ın 3. sezonu, daha korkutucu, daha karanlık ve hatta şiddet içerikli bölümleriyle pek çok hayranın beğenisini kazandı.
Yoğun ve etkileyici bölümleriyle onayımızı alan yeni sezonun en acımasız bölümlerinden biri kuşkusuz, bir grup askerin dağlık bir sığınaktan bir rehineyi kurtarmaya çalıştığı 'Tonozlu Salonda Gömülü' bölümü.
Harika bir iş olan Tonozlu Salonda Gömülü'nün yönetmen koltuğunda Jerome Chen oturuyor. Kısa filmin sonunda, usta fantezi roman yazarı H.P. Lovecraft'ın yarattığı tarihin en ikonik bilim kurgu canavarlarından biri olan Cthulhu'ya saygı duruşunda bulunuluyor.
Şimdi, merceğimizi Tonozlu Salonda Gömülü'ye yaklaştıralım ve son sahnesini birlikte inceleyelim.
Kurtarmaları gereken rehinenin hayatını kaybettiğini gören askerler, tünelden çıkmak için dünya dışı yaratıklarla savaşır. Takım arkadaşlarının ölümlerine şahit olduktan sonra kapana kısılan Çavuş, Harper ve Spencer isimli üç asker, sığınağın merkezine doğru kaçarken, Spencer yaratıklar tarafından öldürülür. Harper, geldikleri yoldan geri dönerek sığınaktan çıkmayı teklif eder, ancak merkezden gelen gizemli ses Çavuş'u etkisi altına almıştır.
İki asker, devasa bir canavarın zincirlenmiş olduğu sığınağın merkezinde bulunan büyük odaya girer.
Yaratık, alev rengi gözlerini açtığında, tiz çığlıklar her iki askerin de dizlerinin üzerine çökerek acı içinde kıvranmasına neden olur. O anda Harper, canavar zincirlerden kurtulup kaçarsa insanlığa ne olacağını görür —inanılmaz büyük bir yıkım ve cehennem ateşi.
Çavuş ise canavarın kontrolü altına girerek, zincirlerden birini açmak için son kalan el bombasını kullanmaya çalışır.
Onu engellemeye çalışan Harper'a da bir bıçakla saldıran Çavuş trajik bir şekilde ölür. Harper son kurşunlarını canavara doğru atarken, canavarın Tonozlu Salonda yankılanan “Beni Serbest Bırak” sözleri ile ekran kararır.
Kısa filmin son sahnesinde, Harper'ın nihayet dağın dışına çıktığını görüyoruz.
Harper kendi gözlerini bıçakla oymuştur ve bir şeyler mırıldanarak sığınaktan uzaklaşır. Bu sahnede, ilginçtir ki, Christan Serratos'un seslendirdiği Harper karakteri Debra Wilson tarafından seslendiriliyor. Seslendirmenin değişmesi, Harper'ın canavar tarafından ele geçirildiğine işaret ediyor. Yani, canavar hapsolduğu dağdan serbest kalarak kaçıyor.
Şimdi, bu bölümü izleyen herkesin aklında olan soruya yoğunlaşalım: Canavar gerçekten Cthulhu mu?
Love, Death & Robots'da, dağdaki mezar ve içinde hapsolan canavar hakkında açıklayıcı detaylar verilmiyor. Buradaki bilgi eksikliği, olaylardaki gizemin ve ardındaki paniğin etkisini artırmak için kasıtlı olarak yapılıyor. Ancak mezarın içindeki yaratık efsanevi Eldritch tanrısı Cthulhu'ya çarpıcı bir benzerlik gösteriyor. Bölümün sonunda da, Eldritch yaratığının doğasını görmemize rağmen, dizinin yapımcıları, yaratığın gerçekten Cthulhu olup olmadığı konusunda açıklama yapmadı.
İkonik dokunaçlar, kanatlar ve çok sayıda alev renkli gözler, Cthulhu'nun tasvirinin temel ögelerini oluşturuyor.
Yaratıkla uzun süre göz teması kurmanın, deliliğe, psikoza ve hatta beyin kontrolüne neden olduğu biliniyor, tıpkı Cthulhu gibi.
Ancak, bu canavarın aynı zamanda Cthulhu'nun kardeşi Kthanid isimli yaratık olma ihtimali de var.
Kthanid, Cthulhu'nun tasviriyle neredeyse aynı, ancak Cthulhu'nun gözleri koyu kırmızıyken, Kthanid'in gözleri alev renginde. Her iki ihtimalde de, dizideki canavar, yazar Lovecraft'a büyük bir referansta bulunuyor.
Yorum Yazın