Geçmişte Yaşamayı Bir Türlü Bırakamayan İnsanlara Küçük Ama Önemli 15 Hatırlatma
İşte geçmişte yaşayan herkesin bildiği, fakat anımsamakta güçlük çektiği 15 pek yıkıcı gerçek:
1. Belki yalnızca yaşadığımız olayları hatırladığımızı düşünüyoruz fakat, ne kadar çok düşünürsek o kadar çarpıtıyor, hatıralarımızdan o kadar kopuyoruz.
2. Hayatımız sanki geçmişte yaşanmış ve bitmiş gibi içinde bulunduğumuz ânı devamlı kaçırıyoruz.
Gereksiz vakit kaybı sevgili dostlar. Geçmiş karanlıksa bunu 'şimdi' değiştirebiliriz...
3. Unutmayı bilmediğimiz sürece affetmeyi de bilmiyoruz.
Kin tutmak o insana değil, sadece bize zarar vermiyor mu?
4. Yaşanmış ve bitmiş olayların içinde ne kadar çok debelenirsek, gelecekten de aynı oranda korkmaya başlıyoruz.
Yaşadığımız her olayın sonucu, her seferinde aynı olacak diye bir şey yok. Olamaz da zaten...
5. Pişmanlıklarımızı besledikçe, onların sırtımıza bindirdiği yükten kurtulamıyoruz.
Teknoloji bize, geri dönüp bu olayları değiştirme imkanı sağlamadıkça faydası yok a dostlar...
6. Kendimizi, geçmişte yaşanmış olaylarla tanımlamaya başladıkça değişime direniyor, kendi ellerimizle özgürlüğümüzü kısıtlıyoruz.
Hepsi kafamızın içindeki kelimeler be ağbi...
7. Geldiği gibi yaşamayı beceremediğimiz sürece, hayatı gereğinden fazla ciddiye alıyoruz.
O durmadan irdelediğimiz konuları büyük ihtimalle bizim dışımızda herkes unuttu...
8. Düşünüp durmak elimizi kolumuzu bağlıyor ve bir türlü harekete geçemiyoruz.
Bir şarkısında 'Az laf, çok iş' diye öğüt veren Elvis Baba'ya buradan selamlar...
9. Bazı tatsız olayları unutmanın, bizi vurdumduymaz ve kötü bir insan yapacağına inanıyoruz.
Tamam, zamanında travma yaşattılar belki ama onlara tutunmak bize gerçekten bir fayda sağlıyor mu?
10. Kazandıklarımızdan çok kaybettiklerimize; iyi niteliklerimizden çok eksikliklerimize odaklanıyoruz.
İnsan zihni nedense böyle çalışır sevgili dostlar. Kendimize ettiğimiz zulmü kimse bize etmez...
11. Yaptığımız tüm seçimlerde, farkında olmadan geçmişle ilgili takıntılarımızdan etkileniyoruz.
Tekrar zarar görmemek için kendimizi korumaya çalışıyoruz ve ne kadar kaçarsak, o kadar ona doğru koşuyoruz...
12. Geçmişle olan hesabı kapatmadığımız sürece kendimizle barışamıyoruz.
Evet dostlar, aslında geçmişte yaşamanın altında yatan, kendimizle hiçbir şekilde barışamıyor oluşumuzdur...
13. Her şey için kendimizi suçlarken, esas yüzleşmemiz gereken durumla yüzleşemiyor; suçu hayata atıyoruz.
Yoktur üstümüze bizim güzeli çirkin yapmakta, suçuysa dünyaya atmakta sevgili dostlar...
14. Kendi hayatımızı yeniden yaratma kabiliyetini her gün biraz daha yitiriyoruz.
Biz geçmişe takılıp kalmışken tüm fırsatlar kaçıyor ve kendimize daha tatmin edici anılar yaratma şansımız hepten kayboluyor...
15. Ve bu sebeple, yaşamdan alacağımız tüm zevki tamamen kendi seçimimizle yok ediyoruz.
Bunları devamlı düşünmek zorunda olduğumuzu ve elimizden bir şey gelmeyeceğini zannediyoruz fakat aslında kendi kurduğumuz hapishaneye kendimizi tıkıyoruz sevgili dostlar. Bilelim, bilelim ki değiştirebilelim...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
geçmiş bana kalırsa karanlık bir oda ve ne kadar çok kötü yönünü düşünürsen o kadar çok tıkanırsın:(
şuan içinde bulunduğum durum,ne kadar güzel özetlenmiş.
Bendende size bir tavsiye geçmişle yaşayanları eleştireceğinize kendi hayatınızla uğraşın