Fatma Ayanoğlu Yazio: Dijital Devrim, İş-Yaşam Dengesi ve Bitmeyen Mesai
Covid-19 tüm dünyayı online çalışma zorunluluğuna iterken iş-yaşam dengesi de bu yönde değişmiştir. Yaklaşık bir yıldır evden çalışmayı deneyimlediğimiz bu süreçte adeta gündüz ile gecenin karışması gibi, eve ait sorumluluklar ile işe ait sorumluluklar birbiri içine girmiştir. Tüm bu sorumlulukların aynı mekandan yönetilmeye çalışılması bireylerin alışkanlıklarını altüst etmiştir.
Covid-19 tüm dünyayı online çalışma zorunluluğuna iterken iş-yaşam dengesi de bu yönde değişmiştir. Yaklaşık bir yıldır evden çalışmayı deneyimlediğimiz bu süreçte adeta gündüz ile gecenin karışması gibi, eve ait sorumluluklar ile işe ait sorumluluklar birbiri içine girmiştir. Tüm bu sorumlulukların aynı mekandan yönetilmeye çalışılması bireylerin alışkanlıklarını altüst etmiştir.
Görüştüğüm tüm iş insanları bitmeyen mesaiden yakınıyorlar.
Elbette dijital devrim ve çevresel koşullar ile teknolojik gelişmelere ayak uydurmak gerekmektedir. Ancak burada göz ardı edilen çok önemli unsur olan “insan” faktörünün yeni dünya düzenindeki iş-yaşam koşulları ile herhangi bir uygulama olmadığı görülmektedir.
Bundan yaklaşık 100 yıl öncesi makine-insan modeli olarak ele alınan ve tam kapasite ile işletmenin verimliliğine odaklanılan düşünce tarzı günümüzde yine hortlamış gibi bireyi adeta bilgisayarın bir parçası haline getirmiştir. Bu durum tarih tekerrürden ibarettir sözünün bir tecellisi midir? Eğer öyle ise şu an yeni dünya düzeninin şaşkınlığını üstünden atıp yeni çalışma koşullarına var gücüyle uymaya çalışan “insan” ın belli bir süre sonra “sosyal ihtiyaçlar”ımın karşılanmasını istiyorum çığlığını duymamıza ramak kaldı demektir.
Hem ev hem iş sorumluluğu birbirine karışan, evini işyeri haline getirip işini uzaktan elinden geldiğince sürdürmeye devam eden çalışanların performanslarının sürdürülebilir olması psiko-sosyal bir varlık olan insanın bu özelliğine uygun ortamlarda çalışması ile yakından ilişkilidir. Şirketlere en önemli tavsiyem dijital dünyaya hızlıca uyarlanırken çalışanlarına “robot” gibi davranmamaları gerektiğidir. Uzun vadede başarılı olacak şirketler çalışanlarının sosyal yönünü unutmadan dijital dünyaya adaptasyonu sağlayanlar olacaktır.
Yorum Yazın