Efsanevi İlişkiler Serisi 3: Kleopatra ve Marcus Antonius
Mısır'ın alımlı kraliçesi Kleopatra, ülkenin son etkin hükümdarı olmasına rağmen ününü dönemin önemli figürleriyle yaşadığı tutkulu aşk hikayelerine borçlu. Onun Roma generali Marcus Antonius ile arasında geçen destansı aşk Shakespeare'in trajik oyunlarına bile ilham kaynağı olmuş durumda.
Sonu her ne kadar mutsuz bitse de bir dönemi kasıp kavuran bu efsanevi ilişkiyi bir de biz anlatalım dedik. ❤️
Kleopatra ve Marcus Antonius ilişkisi kendi döneminin en çetrefilli aşk hikayelerinden biriydi.
Mısır'ın güzel hükümdarı Kleopatra, Jül Sezar ile arasında geçen ilişki sebebiyle Roma çevresi tarafından tanınıyordu. Ancak Sezar ile tanıştığında henüz genç bir kız olan Kleopatra, Antonius ile tanıştığında ne istediğini bilen güçlü ve olgun bir kadına dönüşmüştü.
İkili ilk kez Kleopatra Sezar ile aşk yaşıyorken tanıştı.
Kleopatra zengin, güzel ve sivri dilli bir hükümdardı, bütün dünyanın ilgisini çekmişti. Antonius ise akıl hocası Sezar'ın favori generali olarak Tarsus'a göreve gitmişti. Siyasi çıkarları için orada olan Kleopatra ilk kez Antonius ile Tarsus'ta tanıştı ancak arada bir aşk hikayesinin başlaması için birkaç yılın geçmesi gerekecekti.
İkili arasında bir çekim olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu.
Antonius Doğu'daki askerleri finanse etmek, Kleopatra ise Sezar'ın suikaste uğramasından sonra gücünü kaybeden ülkesini korumak ve Sezar'dan oğlu olan Caesarion'un haklarını savunmak istiyordu.
Sezar'ın varisi olarak kabul edilen Antonius ve Kleopatra arasında çok geçmeden yeni bir aşk filizlendi.
İkili sık sık görüşüyor ve eğlence etkinlikleri düzenleyerek gününü gün ediyordu. Kleopatra'yı İskenderiye'ye kadar takip eden Antonius Kleopatra'nın güzelliği karşısında şaşkına dönmüştü. Kleopatra ise karşısındaki öz güvenli, güçlü erkekten zaten ilk başından beri etkileniyordu.
Kleopatra, Roma İç Savaşı'nın ardından kilit rol oynadı.
Roma İç Savaşı sonrası Gaius Octavius ve Marcus Antonius arasında kıyasıya bir güç mücadelesi baş gösterdi. Kleopatra burada önemli bir rol oynayarak Antonius'un Roma İkinci Üçlü İttifakı'nı kurmasını sağladı ve bu ittifakta doğrudan yer alarak kendi gücünü artırdı.
Bu ilişki sonunda kısa sürede Kleopatra ikinci çocuğuna hamile kaldı.
Ancak Antonius Kleopatra sayesinde kazandığı zaferleri anlatmak için hamile sevgilisini bırakarak Roma'ya döndü ve orada başka bir kadınla evlendi. İkili, yaklaşık 3,5 yıl sonra Antakya'da karşılaşana kadar bir daha görüşmedi.
Karşılaşma sonrası ilişki kaldığı yerden devam etmeye başladı.
Bu karşılaşma esnasında Kleopatra Akdeniz kıyılarına büyük ölçüde hükümdarlık ediyordu. Onun her yerde yanında olan Antonius, Octavius ile olan ittifakı bozarak Roma topraklarının ikisine ait olduğunu iddia etti. Bu durum Roma'nın ikiliye sırt çevirmesine neden olacak ve daha kötü olayları tetikleyecekti.
İkilinin birbirine beslediği aşk Romalılardan ve senatodan onay almadı.
Kleopatra ve Antonius arasındaki aşk pek çok soru işaretine yol açtı. Tartışmalar arasında Antonius'un Kleopatra'nın etkisi altında kalarak Roma'ya ihanet edeceği gibi dedikodular yer alıyordu. Bu fikir ayrılıkları ve toprak mirası iddiaları sebebiyle ilişki kısa sürede Roma geleceğini tehdit eden bir faktöre dönüştü.
Kleopatra ve Marcus Antonius M.Ö. 31 yılında Roma İmparatorluğu tarafından yenilgiye uğratıldı.
Kleopatra her ne kadar dönemin en güçlü hükümdarlarından olsa da gücü Roma ordusu ile boy ölçüşemeyecek seviyedeydi. Roma ordusu İskenderiye'ye yaklaşırken ikili son anlarının geldiğini biliyor ve birlikte ' ölüm yoldaşları' adını verdikleri bir etkinlikte son yemeklerini yiyordu.
Kuşatma altındaki Kleopatra sahte bir intihar sergilemek istedi fakat olay Antonius'un ölümüyle sonuçlandı.
Ölen sevgilisinin ardından zehir içerek intihar eden Kleopatra, arkasında bir dizi cevaplanmamış soru ve birçok sanat eserine, filme, romana ilham olacak bir aşk hikayesi bıraktı. İkilinin ölümü sonrası Mısır, Roma egemenliği altına girdi. İkilinin cansız bedeni ise yan yana gömüldü.
Yorum Yazın