Efsane Aşıklar Baran ve Havin ile Unutulmaz Bir Aşk Hikayesi: Haziran Gecesi
Haziran Gecesi dizisi yayınlandığı dönemde herkesi ekrana bağlamıştı. Özcan Deniz'in yazdığı senaryosuyla insanı her bölüm afallatan dizi Türk televizyonlarının unutulmazlarından oldu.
Bu güzel dizinin, ilginç senaryosunu ve orijinal karakterlerini sizler için inceledik!
Dizi boyunca gözünün yaşı durmayan güzeller güzeli esas kız: Havin!
Çilekeş Havin'in tek amacı okulunu bitirmek ve kendi ayakları üzerinde durmaktır fakat kader yazgısı yoluna kötü şeyler çıkaracaktır...
İyi bir aileden gelen yakışıklı, zeki, başarılı, zengin, yetenekli, iyi kalpli esas oğlan: Baran!
Özcan Deniz senaryosunu kendisinin hazırladığı dizide, kendisinin canlandıracağı karakteri işte bu özelliklerle donatmış.
Zengin olduğu kadar efendi bir karakterde olan Baran, İtalya'da okumaktadır. Doğum günü için Türkiye'ye döndüğünde, odasında Havin'i gördüğü gibi aşık olur. Bütün gece oturur konuşurlar. Baran hayatının kadınının Havin olduğuna karar verir.
Baran'ın entrikacı ve acımasız annesi: Kumru Hanım!
Baran'ın annesi Kumru Hanım bir hastanede oldukça başarılı bir doktordur. Elbette Nebahat Çehre, bu dizimizde de hırslı ve kurnaz bir anne karakterini canlandırmaktadır.
Kumru Hanım'ın eşi ile sorunları vardır. Bir gün kendisine kocasının bir eskort kızla bir davete katılırken çekilmiş fotoğrafları gönderilir. Bu eskort kızın ise, oğlunun evlenmek istediği Havin olduğunu fark edince çıldırır!
Havin'in, Kumru Hanım'ın kocası ile sadece yemek yemiş olduğu gerçeği bile Kumru Hanım'ı sakinleştirmez.
Başlar entrikalarını örümcek ağı gibi örmeye...
Baran'a 'ya ben, ya o kız, seçim yap!' diyerek meydan okur. Baran'ın Havin'e olan aşkı o kadar büyüktür ki, engel tanımaz...
Her engele rağmen evlenirler. Fakat kader onlara kötü bir sürpriz daha hazırlamıştır.
Evlendikten sonra mutlu mesut bir şekilde düğün arabalarıyla giderlerken, korkunç bir kaza geçirirler. İşte bu noktada artık geri dönüşü olmayan şeyler yaşanacaktır.
Baran yaralı halde kurtulmuştur fakat Havin'in neredeyse tüm bedeni yanmıştır!
Kumru Hanım'ın hastanesine kaldırılan Havin'e, Kumru Hanım reddedemeyeceği bir teklifte bulunacaktır.
Kumru Hanım, Havin'e tüm yanıklarını geçirecek bir tedavi uygulamayı teklif eder. Bu tedavi sonrasında Havin yine eski güzelliğine kavuşacaktır fakat tek bir şartla: Baran'ın peşini bırakacaktır. Eğer bu teklifi reddederse, Kumru Hanım Havin'e bu pahalı tedaviyi uygulamayacak ve Havin'in o güzel yüzü sonsuza dek yanık kalacaktır.
Havin çaresizce tedavi olmayı seçer.
Baran'a ise Havin'in öldüğü söylenir.
Her şeyi Kumru Hanım'ın ayarladığını ve Havin'in hala hayatta olduğunu bilmeyen Baran, boş bir mezar taşına bakıp ağlar ağlar durur.
Fakat ölenle ölünmez der ve Kumru Hanım'ın hastanesinde çalışan genç ve güzel bir doktor ile dünya evine girer.
Eşi Duygu ile iyi bir uyum sağlayan Baran, ara sıra Havin'i hatırlasa da genel olarak mutludur.
Hatta çocukları bile olur!
Zengin, mutlu, sağlıklı bir aile tablosunun içinde yaşamaktadır adeta!
Havin ise farklı bir kimlikle okulunu bitirmiştir ve hayatını yoluna koymaya çalışmaktadır.
Baran'ın kendisini bu kadar kolay unutmasını elbette ki sindiremez.
İşte kaderin bu aşıklar için hazırladığı bir diğer sürprizin kilit ismi: Baran'ın can dostu Cemal!
Cemal Amerika'da yaşan çılgın bir genç adamdır. Türkiye'ye döndüğünde, güzel bir kızla tanışır. Elbette ki bu tanıştığı kız Havin olmak zorundadır.
Bağımsızlığına çok önem veren kural tanımaz adam Cemal, Havin'i tanıyınca hemen evlenmek, yuva kurmak falan ister.
Havin de 'mutluluk benim de hakkım' diye düşünür ve bu teklifi kabul eder. Cemal'in, Baran'ın kankası olduğunu öğrendiğinde ise 'biraz da Baran benim mutluluğumu izlesin, yeter artık' der ve Cemal ile yepyeni bir ilişkiye yelken açar.
Bu durumda Baran ve Havin yeniden aynı ortama girerler ve bittiğini sandıkları aşk yeniden harlanır!
Bu aşk nasıl bitebilirdi ki zaten?
İki kadın arasında kalan Baran uzun süre bocalar.
Havin ise Cemal'den ayrılmıştır bile. Cemal zaten kısa süre sonra bir araba kazasında yanarak can verecektir.
Yine de Havin aile kurumuna duyduğu saygıdan dolayı ses çıkarmaz ve Baran'ın evliliği bir süre daha devam eder.
'Karın seni seviyor... Benim kadar değil ama, seviyor. Çocuklarınız var, çok güzeller. Onları bırakamazsın' der Havin. Baran'ı sonsuza dek bekleyeceğini de ekler.
Ama Duygu da saf değildir elbette, bu aşktan haberdar olur ve işler karışır.
Baran, Havin ve Duygu arasında gidip gelirken; seyirci bu aşk üçgeninin karmaşasına kapılmışken tüm hesapları değiştiren bir haber gelir.
Baran'ın kızı kan kanseri olmuştur. Bu haberle yıkılan ailenin tek ümidi ise Havin'in karnındaki Baran'ın doğmamış çocuğu olur. Aynı babaya sahip olmalarından dolayı, bu doğmamış bebek, küçük kıza iliğini bağışlayabilecektir.
Havin kendi sağlığını riske atmasına rağmen bu çocuğu doğurur. Baran'ın kızı kurtulur. Baran Havin ile evlenir. Bu da ailesiyle ilişkilerine zarar verir elbette.
Kaçınılmaz acı son...
Nihayet sevenler kavuştu derken, siyasete atılmak niyetinde olan Baran'ı bir takım kötü adamlar kurşunlar. Baran maalesef ki ölür.
Bunu kaldıramayan Havin de kendisini vurur. Fakat ölmez, Baran'a yardım etmek için orada olan ambulans Havin'e müdahale eder ve Havin hayatta kalır.
Dizinin son bölümünde ise bir aile toplantısına şahit oluruz. Baran'ın kötü kalpli annesi, eski eşi Duygu ve kavgalı olan herkes Havin'in evinde toplanmış, mutlu bir şekilde aile toplantısı yapmaktadırlar. Anlaşılan odur ki; yorgan gitti, kavga bitti misali herkes barışmıştır.
Bir döneme damgasını vuran dizinin noktalanmasından sonra ise Türkiye'de doğan pek çok kız çocuğuna 'Havin' ismi takılmıştır.
Yorum Yazın
Diziyi hiç izlemedim şöyle bir bakayım galeriye konusuna falan dramla yoğruldum resmen..(bu kadar acıyı benim bünye kaldırmaz)
Rol icabı yaşanılan aşklara özenip, ileri de kocanızın sağ da sol da çıkardığı çorapları toplayacaksınız. :)
yorgan Baran mış meğersem