Kendini toplayıp ayağa kalkmakla, hayatın çamurlu sahasında üzerine basılmış olarak yerde yatmak arasında bir seçim yapman gerekiyor.
Seçimi yaptığın an belki de hayatının en belirleyici anlarından biri.
Yenilgi hakkında felsefi sözcükler söylemek kolay değil.
Kalp kırıktır.
Yüksek endişe vardır.
Sorarsın kendine:
“Ya hep ben mi kaybedeceğim?”
“Niçin hep benim başıma geliyor?”
Bazen acırsın da kendine.
Emin ol acımanın toprağında olumlu hiçbir şey yetişmez.
Kendine acımanın tohumları siyah, bereketsiz, bağışlamasızdır.
Daha çok sefalet, daha karanlık geceler ve daha çok keder getirir.
Evet her oyun zaferle sonuçlanmaz.
Kalbimizi ve ruhumuzu bir vizyon için seferber eder, onu gerçeğe taşımak için çok çalışırız, fakat sonuç umduğumuzdan farklı olabilir.
Zafer buruk bir tada sahip olabilir.
Oyunu kazanır fakat şampiyonluğu kaybedebiliriz.
Ama çamurda yatarken kimse kaldıracak diye bekleme.
Hızla ayağa kalk, zihinsel ve duygusal becerilerini kullan.
Kendine inancını kaybetme.
Yine yapabilirim de.
Eğer bunu yapabilirsek, hep birlikte yapabileceğiz de eğer düşersek hep beraber düşeceğiz, eğer ayağa kalkacaksak hep beraber kalkacağız de.
Evet hep beraber ayağa kalkacağız.
Daha güçlü, daha estetik, daha dijital, daha iyi, daha mutlu, daha çalışkan, daha üretken, daha sevgi dolu, daha umutlu.
Haydi ayağa kalkma zamanı.
Hoş geldin 2022!
Instagram
Twitter
Yorum Yazın