Ayaküstü Sohbet Ederken Tıkanıp Kalanların Mutlaka Uygulaması Gereken 9 Önemli İpucu
Siz de benim gibi misinizdir, bilmiyorum. Bildiğim şeyse ayaküstü sohbet etmeyi hiç sevmediğim. Belki siz de belli bir konu üzerine konuşurken saatlerce dil dökebilecekken, iş havadan sudan konuşmaya gelince ''Neden bahsedeceğim, ne soracağım ki şimdi?'' diyenlerdensinizdir.
Mesela ilk defa tanıştığınız birini veya arkadaşınızın tanımadığınız arkadaşlarıyla plansız şekilde girdiğiniz bir ortamı ele alın. Ne konuşurdunuz, uzun sessizlik yaratmadan eğlenceli bir konuşmayı ne kadar süre devam ettirebilirdiniz? Daha da önemlisi bunu yaparken çok rahat mı olurdunuz, yoksa bir miktar kasar mıydınız?
Her halükarda, ''small talk'' olarak da bilinen, belli bir konu üzerine değil de havadan sudan konuşma konusunu sevmeseniz de bunda nasıl daha iyi olabileceğinize dair bazı ipuçları elbette ki bulunuyor. Gelin bunlara hep beraber bakalım.
1. Karşınızdaki kişinin söyledikleriyle ilgilendiğinizi belli edin.
Aksi takdirde karşınızdaki bunu bir şekilde anlayacaktır. Anlamasa bile ilgilenmediğiniz için, kısa bir süre sonra konuşacak bir şey kalmayacak ve muhabbet tıkanacaktır.
2. Karşıdakini kendisiyle ilgili şeyler anlatmaya teşvik edin.
İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı ve özelliklerinden bahsetmeyi severler, bu sohbetin gidişatı açısından önemli bir avantaj sağlayacaktır.
3. Ucu açık sorular sorun.
''Evet-Hayır'' sorularının sıkıntılı yanı, cevabın ardından genelde çıkmaz bir sokağa sürüklemesi. Bunun yerine açık uçlu, evet ve hayır cevabı beklemeyen sorularla daha fazla konuşmasını sağlayabilir, lafın lafı açması ihtimalini yaratabilirsiniz.
4. Karşıdakinin size bir şeyler öğretmesine izin verin.
Kimi zaman karşıdaki kişinin anlattığı konu hakkında bir fikriniz olmayabilir, bu gibi durumlarda konu değiştirmek yerine çekinmeden bilmediğinizi söyleyebilir ve anlatmasını isteyebilirsiniz. İnsanlar karşısındakine bir şey kattığını düşündüğünde mutlu olurlar ve daha fazla keyif alırlar, bu da sohbet açısından iyi olur.
5. Gündem hakkında az çok fikriniz olsun.
Günde 10-15 dakikalığına gündemdeki gelişmelere göz atın. Parti ortamında son anayasa değişikliğini konuşmayın tabii ama, popüler eğlence haberlerinden konu açabilirsiniz.
6. Küçük anekdotlar paylaşın.
''Ona küçük anekdotlar anlatın.'' gibi gelmiş olabilir kulağa ama bu gerçekten de önemli bir adım. Anlattığı bir konuyla alakalı sizin de tecrübeniz varsa bunu aktarmanız, karşıdakiyle aranızda küçük de olsa bir bağ oluşmasını sağlayacaktır.
7. Dürüst olun ve havadan sudan konuşmayı sevmediğinizi söyleyin.
Tabii bunu yaparken aklınızda bir konu fikrinin de olması lazım. ''Hadi şunu anlat'', ''Yaşam stilinden bahset'' gibi konular açarak ilgisini kazanabilir, konuyu da spesifik bir alana çekebilirsiniz.
8. Karşınızdakini iyi hissettirecek şeyler söyleyin.
İnsanlar kendilerini iyi hissettiren kişileri doğal olarak daha çok sever ve bu kişilerle zaman geçirmekten daha fazla hoşlanır. Kendisiyle ilgili bir iki küçük iltifat veya güzel söz sohbetin keyfini daha çok artıracak, soğuk havayı kıracaktır.
9. Kasmayın, karşınızdaki insanın da sizin gibi hissettiğini bilin.
Gergin olmanıza, saçma bir şey söyler miyim demenize, sizden sıkıldığını düşünmenize gerek yok. Hatta muhtemelen karşınızdaki de böyle hissediyordur, o yüzden rahat olun ve diğer maddeleri uygulamaya başlayın. Böylelikle tanımadığınız insanlarla yapmak zorunda kaldığınız anlamsız sohbetler daha keyifli hale gelmeye başlayacak, deneyin ve görün :)
Yorum Yazın
Tamam da sayın editör ne yapcaz biz anlayamadık?
Doğal davrandan öteye gidememişsin editör.
Spesifik yerine en azından özel diyerek türkçeyi koruyabiliriz