Aşk Acısını Yok Etmenin Çok Basit Bir Yolu Nörobilimciler Tarafından Bulunmuş Olabilir!
İnsanların öyle kolay kolay itiraz edemeyeceği evrensel bir hakikat mevcut: Aşk acı verir.
Gül ve diken misali, aşksız yapamıyoruz. Ama günün sonunda, onun tortularıyla da başa çıkmak zorunda kalıyoruz.
Peki mutlu devam eden ilişkiler bittiğinde, sevdiğimiz birine kavuşamadığımızda ne yapacağız da ruhumuzu tekrardan huzura kavuşturacağız?
The Journal of Neuroscience isimli nörobilim dergisinde yayınlanan bir makalede, aşk acısını hafifleten oldukça basit ve etkili bir yöntem keşfedildi: Plasebo.
Doğru duydunuz. University of Colorado’da yürütülen araştırmada, duygusal acının plasebo ile baskılanabileceğine dair bulgular keşfedildi!
Deneyde son 6 ayda ilişkisini sonlandırmış ya da aşk konusunda işleri yaver gitmemiş 40 kişi bir araya getirildi ve bu insanlara malum kişilerin fotoğrafları gösterildi.
Bilim insanları bir yandan katılımcıların beyin aktivilerini takip ediyor ve hissettikleri acı derecesini gözlemliyordu.
Öncelikle şu soru sorulmuştu: Aşk acısı, gerçek bir acı mıydı?
Fotoğrafların ardından beyin aktivitesindeki değişiklikler, vücut sıcaklıkları vs. birbirleriyle kıyaslandı ve bir barem oluşturuldu.
Eski sevgilinin ya da platoniğin fotoğraflarına bakarken beynin harekete geçen kısımları, fiziksel acı esnasında harekete geçen kısımlarla aynıydı.
Sonra plasebo devreye sokuldu. Bilmeyenler için, kimyasal bir etkisi olmayan ama kişiyi psikolojik olarak iyi hissettiren ilaçlara plasebo deniyor.
Katılımcılara, duygusal acıyı baskıladığı söylenen bir nazal sprey verildi.
Bu katılımcıların yarısı ilacın plasebo olduğunu bilirken, diğer yarısı olaydan haberdar değildi.
Fakat sonuçlar değişmedi. İlaç işe yaramıştı!
Bu da şu anlama geliyordu: Öyle hissetmiyorsan bile öyle hissediyor gibi davran. Bir süre sonra davranmayı bırakıp gerçekten öyle hissedeceksin.
Gerçekten de, insanlar aşk acısı yaşamadıklarını ya da bunu bir şekilde atlatacaklarını düşündükleri zaman, bu acılardan uzaklaşıyor.
Ve bunun için işe yaramaz bir burun spreyine ihtiyacınız yok.
Esas acı veren şey eski anılar değil, eski anıların esiri olmayı tercih etmek.
Geçmişe ya da çıkmaz sokaklara dair ümit beslemeyi bırakın ve yola koyulun! Faydasını göreceksiniz.