Akıl Hastalıklarından Muzdarip Olmalarına Rağmen Sonraki Nesilleri Etkileyebilmiş Önemli Tarihi Figürler
İnsanın, yaşadığı zihinsel rahatsızlıklardan dolayı gündelik işlere bile vakit ayıramayacak bir hale gelmesi olağan dışı bir durum değildir. Depresyon, kaygı bozukluğu ve daha nice sağlık sorunu, birçok sıkıntıyı da beraberinde getirebilir.
Her ne kadar çok zor da olsa bazı insanlar, bu sıkıntılarla yaşamayı öğrenebilmiş ve ortaya koydukları eserler ve başarılar ile kendilerinden sonraki nesillere de bir iz bırakabilmişlerdir.
1. Charles Dickens
Birbirinden farklı birçok eseri kaleme almış bu yazar, şüphesiz yaşadığımız dünyaya çok şey katmıştır.
Dickens'ın uykusuzluk çektiği, stres ve kaygı nedeniyle geceleri uzun yürüyüşler yapmak zorunda kaldığı söylenir.
Tarihçiler eğer Dickens bugün hayatta olsaydı, ona kesinlikle "Bipolar Bozukluk" tehşisi konulacağına inanıyor.
2. Vincent Van Gogh
Van Gogh'a daha önce herhangi bir zihinsel rahatsızlık tehşisi konulmamış da olsa, kendisinin kardeşlerine yazdığı mektuplar ortada ciddi ruhsal sorunlara yönelik semptomların varlığına işaret eder.
Van Gogh'un bitmek bilmeyen sıkıntıları sıkça gördüğü halüsinasyonları ve depresyonu da beraberinde getirmiştir.
Çoğumuzun da bildiği üzere, Fransa'da kalırken Van Gogh, kulak memesini keserek kendine zarar bile vermiştir. Ünlü ressam yaşadığı bu ıstırabı, sonralarda ortaya koyduğu bir tablo ile belgeleyecektir.
İroniktir ki kendisi en ünlü tablosu olan "Yıldızlı Gece"yi bir akıl hastanesinde, depresyondan kurtulmaya çalışırken yapmıştır.
Sanatında, bakanların güzellik esintilerini bulacağı kesin olsa da; her resmin ardında yatan o derin keder ve acıyı görmek de bir o kadar mümkündür.
3. Isaac Newton
Ünlü matematikçi, fizikçi ve dünyada en çok etki yaratan bilim insanlarından birisi olan Isaac Newton, aynı zamanda hayatı boyunca birçok şiddetli zihinsel bozuklukla da mücadele ediyordu.
Birçok saygın araştırmacının düşüncesine göre; kendisinin hastalığı manik depresyon ya da şizofreni benzeri bir rahatsızlıktı.
Newton, yaşayan en saygın kişilerden birisi olarak ün kazanırken, aynı zamanda halüsinasyonlardan da muzdaripti. Kulağa her ne kadar garip gelecek de olsa; kendisi sık sık başka kimsenin görmediği kişilerle sohbetler ederdi.
Psikoloji konusunda uzman kişilere göre Newton'un davranışlarında görülen bu değişikliğin sebebi, yıllarca laboratuvarında maruz kaldığı civa olabilir.
Çok etkili bir kimyasal element olan civanın, maruz kalındıktan sonra; uykusuzluk, baş ağrıları ve hafıza kaybı gibi sorunlara neden olduğu bilinmektedir.
Bir başka teoriye göre ise bu rahatsızlıkların asıl sebebi, Newton'un erken doğum ile dünyaya gelmesidir.
3 yaşında annesi tarafından terk edilmesinin de, hayatı boyunca yaşayacağı bu travmalara olumsuz bir etkisi olmuş olabilir. Yine de bunca sıkıntıya rağmen bunca başarıyı ortaya koyması, gerçekten takdiri hak eder.
4. Abraham Lincoln
İç savaştan kısa bir süre önce, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. Başkanı olarak seçilen Abraham Lincoln'ün, hayatı boyunca ciddi ruhsal rahatsızlıklar yaşadığını biliyor muydunuz?
Ne yazık ki, kendisinin hayatı boyunca klinik depresyonla mücadele ettiği açıklanmıştır.
Lincoln'ün sağlık durumu, daha genç yaştayken yaşadığı ilk ruhsal çöküntüler ile kötüleşmeye başlamıştır. Zamanla bu depresif dönemler, günlük hayatının bir parçası haline gelmiş; zihnini bulandıran olumsuz düşüncelerin bir eseri olan melankoli ile mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Eninde sonunda bununla yaşamayı öğrense de, yaşlanırken bile sık sık intihar düşüncelerine kendini kaptırdığı bilinirdi.
Ayrıca Lincoln'ün Amerika Başkanlığı sırasında sergilediği o güçlü başkan figürün, deneyimlediği bu ömür boyu süren depresyonla olan mücadelesinden geldiğine inanılmaktadır.
5. Pablo Picasso
En güzel sanat eserinin bile ızdırap ve üzüntünün bir yansıması olması ne kadar da ilginç, öyle değil mi? Tıpkı listemizdeki diğer örnekler gibi, dünyaca ünlü ressam ve heykeltıraş Pablo Picasso da hayatı boyunca depresyon ile mücadele etmiştir.
Picasso, beynin kelime ve harfleri anlamasını zorlaştıran bir öğrenme güçlüğü olan Disleksi'den muzdarip olduğu için, kendini renkleri kullanarak daha iyi ifade edebilmiştir.
Ancak ünlü ressamın ciddi zihinsel rahatsızlıkları, 1901 yılında yakın bir arkadaşının intiharına kadar kendini göstermemiştir. Arkadaşının intiharı, Picasso'yu depresyona sürükleyerek en yaratıcı yükseliş dönemi olarak da bilinen 'Mavi Dönem'e' yol açmıştır.
Bu dönemde sadece mavinin tonlarını kullanan Picasso, ruh halindeki bu dramatik değişimi ve deneyimlediği bunalımı, eserlerine bu şekilde yansıtmayı tercih etmiştir.
Eşi benzeri olmayan acısını, ortaya koyduğu kasvetli eserlerle aşmaya çalışan Picasso, şüphesiz sanatın anlamını yeniden tanımlayacak çalışmalara imza atmıştır.
6. Winston Churchill
İngiltere'nin, İkinci Dünya Savaşı'ndaki ortaya koyduğu zaferinin ardındaki isim olan Winston Churchill, savaş zamanı şiddetli panik ataklara yol açan uzun süreli depresyon ve kaygı bozukluğundan muzdaripti.
Yaşadığı bu depresif nöbetlerin en şiddetli anlarında Churchill, kendisinin "Siyah Köpek" olarak adlandırdığı rahatsızlığı nedeniyle yatakta çok daha uzun süreler geçiriyordu.
Yaşadığı bu rahatsızlık, aynı zamanda iştahının kapanmasına ve enerjisinin düşmesine neden oluyordu. Umutsuzluktan felç geçiren Churchill, önemsiz konulara ve gündelik işlerine bir süre odaklanmış olsa da; sonunda bununla başa çıkmayı başarabilmiş ve sonlarda tüm dünyanın bileceği bir zafere imzasını atmıştır.
Siz bu tarihi figürler hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın... 👇
Yorum Yazın
gözler listede John Nash'i aradı. şizofrendi ve oyun teorisi ile nobel ödülü aldı. söz konusu teori hala unvlerde bir dönemlik ders şeklinde verilmekte ( ben... Devamını Gör
Günümüzde ise bunun en harika örneği olarak WBC agirsiklet boks şampiyonu Tyson Fury var. 11 yıldır yenilmez olan ve kemerleri elinde tutan Wladimir Klitschk... Devamını Gör