Onsuz Olmaz: Kahvaltı

Yoğun ve aceleci şehir hayatına direnemeyen en büyük keyfimiz nedir diye sorsak, gelen ilk üç cevaptan biri şüphesiz kahvaltı olur.

Kendimizi kaosun kollarına bir an önce bırakabilmek adına atladığımız bu şairane öğün, aslında gün içinde en çok ihtiyaç duyduğumuz ve vücudumuz için en önemli olan öğün. Cemal Süreya’nın şairane yorumu kadar, bazı bilimsel gerçekler de kahvaltının bizim için neden değerli olduğunu açıklıyor. Kahvaltı günün en uzun açlığı olan gece açlığını takip ettiğinden biten enerjinin tekrar alınabilmesi için en önemli öğün. Sabahları vücudumuzda, yükseldiğinde hem stres artışına sebep olan, hem de yağlanma yapan kortizol hormonu, kahvaltı yapmadığımızda maksimum seviyeye çıkıyor.

Yapılan çalışmalar artık kahvaltıyı atlamanın bilimsel olarak obezite riski arttırdığını ve yaşlanmayı hızlandırdığını kanıtlıyor. Kahvaltı etmeniz demek, gece televizyon karşısındaki kaçamaklarınızın ortadan kalkması demektir. Daha düşük kolesterol ve daha dengeli kan şekerine sahip olmanın ve tehlikeli diabetik hastalıklardan korunmanın yolu da yine kahvaltıdan geçiyor.

Yapılan çalışmalar, kahvaltıyı atlamanın hafıza ve enerji seviyesini olumsuz etkilediğini de gösteriyor.