Nazileri Kandırıp Yüzlerce Masumu Soykırımından Kurtarmak İçin İcat Edilen Hayali Hastalık: K Sendromu
Cesur İtalyan doktor grubu binlerce masumu Nazilerin elinden kurtardı ama müthiş bir akıl oyunuyla: K Sendromu'nu icat ettiler.
Olay 16 Ekim 1943’te Nazilerin Roma’nın Tiber Nehri yakınında bir Yahudi gettosuna düzenlediği baskın ile başladı.
O yılın 16 Ekim'inde, Naziler Yahudi gettosunu ve Roma'nın diğer bölgelerini yaklaşık 1.200 Yahudi'yi sınır dışı ederek taradı. Kamplardan sadece 15 kişi kurtuldu.
Tarihin en korkunç günlerinden biriydi.
Roma’daki Fatebenefratelli Hastanesi'nin başhekimi Giovanni Borromeo, birkaç doktor arkadaşı ile hastanede yatan ve hastaneye sığınan Yahudileri korumaya karar verdi.
Fakat bu nasıl olacaktı? Hem dikkat çekmemeleri hem de herkese mantıklı gelecek bir çözüm bulmaları gerekiyordu. Yahudiler toplanırken doktorlarının aklına dahiyane bir fikir geldi, Yahudilerin yakalandığı ölümcül bir hastalık uyduracaklardı ve bu hastalık da bulaşıcı olacaktı.
Ardından Fatebenefratelli Hastanesi'nin kapalı kapıları ardında, K Sendromu için tedavi gören hastalarla dolu bir koğuş oluşturdular.
Belirtileri tüberküloza benzeyen bu yeni ve yabancı hastalık Nazi askerleri için güçlü bir caydırıcıydı.
Hastalığa “K sendromu” adı verilmesi aynı zamanda riskli bir uydurmasyondu.
K Sendromu adının verilmesinin sebebi Albert Kesselring ve Herbert Kappler'in soyadları idi. Kesselring, Güney’deki Nazi Komutanıydı ve Roma’nın Nazi şefi olan Kappler’e 335 kişinin (askerlerin ve sivillerin) öldürüldüğü Ardeatine Mağaraları’ndaki katliamı üstlenmesini emretmişti.
Fatebenefratelli Hastanesi’nin gettoya yakınlığı Nazi yetkilileri arasında şüphe yarattı ve 1944 yılının Mayıs ayının başında hastaneye baskın düzenlendi.
Borromeo ve meslektaşları Nazilerden gelecek olan kaçınılmaz ziyaret için zaten hazırdı. Hastanede yatan Yahudiler resmi belgelerde K Sendromlu kişiler olarak listelenmişti. Ayrıca K Sendromu teşhisi konulan herkes “tüberkülozlu gibi öksürün” denilerek tembihlenmişti.
Enfeksiyondan korkan Naziler koğuşa girmeye bile cesaret edemedi.
Yıllar sonra hastanenin başhekiminin oğlu Pietro Borromeo'nun söylediğine göre babası Nazilere K Sendromu'nun kurbanları üzerindeki korkunç etkilerini ayrıntılı olarak anlatmıştı. Bunu yaptıktan sonra da onları koğuşları aramaya davet etmişti ancak Naziler daveti reddedip ve daha fazla araştırma yapmayıp hastaneyi terk etmişti.
“K Sendromu” kısa süre sonra hastanede saklanan kişilere gönderme yapan bir kod haline geldi.
Durumdan haberdar olan İtalya’nın Sağlık Bakanı Adriano Ossicini, Borromeo’ya hastaneye gelecek olan K Sendromlu hastalar için yataklar tahsis edilmesini isteyen mesajlar yazdı.
Hastane Roma'nın Nazilerden kurtardığı güne kadar sığınan herkesi kabul etti.
Nazilerin hastanedeki Yahudileri nasıl aradıklarının farklı versiyonları, Borromeo’nun Nazileri yanlış yönlendirilmesi ile ilgili ve kurtarılan yaşam sayısı ile ilgili çeşitli tahminler var.
Ancak tüm versiyonlar K Sendromu'nun icat edilmiş bir hastalık olduğunu onaylıyor.
Hikayenin gerçeği ne olursa olsun, K Sendromu'nun Nazileri “hasta Yahudilerden” uzak tuttuğunu ve icat edilen bu hastalığın birçok can kurtardığını biliyoruz.
Bu cesaretinden dolayı İsrail'in soykırım kurbanları için resmi anıtı olan Yad Vashem, Borromeo'yu soykırım sırasında Yahudilerin hayatını kurtarmak için kendi hayatını riske atan, Yahudi olmayan şahıslara atfedilen Uluslararası Dürüstler ünvanına layık gördü.
İnsanlığı bu iyilikler kurtaracak!
Yorum Yazın
Bende nazi subaylarını akıllı sanırdım, çok kaliteli trollenmişler, korkup kaçmışlar bildiğin amk