Görüş Bildir
Haberler
Meltem Farah Konyalı Yazio: Yaradan Perspektifi mi? Kurban Perspektifi mi?

etiket Meltem Farah Konyalı Yazio: Yaradan Perspektifi mi? Kurban Perspektifi mi?

Meltem Farah Aydın
30.05.2021 - 13:14 Son Güncelleme: 01.06.2021 - 17:01

Hayatta her yaşadığın olay senin bakış açına göre değerlendirilir.

Zor bir deneyime kurban perspektifinden baktığında sana acıdan, ızdıraptan başka bir şey hissettirmezken,

Yaradan perspektifinden baktığında ise korunursun ya da daha iyi, daha yüce bir alana alınırsın da haberin olmaz, üzülürsün.

Bizler öyle küçük bir perspektiften bakıyoruz ki bütünü kaçırıyoruz.

Hepimizin rolleri olan hayat sahnesinde bir illüzyon yaşıyoruz, hepsi öğrenmemiz için…

Bizi üzen de bizi seven de aynı aslında hepsi öğretmenimiz kimi severek kimi de üzerek öğretiyor.

Kimsenin seninle bir alıp veremediği yok.

Kurban perspektifinden baktığında seni üzüyor görünse de Yaradan perspektifinden baktığında o sadece diğerleri gibi senin aynan ve senin öğretmenin…

Bu kadar seni üzen kişinin senin aynan olduğunu kabul etmenin zor olduğunu biliyorum.

Ama bu böyle…

Senin eksik yanlarını sana yansıtan bir ayna düşün,

Sana değersizliğini fark ettiriyor ki dönüş ve alanını koru diye.

Seni eziyor ki ruhunun kul hakkını savunmayı öğren diye.

Seni yok sayıyor ki kendini fark et ve varlığını onurlandır diye.

Sende ne eksikse onu tamamlıyor.

Neye ihtiyacın var?

Diğerleri seni tamamlamaya gelecektir.

Senin bakış açına göre iyi, kötü yok.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yaradan perspektifinde sadece iyi var.

Yaradan perspektifinde sadece iyi var.

Sana gelip öğretecek, belki ezecek belki değersiz hissettirecek ya da olumsuz her neyse ve sen dönüşmeyi, alanını korumayı, değişmeyi öğrenecek ve seçeceksin.

Hatta basitçe seni ilişkiden çıkarmak ya da bulunduğun yerden, konumdan çıkarmak için de yaşamış olabilirsin.

Ama senin için daha iyi ve daha yücesi var sen bilmezsin ama “O' bilir.

Sen öz değerini, öz saygını, öz şefkatini ve özgüvenini kazandığında etrafın sana değer veren, sayan, özel hissettiren ve destekleyenlerle dolacaktır.

Bana olumsuz bir hissi hissettiren kişiye değil kendime çeviririm odağımı,

Bende neyi aynalıyor acaba?

Benim bir eksik yanımı ya da tamamlaması gereken yanımı aynalıyor olmalı diyerek kendimi dönüştürmeyi seçerim.

Senin bir ilişkiyi bitirmen çözüm değil;

Ayşe gider Fatma gelir, Ali gider Veli gelir yine sana aynı olumsuz duygu durumunu aynalar.

Sen bu bilinçaltı kaydını değiştirmek ve kendine dönerek davranış modelini ya da bakış açını değiştirmek zorundasın.

Yani suçlu yok sadece roller var.

Tabii ki seni üzen bunun hesabını hem bu dünyada hem öbür dünyada verecek rol aldı diye kaytarmak yok.

Ama hepsi sen dönüş, evril diye yaşandı.

Bu hayatta kimse kurban yaratılmadı,

Kimse değersiz yaratılmadı.

Bir diğer kişide seni en çok ne rahatsız ediyor?

Kimler senin tuşuna basıp, delirtiyor?

Bu sende var.

Üzgünüm ama öyle…

Dönüştürmen gereken alanlardan biri de o.

Seni rahatsız eden davranışı birine yapıyor olabilir misin?

Hangi alanda kınadığın ya da yargıladığın konu sende var?

Ya ihtiyacını ya da dönüştürmen gereken konunu yansıtanı çekersin?

Ana soru her zaman şu olmalı:

Ana soru her zaman şu olmalı:

“Bu deneyimi ya da kişiyi neden kendime çektim?”

Bulacaksın…

Benim bir gün Yaradan’la konuşmamda olduğu gibi…

“Zamanların yaratıcısı, planları en mucize planlayan Yüce Yaradan;

Beni de diğerleri gibi değerli ve sevilmeye değer yarattın,

Ben öz sevgimde, öz şefkatimde ne kadar eksiktim ki bu deneyimleri yaşadım…

Kendimi sevmeyi, şefkat göstermeyi nasıl da es geçmişim?

Diğerlerini memnun etme çabamda kendimi unutmuş, hakkıma girmişim.

Öyle ya bir diğerinin hakkına girmekten farkı ne ki?

Bir diğerinin parasını gasp etmekten farkı ne ki kendi değerini gasp etmenin?

Anladım da zor anladım…

Hak etmeyene fazla vermeyeyim diye ihtar ettin; anlamadım,

Deneyim zorlaştı, kader dedim, zor sınav dedim; şikâyet ettim…

Zorlaştıran benmişim, egomla sertleştirmişim geç anladım, zor anladım.

Şimdi daha kolay, daha tatlı, daha keyifli nasıl olur?

Rehberliğin benimle olsun,

Ben değil senin seçimin olsun,

Ben planlamayayım sen planla,

Yakın çevrem, orta çevrem ve uzak çevremi sen tasarla lütfen,

Öyle tasarla ki en iyi, en yüceler olsun olmayanlar uzak olsun.

Sonuçlarından beni ve diğerlerini de hoşnut et lütfen.

Beni koşulsuz sevenler yakınımda, şefkat gösterenler etrafımda, değer verenler her alanımda olsun lütfen.

Benim kadar emeklerimin de değerli olduğunu yeni anladım emeklerimin de değeri bilinsin, 

Kime ne kadar verici olmalıyım?

Kime nerede dur demeliyim?

Alanımı sen sınırla lütfen…

Senin bana rehberliğine, şifanı akıtmana, yönlendirmelerine nerede engel olduysam ve olacaksam bunu iptal ediyorum ve yardım et, sen iptal et lütfen…

Aşk olsun…

Hep seninle olsun…

Allah’ım ne güzel Allah’sın sen…

Kendimi her kaybettiğimde buldurduğun için şükürle…”

Kurban perspektifinden değil de Yaradan perspektifinden baksan hayat nasıl olurdu?

Yaradan perspektifi bakış açısıyla baksan ne kadar korunduğunu fark ettiğinde de hala üzülür müydün yoksa hamd sebebin mi olurdu?

Yaradan perspektifi hayatının her alanında olsaydı ve diğerleri de bu perspektife geçseydi hayat ne kadar mucizevi olurdu…

Yaradan ile arandan egonu çek,

Yaratıcı ile irtibatını sıkı tutarsan rehberliği her an seninle zaten, şefkatli elini senin üzerinden hiç çekmedi ki…

Sen acımadan öğren diye yazdım…

Dünyayı sevgi kurtaracak…

Bilin istedim…

Onedio okurlarım için sevgiyle...

Instagram

Web

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
11
5
5
1
1
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın