Kendi kendine inanılmaz bir çalışma sistemi var. Neden biz bu sistemi bilmek zorundayız?
Çünkü yukarıdaki açıklamada kritik bir ayrıntı var. Doğada hayatta kalabilmek için…
Biz artık genetiğimizin kodladığı bilgilerin bize rehber olacağı o doğada yaşamıyoruz. Doğada yaşasaydık genetiğimize dair hiçbir şey bilmemize gerek kalmazdı. Çünkü o zaman zaten doğada yaşayabilmek için bizi diğer insanlardan ayıran bütün özelliklerimizi bilmek zorunda kalırdık.
Genetik olarak her insan daha önce dünya tarihi boyunca tekrarlanmamış bir şekilde farklı özelliklere sahip olarak kodlanır. Bu yüzden kimi daha hızlı koşar, kimi güzel tırmanır, kimi daha akıllıdır…
Her insan sahip olduğu özelliklere göre bir hayat yaşamak zorunda kalacağı için öyle bir hayatta insanların kendi genetiğini bilmesine hiç gerek olmaz.
Şimdi hayatınıza bir bakın. Tamamen farklı özelliklerle donatılmış milyonlarca insanla yan yana aynı işi yapıyor, aynı yemekleri yiyor, aynı sporları yapıyor, aynı hayatı yaşıyorsunuz.
Sonra bir bakıyoruz biri dünyanın en hızlı koşan insanı oluyor diğeri en dayanıklısı, diğeri en yeteneklisi, bir diğeri en akıllısı, bir diğeri en uzunu oluyor ama hiçbiri aynı anda hepsi olamıyor.
Herkes aynı hayatı yaşıyor ama birinin kas sistemi çöküyor, diğerinin bağırsakları bozuluyor, bir diğeri obez oluyor, öbürü sinir sistemi hastalıkları yaşıyor, kimi uykusuzluk çekiyor…
Bu modern hayatta her insan kendi genetik özelliklerinin dışında vücudunu kullanabilme inisiyatifini elinde tutuyor.
Daha sonra sanıyoruz ki bir şeyler oluyor ama sebebini bilmiyoruz. Hayır efendim sebebini biliyoruz.
Genetik analizler yaparak kimin hangi gıdayı yerse iyileşeceğini, kimin hasta olacağını, kimin ne kadar koşarsa gelişeceğini, kimin sakatlanacağını, kimin glüten almaması gerektiğini, kimin alabileceğini, kimin kahveyi ne kadar içmesi gerektiğine kadar her şeyi bilebiliyoruz.
Doğanın rehberliğinden çok uzakta bir yerde, kentin ortasında vücudumuzu nasıl kullanacağımıza dair seçimler yaparken gücümüzü genetiğimizden almazsak bedelleri çok ağır olur. Oluyor…
Web
Instagram
Facebook
Twitter
Linkedln
Yorum Yazın