Freud Senin İlişkilerin Hakkında Ne Diyor?

Freud senin ilişkilerin hakkında ne diyor? Merak ediyorsan; Haydi teste! Freud diyor ki; 'Artık kendi istediğin gibi yaşa!' Çünkü ilişkilerinde karşı tarafa bir hep bir duvar örüyorsun. Aslında içinde çok yoğun bir duygu var. Ama geçmişte yaşadıklarını kafandan silemiyorsun. Sanki tekrar aynı şeyleri yaşayacak gibi kendini hep geride tutmak istiyorsun. Bazen hissettiğin o tüm güzel duyguları açığa vuruyorsun. Ama bazen öyle bir an oluyor ki, sanki büyük bir çıkmazın içindeymişsin gibi hissediyorsun. İçindeki o büyük korku ve endişeleri bir türlü atamıyorsun. Her seferinde yaşadığın acılar bir kapı gibi yüzüne çarpıyor. Aslında yaşadığın bu sıkıntılar dünyanın öbür ucundaki bir insan için de geçerli. Sen sevdiğin insan için kendinden bile vazgeçebilecek bir insansın. Öyle güzel seviyorsun ki, tüm benliğini ortaya koyuyorsun. Ama bunu engellediğinin de bir o kadar farkındasın. Artık engelleme! Çünkü asıl içindeki aşkı o muhteşem duyguyu yaşattığında ilişkilerin daha güzel olacak. Sanki yaşadığını hissedercesine hayata tutunacaksın. İnsan kendini ifade edebildiği zaman güzeldir, huzurludur. Bunu sen de çok iyi biliyorsun. Geçmişin yüklerini üzerinde taşımak sence de çok ağır değil mi? Sen de güzel şeyler yaşamayı hak ediyorsun. Hem de herkesten çok! İçindeki o değerli şeyi yani 'aşkı' yaşatmalısın. İşte o zaman karşındaki insan seni daha çok sevecek ve sana daha güzel şeyler katacak. Bunun vermiş olduğu duyguyu hissedeceksin. Sen güzelleşeceksin, karşındaki insan güzelleşecek ve dünya senin için bir cennet bahçesi olacak. O yüzden geçmişini unutup geleceğine bakmalısın. Anı yaşatmalısın. Sevmelisin ve sevilmelisin...Freud’a diyor ki; “Önce kendini sev!” Sen sevdiğin insan için kendinden fazlasıyla fedakarlık gösteriyorsun. Kendi mutluluğundan çok onun mutluluğunu düşünüyorsun. Bu tabii ki de harika bir şey. Ama bu sefer sen mutsuz olabiliyorsun. Çünkü senin hissettiğin tarifi olmayan o duygu iki taraf için yeterli olmaya başlıyor. Sanki karşı tarafın bir şey yapmasına gerek kalmadan seninkiyle yetinmeye başlıyor. Evet, şimdi kendine soruyorsun. “Ee aşk dediğimiz şey bu değil mi?” diye. Doğru da söylüyorsun. Ama herkesten önce kendini sevmelisin. İlk önce kendine aşık olmalısın. İşte o zaman ışık saçacaksın. İçindeki o yoğun duygu kendiliğinden akıp gidecek. O aşık olduğun insan sana daha da aşık olacak. Hiçbir zaman karşındaki insana teslim olmayacaksın. Daha doğrusu ona bunu hissettirmeyeceksin. İçinde hep bir korku olacak. Bu hem heyecanlandıracak hem de mücadele etmesini sağlayacak. Aranızdaki güvenin temellerini atacak. İşte o zaman ikiniz “bir” olacaksınız. Unutma, sen mükemmel sevdiğin kadar sevilmelisin de. Herkesten daha değerli ve daha özelsin.Freud’a diyor ki; “Asla geriye bakma!” Çünkü sen o kadar duygusal bir insansın ki, seni anlayabilen çok nadir insan var. Sanki geçmişinde yaşadığın ve hala aklında olan bir şeyler var. Bazen kendini o anı düşünürken buluyorsun. Şimdiki zamanı yaşamak yerine aslında o an olmak istediğin bir yer oluyor. İşte o an da seni geçmişte çok üzen ve yaralayan bir insan. Hala ona karşı bir şeyler hissettiğini bilmek canını çok acıtıyor. Onun senin sevgini hak etmediğini çok iyi biliyorsun. Ama kalbin sanki ona kenetlenmiş gibi hissediyorsun. Bundan bir türlü kurtulamıyorsun. Ama artık geçmişi ardında bırakma zamanın gelmedi? Bir başkası için kendini bu kadar üzmeye değer mi? Seni ondan daha çok hak eden birileri varken kendini üzmeyi bırakmalısın artık. Geçmiş artık orada kaldı. Şimdi yepyeni sayfalar açma zamanın geldi. Daha mutlu olmak ve daha çok sevebilmek için. Buna inan ve asla geriye dönme!Freud’a diyor ki; “Umudunu yitirme!” Daha önce yaşadığın o güzel duyguların sanki sonuna gelmiş gibi hissediyorsun. Bir daha hiç sevemeyecek, aşık olamayacak gibi. O kadar çok sevmişsin ki kendinden fazlasıyla ödün vermişsin. Resmen ruhunu ona teslim etmişsin. Fakat o seni büyük bir hayal kırıklığına uğratmış. Hem de hiç beklemediğin bir yerden. Bir anda mutlu olduğunuz o günlere geri dönmek istemişsin. O berbat anı hiç yaşamamış gibi. Ama gerçekler o kadar acı bir şekilde yüzüne vurmuş ki, kabullenmek zor gelmişti. Bunun yükünü taşıyamayacak gibi hissettin. İşte orada bilmediğin bir şey vardı. O da “zaman.” Herkesin bildiği klişe bir laf olsa da “Zaman her şeyin ilacıdır.” Evet, çok kırıldın hatta çok üzüldün. Belki de hiç geçmeyecek gibi. Ama geçecek. Sen sadece içindeki umudu yitirme. Elbet seni senden daha çok sevecek biri karşına çıkacak. İşte o zaman anlayacaksın, tüm bunların aslında birer hikayesi olduğunu. Aslında seni ona götürenin ardında bıraktığın kişilerin olduğunu. Çünkü sen herkesten çok değerlisin.

Freud Senin İlişkilerin Hakkında Ne Diyor?

1. Cinsiyetini öğrenelim.

2. Kaç yaşındasın bakalım?

3. İlk olarak, senin için aşkından ölen birisini mi yoksa aşık olduğun insanı mı tercih edersin?

4. Mesela sevgilin ile ortak bir karar aldınız. Ve sonucu hiç beklenmedik bir şekilde senin için kötü oldu. O sinirle ilk olarak suçlayacağın kişi kendin mi olursun yoksa o mu?

5. Diyelim ki, birinden gerçekten çok hoşlanıyorsun ama onun sevdiği başka bir insan var. Bu durumda ne yaparsın?

6. Peki ilk aşkın hakkında bunlardan hangisini düşünüyorsun?

7. Ve son olarak, seks hakkında ne düşünüyorsun?

Artık istediğin gibi yaşa!

Önce kendini sev!

Asla geriye bakma!

Umudunu yitirme!

Yorum Yazın