Çok Fazla Çalışmaktan Depresyona Giriyorlar: Japonya'daki İşkolikliğin Sebebi Ne?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Çok Fazla Çalışmaktan Depresyona Giriyorlar: Japonya'daki İşkolikliğin Sebebi Ne?
Geleneklerine sıkı sıkı bağlı olmalarıyla bilinen Japonya'daki çalışma hayatının oldukça zorlu olduğunu filmlerde de sıklıkla görüyoruz. Peki Japonların bu kadar çok çalışmalarının sebebi ne? Japonlar neden çok fazla çalışmaktan depresyona giriyorlar? Gelin Japonların işkolikliğini masaya yatıralım...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Mutlaka haberlerde okumuşsunuzdur, bir metro varacağı istasyona sadece 1 dakika geç kalır ve bir anda bu durum büyük bir krize yol açar, yaşanan teknik aksaklıktan ötürü özürler dilenir, hatta istifa bile edilir!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Japonya'daki çalışma hayatı öylesine sıkı kurallarla çevrili ki dakik olmanız da yetmiyor, kariyeriniz boyunca yalnızca bir şirkette çalışmanız bekleniyor sizden!
Japonya'da çalışmak ve daha da önemlisi uzun saatler çalışmak adeta bir yaşam biçimine dönüşmüş durumda. Birçok kişi mesaiye kalıyor, birçok kişi işkolik, hatta bu durum o kadar doğal karşılanıyor ki ekstra büyük bir ücret de ödenmiyor çalışanlara.
Aşırı çalışma nedeniyle depresyona giren hatta hayatını kaybedenlerin sayısı hiç de az değil. Hatta bir kelimesi bile var bunun: Karoshi! Yani aşırı çalışma nedeniyle ölüm...
Japonya'daki çalışma kültürünü şu örnek oldukça iyi özetliyor aslında: Japonlar yıllık izinlerinin tamamını kullanmaya yanaşmıyor, hatta yapılan bir araştırmaya göre Japonların yüzde 63'ü ücretli izin aldığı zamanlarda çalışmadıkları için kendilerini suçlu hissediyor!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2017 yılında düğmeye basan hükümet, şirketleri, çalışanlarının saat 15.00’te işten ayrılmasına izin vermeleri için teşvik etti. Ancak çalışanların yalnızca yüzde 4'ü erkenden iş yerini terk etti! Bunun sebebi olarak hiçbir kimsenin ofisi erkenden terk eden kişi olmak istemediği gösterildi. Japonya'da bireyden daha çok gruba önem verildiği için aslında bu örneğe şaşırmamak gerekiyor.
ABD'den sonraki en büyük ikinci ekonomi olma ünvanını 2011'de Çin'e kaptırsa da, Japonya, sıkı çalışma kuralları ve çalışma hayatını bir hayat biçimi haline getirmesiyle tanınmaya devam ediyor.
Hayatının bir bölümünü Japonya'da geçiren Belçikalı yazar Amelie Nothomb, Japonya'daki zorlu çalışma koşullarına değindiği 'Kıran Kırana' romanıyla 1999 yılında Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü’nü kazanmış, kitap Türkiye'de Can Yayınları tarafından yayımlanmıştı.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Japon iş ahlakı ve kültürü Dünyada emsalsiz.. Amerika atom bombası attı. herşey yerlebir oldu.yine de ayağa kalktılar..
o sırada mutfağa gitmeye üşenen ben