Ali Babacan Canlı Yayında Yeni Kuracağı Partiyi Anlattı: 'AKP Dışından Olanlar Çoğunlukta Olacak'

Başbakan Eski Yardımcısı Ali Babacan, AKP'den istifası sonrası ilk kez bir televizyon canlı yayınına katıldı. Babacan kuruluş hazırlığını yürüttükleri yeni partiye ilişkin bilgi verdi. Partinin tüzel kişiliğini 2019 sonunda kurmayı, teşkilatlanmayı ise 2020 yılı içerisinde tamamlamayı planladıklarını dile getirdi. Babacan, yeni partide her kesimden isimlerin olacağını, AKP'lilerin çoğunlukta olmayacağını kaydetti. Abdullah Gül'ün destek verdiğini aktaran Babacan, Ahmet Davutoğlu ile birleşmeyi zor olarak gördüğünü ifade etti. 

Başbakan eski Yardımcısı Ali Babacan, Habertürk ekranlarında Fatih Altaylı'nın sunduğu Teketek programının konuğu oldu. Babacan, kuruluş çalışmalarını yürüttükleri partiye ilişkin soruları yanıtladı. 

AKP'den kopuş sürecine ilişkin konuşan Babacan, partideki olumsuzlukların giderilmesi için 2013 yılından 2019’a kadar uğraştıklarını ancak başarılı olamayınca istifa ettiğini belirtti. Ülkenin karanlık bir tünele girdiğini kaydeden Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinin partiden ayrılmasını istemediğini de açıkladı. Babacan daha önce atacakları bir ayrılık adımının mevcut düzeni olumsuz etkileyeceği korkusuyla bundan kaçındıklarını ifade etti.Babacan, gelinen noktada partiden ayrılmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Başkanlık sistemine eleştiriler getiren Babacan, yeni sisteme geçtikten iki ay sonra Türkiye’de büyük bir ekonomik krizinin gözlemlendiği söyledi. 

Başkanlık sistemiyle ilgili birçok argümanın karşılıksız kaldığını söyleyen Babacan, 'Koalisyonlar kalkacak denmişti, artık seçimlerden önce ittifaklar kuruluyor. Başkanlık sisteminin vaatleri sonuçsuz kaldı' dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile gelecek vizyonumuz aynı olduğunu ifade eden Babacan, 'Ben artık aktif siyasette yokum.Yeni bir partide olmam' dedi. Kendisi bizim çalışmalarımıza destek veriyor. Ayda bir ya da iki defa görüşüyoruz. Dışarıdan bize bilgisiyle tecrübesiyle destek veriyor. ama nihai kararları biz veriyoruz' diye konuştu. 

Ana akım bir parti modeli üzerinde çalıştıkları kaydeden Babacan, 'Niş, dar gruplu bir çalışma değil, geniş kesimlerin üstünde mutabık olabileceği bir çalışma olacak. Bizim ne ittifak ne de ortak aday hedefimiz var. Çalışmalarımızı uygulamak amacımız. Bir kişinin adaylığı için parti kurulamaz. Abdullah Gül başka bir gün gelip partinin başına geçemez. Bu konuda akitleştik de başladık.' dedi.

Babacan, Beşir Atalay, Nihat Ergün ve Sadullah Ergin gibi eski AKP'li isimler birlikte çalıştıkları bilgisini verdi. Ayrıca isimler konusunda henüz bir netliğin olmadığını da ifade etti. Çalışma arkadaşlarının içinde AKP'lilerin çoğunlukta olmadığını belirten Babacan, “AK Parti gittikçe erozyona uğruyor” dedi. Partinin kuruluş takvimi kapsamında, yıl sonu tüzel kişiliğin kurulacağını belirten Ali Babacan, teşkilatlanmanın 2020 yılı içinde gerçekleşeceğini açıkladı.

Ayrı bir parti kurma çalışmasındaki eski AKP’li Başbakan Ahmet Davutoğlu ile örgütlenmede farklı metodlar uyguladıklarını, bu yüzden birlikte çalışmalarının zor olduğunu belirten Babacan, Davutoğlu’nun kendisine çalışma teklifinde bulunduğunu da doğruladı. 

Türkiye’de ifade özgürlüğü sorunu olduğunu belirten Babacan, hedeflerinin önce insan olduğunu söyledi. Gençlerin sosyal medyadan mesaj paylaşmaktan bile çekindiğini ifade eden Babacan, fırsat eşitliğini getireceklerini söyledi.

Dış politika ve Suriye konusunda da açıklamalarda bulunan Babacan, Türkiye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün kırmızı çizgileri olduğunu söyledi.

Babacan, “Şu anda piyasalarda kısa vadeli yatırım geliyor ancak uzun vadeli gelmiyor. Çünkü Türkiye’nin ön görülebilir olmadığını görüyorlar. Bu nedenle işsizlik artıyor. Genç işsizlik ve genel işsizlik en yüksek durumda. İşsizliğin düşmesi için uzun vadeli yatırım gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Meclis’in etkisizleştiğini ifade eden Babacan kuvvetler ayrılığının gerçekten uygulandığı bir parlamenter sistemden yana olduklarını ifade etti. 

Aleviler ve Kürt meselesiyle ilgili Babacan, “Biz her vatandaşımızı kendini tanımladığı gibi kabul edeceğiz” dedi.

Babacan'ın dış politikaya yönelik eleştirileri de oldu. Türkiye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün kırmızı çizgileri olduğunun altını çizen Babacan, 'Dış politikada, güvenlik meselelerinde işi en çok zorlaştıran ülkenin yanında samimi bir destek verebilecek hiçbir ülkenin olmaması. Uluslararası hukuk karşısında yüzde 100 haklı olduğumuz durumlarda dahi yalnız kaldığımız için haksız duruma düşebiliyoruz. Doğu Akdeniz’deki duruma bakın Allah aşkına. Bu kadar yalnız kalmak çok riskli bir şey. Uluslararası dostluk karşılıklı güven ve itibarla olabilecek bir şey. Karşılıklı güvensizlik varsa yalnızlığa mahkum olursunuz. Türkiye'nin güvenilirliğini ve itibarını inşa etmek gerekiyor. Bunu da evrensel hukuk bazında yapmak gerekiyor. Türkiye’nin kendisi ve bu coğrafya için iyi planları var. Türkiye bu bölgede barış, diyalog istiyor' değerlendirmesinde bulundu.