onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
1 Ağustos Kız Arkadaşlık Gününüz Kutlu Olsun!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket 1 Ağustos Kız Arkadaşlık Gününüz Kutlu Olsun!

Dr. Nil Keskin
01.08.2023 - 08:00

Bugünün yükselen kız arkadaşlık deyimi ve akımını anlamak için her zaman ki gibi kız arkadaşlığın şöyle bir tarihsel evrimleşmesine bakmayı tercih ediyorum. Böylelikle NEDEN bu kavramın yükselişe geçtiğini, ihtiyaç duyduğumuzu daha iyi anlayabileceğiz. 

Tarihsel bulgulara bakıldığında eski çağlardan bugün kadınların az da olsa aile ocaklarının dışında yanyana hemcinsleriyle oldukları bulguların Antik Yunan da izlerini bulmaya başlıyoruz. Erkeklerin ve özellikle filozofların bir arada oluşları çok daha fazla kanıtlarla elimize ulaşmış durunda. Hepsi de erkek olan klasik filozoflar, dostluğun iki kişinin ahlaki açıdan birbirini geliştirmesine yardımcı olduğu bir araç olduğuna inanıyorlardı. Kadınlar Yunan kamusal yaşamının bir parçası olmadığı için arkadaşlıkları pek ilgi çekici değildi herhalde....

Kadınların farklı medeniyetlerde, mitlerde bir araya gelişleri genellikle tapınaklardaki özel kadınsal döngülerde, ayın farklı zamanlarında yapılan rituellerle ve bazı sembolik erdemleri aktarmakla sınırlı kalmış. Bunlardan bir örnek size cinsel iyi yaşam konulu yazımda paylaştığım Kharitler.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yunan mitolojisinde üç güzeller olarak bilinen Kharitler Aphrodite ve Apollon’un alaylarında yer alan ve aynı zamanda sanat etkinliklerini esinleyen tanrıçalardır.

Yunan mitolojisinde üç güzeller olarak bilinen Kharitler Aphrodite ve Apollon’un alaylarında yer alan ve aynı zamanda sanat etkinliklerini esinleyen tanrıçalardır.

Üç güzellerden Aglaie canlılığı ve parlaklığı temsil eder ve Kharitler'in en gencidir. Euphrosyne sevinci ve neşeyi, Thalia ise tazeliği temsil eder. Bir arada oluşlarının birbirlerini nasıl tamamlayabildiklerinin, ya da başkalarına da nasıl şifa olabileceklerinin güzel örnekleridir.

Benzer kadın ritüelleri ve kadınların sembolizmler bazı erdemleri barındırıp toplumda yer olacak şekilde varlıklarını Roma döneminde de görebiliyoruz. Özellikle adet ritüelleri, hamile kalınması için yapılan şifa çalışmaları, özel kutsal bir araya geliş ve banyolar bunun devam eden güzel örnekleridir. 

Tek tanrılı dinlerle birlikte bu bir araya gelinen ve şifa içeren buluşmalarında daha gizli saklı yapıldığını anlıyoruz. Bu buluşmaları yöneten, organize edenlerinde şifacılar olarak addedildiğini. Bunun farklı örnekleri hem Hristiyanlıkta, Hem İslam'da mevcut. Mecdelli Meryem, Fatma Ana birer örnek teşkil edebilir.. 

İlk kadın entelektüeller arasında yer alan ve aynı zamanda kadınlar arasındaki sadık dostluğun ilk belgelenmiş örneklerinden bazıları olan manastıra kapatılmış rahibeler, kasıtlı olarak daha geniş dünyadan kapalıdırlar. Zaten bunun emarelerini de ilk çağlarda görebiliyoruz. 

Ortaçağda bu toplanmalar ve kadınların bir birine olan destekleri cadılar katliamları ile ürkülen, korkutulan bir hale dönüşmüş. Yan yana kadınların bir araya gelişleri aslında bir nevi Avrupa coğrafyasında yasaklanmış. 

Paralel dönemlerde Osmanlı’nın yayıldığı topraklara ve harem bilincine dönüp baktığımızda. Kız arkadaşlığın ancak bu alanda örneklerini görebiliyoruz. Belki de benzer kaderleri paylaşmaları, aydınlık ve karanlık yönleriyle onları bir arada bu çatı altında tutan olmuştur. 

Evlilik ve aile kavramının içinde daralan görevleri ve arkadaşlık kavramında eşinin en yakın arkadaşı olduğu bir yapının içinde konumlanmış kadın. Fransız ihtilali ve sanayi devrimi ile özgürleşmeye başlayan kadın sonrasında sosyal yaşamı için tekrar kendine alan yaratabilmiş. 

Bir kadının romantik partnerini genellikle en iyi arkadaşı olarak konumlandıran modern evlilik yeminlerinin tam aksine, 16. yüzyılda dolayısıyla “bir kadının en iyi arkadaşıyla aynı ruhu paylaşabileceği” ifade bulmuş. 'Dedikodu' kelimesi sadece kadın arkadaşlar arasında olurmuş ve olumsuz bir çağrışım yapmazmış aslında. 

16 ve 18. yüzyıl aralığında giderek özgürleşen kadının evlilik kurumunu son derece sorguladığı dönemleri görürüz. Amerikalı yazar Lucy Orr, evliliği 'Kadın Arkadaşlığının belası' olarak tanımladı. 19. yüzyıl Amerika'sında hatta popüler bir kadın dergisi olan Godey's Lady's Book, bir koca resme girene kadar, o dönemde kadınlar arasındaki bağları en önemli şey olarak yücelten sosyal adetleri yansıtıyordu. 

Özetle; tarihsel olarak, kadınların toplumdaki yerlerinin ataerkil tutumlara göre şekillenmesi, aile yaşamına karşı yükümlülükleri arttıkça, arkadaşlıkları zarar görme veya tamamen ortadan kalkma eğiliminde olmuş.

İçinde yaşadığımız yüzyılın içinde kadının üzerindeki yükümlülükleri en iyi IPSOS araştırma sonuçları yansıtıyor.

İçinde yaşadığımız yüzyılın içinde kadının üzerindeki yükümlülükleri en iyi IPSOS araştırma sonuçları yansıtıyor.

Evi temizlemekten, çocukların bakımına, okul ders takibinden, fatura takibine, tatil planlamasına artık pek çok sorumluluk kadınların üzerinde. Bunların bazıları bilinçli isteyerek seçimler, bazıları ise toplumsal eğilimler diyebiliriz. 

Peki sonuç... Sonuç artan yükün altında mental ve fiziksel anlamda yorulan ve hastalanan kadınlar...

Bugün Dünya Sağlık Örgütü’ne göre depresyona giren nüfusun içindeki kadın oranı erkeklerden %50 oranında daha fazla. Ya da loğusalık sendromu sayıları geçmişe göre yüzde %30 daha yüksek. Yine artan boşanma sayılarıyla birlikte yalnız annelik oranları maddi ve manevi sorumluluklar giderek artışta. 

İşte tam da bu noktada kadınların sıkışmışlığı, bunalması ile birlikte çare arayışları da artıyor. Eskiye göre çok daha fazla kadın kendi hayat çemberlerini gözden geçirmek zorunda. Toksik, yada işe yaramayan kişileri, ilişkileri, durumları, ortamları hayatından arındırmak durumunda. Başta kendiyle arkadaşlığı gözden geçirmeli sonrada çevresinde ona iyi gelen kız arkadaşlarını yeniden şekillendirmeli, zaman ayırmalı. 

Kendine öz şefkatle yaklaşma yollarını bulmalı, kendine vakit ayırmalı. Öz farkındalıkla kişisel dönüşüm yolculuklarında özdisiplinle ilerlemeli. Peşi sıra çevrene dönüp bakıp, gerekirse tekrar hatırlayıp, ya da yenilerini katıp KIZ ARKADAŞLIĞI kendinde topladığın şefkatle onurlandırmalısın. 

Geçmiş çağlardan bugüne gelindiğinde aslında ortak acılardan çıkabilmek için bu onurlandırma yine modern hayatta çok önemli. Kız arkadaşlıklarını onurlandıran kadınların en önemli geliştrebileceği erdemleri arasında:

- Paylaşmak

- Özgünleşmek

- Dayanışma & İşbirlikteliği

- Öz Şefkat 

- Şefkat

- Şifa

- Empati 

geliyor. 

Bu erdemlerin bugün yaşadığımız yoğun, zorlayan hayatlar içinde ne önemli destekler olabileceğini hepimiz biliyoruz. Bu bilinçle YAŞASIN KIZ ARKADAŞLIK diyelim mi? 

Son dönemlerde daha fazla işittiğimiz kadın çemberlerinin de ana amacı aslında yine bu ihtiyaçlarda gizli. Bu konuyu farklı bir yeni yazıda yakın zamanda paylaşacağım.

Şefkatle kucaklıyorum. 

Linktree

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
2
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
mamamia

e hadi kutlu olsun bakalım buradaki tüm kız arkadaşlarimin günü ❤️🌸

Arwen

Benim de 5 😄 Hem aslan hem kız arkadaşlar günü mutlu olsuun 🥳

ömer

Ne pahasına olursa olsun evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz 😅😅😅 Bugün sizin gününüz diyip kafa dinle... Devamını Gör