Saatte 1.600 km hıza ulaşması beklenen süpersonikaracın fren problemi dikkat çekiyor.Saatte bin mil (1.600 km) hıza ulaşarak karada hız rekorunu kıracak süpersonik bir araç üzerinde çalışan İngiliz mühendislerin küçük bir sorunu var: Bu araç nasıl duracak! Bloodhound SSC şirketi işte bu soruya yanıt arıyor. Frenlerin, tekerlerin yarattığı büyük ısıya ve strese dayanması gerekiyor. Mühendislerin bulduğu formül ise şöyle: Önümüzdeki yıl denenmesi beklenen hız rekoru sırasında aracın 55 saniyede 1.600 km hıza ulaşması bekleniyor. Yüksek hıza çıktıktan sonra araç bir paraşüt açacak ve hızını saatte 260 km' ye düşürecek. İşte bu noktada yüksek ısıya dirençli frenler devreye girecek. Halihazırda karada hız rekorunun saatte 1.227 km ile 1997'den beri kırılmayı beklediğini de hatırlatalım. Kaynak: Sabah
Mercedes-Benz yeni reklamı için başrolü Super Mario’ya verdi. Nostalji fırtınası esen reklamın detayları haberimizde. Mercedes-Benz için çekilen yeni reklamda GLA modeline uygun olarak 8-bit Super Mario başrole seçildi. İlk olarak oyunda Mercedes’e binen kahraman, videonun sonlarına doğru gerçek olarak Mercedes GLA’dan iniyor. Bundan yaklaşık 10 – 12 sene önce prensesi kurtarmak için hepimizin kahramanı olarak Super Mario, bu sefer Mercedes-Benz’in yeni GLA modeli için reklamında rol aldı. Prensesi kurtarmak için GLA tek başına yetmediği gibi, otomobilin konforu ile havalanan Mario, bu gerçeği sonradan fark ediyor. “BAŞ ROLDE MARİO” Mercedes-Benz’in yeni modeli duyurulduktan sonra sosyal medyada büyük beğeni toplamaya başladı. Bundan yaklaşık 2 ay önce Aviva Sigorta’nın yapmış olduğu Street Fighter karakteri ile aracı dövmesi çok beğeni almıştı. Pchocasi
Toyota’nın yeni teknolojilere olan ilgisi otomobillerde olduğu kadar robot teknolojilerini de kapsıyor. Marka, 2013 yılında uzaya bir robot astronot olan Kiribo’yu bile göndermişti. Toyota şimdi de, sağlık alanında robotlardan yararlanmayı düşünüyor. Temel olarak ‘’insana saygı’’ ilkesini benimseyen yenilikçi marka, hastalık ve yaralanma sonucunda yürüme ve denge güçlükleri çekenler için ‘’Yürüyüş Asistanı’’ ve ‘’Denge Asistanı’’ adı verilen robotlar geliştirdi.Toyota, ilk kez 2007 yılında Fujita Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğinde Haberin devamı; http://www.tasit.com/oto-haberleri/toyota-robotlari-fizik-tedavilerinde-kullanilacak/
Türkiye’de zorunlu trafik sigortası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda düzenlenen ve trafiğe çıkan her aracın yaptırmak zorunda olduğu bir sigorta çeşidi. Her yıl yenilenmek zorunluluğu olan trafik sigortasının, yaptırılmaması durumunda araç trafikten men ediliyor.Dünyanın önde gelen trafik sigorta şirketlerinden Generali Sigorta, Avrupa’da ve Türkiye’de sürücülerin ödemek zorunda olduğu zorunu trafik sigortası fiyatlarını araştırmış.Haberin devamı için; http://www.tasit.com/oto-haberleri/zorunlu-trafik-sigortasinin-en-ucuz-oldugu-ulkeyiz/
ABD’li otomotiv şirketi Ford, ülkede 1,4 milyon aracı geri çağırdığını duyurdu. Geri çağırmanın gerekçesi, direksiyon kolonundaki bir arızanın hidrolik direksiyonu çalışmaz hale getirmesi olarak gösterildi.Geri çağrılan araçların, yetkili servislerde yapılacak yazılım güncellemesinin ardından düzgün çalışmasının beklendiği belirtildi. cnbce.com'un haberine göre çağrılan modeller Ford Escape, Explorer, Mercury Mariner ve Taurus olarak açıklandı. Ford, geri çağırmanın maliyetiyle ilgili bir açıklama yapmadı.Haber Türk
Google, başka şirketlerin imal ettiği araçları uyarlamak yerine kendi şoförsüz arabalarını üreteceğini açıkladı. Arabaların 'dur' ve 'git' düğmesi olacak, direksiyon ve pedalları bulunmayacak. Google'ın dağıttığı görüntülerde, araç bir şehir arabasını andırıyor. Arabanın 'sevimli' bir ön yüzü bulunuyor. Bu tasarımla, aracın tehditkâr görünmemesinin amaçlandığı ve bunun insanların sürücüsüz araç teknolojisini benimsemesine yardımcı olacağı belirtiliyor. Google'ın kurucularından Sergey Brin araba planlarını California'da düzenlenen bir toplantıda açıkladı. Şirketin şoförsüz araba projesinin sorumlusu Chris Urmson, 'Gerçekten çok heyecanlıyız. Bu, bize sürücüsüz araba teknolojisinin kapasitesini zorlama ve zorluklarını keşfetme imkanı verecek bir şey' dedi. Bu alanda çalışan uzmanlar, sürücüsüz araba teknolojisinin olası olumsuz taraflarını araştırıyor. Uzmanlar insanların arabayı kendileri kullanmayacağı için daha uzun yolculuklara razı olacağını, bunun sonucunda trafiğin daha da kontrolden çıkabileceği ve kentsel yayılmanın hızlanabileceğini düşünüyor. Geleneksel arabalarınki gibi kaputu olmayan iki kişilik elektrikli araç başlangıçta saatte en fazla 40 kilometre yapabilecek.BBC
Ferrari’nin dönüştüğü pikap, dünyanın en özel pikabı olarak History Channel’daki “Ultimate Wheels” belgeselinde yayınlanacak. Londra Motor Müzesi ve Londra Süperotomobil Atölyesi desteğiyle yayınlanan programda harika otomobiller, bir otomobilin gelebileceği en üst hale -Ultimate Wheels- getirilmeye çalışılıyor. 1989 model Ferrari 412’den pikaba.. Programın yaratıcıları ve sunucuları 1989 model Ferrari 412’yi, üst kısmından keserek arka tarafında 1 metrelik bir kasa oluşturmuşlar.
Japonların verimliliğe bakış açısı bambaşka. Japon otomobil üreticileri, şimdi bu yaklaşımı daha da verimli benzinli/dizel motorlar üretmekte kullanmak üzere işbirliğine gidiyorlar. Toyota, Nissan, Honda, Suzuki, Mazda, Daihatsu, Subaru ve Mitsubishi bir araya gelerek içten yanmalı motorlara sahip otomobillerin 2020 yılına kadar %30 daha az yakıt tüketmeleri için araştırmaların yapılacağı bir birlik (AICE) kurdular. Japon üreticiler alternatif enerjili otomobil teknolojilerine devasa yatırımlar yaparken, özellikle gelişmekte olan ülkelerde benzinli/dizel modellerin uzunca bir süre kalmaya devam edeceğini düşünüyor olmalılar.
Kamyonların dünyası çoğumuza pek de yakın olmayan bir mevzu.Özellikle kadın dünyasına epey bir uzak.Önemle belirtmek isterim ki günümüzün teknolojisinde ve medeniyetinde kadınları değişik yerlerde görmek her zaman ilgi çekicidir.Kamyon şoförlüğü dendiğinde yok onu da biz yapmayalım diyeni çok var.İnanmalısınız ki bir erkekten çok bir kadın arabasıdır aslında.Buyrun ve ikna olun:)
BMW’nin sportif orta boyutlu Coupe modeli 4 Serisi Coupe nihayet yollarda boy göstermeye başladı.Tasarımındaki küçük detaylarla BMW 3 Serisi model gamındaki kuzenlerinden bir hayli farklılaşan 4 Serisi Coupe, opsiyonel olarak sunulan tam LED farlar sayesinde bütün bakışları üzerine çeken bir yüze sahip. 4 Serisi Coupe, önceki model olan BMW 3 Serisi Coupe’den genişlik ve aks aralığı açısından gözle görülür şekilde daha geniş ve dinamik olarak uzatılmış coupe silueti yola daha yakın. Bu özelliği BMW’ye özgü kısa çıkıntıları, uzun motor bölmesi kapağı ve akan tavan çizgisiyle birlikte geriye çekilmişYolcu bölmesi ile beraber BMW 4 Serisi Coupe’ye kusursuz bir denge sunuyor. Otomobilin çarpıcı ön kısmı, çift böbrek ızgara, ikiz dairesel farlar ve ön difüzörde yer alan geniş hava girişleri gibi BMW’ye özgü tasarım özelikleriyle, BMW 3 Serisi ile arasındaki aile bağlarını sergiliyor.Araçta standart teknik özelliklere alternatif olarak üç donanım kombinasyonu ve bir M Sport paketi arasında tercih yapabilirsiniz. Sport Line, Modern Line ve Luxury Line paketleri otomobilin dış ve iç görünümünün görsel açıdan kişiselleştirilmesini sağlıyor.Yeni BMW 4 Serisi Coupe daha geniş bir aks aralığına, daha geniş bir tekerlek izine ve yerini aldığı BMW 3 Serisi Coupe’den daha yere yakın bir sürüş yüksekliğine sahip. Sonuç olarak BMW 4 Serisi Coupe, BMW ürün yelpazesindeki en sportif seri üretim otomobillerden biri olarak karşımıza çıkıyor.Spor iki kapılı model pazara sunumundan itibaren gücünü şu motorlardan alacak: BMW 435i Coupe modelinde altı silindirli sıralı benzinli motor, BMW 428i Coupe modelinde dört silindirli benzinli motor ve BMW 420d Coupe modeli için dört silindirli dizel motor.Tüm motorlar en yeni BMW TwinPower Turbo teknolojisini kullanıyor ve 184bg/135kW ila 306bg/225kW arasındaki geniş bir motor gücü aralığını kapsıyor.Motorlardan gelen güç, standart olarak altı ileri manuel şanzıman aracılığıyla arka tekerleklere iletiliyor. Aynı zamanda tüm motor modellerinde opsiyonel olarak, sürücüye manuel olarak ya da direksiyon üzerindeki vites kanatçıkları sayesinde vites değiştirmekolaylığı sunacak, sekiz ileri Spor otomatik şanzıman da yer alacak. Pazara sunumunda, opsiyonel olarak BMW xDrive akıllı dört çeker sistemi ile birlikte iki adet benzinli motor seçeneği de sunulacak.
Sadece Apple cihazlarla çekilen ve düzenlenen bir reklam kampanyasıyla tanıtılan Bentley Mulsanne, fiyatıyla akılları baştan alacak nitelikte.VW grubuna bağlı olan, İngiliz lüks otomobil üreticisi Bentley, öncelikle Amerika pazarı için özel bir Mulsanne modeli üretmeye karar verdi. 500.000 dolar yani yaklaşık 1.1 milyon TL’lik fiyatıyla satışa sunulacak 6.7 litre twin turbo, 8 silindirli motor, 512 beygir güç üretecek aracı 100 kilometreye sadece 5.5 saniyede 100 kilometreye taşıyıp, 292 kilometre son sürate taşıyor. Aracın kokpiti masif ahşap ve bolca lüks deriden oluşuyor.ABS Plus, ESP, 8 yönlü otomatik klima, 8 ileri otomatik şanzıman, 10 havayastığı, adaptif hız kontrolü, adaptif süspansiyon kontrolü gibi teknolojinin her nimeti ile donanmış otomobilin, Apple severlere de hoş bir sürprizi var.Bentley Mulsanne Executive Edition’da, arkada iki iPad Air, bütünleşik klavyeler, iki koltuk arkası OLED ekran ve dev bir Apple monitör bulunuyor.Daha da ilginç nokta ise Mulsanne’nin yakında gösterime girecek reklam filminin profesyonel kameralar yerine FiLMiC Pro app uygulamasıyla, sadece iPhone 5 kullanılarak çekilmiş olması.Cumhuriyet
Dokuz Eylül Üniversitesi Güneş Arabaları Ekibince (Solaris) tasarlanıp üretimi gerçekleştirilen, Türkiye'nin ilk 4 tekerlekli 2 kişilik elektrikli aracı olduğu bildirilen DEMOBİL, törenle tanıtıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güneş Arabaları Ekibince (Solaris) tasarlanıp üretimi gerçekleştirilen, Türkiye'nin ilk 4 tekerlekli 2 kişilik elektrikli aracı olduğu bildirilen DEMOBİL, törenle tanıtıldı. Proje yürütücülüğünü üstlenen DEÜ Üniversite Sanayi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DESUM) Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Bayram, törendeki konuşmasında, akademisyen, girişimci ve öğrencilerden oluşan Solaris'in, bugüne kadar ürettiği güneş arabalarıyla çeşitli yarışmalardan dereceler aldığını belirtti. Solaris'in ilk kez elektrikle çalışan araç tasarladığına değinen Bayram, 'İzmir Kalkınma Ajansı, projemizi destekledi. Üniversite tarihi için önemli olan projeyle farklı fakültelerden akademisyen ve öğrenciler bir araya geldi. DEMOBİL, güneşten elde ettiğimiz elektrik enerjisiyle şarj edilebiliyor. Burada fark yarattık. Bünyesinde kullanılacağı kampüste, şarj istasyonları olacak. Sonraki aşama, güneşten enerji üreten fotovoltaik hücre yapmak.' DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün de son yıllarda atılım içinde olduğunu ifade ettiği üniversite bünyesinde teknoloji geliştirme bölgesi kurduklarını anlatarak, 29 Ekim'de tamamen hizmete girecek DEÜ Biyomedikal Ar-Ge Merkezi'nin, Türkiye, Ortadoğu ve Doğu Avrupa'nın en büyük gen merkezi olması için çalıştıklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından DEMOBİL, katılımcılara gösterildi. DEMOBİL'in özellikleri Türkiye'nin ilk 4 tekerlekli ve 2 kişilik elektrikle çalışan otomobili olduğu bildirilen DEMOBİL, saatte 80-100 kilometre hıza ulaşabiliyor. Dış gövdesi kompozit olan ve karbon fiberden üretilmesiyle çelik kullanılan araca göre ağırlığı 40-50 kilogram civarında azaltılan DEMOBİL'in ağırlığı 250 kilogram. Motor, pil kontrol sistemi, telemetri ve maksimum güç noktası takipçilerinin Solaris tarafından tasarlanıp üretildiği DEMOBİL'in menzili de ortalama 80 kilometre. Güneş enerjisiyle panellerden şarj edilmesi yaklaşık 2 saat süren DEMOBİL'in, şebeke elektriğiyle şarj edilmesi ise 4 saati buluyor. DEMOBİL'in 3 araç için yatırım maliyetinin 100 bin lira olduğu, bunun yerli kaynakların kullanımının artmasıyla daha da aşağıya çekilebileceği kaydedildi. Geçen hafta düzenlenen Bursa Bilim Şenliği'nde ilk kez görücüye çıkan otomobil, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından kullanmıştı. Emre Umurbilir/AA
Ford firması, 'Yazılım hatası' nedeniyle Kuzey Amerika'da satılan 692 bin aracını geri çağırdı. Firmadan yapılan açıklamada, çağrılan araçların 65 binini 19 Ocak 2011-24 Şubat 2014 tarihlerinde banttan çıkan 'C-Max', kalanını ise 5 Ekim 2011-14 Şubat 2014 dönemlerinde üretilen 'Escape' modellerinin oluşturduğu belirtildi. Açıklamada, söz konusu araçların önemli bölümünün ABD sınırları içinde olduğu, diğerlerinin ise Kanada ve Meksika'da bulunduğu kaydedildi. Cumhuriyet
Finlandiyalı telefon üreticisi Nokia, otomobillerle olan bağlantı özelliklerini geliştirmek için 100 milyon dolarlık bir fon oluşturdu. Firma özellikle HERE navigasyon servisinin araçlardaki kullanımını geliştirmek istiyor. Apple ve Google gibi devlerin ardından Nokia da otomobillere girmeye hazırlanıyor. Akıllı telefonların otomobillerle daha fazla iletişimde olmasını sağlamak için adım atan Nokia, bu amaçla 100 milyon dolar bütçeli bir fon oluşturdu. Oluşturulan fon ile firma telefonlarla otomobiller arasındaki bağlantıyı daha da geliştirmek için çalışacak. Akıllı telefon birimini Microsoft'a satan ve elinde nakit bulunan Nokia, bu adımla beraber farklı bir alana yatırım yapmaya başlıyor. Firmanın haritalama şirketi olan HERE ile işbirliği içinde sürdürülecek olan proje ile ilgili detaylı bilgi açıklanmadı. Ancak navigasyon yardımı ile sürücülere yardımcı olabilecek teknolojilerin geliştirileceği düşünülüyor. Firmanın Şubat ayında duyurduğu HERE Auto servisi bulunuyor. Bu servis otomobillerde daha gelişmiş bir navigasyon hizmeti sunmayı amaçlıyor. Yeni fonun bu servisin özelliklerini daha da ileri bir noktaya taşıması hedefleniyor. Rekabet otomobillere kayıyor Telefon pazarında birçok firma otomobillerde cihaz kullanımının geliştirilmesi için çalışmalarda bulunuyor. Google'ın başını geçtiği bir grup bu konuda çalışmalar yaparken Apple da CarPlay servisi ile araç içi eğlence sistemlerini iOS cihazlarla birleştirmeye çalışıyor. Al Jazeera
Geçtiğimiz günlerde geçmiş ve geleceği birleştiren oldukça etkileyici otomobil konseptleri yayınlandı. Atlanta'daki Yüksek Sanatlar Müzesi tarafından yayınlanan bu görüntüler, geçmiş ile geleceği birleştiriyor. İşte yayınlanan 13 muhteşem konsept otomobil;
EKONOMİ SERVİSİ HABERLER EKONOMİDünyanın hidrojen yakıt hücreli ilk seri üretim aracını üreten Hyundai, ix35 Fuel Cell aracından 75 adedi Avrupa’nın 6 büyük şehrinde kullanacak.‘HyFIVE’ (The Hydrogen For Innovative VehiclesYenilikçi araçlar için hidrojen) projesiyle, Bolzano, Kopenhag, Innsbruck, Londra, Münih ve Stuttgart’ta kullanılacak olan ix35’ler, Avrupa’nın en çevreci binek otomobilleri olacak. 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşan araç, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor. Dolu bir depoyla 594 km yol alabiliyor. Hyundai Motor Avrupa Başkanı Byung Kwon Rhim, “1998 yılından bu yana hidrojen yakıt hücreli araçlar geliştiren Hyundai, çevre kirliliğini azaltmak, kalıcı ve gelişmiş çözümler üretmek için adımlar atıyor.” dedi.
Sürücüsüz otomobil testlerine uzun bir süredir devam eden Google, ilk etapta yeni aracını otoyollarda denemiş ve şehir içi trafiğin keşmekeşinden uzak durmuştu. 1.1 milyon kilometreyi aşkın bir mesafe boyunca sürücüsüz otomobilini test eden Google, bu süre içinde önemli aşamalar kaydetmeyi de başardı ve geçtiğimiz yıl içinde şehir içi trafik testlerine de başladı.Google’dan yapılan açıklamada şehirde yapılan 1 millik bir yolculuğun otoyolda yapılan 1 millik yolculuktan çok farklı olduğu; küçük bir alan içinde çok sayıda farklı nesnenin farklı prensipler çerçevesinde hareket ettiği belirtildi. Yazılımda gerçekleştirilen iyileştirme sayesinde sürücüsüz otomobilin aynı anda hareket eden farklı unsurların tespit edilebildiğini duyuran Google, sürücüsüz otomobilinin şehir içinde kullanacağı gelişmiş tespit sisteminin nasıl işlediğini gösteren bir videoyu da paylaştı.Google’dan yapılan açıklamada sürücüsüz otomobilin gelişimi açısından çözülmesi gereken çok sayıda problem olduğu ve önce Mountain View’da, daha sonra diğer şehirlerde sürücüsüz otomobile daha fazla sokak öğretileceği belirtildi.
Volvo, 2017 yılında kendi kendine gidebilen otomobillerin gerçek trafikteki testlerine başlayacağını açıkladı. İlk deneme İsveç'te gerçekleştirilecek. Uzun yıllardır başta Google olmak üzere birçok firmanın üzerinde çalıştığı otonom araçlar kullanıma sunuluyor. 4 yıl önce Çinli Geely'ye satılan İsveç markası Volvo'nun yaptığı açıklamaya göre 2017 yılında otonom araçlar trafiğe çıkacak. İsveç hükümeti ile görüşen ve bu araçlarla ilgili gerekli izinleri alan Volvo, ilk etapta kısa mesafeli denemeler yapacak. Popular Science'ın haberine göre firma ilk denemeleri İsveç'in Göteborg şehrinde 100 araç ile 45 km'lik bir güzergahta yapacak. 2017 yılında başlaması planlanan test sürüşlerinde Volvo tarafından geliştirilen Autopilot teknolojisi kullanılacak. Volvo'da teknik uzman olarak çalışan Erik Coelingh, geliştirdikleri sistemin araçları çizgide tutabildiğini, hız ve trafik adaptasyonu sağladığını ifade etti. Tamamen otonom sürüşte ise bunlara ek olarak araçların belli bir rotayı takip etmeleri sağlanacak. Volvo'nun Autopilot sistemi bir dizi radar, lazer ve kamera kombinasyonu ile aracın kendi kendine gitmesini sağlıyor. Bütün test araçlarında acil durumlarda uzaktan durdurma özelliği de bulunacak. Aracı kullanan sürücüler ellerini tamamen bırakıp araç içinde etrafı izleyebilecek. İlk değil Volvo, otonom araç geliştiren tek üretici değil. Aralarında Mercedes, Toyota ve Nissan gibi firmaların da bulunduğu üreticiler de bu alanda çalışmalar yapıyor. Google da ABD'nin California eyaletinde kendi geliştirdiği otonom araçlarını deneme izni aldı. Volvo, bu üreticilerden farklı olarak İsveç hükümeti ile anlaşma yaparak araçları gerçek hayatta test amaçlı da olsa kullanıma sunan ilk marka olacak. Kaynak: Popular Science
Bosna-Hersek'te yaşayan 71 yaşındaki emekli Momir Bojic'in arka bahçesinde kendi elleriyle meşe ağacından ürettiği Volkswagen Beetle'a göz atın. Tüm dünyada insanların Volkswagen’ın Beetle modeline olan düşkünlüğünü bilmeyen yoktur herhalde. Üretildiği ülke olan Almanya’da Volkswagen Kafer adıyla da tanınıyor. 1938 yılında Adolf Hitler’in isteği üzerine Fernando Porsche tarafından tasarlanan araç, 76 yıllık tarihine rağmen hala birçok insanın gözdesi durumunda. Volkswagen her ne kadar aracın New Beetle adı altında yenilenmiş tasarıma sahip modellerini ürettiyse de, eski Beetle’ın yerini tutmak değil yanından dahi geçemediği de bir gerçek. İnsanların Beetle’a olan düşkünlüğü ise sınır tanımıyor desek yeridir. Zira 71 yaşındaki Bosna-Hersek vatandaşı Momir Bojic, 50.000 farklı meşe ağacı parçasını birleştirerek kendisine çalışır halde bir Volkswagen Beetle yapmayı başarmış durumda. 50.000 meşe parçasının da rastgele seçilip takıldığını düşünmeyin. Çünkü her bir meşe parçası en az 23 farklı işlemden geçirilerek arabayı tamamlayacak parçalar haline getirilmiş. Bojic bütün bu parçaların inşa ve montajını bahçesinde yer alan atölyesinde gerçekleştirmiş. Sonuç olarak da çalışan bir Volkswagen Beetle’ı meşe ağacıyla kaplamayı başarmış. Bojic’in söylediklerine göre de araçla ne zaman yola çıksa etrafında sayamadığı kadar çok insan toplanıyormuş. Açıkcası sebebini anlamakta güçlük çekmediğimizi belirtelim ve sizleri meşe ağacından üretilen Volkswagen Beetle ile başbaşa bırakalım. Superkarga