Uzmanlar Uyarıyor: Kentsel Dönüşüm Kansere Dönüşebilir...
Uzman görüşlerine göre 2012’de kentsel dönüşüm yasası ile başlayan yıkımlar insan sağlığı açısından tehdit oluşturuyor, binalar yıkılırken asbest araştırması yapılmak zorunda. Yoksa kentsel dönüşüm kansere dönüşebilir...
Ancak son yıllarda artan kentsel dönüşüm projeleri ile birlikte 2010’dan önce yapılan binaların yıkımı nedeniyle asbest tehlikesi gündemde.
"2004 verilerine göre Türkiye çoğunluğu Rusya’dan olmak üzere binlerce ton asbest ithal edildi"
Vonka Asbest Mühendislik’in sahibi asbest söküm uzmanı, kimyager Kenan Yıldız’a göre, asbestin işlenmesi ve kullanımı 2000’li yılların başından bu yana yasaklanmaya başlasa da 2004 verilerine göre Türkiye çoğunluğu Rusya’dan olmak üzere binlerce ton asbest ithal edildi.
Türkiye’de asbest konusunda akademik bir veri tabanı ve araştırma olmadığı için ne kadar kullanıldığı ise bilinmiyor.
Yine Yıldız’ın verdiği bilgiye göre kentsel dönüşümde şu ana kadar yapılan asbest uygulamalarına bakıldığında, yıkılması uygun görülen 2010 ve önceki yıllarda yapımı tamamlanmış binaların birçoğunda asbestli malzeme bulunma olasılığı oldukça yüksek.
Türkiye’de asbest tehlikesinin sadece binalarda değil aynı zamanda evlerimizde kullandığımız ev eşyalarında bile karşımıza çıkabildiği aktarılıyor.
Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuşan Yıldız şöyle devam ediyor:
“Hâlâ bazı asbest içeren materyallerin kullanıldığı, satan ve kullanan insanların denetim eksikliği nedeniyle çekinmediklerini üzülerek gözlemliyoruz. Asbest başta akciğer zarı kanseri, akciğer kanseri olmak üzere solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Ülkemizde bu konuda tek sınır değer olan 0.1 lif / cm3 değerinin Almanya gibi bu konuyla yıllardır mücadele eden bir ülkenin sınır değerinin yaklaşık 10 katı kadar olması insanımıza verilen değerin 10 kat az mı olduğunu düşündürmektedir.'
"Asıl problem astbestin solunum yoluyla alınmasıdır."
ATO, Ankara'daki Havagazı Fabrikası ile gündeme gelen asbest tehlikesi üzerine “Akciğer kanserine yol açıyor” demişti.
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal'ın yaptığı açıklamadan asbest maruziyetine ilişkin kısım şöyle:
“Asbest kanserojen olduğu tıbben kanıtlanmış silikat kristallerden oluşan lifsi bir mineral. Isıya, sürtünmeye, asit ve bazik ajanlara karşı dayanıklı olması nedeniyle endüstride geçmişte 3 binden fazla alanda kullanılmış bir materyal. Yüksek kanserojen özelliği nedeniyle bugün pek çok ülkede ve pek çok alanda kullanımı kısıtlanmış durumda. Özellikle eski binaların yıkımı sırasında işçiler ve yakın çevre ciddi risk altında kalıyor. İşçiler için kişisel güvenlik tedbirleri, çalışma ortamı ve çevreye ait önlemler burada hayati öneme sahip.
Asbest maruziyeti akciğer kanseri riskini özellikle sigara içen bireylerde 50 kat artırıyor.
Asbest kanser dışında akciğer dokusunda ve zarında kalınlaşma ile seyreden ve sonuçta solunum yetmezliğine neden olan bir dizi hastalığa da yol açıyor.
Yoğun asbest içerdiği bilinen bir binanın bugün şehrin göbeğinde özensiz bir şekilde yıkılmasının, işçiler ve çevrede yaşayanlar içini ileride ciddi sağlık sorunları doğuracağı muhakkak. '
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bu konu hafife alinacak bir konu degil. Abim Fransa'nin buyuk sirketlerinde santiye sefligi yapiyor uzmanlik alani bu asbest (fransizcasi amiante) uzerine. I... Devamını Gör
Asbest nedeniyle ortaya çıkan bir kanser türü olan mezotelyoma(akciğer zarı kanseri) hastalığına yakanlandı babam. Çok şükür ki 1 sene içinde gördüğü kemoter... Devamını Gör
Çinden gelen balatalardada hala asbest bulunmakta.Sözde yasalanmıştı... Sektörün içinden biri olarak söyluyorum bunu.
Abii nereden buldun o ismi? Okunmuş yobaz tükürüğü? :) :) İsmini gördükçe yüzümde istemsizce bir gülümseme beliriyor.
Seçin hadi; depremde mi ölmek istersiniz yoksa kansere yakalanıp ölmek mi? Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık!