Görüş Bildir
Haberler
Ümit Sanlav Yazio: İlişki Durumu Karmaşık!

etiket Ümit Sanlav Yazio: İlişki Durumu Karmaşık!

Ümit Sanlav
06.06.2021 - 22:19 Son Güncelleme: 09.06.2021 - 17:22

Özellikle pandemi süreci itibariyle her türlü iletişim ihtiyacımızı idame ettirmemiz anlamında yaşamsal bir zorunluluk haline gelen sosyal ağlar, gerçek anlamda bir yüz-yüze görüşme etkisi yaratmasa da, insan iletişimi konusunda hayatımızın bir parçası oldu. Sosyal medyada dertleşiyor, üzülüyor, seviniyor, evleniyor, ayrılıyor, kavga ediyor, kıskanıyoruz. Duygularımızı yaşadığımız ve ifade ettiğimiz bu mecralarda davranış tarzıyla ilgili bazı çalışmalardan bahsedeceğiz bu haftaki yazımızda.

Öncelikle evlilik, nişan, söz yüzüğü takmanın sosyal medya dilindeki karşılığı olan “ilişkisi var, ilişkisi yok, evli, nişanlı” durum güncellemelerini anlarız da; ilişki durumu karmaşık ve serbest ilişki nedir abi? İlişkim var ama gel, yan cebime ;) hele bir de “eşinden ayrı, boşanmış ve dul seçenekleri var ki seçenek mi, sosyal deney mi anlayabilene aşk olsun.

İçeriğin Devamı Aşağıda

İlişkisi var: Aman dikkat uzaklaşıyorsunuz

İlişkisi var: Aman dikkat uzaklaşıyorsunuz

Bu kadar mizahtan sonra analitik verilerden bahsedelim. Ben sosyal medyadaki verilerden bahsedeyim, siz hayattaki karşılığını bulun. Çiftlerin ilişki durumu güncellemelerinden önce ve sonra aktifliğini inceleyen Facebook bir analiz yapmış. İlişkinin başlamadan önceki 100 günü ve ilişki başladıktan sonraki 100 gününü inceleyen Facebook, çiftlerin Facebook’taki davranışları hakkında çarpıcı bilgiler ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre çiftler ilişki durumlarını “ilişkisi var” olarak güncelledikten sonra birbirleriyle olan iletişimleri zamanla azalıyor.

Araştırmaya göre çiftler ilişki durumlarını “ilişkisi var” olarak güncelledikten sonra birbirleriyle olan iletişimleri zamanla azalıyor.

Facebook Temel Veri Bilimi Araştırmacısı Carlos Duik ilişki öncesinde, çiftlerin birbirlerinin profillerinde paylaşımlar yaptığını, grafikte de görüldüğü gibi bu paylaşımların yavaş yavaş artmaya başladığını ortaya koydu. Çiftler ilişkiye başladıktan sonra ise bu paylaşımlar azalmaya başlıyor. Çiftler arasında maksimum paylaşım, ilişkiye başlamadan 12 gün önce oluyor, ilişkiden 85 gün sonra ise minimuma iniyor. Bunun da sebebinin çiftlerin artık sanal ortamdan, gerçek dünyaya geçmesi olarak görülüyor. Beraber daha fazla vakit geçiren çiftler, sanal dünyadaki aktifliğini kaybediyor.

Sosyal medyada uzaklaşırken, gerçek hayat pozitif ivme kazanıyor

Fakat çiftlerin Facebook’taki aktifliğin azalması iletişimlerinin kötüye gittiği

anlamına da gelmiyor. Çiftler sosyal medya üzerinde daha az paylaşımda bulunurlarken, daha pozitif bir iletişime sahip oluyorlar. Yine sosyal medya mecralarında aşk, sevgi, mutluluk, güzel gibi pozitif kelimeler baz alınarak yapılan araştırmalarda, çiftlerin zamanla birbirleriyle daha güçlü bir iletişimde olduğu görülüyor.

Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi çiftler ilişkiye başladığında daha pozitif paylaşımlar yapmaya başlıyor.

Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi çiftler ilişkiye başladığında daha pozitif paylaşımlar yapmaya başlıyor.

Kısa bir alıntı yaptığım Carlos Duik’in bu çarpıcı verilerinin sonunda aslıda 2 mesaj çıkartabiliyoruz:

Hislerimiz, tutkularımız, libidomuz, sadakatimiz kayıt altında

Hislerimiz, tutkularımız, libidomuz, sadakatimiz kayıt altında

Bir; sevgilimize olan tutkumuz, ona sosyal medyadan kur yapmak için yaptığımız paylaşımlarımızdan, ilişki yaşamaya başladığımız ana kadar olan sürece, ilişki yaşarken ki duygularımız ve psikolojik durumumuza kadar HERŞEY KAYIT ALTINDA. Sadece pozitif verilerimiz değil; hislerimiz, tutkularımız, libidomuz, sadakatimiz gibi duygularımız da dahil olmak üzere kişisel verilerimizin %70.59’u Facebook’da kayıt altında.

İki; elbette özellikle pandemi süreci itibariyle en güvenli iletişim tarzı olan teknolojik iletişimin bu imkanlarından istifade edeceğiz. Belki bir süre daha sevdiklerimizin elini tutmayacak, sarılmayacak, hislerimizi gözlerinin içine bakarak değil, kelimelere dökerek, ifade edeceğiz. Temel mesele şu ki, bunu yaşam tarzı haline getirmeden, bir süreliğine kullanmak zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkartmayacağız. Einstein'in 'Korkarım bir gün teknolojik iletişim beşeri iletişimin önüne geçecek ve aptal bir nesil olacak' sözünü başucumuzda tutmak kaydıyla.

Instagram

Twitter

Facebook

Linkedln

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
14
5
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın