Görüş Bildir
Haberler
Son 125 Yılın En İyi Kitabı Belirlenecek: 25 Kitabın Yarıştığı Dev Anket Başladı

Son 125 Yılın En İyi Kitabı Belirlenecek: 25 Kitabın Yarıştığı Dev Anket Başladı

claude cahun
28.11.2021 - 17:16

The New York Times gazetesi, son 125 yılın en iyi kitabının belirleneceği dev bir anket başlattı. Dünyanın dört bir yanından okurların önerilerini değerlendiren The New York Times editörleri, en çok önerilen 25 kitabı finalist olarak belirledi. Her yazarın yalnızca bir kitapla katılabildiği listede fantastik eserlerden distopik romanlara pek çok yapıt yer alıyor. 10 gün sürecek ve aralık ayında sonuçlanacak ankete oy vermek için kaynak gösterdiğimiz adresi ziyaret edebilirsiniz. Ama önce yarışan kitaplara birlikte göz atalım;

Not: Kitap açıklamalarında yayınevlerinin tanıtım bültenlerinden faydalanılmıştır. 

Kaynak: https://www.nytimes.com/interactive/2...
İçeriğin Devamı Aşağıda

1. 1984 - George Orwell

1. 1984 - George Orwell

Büyük Birader olarak adlandırılan kişi ve onun denetimindeki partisi, Okyanusya yönetiminin başıdır. Okyanusya’da Büyük Birader’in otoritesiyle, toplumda hiyerarşik bir sınıflandırma bulunur. Topluma, tüm insani duygulardan arınmalarını emreden Büyük Birader; ülkede aşkı, erotizmi, bireysel evliliği ve günlük tutmak gibi insani eylemleri de yasaklamıştır. Evlilikler, tamamen devlet kontrolündedir ve amaç yalnızca devlete hizmet edecek çocuklar yetiştirmektir. Diğer yandan, ülkedeki tüm yazılı ve yazısız yayın organları, sadece devlete bağlıdır ve asla kendi düşüncelerinizi ifade etmenize izin verilmez.

Çoğunluğun bu sisteme uyduğu ve itiraz etmeksizin Büyük Birader’e saygı gösterdiği Okyanusya’da, elbette ki sisteme karşı gelen kişiler olacaktır. Bunlardan biri de Doğruluk Bakanlığı’nda çalışan Winston’dır. İçerisinde bulunduğu sıkışmışlık hissi, onu her şeye karşı gelmeye itecektir. Hikayede burada başlar. Winston’ın başkaldırışı, Julia ile olan yakınlaşması ve eylemleri sonucu başına gelenleri George Orwell, büyük bir ustalıkla işlemiştir. Kitabın sonundaysa Winston’ın türlü işkenceler sonucu, devlete bağlı bir vatandaşa dönüştürüldüğüne tanık oluruz.

2. Göremediğimiz Tüm Işıklar - Antony Doerr

2. Göremediğimiz Tüm Işıklar - Antony Doerr

Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla birlikte Paris’te yaşamaktadır. Gözleri gün geçtikçe daha az görmeye başlayan Marie-Laure, altı yaşına geldiğinde kör olur. Babası ona yaşadıkları mahallenin mükemmel bir minyatürünü yapar, böylece her yeri parmaklarıyla ezberler ve artık dışarı çıktığında evinin yolunu bulabilecektir. Fakat bir sabah savaşın kara bulutları şehrin üzerine çökünce, yanlarında müzeye ait içi sırlarla dolu bir taş ile, Saint-Malo'da deniz kenarında bir evde yaşayan, yirmi yıldır dışarı adım atmamış olan amcalarının yanına gitmek zorunda kalırlar. 

Almanya’da bir maden kasabasında kız kardeşi ile birlikte bir yetimhanede büyüyen Werner’in önündeki tek seçenek, on beş yaşına geldiğinde babasının öldüğü madende çalışmaktır. Işık kadar beyaz saçları ve sonsuz merak içinde yüzen zihni ile Werner özel bir çocuktur. Bir gün şans eseri eski bir radyo bulup onu çalışır hale getirince ve karşılaştığı her elektronik aleti dakikalar içinde tamir edince, bir subay tarafından keşfedilir ve sonradan bir katil ordusu olduğunu öğreneceği özel bir okula gitme fırsatı elde eder. Orada dâhi olmasının bedelini ödeyip, hayatın acı taraflarına tanıklık ederken, kendisini Marie-Laure ile kaderlerinin kesişeceği Saint-Malo’da bulur.

3. Sevilen - Toni Morrison

3. Sevilen - Toni Morrison

Kölelik cehennemine içeriden bir gözle bakan Sevilen, çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatıyor. Geçmişin ağırlığını omuzlarından yıllar sonra dahi indiremeyen, onun hayaletleriyle boğuşan Sethe, annelik vicdanıyla, kadınlığıyla ve ait olduğu toplumla hesaplaşıyor. Kadınlık ve annelik duygularıyla müthiş bir şekilde harmanlamış Toni Morrison’ın bu dev eseri, zalimliklerle dolu bir tarihe ışık tutarken, siyahi bir ailenin merkezinde çok kişisel bir varoluş hikâyesinin duygu dolu inceliklerini ıskalamamayı başarıyor.

Acı ve güzelliği yan yana getiren şiirsel diliyle Toni Morrison’a Pulitzer Ödülü’nü kazandıran Sevilen, büyülü atmosferi ve doğaüstü detaylarıyla fazlasıyla sahici bir masal…

4. Madde 22 - Joseph Heller

4. Madde 22 - Joseph Heller

II. Dünya Savaşı’nda bombardıman uçağı pilotu olarak görev yapıp askeri bürokrasinin nasıl işlediğini gören Joseph Heller tecrübelerinden ilhamla yazdığı bir kitapla Amerikan edebiyatını dönüştürdü. Edebiyatta mizahi geleneğin ve savaş karşıtlığının en önemli ürünlerinden olan Madde 22 ise yazarını gölgede bırakacak kadar popülerleşip başlı başına Amerikan kültürünün bir parçası haline geldi.

İtalya’da Amerikan ordusu adına bombardıman uçağı pilotu olarak görev yapan ve hiç karşılaşmadığı binlerce kişi tarafından öldürülmek istendiği için kızgın olan Yossarian’ın asıl derdi, askerlik görevini bitirmek için gereken uçuş sayısını her geçen gün artıran ordusuyladır. Yossarian, görevlerden feragat etmek için herhangi bir girişimde bulunursa, fazlasıyla komik bir kural olan Madde 22’ye takılacaktır: Eğer biri tehlikeli savaş uçuşlarını yapmaya gönüllüyse aklını kaybettiği düşünülür ama görevlere katılmak istemediğini belirten resmi bir başvuruda bulunursa delirmediği ortaya çıkar ve böylece görevine devam etmek zorunda kalır.

Yayınlandığı günden beri Amerikan edebiyatının köşe taşlarından biri olarak görülen Madde 22, tarihin en çok ilgi gören, en sıra dışı kitaplarından biri. Edebiyatta kara mizahın doruk noktası.

5. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D. Salinger

5. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D. Salinger

Romanda, Holden’in okuldan atılması ile başlayan hikaye onun evden uzaklaşması sonucu başına gelenler ile devam ediyor. Daha önce de iki okuldan kovulan kahramanımız bu olay sonucunda ailesi ile yüzleşmemek için evden kaçıyor. Bavullarını alarak tarih öğretmeninin yanına gelen Holden, hocasının tutumundan rahatsız oluyor ve burada fazla uzun süre kalmıyor. Ergenlik çağının getirdiği isyankar tutum ile yetişkinlerin düzenine adeta kafa tutan kahramanımızın bir sonraki durağı öğrenci yurdu oluyor. Fakat buradan da arkadaşları ile tartıştığı için ayrılmak durumunda kalıyor. Evden uzakta geçirdiği bu birkaç günü, otel odalarında ve sokakta geçirirken yaptığı gözlemler ve başına gelenler bize eğlenceli bir dil ile aktarılıyor. Ona tek yardım etmeye çalışan kız kardeşi ile buluşmaları, yolunda gitmeyen aşk hayatı ve çevresindeki ikiyüzlülüklerden bunalan tavrı bizi bir anda Holden’ın isyanına ortak ediyor.

Liseli bir genç olan Holden Caulfield’in okuldan atılması sonucu dışarıda geçen üç gününü anlatan kitap, aile ve arkadaşları ile yaşadığı sorunlara da değiniyor. Ergenlik çağındaki Holden’in yetişkinler dünyasına olan isyanı ve bir Noel öncesi başına gelenler sonucu psikiyatri kliniğine uzanan öyküsü, başarılı anlatımı ile sizi bir anda kitabın içerisine dahil ediyor. Holden ile isyan ediyor; insanları onunla birlikte dikkatle gözlemliyor ve samimiyetsiz tavırlara onun ile birlikte başkaldırıyorsunuz!

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Charlotte’un Sevgi Ağı - Elwyn Brooks White

6. Charlotte’un Sevgi Ağı - Elwyn Brooks White

Charlotte’un Sevgi Ağı' yalnızca ABD'de 10 milyon kopya sattı. Tüm zamanların en çok satan çocuk kitaplarından olan bu eserde bir örümcek ve domuzun arkadaşlığı konu ediniyor.

7. Alıklar Birliği - John Kennedy Toole

7. Alıklar Birliği - John Kennedy Toole

Alıklar Birliği'nin kahramanı obur, aksi, tembel, bencil, her şeye karşı, her şeyden hoşnutsuz, toplum düşmanı İgnatius. Annesi mutlaka bir iş bulup çalışması gerektiğini söylüyor, kız arkadaşı cinsel güdülerini serbest bırakırsa bütün sorunlarının çözüleceğini düşünüyor. Ama tamamen eşcinsellerden kurulan ordularla dünyanın barış dolu bir yer olacağını iddia edip bunu gerçekleştirmek üzere eşcinselleri örgütlemeye kalkışmak gibi tuhaf girişimlerin adamı olan İgnatius, onlara ve modern zamanlara inat, geğirerek, yellenerek ve homurdanarak, bıkmadan usanmadan çağının her türlü aşırılığına sövüyor... 

John Kennedy Toole'un 1969'daki -henüz otuz iki yaşında, hiçbir kitabı basılmamış bir yazarken- intiharından ancak on bir yıl sonra yayımlanan ve pek çok dile de çevrilen yapıtı Alıklar Birliği, 1981'de Amerika'daki en saygın edebiyat ödüllerinden Pulitzer Roman Ödülü'nü kazandı; böylece ödül ilk kez hayatta olmayan bir yazara verilmiş oldu.

8. Yüzük Kardeşliği - J.R.R. Tolkien

8. Yüzük Kardeşliği - J.R.R. Tolkien

Frodo, Pippin, Merry ve Sam, Gandalf ve Aragorn, hepsine hükmedecek Tek Yüzük'le gölgeler içindeki Mordor'a doğru yola çıkarlar. Peşlerinde ise Karanlıklar Efendisi Sauron'un Kara Süvarileri ve öykünün sonuna kadar bizden ayrılmayacak olan Gollum...

9. A Fine Balance - Rohinton Mistry

9. A Fine Balance - Rohinton Mistry

Mistry romanında Hindistan'daki yaşamı ve Indira Gandhi'nin yönetimi sırasında kast, sınıf ve din gibi mefhumlara odaklandığı romanı birbirinden farklı dört karakterin yaşadıkları üzerinden ilerliyor.

10. Moskova’da Bir Beyefendi - Amor Towles

10. Moskova’da Bir Beyefendi - Amor Towles

1922 yılında Kont Aleksandr İlyiç Rostov Bolşevik mahkemesi tarafından yargılanarak suçlu bulunur ve Moskova’daki lüks bir otelde ömür boyu göz hapsinde tutulmasına karar verilir. Hayatı boyunca hiç çalışmamış, sadece edebiyat ve sanatla ilgilenmiş bir aristokrat olan Rostov şimdi bir otel odasında yaşamak ve Sovyetler Birliği’nin en çalkantılı yıllarını pencereden izlemek zorundadır. Ancak hiç ummadığı bir şekilde bu daracık oda ona çok daha zengin bir dünyanın ve çok daha doyurucu ilişkilerin kapısını açacaktır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Rüzgar Gibi Geçti - Margaret Mitchell

11. Rüzgar Gibi Geçti - Margaret Mitchell

Pulitzer ödüllü bir aşk ve savaş destanı... Güçlü ruhu, çarpıcı güzelliğiyle Scarlett O'Hara, hür ve etkileyici Rhett Butler ve romantik, son derece yakışıklı Ashley Wilkes'ın içinde bulunduğu aşk üçgenine, iç savaş kıyameti eşliğinde tanıklık ediyoruz.

12. Gazap Üzümleri - John Steinbeck

12. Gazap Üzümleri - John Steinbeck

John Steinbeck’in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939’da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen “Büyük Buhran” döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir.

13. Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald

13. Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald

Muhteşem Gatsby yalnızca Fitzgerald'ın en parlak yapıtı değil, aynı zamanda 20. Yüzyıl Amerikan edebiyatının en iyi romanlarından biridir. Kahramanı Jay Gatsby'nin Long Island'da bir malikânede sürdürdüğü debdebeli yaşam tarzı, 'Caz Çağı' olarak bilinen 1920'li yılları bütün coşkusu, aşırılıkları, şiddeti ve çöküşüyle yansıtır. Eğitimsiz bir aileden gelen yoksul Gatsby, kendini baştan yaratır. Servet ve güç kazanarak yeni umutlar ve başlangıçlar vaat eden bir hayatın eşiğine gelen bu gizemli milyonerin tek dürtüsü saplantı haline getirdiği ilk aşkı Daisy'ye kavuşmaktır. En parlak düşlerinin bir öpücükte cisimleştiği beş yıl önceki bir anı yeniden yakalamaktır aslında. Ama geçmiş geçmiştir ve tekrar edilmesi mümkün değildir. Gatsby'nin uğradığı yıkım, Amerikan Rüyası'nın da çöküşüdür.

14. Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood

14. Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood

Kadın, “bunaltıcı düşlerden uyandığı” bir sabah, hiçliğe dönüşmüş olarak buldu kendini. Artık bir adı yoktu, düşüncesi, benliği, arzusu yoktu ama bir rahmi vardı. Yaşamını kolonilere sürülmeden, öldürülmeden, Damızlık Kız olarak sürdürmesini sağlayan rahmi. Artık âşık olmayacaktı, sevmeyecekti, onaylanmış bir dilin ötesine geçmeyecekti. Duvarlara asılmış sıra sıra cesetler, tek gerçeğin savaş ve üreme olduğunu hatırlatıyordu. Özgürlük hatırlanmayacak kadar uzaktaydı… Damızlık Kızın Öyküsü, distopyalar çağında yeniden keşfedildi. Çoksatanlar arasına girdi, ünlü bir TV dizisine konu oldu. Şimdi de Renée Nault'un olağanüstü çizimleriyle çizgi roman olarak karşınızda.

15. Harry Potter ve Felsefe Taşı - J.K. Rowling

15. Harry Potter ve Felsefe Taşı - J.K. Rowling

'Harry, elleri titreyerek zarfı çevirince mor balmumundan bir mühür gördü; bir arma, koca bir ‘H’ harfinin çevresinde bir aslan, bir kartal, bir porsuk, bir de yılan.” 

Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektupla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. Infinite Jest - David Foster Wallace

16. Infinite Jest - David Foster Wallace

Wallace'in bu 1000 sayfalık başyapıtı, gençlere hitap eden bir tenis akademisiyle bir terapi evi arasında geçiyor. Hikâye Infinite Jest adlı  gizemli bir film kasedinin peşindeki gençlerden bağımlılara, devletten suikastçılara, anarşistlerden teröristlere kadar geniş bir karakter örgüsü etrafında şekilleniyor.

17. Bülbülü Öldürmek - Harper Lee

17. Bülbülü Öldürmek - Harper Lee

1960 yılında yayınlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch'in gözünden anlatıyor. Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout'un büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir 'zenci'nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor.

18. Değersiz Bir Hayat - Hanya Yanagihara

18. Değersiz Bir Hayat - Hanya Yanagihara

Üniversiteden tanışan dört erkek arkadaş: Nazik, yakışıklı ve oyunculukta kariyer yapmak isteyen Willem. Sanat dünyasına hızlı bir giriş yapmak isteyen, zeki ama bazen kalpsiz davranabilen JB. Hayallerini gerçekleştirememiş, aileden zengin mimar, Malcolm. Bu arkadaş grubunun merkezinde duran, tam bir kapalı kutu olan avukat Jude. Yıllar içinde dörtlünün dostlukları bağımlılık, şöhret ve kibirle dönüşür ve derinleşir. Üç arkadaşın karşılaştıkları en büyük zorluk, hem bedensel hem de duygusal olarak ağır yaralı arkadaşları Jude’un yanında yer almak olacaktır. Jude’un üstesinden gelemediği çocukluk travmaları tüm yaşamını etkileyecek ve dostları onu hayatta tutmak için ellerinden geleni yapacaklardır. 

Dostluk, aşk, kalp kırıklığına dair dokunaklı, müthiş bir hikâye...

19. Lolita - Vladimir Nabokov

19. Lolita - Vladimir Nabokov

'Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-Li-Ta; Dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, Üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-Li-Ta'

                                                                               Lolita, Sayfa 7

20. Yalnız Güvercin - Larry McMurtry

20. Yalnız Güvercin - Larry McMurtry

McMurtry imzalı romanda Teksas'tan yola çıkan iki yaşlı kovboyun Montana'ya doğru yolculukları anlatılıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

21. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

21. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

'Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı... Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım... Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız.'

22. The Overstory - Richard Powers

22. The Overstory - Richard Powers

Powers romanında doğanın sesine kulak veriyor. Yıldızlara, ağaçlara, onların iletişim kurmalarına ve hatta sabretmelerine bakarak dünyanın canlılığı ve değişimleri anlatılıyor.

23. A Prayer For Owen Meany - John Irving

23. A Prayer For Owen Meany -  John Irving

Irving'in dostları John Wheelwright ve Owen Meany hakkında kaleme aldığı bu eseri aşk ve inancın türlü yönlerine bakış atıyor.

24. A Tree Grows in Brooklyn - Betty Smiths

24. A Tree Grows in Brooklyn - Betty Smiths

Betty Smith'in kaleme aldığı bu yarı otobiyografik roman, 20. yüzyılın ilk yirmi yılında Brooklyn'in Williamsburg semtinde yaşayan yoksul ve ergen kız ile ailesini takip ediyor.

25. Ulysses (James Joyce)

25. Ulysses (James Joyce)

Çığır açıcı anlatım biçimi ve kurgu teknikleri ile modern edebiyatın babası olarak anılan James Joyce, Ulysses romanı ile günümüzde de sıkça konuşulmaya devam ediyor. Edebiyatta modernizm akımının en güçlü örneği olarak görülmesinin yanı sıra postmodern romanın da başlangıcı sayılan Ulysses, Joyce’un dünya edebiyatına bıraktığı en büyük miras olarak değerlendiriliyor. Okur karşısına ilk olarak 1918 yılında tefrika halinde çıkan roman, 100 yılı aşkın zamandır dünyanın en çok tartışılan ve ilham alınan yapıtları arasında yer alıyor.

Ulysses, zaman çizgisinin doğrusal olmaması ve bilinç akışı gibi teknikleri de içermesi nedeniyle, döneminde kaleme alınan eserlere göre oldukça farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Romandaki olayların hem anlatıcı hem de ana karakterlerin ağzından anlatılması, hakim bakış açısı yönüyle de esere farklı bir derinlik katıyor. Bu kitabı okurken, Joyce’un edebi dehasına hayranlık duymaktan siz de kendinizi alamayacaksınız.

Ulysses romanı, Dublin’de gezintiye çıkan iki farklı karakterin yaşadığı 24 saatlik bir zaman dilimini anlatıyor. 16 Haziran 1904 tarihinde geçen romanda, asıl ana karakteri ise mekan oluşturuyor. Romanın kurgusal temelini Homeros’un Odysseia adlı eseri üzerine kuran yazar, oluşturduğu karakterlerle okura kendi yaşamını ve düşüncelerini aktarıyor.

Joyce, roman karakterlerinden Stephen Dedalus’u düşünce bakımından “sanat”ı temsil eden genç bir adam olarak anlatırken; Leopold Bloom karekterini ise okurun karşısına “bilim”i temsil eden Yahudi bir reklam toplayıcısı olarak çıkarıyor. Buna göre Stephen daha soyut bir bakış açısına sahipken, Leopold ise somut bir fikirsel düzlemde ilerliyor. Ve söz konusu karakterler, esasında Joyce’un gençlik ile olgunluk dönemlerinin birer tasvirini oluşturuyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
106
41
19
8
5
5
4
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın