Görüş Bildir
Haberler
13 Maddede Sirius'un Gizemli Çocukları "Dogon" Kabilesi

13 Maddede Sirius'un Gizemli Çocukları "Dogon" Kabilesi

Arslan Ural Karabağlı
13.12.2014 - 10:40 Son Güncelleme: 13.12.2014 - 13:53

Afrika'nın Mali Cumhuriyetinde yaşayan Dogonlara göre; onlar bu dünyada birer misafir. Ve yaratıcı gezginler bir gün geri dönecekler. Sahip oldukları ileri derecedeki astronomi bilgileri ile bilim dünyasını hayrete düşürdüler. Bu gizemli kabile, Dogonlar ile tanışmaya hazır mısınız?

Dogon kabilesi Afrika'nın Mali Cumhuriyetinde yaşar. Kabilenin nüfusu 250.000 civarındadır. Dogonlar hakkında en fazla araştırma yapmış ve Dogon kültürünü Batı'ya tanıtmış etnolog Marcel Griaule'dür. Totemleri bulunan ve inisiyatik bir örgütlenmesi olan bu kabile, tradisyonlarını sözlü aktarım yoluyla sürdürmüştür. Tradisyonlarındaki astronomi bilgileri, özellikle Sirius sistemi hakkındaki bilgileri tüm astronomları şaşırtmıştır.

Dogonlar dünyanın yuvarlak olduğunu bilir, dünyanın Güneş etrafında döndüğünü, ayın dünya etrafında döndüğünü, Satürn’ün halkalarını, Jüpiter’in uydularını, Sirius’un aslında tek bir yıldız olmayıp Sirius A, B ve C olarak üçlü bir sistem oluşturduğunu ve bunların birbirleri etrafında 50 yılda döndüklerini bilmektedirler.

Hatta Sirius yıldızının eski zamanlarda bir kızıl dev olduğunu, Sirius B yıldızının ve bu yıldızın içe çökerek evrenin en ağır maddelerinden biri olan Nötrino yıldızı olduğunu bilmektedirler. Sirius sistemiyle güneş sisteminin evlendiğini, Dogon’ların da bu evlilikten doğduğunu söylemektedirler.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Dogon Mitolojisinin Temeli

1. Dogon Mitolojisinin Temeli

Orion yıldız kuşağının hemen yanında bulunan ve Köpek Yıldızı olarak da bilinen Sirius yıldızı ve onun çevresinde döndüğüne inanılan yıldız ve gezegenler Dogon mitolojisinin temelini oluşturmaktadır. 

Dogonlar Sirius yıldızının en parlak yıldız olduğunu Sirius’un yanında çıplak gözle görülmeyen küçük yoğun ve sönük bir yıldızın daha bulunduğunu ve bu yıldızın tam konumunu biliyorlardı. Potolo olarak adlandırdıkları bu yıldızın dünyada bilinen tüm maddelerden daha ağır bir maddeden oluştuğuna ve Sirius’un çevresini 50 yılda döndüğüne inanmaktaydılar.

2. İleri Astronomi Bilgileri

2. İleri Astronomi Bilgileri

Oysa ki batılı gökbilimciler 19. yüzyılın ortalarına kadar Dogonlar’ın bahsettiği bu soluk yıldızın varlığından bile habersizdiler. 1862 yılında Amerikalı gök bilimci Alvan Graham Clark yeni bir teleskopu denerken bu yıldızı keşfetmiş ve Sirius B ismini vermiştir. 

Ayrıca 1920’lerde ortaya çıkmıştır ki Sirius B bir “cüce yıldız”dır. Cüce yıldızlar oldukça soluk ışıklı küçük fakat yoğun yıldızlardır. Sirius B gerçekte Dünyadan daha küçük olmasına rağmen tıpkı Dogonlar’ın belirttiği gibi o kadar yoğundur ki kendisinden alınan bir çay kaşığı dolusu madde 5 ton ağırlığına gelir.

3. Samanyolu'nun Sarmal Gücü

3. Samanyolu'nun Sarmal Gücü

Daha da ilginci Dogonlar’ın bilgilerinin sadece bununla kalmayıp aynı zamanda modern dünyamızda ilk kez Galileo tarafından gözlemlenen Jüpiter’in dört uydusundan ve Satürn’ün yalnızca teleskopla görülebilen halkalarından da haberdar olmalarıdır. Dogonlar ayrıca sayısız yıldızın varlığına ve Dünyanın da içinde yer aldığı Samayolu’nun sarmal bir gücü olduğuna inanıyorlardı.

4. Kullandıkları Sembollerin Anlamları

4. Kullandıkları Sembollerin Anlamları

Dogonlar sahip oldukları bilgilerin çoğunu sembollerle anlatmışlardır ve bu sembollerinin temelinde Nommo'lar diye adlandırılan ve dünyayı uygarlaştırmak için uzaydan geldiğine inanılan hem karada hem de suda yaşayabilen varlıklardır. 

Dogon rahiplerine göre eski zamanlarda Sirius sistemindeki bir gezegenden dünyaya inen Nommo'lar sahip oldukları bilgileri o zamanki rahiplere öğretmiş onlar da bunları yeni kuşaklara anlatmışlardı. Nommolar dünyanın yaratıcıları olduğu kadar insanoğlunun ataları ve ruhsal ilkelerin koruyucuları “yağmuru yağdıran güçlerin ve suların mutlak sahipleri” idi.

5. "Sirius C" Dogonlar Sayesinde mi Bulundu?

5. "Sirius C" Dogonlar Sayesinde mi Bulundu?

Dogonlar’ın yüzyıllardır sahip olduğu bilgileri bilim henüz yeni yeni keşfetmektedir. Bunun son örneği Dogonlar’ın Sirius siteminde Emme Ya adını verdikleri ve Nommoların gezegeni olduğunu söyledikleri üçüncü bir yıldızın varlığından bahsetmeleridir.

 Bunun Popola (Sirius B)’dan dört kez daha hafif olduğunu yine Sirius B gibi 50 yıllık bir zamanda daha geniş bir yörünge çizdiğini ve her ikisinin çapları arasında bir dik açı oluştuğunu belirtiyorlar ve Emme Ya’nın bir de uydusu olduğunu söylüyorlar. Hakikaten de Dogonlar’ın Emme Ya’sı vardır ve o astronomlar tarafından ancak 1995 yılında keşfedilmiş olan Sirius C yıldızıdır! İşte bu Nommoların yaşadığı yıldızın keşfidir..

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Erich Von Daniken'e Göre Dogonlar

6. Erich Von Daniken'e Göre Dogonlar

Dogonlar ve Sirius yıldızıyla aralarında kurdukları bağ UFO araştırmacılarının olduğu kadar yaratılış teorisyenlerinin astronomların ve bilim adamlarının da ilgisini çekmiş bu kabilenin kökenleri ve sahip oldukları derin astronomi bilgisine nasıl ulaştıkları hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. Arkeolog-yazar Erich Von Daniken Dogon inançlarını kabullenmiş ve bu bilgileri geçmişte dünya dışı varlıkların dünyamızı ziyaret ettiğinin kesin bir kanıtı olarak yorumlamıştır

7. Gezginler Bir Gün Geri mi Dönecekler?

7. Gezginler Bir Gün Geri mi Dönecekler?

Dogonlar üzerinde araştırma yapan Amerikalı bilim adamı Robert Temple bir Nommo uzay gemisinin gelişini ve dönerek yere inişini simgeleyen resimler bulmuştur. Geminin Dogon ülkesinin güneydoğusuna indiği söyleniyordu. Dogon rahipleri geminin inişini tanımlarken onun kuru toprağa indiğini ve oluşturduğu girdap dolayısıyla bol miktarda toz kaldırdığını anlatmaktadırlar. 

Dogonlar da Sirius’lu gezginlerin bir gün geri döneceğine inanmaktadırlar: “Göklerde bir yıldız belirecek ve bu Nommo’nun yeniden dirilişinin işareti olacak.” der bir yazıt .

8. Yaratıcı Tanrı Amma

8. Yaratıcı Tanrı Amma

Dogonlar'ın yaratıcı tanrısı 'Amma' nın cennet ve suyla yakın ilgisi vardır. Onun yılan şeklindeki çocuğu Nommo, suya ve asıl söze katılarak, kozmogonik dürtünün en aktif ve başarılı vekilleri olmuştur. İlk cinsiyetin doğumuna katkıda bulunarak, ilk ataların doğmasına imkan yaratmışlardı. Sonrakiler Nommo’nun saygınlığını kazanarak, suyla yakın bağlarını korumuşlardı. İlk ölü insanı yedikten sonra, içlerinden bir tanesi suyu kusarak, seller ve havuzları n şekil öncesi, beş nehrin kaynakları ve doğruların sularla toplumu temel yapılarıyla kurmuştur

Nommo’nun Gemisi, Mali Cumhuriyeti’nde yaşayan Dogon yerlilerinin mitolojisinde Sirius yıldız sisteminden Dünya gezegenine “gönderilenler”i ifade eden bir terimdir. 

Nommo’nun gemisi terimi, Dogon inanışında, kimi zaman Sirius sisteminden Dünya’ya gelen maddi bir uzay gemisinden söz ediliyormuş gibi, kimi zaman da manevi anlamlar içeren bir sembol olarak kullanılmaktadır.

9. Nommo Gemisi

9. Nommo Gemisi

Kuşaktan kuşağa aktarılagelmiş Dogon tradisyonuna göre, bu gemi, insan soyunun birer imalat olan atalarını içermektedir. Fakat atalar gemiye insan formunda değil tohum halinde koyulmuşlardır; geminin Dünya’ya iniş yolculuğu boyunca, embriyonun, insan cenininin ana rahminde geçirdiği oluşum evrelerini andıran çeşitli dönüşüm evreleri geçirirler ve gemi yeryüzüne konduğunda gemiden insan biçimine gelmiş olarak çıkarlar. 

Altmış bölmeli bu gemi yalnızca ataları değil, yirmiiki kategoride sınıflanan “yaratılış unsurları”nı ve “kelâm”ı da içerir. Gemideki bölmelerde tüm varlık türleri ve “oluş usulleri” vardır; fakat bunların yalnızca bir kısmı yeryüzüne indirilmiştir, dolayısıyla insanlar yalnızca bir kısmını bilmektedir.

10. Dogon tradisyonunda Nommo’nun gemisiyle ilgili olarak belirtilen inanışlar

10. Dogon tradisyonunda Nommo’nun gemisiyle ilgili olarak belirtilen inanışlar

:

  • Tanrı Amma dört erkek insanı dört unsurdan oluşturdu. 

  • Amma bu dört erkek insanın dişi ikizlerini de yaptı. En yüksek gök katında imal edilen, yeryüzüne nakledilecek olan atalar dört çift idi. Bu dört çift insanlığın “Oğullar” denilen sekiz atası oldular. Onlar O-Nommo’nun oğulları olarak kabul edilirler. O nommo’nun plasentasının temsilcisi Sirius-A yıldızıdır. 

  • Bu “Oğullar” gemiye tohum halinde koyuldular. 

  • İniş hareketine geçmeden önce gemiye Sirius-B yıldızından po tohumu yüklendi. Amma’nın po’ya yerleştirdiği ve po’nun gemiye boşalttığı yaratılış unsurlarının oluşturduğu bütün 22 kategoriden oluşur. 

  • Amma, zamanı geldiğinde, tüm yaratmış olduklarıyla dolu gemiyi rahminden çıkarttı ve yeryüzüne indirtti. 

  • Gemi yeryüzüne sekiz dönemde (aşamada) indi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11.

11.
  •  İniş hareketi sırasında “parlayan Sirius-A yol gösterdi”. Yıldızların ilki, başlangıcı, en yüksek ‘Gök katı’nın merkezini kaplayan, “yıldızların direği” olan Sirius-B yıldızıdır; Amma’nın rahminden çıkan yıldızların sonuncusu ise, “alemin göbeği” ve “O-nommo’nun göbek kordonunu temsil eden” Sirius-A yıldızıdır. 

  • Geminin iniş yolculuğu sırasında insanlar Sirius-A’nın parladığına tanık oldular. 

  • Gemi, inişi sırasında bir ufuktan ötekine kadar tüm göğü kaplayan bir yay oluşturmuştu. 

  • Gemi yere konduğunda ise insanlar ilk kez Güneş’in doğuşuna tanık oldular. 

  • “Güneş doğduktan sonra Sirius yol gösterdi.” Güneş sistemimiz Sirius sistemi ile evlendi.

12.

12.
  • Oğullar en yüksek gök katından O-nommo ile çıktılar, iniş yolculuğunda anagonno-bile oldular, yeryüzüne konarken anagonno-sala oldular, yürümek için gemiden ayrıldıklarında ise “kişiler” haline geldiler. Gemi yere konduğunda dünyasal kirli toprak ile Nommo’nun saf toprağı karşılaşmış bulunuyordu. 

  • Geminin asılı olduğu zincirin ucu Amma’nın elinde bulunuyordu. Bu zincir, Amma’nın “Oğullar” ve soylarından gelenler arasına yerleştirdiği çözülmez bir bağdır. 

  • O-nommo aldığı kelâmı bağırarak bildirmesinden sonra, kelâmı insanlara aktarmakla da görevliydi. 

  • Geminin 60 bölmeli içeriğinden şimdiye dek insanlara ancak 22 kategorisi açıklanmış, verilmiştir. Kelâmın insanlığa gelecekte aktarılacak kısmı Dünya’yı değişikliğe uğratacaktır. Nommo “kelâm” günü yine ortaya çıkacaktır. Bir zaman gelecek, Sirius-B yıldızı vaktiyle po tohumunun parıldamış olduğu gibi parıldayacak ve belirli bir dönem boyunca görünür olacaktır.

13. Bildiklerinin Ne Kadarını Paylaşıyorlar

13. Bildiklerinin Ne Kadarını Paylaşıyorlar

Dogonlar'ın bugüne kadar açıkladıkları, aslında bildiklerinin sadece bir kısmıdır. Dogon rahiplerinin, tüm sırlarını açıklamadıkları konusunda, araştırmacılar fikir birliği etmişlerdir. Gerekli hiçbir teknik araca sahip olmayan ve uygarlığımızın ancak 1930’larda temasa geçtiği Dogonlar bu kadar bilgiyi nereden elde etmişlerdi? Bu soru, 1930’dan beri birçok bilim adamının kafasını kurcalayan ve Dogon’ların bilgilerinde; Dünya dışı bir köken görmek istemeyen bilim adamlarınca, hala açık bir cevap verilememiş bir sorudur.

Kaynaklar:

http://www.dunyadinleri.com/dogon_kabilesi_ve_sirius_yildizi_gizemi.html

http://www.ntvmsnbc.com/id/25074473/

http://gizliilimler.tr.gg/Dogon-Kabilesi--k1-Dogonlar-k2-.htm

http://okraid.com/us/page/circuit/circmali/descrip/resume_c1d.htm

http://www.bibliotecapleyades.net

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nommo%27nun_gemisi

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
93
45
13
7
3
3
3