Seda Yekeler Yazio: 0.7 Ucu Olan Var mı?
0.7 ucu olan var mı diye başlayan ve özellikle de sınava beş dakika kala sorulduysa sınıftaki öğretmeni deli eden, sen ne biçim bir öğrencisin ki sorumsuzsun da yanında ucunu taşımıyorsunla devam eden diyaloğun başlangıç cümlesi. Ucu olsa da vermeyen arkadaşını da tanıma cümlesi.
Ve artık nerdeyse okullarda duymamız imkansız olan cümle.
Çünkü yazı yazarken beynimizde sinirsel bir devre aktive oluyor ve her bir yazdığımız kelimede ayrı bir farkındalık bilinci oluşuyor ve öğrenme kolay bir hal alıyor.
Yapılan beyin araştırmaları gösteriyor ki çocuk fiziksel bir efor sarf ettiği zaman beyninin motor yolları harekete geçiyor ve ancak ve ancak el ile yazarsa öğrenme için katkı sağlanabiliyor. Klavye ile yazmak arasında çok fark var. Herkes eminim şu an sizler de ama klavyede çok daha hızlı yazılıyor diyorsunuz ama araştırmalar bunun tam tersini gösteriyor. Çocuklar el yazısı ile yazdıkları zaman, klavye kullanarak yazdıklarına göre daha hızlı yazmıyor olabilirler Ama daha fazla fikir üretebiliyorlar. Dolayısı ile bol bol el ile yazmanın çocukluk döneminden sonra da yararları devam ediyor. Yetişkinlik döneminde klavyeye değil de el ile yazmaya alışmış bir birey yeni bilgiyi daha kolay işleyebiliyor.
“Princeton Üniversitesi’nden Psikolog Pam A. Mueller ve Kaliforniya Üniversitesi’nden Psikolog Daniel M. Oppenheimer hem laboratuvar ortamında hem de sınıflarda elle yazarak not tutan öğrencilerin klavye kullanarak bilgisayarda not tutan öğrencilere kıyasla daha iyi öğrendiklerini belirtmektedirler. Bu durumu bilgisayarların dikkat dağıtıcı etkisine bağlayan geçmişteki çalışmaların aksine yeni araştırmalar, öğrencilerin elle yazdıkları
zaman öğretmenin anlattıklarını işleterek hafızalarına daha iyi kodladıklarını ve anlamalarını sağlayacak zihinsel bir işlemden geçirerek yeniden oluşturduklarını ortaya koymaktadır.”
Kaynak; Maria Konnikova, What is Lost as Handwriting
Yorum Yazın