Psikoloji ve Ekonomiyi Birleştiren Davranışsal İktisadın Nasıl Kullanıldığını Öğrenince Çok Şaşıracaksınız!
Tam arkadaş ortamlarında kullanmalık bilgi! 😂
Davranışsal iktisat nedir?
Bu alandaki en önemli iki araştırma sorusu aşağıdaki gibidir:
İktisatçıların fayda veya kâr maksimizasyonu varsayımları, insanların gerçek hayattaki davranışlarını yansıtıyor mu?
İnsanlar bireysel olarak kişisel finanslarında en fazla faydayı elde edecekleri yolları kullanıyorlar mı?
Davranışsal iktisat, rasyonel seçim modeli olarak bilinen geleneksel iktisadi yaklaşıma tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Bu geleneksel iktisadi yaklaşımda, rasyonel kişinin maliyetleri ve faydaları doğru bir şekilde tarttığı ve kendisi için en iyi seçenekleri hesapladığı varsayılır. Rasyonel kişinin doğru tercihleri bilmesi ve asla ikilemde kalmaması beklenir. Bu kişi, mükemmel bir öz kontrole sahiptir ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek isteklerini erteleyebilir.
Geleneksel iktisadi yaklaşımında, insanların satın alma davranışlarını tahmin etmek için bu yöntem kullanılır.
Yani, rasyonel seçim modelinde amaç, insanlara mümkün olduğu kadar çok seçenek sunmak ve en sevdiklerini seçmelerine izin vermektir. Bu modele göre, bireyler kendileri için neyin en iyi olduğunu bildikleri varsayılır.
Buna karşılık, davranışsal iktisat insanların gerçekte rasyonel seçim modelindeki gibi davranmadıklarını gösterir.
Davranışsal iktisata göre, insanların sınırlı bilişsel yetenekleri vardır ve kendilerini kontrol etme konusunda büyük zorluklar yaşarlar. İnsanlar genellikle en çok fayda sağlayacakları yolu tercih etmezler. Bunun yerine, fayda elde edemeseler de onlara en çekici gelen seçeneğe yönelme eğilimindedirler. İnsanlar duyguları ve dikkatlerini dağıtan dış faktörler devreye girdiğinde için kendi çıkarlarına uygun olmayan kararlar alabilirler.
Davranışsal iktisada göre, insanlar bağlamdan çok etkilenir ve çoğunlukla gelecek finansal kararlarını önceden planlamazlar.
Davranışsal iktisat, insanların neden bazen mantıksız kararlar aldıklarını ve davranışlarının neden ve nasıl ekonomik modellerin tahminlerini takip etmediğini anlamak için psikoloji ve iktisattan yararlanır. Bir fincan kahve için ne kadar para ödeneceği ve emeklilik için ne kadar para biriktirileceği gibi kararlarda neden kendi çıkarlarına ters düşen seçimler yaptıklarını anlamak için insanların davranışlarını ve satın alma eğilimlerini inceler.
Davranışsal iktisat, psikologların insan davranışı konusundaki araştırmalarını iktisadi analize entegre etmeye çalışır.
Bu açıdan davranışsal iktisatın bilişsel psikoloji alanından yararlandığı söylenebilir. Davranışsal iktisat sayesinde insanların aldıkları mantıksız görünen kararların nedenleri anlaşılabilir.
Davranışsal iktisadın kullanım alanları:
Karar vermenin tamamen mantığa dayandığı geleneksel iktisat alanının aksine, davranışsal iktisat insanların irrasyonel davranışlarda bulunabileceğini kabul eder ve bunun neden böyle olabileceğini anlamaya çalışır. Bu yönü sayesinde, davranışsal iktisat hem bireysel finansal durumlarda kullanılabilir hem de büyük bir topluluğun eylemlerini veya finansal piyasalardaki eğilimlerini anlamlandırmada kullanılabilir.
Davranışsal iktisat, tüketicilerin davranış değişikliklerine göre satışları artırmak isteyen şirketler ve pazarlamacılar tarafından kullanılabilir.
İnsanların küçük değişimlerle bir ürüne ilgilerinin artabileceğini gören işletmeler bu durumdan yararlanarak satışlarını artırabilir. Ürünlerdeki değişimlerin yanında insanların davranışları ortama göre de değişebilir. Bunun en iyi örneği, tüketicileri para harcamaya teşvik etmek için belirli ürünlere dikkatin çekilebileceği süpermarkette verilebilir. Marketteki ürünlerin konumları değiştiğinde ve insanların ilgisini çekebilecek ürünler kasaya daha yakın konulduğunda satın alma davranışlarında değişim gözlenebilir.
Davranışsal iktisadın kullanımıyla ilgili en ilginç örneklerden birini de Apple'ın bir satış stratejisinde görmek mümkün.
2007'de ilk iPhone 600 dolardan satışa sunuldu ve fiyatı kısa bir süre sonra 400 dolara düşürüldü. Apple telefonu en baştan 400 dolara satsaydı akıllı telefon teknolojisiyle yeni tanışan tüketiciler telefonun çok pahalı olduğu düşünülebilirlerdi. Ancak telefonu daha yüksek bir fiyatla satacaklarını duyurup 400 dolara indirerek tüketicilerin telefonu indirimli aldıkları için kâr ettiklerini düşünmelerini sağladılar. Bu da satışlarının artmasını sağladı.
Bu örnek de oldukça enteresan ve insanı düşündürüyor. 👇
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Davranışsal iktisat, zengin ve fakir arasındaki uçurumu en acı ve en gerçekçi şekilde bize sunar.