Krizin Tam Ortasındaki İsim: Göçmen ve İslam Karşıtlığının Sembolü Wilders Kimdir?
Hollanda’nın Venlo kentinde dünyaya gelen, 1963 doğumlu Geert Wilders oldukça tecrübeli bir politikacı. 20 yıldır Hollanda parlamentosunda görev yapıyor.
4. kez Hollanda genel seçimine katılmaya hazırlanan aşırı sağcı lider "Vatansever Baharı" adını verdiği hareketin son kazananı olabilecek mi? 15 Mart'taki seçim öncesi tüm dünya bu sorunun yanıtını bekliyor.
İslam karşıtı filmle dünya kamuoyunda tanınır hale geldi
Özgürlük Partisi, onun liderliğinde girdiği 2006 seçimlerinde elde ettiği 9 koltuğu, 2010 yılında 24 koltuğa çıkarmayı başarmıştı.
Geert Wilders'in tartışmalı bir siyasi figür olarak dünya kamuoyunun gündemine gelmesi de aynı yıla rastladı. 2010 yılı 11 Eylül'ünde, İkiz Kulelere düzenlenen saldırıların 9'uncu yıldönümündeki bir etkinlikte konuşan Wilders, İslam karşıtı görüşleri ile ilk kez geniş kitlelere ulaştı.
Geert Wilders burada yaptığı konuşmada, yapımcısı olduğu 2008 tarihli "Fitne" isimli kısa filmden çok sayıda bölüm kullandı. İslam'ı yaşanan birçok kötülüğün sebebi olarak gösteren bu filmi, içeriği nedeniyle hiçbir Hollanda televizyonu yayınlamak istememişti.
Dönemin Hollandalı politikacıları tarafından yasaklanması istenen film bir video paylaşım sitesi tarafından yayınlasa da gelen tepkiler üzerine buradan da kaldırıldı.
"Güvenlik" gerekçesiyle İngiltere'ye girmesi engellenmeye çalışıldı
Ancak Hollandalı politikacının, Müslümanlık karşıtı bu mesajları, onu Batılı devletlerle de karşı karşıya getirdi. Öyle ki, Britanya hükümeti, Wilders'in güvenlik riski yarattığı gerekçesiyle İngiltere'ye girmesini engellemeye dahi çalıştı.
Gençliğinde İsrail'de yaşamasının şimdiki düşüncelerinin oluşumunda önemli payı olduğu düşünülüyor
Eski mesai arkadaşları Geert Wilders'ı başka hobileri olmayan tam zamanlı bir politikacı olarak tanımlıyor.
Her ne kadar Katolik bir ailede büyüse ve "Hristiyan demokratlar müttefikim" dese de Wilders kendini agnostik olarak tanımlıyor.
Wilders'ın İslam karşıtı düşüncelerinin gelişmesinde ise gençliğinde 2 yıl süresince İsrail'de kalmasının, bu sürede "anti-demokratik" olarak tanımladığı Arap ülkelerine yaptığı gezilerin etkili olduğu yorumu yapılıyor.
"Türkiye" gerekçesiyle partisinden istifa etti
1983 yılında 20 yaşında Hollanda'ya dönen Geert Wilders, politikaya atılmasının ardından Hollanda Liberal Partisi'nin metin yazarlarından biri olarak ismini duyurmaya başladı.
1997 yılında Hollanda Liberal Partisi'nden (VVD) Utrecht milletvekili seçildi ancak, partisinin "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini desteklediği" gerekçesiyle 2004 yılında istifa ederek kendi yolunda hareket etmeye başladı.
İslam karşıtlığı üzerine inşa edilen bir siyasi kariyer
Geert Wilders kariyerini genel olarak İslam karşıtlığı üzerine kurmuş bir siyasetçi.
Ve bu İslam karşıtı siyasi kariyerini hızlandıran olaylardan biri de 2004 yılındaki bir cinayet oldu. Hollandalı film yapımcısı Theo van Gogh'un "İslam'da kadına kötü davranıldığı" tezini işlediği filmi nedeniyle bir radikal İslamcı tarafından öldürülmesi sonrası Wilders'a kalıcı koruma verildi.
Wilders, yakın zaman önce verdiği bir röportajda 12 senedir yalnız başına bir yere gitmediğini ve El Kaide'nin ölüm listesinde olduğunu açıklamıştı.
Geert Wilders bir taraftan, Kuran'ı Hitler'in Kavgam kitabına benzeterek "Müslümanları düşmanlaştırırken" diğer taraftan da Hollanda medyası tarafından hazır cevaplılığı nedeniyle "Yılın Politikacısı" ödülünü alabildi.
Ödüllendirilen bu özelliğini de çoğu zaman İslam ve göçmen karşıtı düşüncelerini aktarırken kullandı.
Miting krizi
Wilders, Türk bakanların Hollanda'ya gelerek referandum kampanyası yürütmelerine kesinlikle karşı çıkıyor. Wilders, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na uçuş izni verilmemesinin ardından Twitter üzerinden gönderdiği mesajda "Harika! Yoğun PVV baskısı sayesinde hükümetimiz Hollanda seçimlerinden bir kaç gün önce Türk bakanının inişine izin vermedi" ifadelerini kullanmıştı.
Açıklamalarında ülkedeki problemlerin nedeni olarak, sık sık Fas ve Türkiye kökenlileri gösteren Wilders, Türk Büyükelçiliği önünde "Uzak dur, bu bizim ülkemiz" yazılı pankart açarak, ülkeye kampanya ziyareti yapmak isteyen Türk hükümet yetkililerini hedef almıştı.
Hükümetin Türkiye'ye karşı tutumunu yetersiz buluyor
Başbakan Rutte ile Wilders dün gece Hollanda televizyonunda yayınlanan açık oturumda karşı karşıya geldi. Wilders bu süreçte hükümetin Türk bakanlara yönelik uçuş izni vermeme ve sınır dışı kararlarını desteklediğini belirtti ancak bunların yetersiz olduğunu söyledi. Wilders'a göre Türkiye'ye karşı daha sert önlemler alınmalı.
Geert Wilders ayrıca 15 Temmuz'da Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin başarısız olmasına da üzüldüğünü söylemiş, "Askeri rejim, her halükarda Erdoğan'dan iyidir" demişti.
Aşırı sağcı lider, "Türkiye'de asıl darbenin Erdoğan tarafından yapıldığını ve hâlâ devam ettiğini" öne sürmüştü.
AB'den ayrılmayı vaat ediyor
Başbakan olabilir mi?
Yarına gerçekleştirilecek seçimlerin sonuçları merakla bekleniyor.
Seçimler öncesi en önemli tartışmaların mülteci akını ve güvenlik problemleri etrafında yaşandığı Hollanda'da son anketler Wilders'ın ciddi bir oranda oy alacağını ve Başbakan Rutte ile başa baş bir mücadele götürdüğünü gösteriyor.
Ancak Hollanda'daki diğer parti liderleri, 'ülkenin temel değerlerine aykırı' buldukları Wilders ile koalisyon kurmayacaklarını açıkladıkları için Wilders'ın başbakanlık koltuğuna oturması bir hayli zor gözüküyor.