onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Uzman Klinik Psikolog Gökhan Çınar, sunuculuğunu üstlendiği Katarsis X-TRA'da bu hafta 6 Şubat depremlerini en acı şekilde yaşayan yüzbinlerce isimden birkaç tanesini konuk etti. Yaşadıklarıyla boğazımızı düğümleyen depremzedelerin sözleri hepimizi gözyaşlarına boğdu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Gökhan Çınar “Eksik Anlatmışlar Fazlasını Yaşadık! Hiç Geçmedi…” başlığıyla yayınlanan bölüme "6 Şubat deprem felaketinin 1. yılında kafamızı yeniden insanlarımıza ve deprem bölgelerine çevirmeyi isteyeceğim" diyerek başladı.

Gökhan Çınar “Eksik Anlatmışlar Fazlasını Yaşadık! Hiç Geçmedi…” başlığıyla yayınlanan bölüme "6 Şubat deprem felaketinin 1. yılında kafamızı yeniden insanlarımıza ve deprem bölgelerine çevirmeyi isteyeceğim" diyerek başladı.

Çınar'ın ilk konuğu depreme Hatay'da yakalanan Mehmet Han Kızılkaya oldu. Depremden sonraki 5. günde enkazdan kurtarılan 21 yaşındaki genç 7 ay boyunca hastanede tedavi görmüş.

Çınar'ın ilk konuğu depreme Hatay'da yakalanan Mehmet Han Kızılkaya oldu. Depremden sonraki 5. günde enkazdan kurtarılan 21 yaşındaki genç 7 ay boyunca hastanede tedavi görmüş.

Hayatta kalmasının mucize olduğu söylenen Mehmet Han depremde aynı evde yaşadığı annesini, babasını, dedesini ve iki kız kardeşini kaybetmiş. 13 ve 17 yaşındaki iki kardeşini bir süre enkaz altında hayatta tutmayı başaran genç, o eve sobadan kurtulup doğalgazı var diye yeni taşındıklarını açıkladı. Mehmet Han'ın 'Bilemedik o evin mezarımız olacağını' sözleri ise hepimizi kahretti.

Depreme evin koridorunda yakalandıklarını anlatan genç "Annem, kardeşemlerim ve bana "sakin olun, deprem oluyor" derken cümlesi bitmeden ev yıkıldı. Babam ve dedem odalarından hiç çıkamamıştı" dedi.

Depreme evin koridorunda yakalandıklarını anlatan genç "Annem, kardeşemlerim ve bana "sakin olun, deprem oluyor" derken cümlesi bitmeden ev yıkıldı. Babam ve dedem odalarından hiç çıkamamıştı" dedi.

Bina yıkıldıktan sonra iki kardeşini susturup, annesinin nefes alıp almadığını kontrol etmeye çalıştığını anlatırken de 'annem nefes almıyordu. O an kaybettiğimi anladım. Babam ve dedemden de ses alamadım. Büyük kardeşinin küçük kardeşine nazaran daha uzun yaşadığını anlatan gencin 'Büyük kız kardeşim, hayatını kaybetmeden birkaç dakika önce bana ' Komşumuzun kızı bana su getirdi. İçeyim mi?' diye soruca anladım, bilinci yerinde değildi' sözleri herkesi duygu seline boğdu.

Konuklardan bir diğeri de pek çoğumuzun adını Oğuzhan Uğur'un da programındaki acı çığlıklarıyla duyduğumuz Nurgül Göksu oldu.

Konuklardan bir diğeri de pek çoğumuzun adını Oğuzhan Uğur'un da programındaki acı çığlıklarıyla duyduğumuz Nurgül Göksu oldu.

Kahramanmaraş'taki Ezgi Apartmanı'nda oğlunu, gelinini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Hanım, acıların geçmediğini ve ilk günkü gibi taze olduğunu anlatıyor. Oğlunun sesinin kulağında yankılandığını duyuran depremzedenin 'Çok büyük hayallerimiz vardı. Torunumu okula götürüp getirecektim. Başka insanların yaptığı hatalar yüzünden benim çocuklarım hayatını kaybetti' dedi.

Oğlundan geriye sadece avukatlık cübbesinin kaldığını söyleyen Nurgül Göksu "Bu cübbe bir yıldır askıda ama adalet askıda kalmasın istiyorum" diyerek yaktı yüreğimizi.

Oğlundan geriye sadece avukatlık cübbesinin kaldığını söyleyen Nurgül Göksu "Bu cübbe bir yıldır askıda ama adalet askıda kalmasın istiyorum" diyerek yaktı yüreğimizi.

'Annem ve babam sağ, kardeşlerim aynı tarafta oturuyor. Onların binalarında hiçbir şey yok, oğlumun binasının yıkılacağı aklıma gelmedi. Kimse bana söyleyemedi. Her bina ayaktayken, o binanın yıkılmasının bir nedeni var' diyen Nurgül Hanım, 'Çocuklarımı sekizinci gün akşam buldum. Önce oğlum Can çıktı, ardından gelinim kucağında torunumla. Çocuklarımın üçü de yatakta yan yana, hareket dahi edememişler. Oğlum uyanıkken depreme yakalanmış ama yataktan kalkamamış'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Mümtaz Gövce de depremzede konuklardan bir diğeriydi. Eşini, 9 yaşında ve 6 yaşındaki kızlarını depremde kaybeden Mümtaz Bey de anlattıklarıyla yüreğimizi dağladı.

Mümtaz Gövce de depremzede konuklardan bir diğeriydi. Eşini, 9 yaşında ve 6 yaşındaki kızlarını depremde kaybeden Mümtaz Bey de anlattıklarıyla yüreğimizi dağladı.

Kızının enkaz altındayken kendisine ses kaydı gönderdiğini öğrendiğimiz Mümtaz Gövce kendisi İstanbul'dayken ailesinin Antakya'da depreme yakalandığını anlattı. Yolda hep 'Benim canımı al, onlara bir şey olmasın' diye dua ettim ama kabul görmedi.

"Kana alışıyorsun, parça bedene alışıyorsun o süreçte. Hepsi komşun... Yan araziye kireç döktük, kefenleri dizdik. "Biz arayacağız" dedik. Kızlarım ve eşim aşağıdayken yaptım bunu, çıldırmanın şekli bu."

"Kana alışıyorsun, parça bedene alışıyorsun o süreçte. Hepsi komşun... Yan araziye kireç döktük, kefenleri dizdik. "Biz arayacağız" dedik. Kızlarım ve eşim aşağıdayken yaptım bunu, çıldırmanın şekli bu."

'Yedinci günde ulaştım aileme, steteskop istediler aşağıya canlı olabilirler diye. İlk başta Eylül çıktı, sonra Ece çıktı annesinin kucağında. Ardından da eşim Sena. Kokuları üstlerindeydi abi. Evlat kokusu diye bir şey var. Tek parça çıktılar, üçüne bir sarıldım. Aileme de 'siz onları hayallerinizdeki gibi yaşatın' dedim'

Videonun bir kesitini de buradan izleyebilirsiniz...

İlginizi Çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
2020 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı bölümü mezunuyum. Dijital dünya, fotoğraf, tasarım ve renklerin ahengine kendimi kaptırmaktan keyif aldığım dönemlerde magazinin uçsuz bucaksız dünyasının da inanılmaz eğlenceli olduğunu keşfettim. Yaklaşık üç yıldır Onedio’da editörlük yapıyorum. Buradaki maceram süresince en içten ve biz bize konuşuyor tadındaki içeriklerimi sizlere sunmak istiyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
22
2
2
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Soğan Olsun mu

Üzülüyoruz. Sonra üzülmekten başka birşey yapamıyor oluşumuza üzülüyoruz. Biz hep üzülüyoruz:(