Görüş Bildir
Haberler
Dünyaya En Büyük Katkısı Buydu: Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin Arkasındaki Akıl Kimdi?

Dünyaya En Büyük Katkısı Buydu: Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin Arkasındaki Akıl Kimdi?

esma çetin
10.06.2023 - 14:17

Charles de Secondat, Baron de Montesquieu, devrimci dönemi tanımlayan liberal filozoflar kuşağının bir üyesiydi. Aynı diğer filozoflar gibi felsefi emeğinin meyvelerini toplayacak kadar yaşamadı ancak yazıları ve düşünceleri, toplumun ve sıradan insanların siyaseti anlama biçimini değiştirdi. Montesquieu kimdi ve insanlık tarihinin böylesine çalkantılı ve değişken bir çağına katkısı ne oldu? Buyrun detaylara 👇

Kaynak: https://www.thecollector.com/montesqu...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin nereden geldiğini merak etmiş miydiniz?

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin nereden geldiğini merak etmiş miydiniz?

Bu konuyu anlatmak için önce Montesquieu'in hayatından başlayalım. Charles-Louis de Secondat Montesquieu, 1689-1755 yılları arasında yaşamış Fransız bir filozoftu. Fransız düşünür, yazar olarak da çok güçlü bir kalemdi. 1721'de, etnik yabancı ziyaretçilerin gözünden çağdaş Fransız toplumunu eleştiren hicivli bir eser yayınladı. Farsça Mektuplar adlı eseri ise büyük başarı elde etti.

1728'de Montesquieu, Avrupa'yı dolaşıyor, okuyor ve yazıyordu.

1728'de Montesquieu, Avrupa'yı dolaşıyor, okuyor ve yazıyordu.

Kıtadaki çeşitli kültürleri, gelenekleri, kanunları ve uygulamaları gözlemlemekten ve onlar hakkında yazmaktan keyif aldı. Kaleme aldığı eserler, o zamanın en derin siyaset felsefesi parçalarından olduğu için oldukça ilgi gördü. Ancak çalışmalarının çoğu kendi ülkesinde sansürlenecek ve hatta yasaklanacaktı...

Montesquieu'nun ailesi Huguenot kökenliydi. Bilmeyenler için belirtelim, Protestan inancına sahip Fransızlara, Huguenot deniyor. Huguenot'lar, Katolik olan Fransız devleti tarafından gördükleri zulüm ve dini şiddet nedeniyle zamanla Avrupa'dan kaçtı.

İnsanlık tarihinin oldukça çalkantılı ve değişken olduğu zamanlarda Montesquieu'nün dünyaya en büyük katkısı, hükümet içindeki kuvvetler ayrılığı tanımıydı.

İnsanlık tarihinin oldukça çalkantılı ve değişken olduğu zamanlarda Montesquieu'nün dünyaya en büyük katkısı, hükümet içindeki kuvvetler ayrılığı tanımıydı.

Biliyorsunuz ki idarenin yasama, yürütme ve yargı olarak üçe ayrılmasına kuvvetler ayrılığı deniliyor. Günümüzde de devam eden bu uygulamanın tohumları Montesquieu tarafından atıldı.

Montesquieu, insanlık hakkında alaycı bir görüşe sahipti.

Montesquieu, insanlık hakkında alaycı bir görüşe sahipti.

Bu eleştirisinin kökleri ise insanoğlunun kibrine ve hırsına dayanıyordu. Örneğin Sezar, Roma Cumhuriyeti'ni çarpıtıp İmparatorluğu yaratmasaydı, başka biri demokrasinin zayıflığından yararlanıp aynısını yapacaktı. Montesquieu'nün bilgeliği göz önünde bulundurularak, hükümetler, güç dengesinde herhangi bir dalgalanmayı önlemek için çok özel kontroller ve dengeler ile kuruldu.

Montesquieu, 20 yıl üzerinde çalıştığı De l’esprit des lois adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı esaslarını birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır.

Montesquieu, 20 yıl üzerinde çalıştığı De l’esprit des lois adlı kitabında yasama, yürütme ve yargı esaslarını birbirlerinden ayırmanın önemini vurgulamıştır.

Bir hükümetin yürütme organı, tanımı gereği, hukuk uygulamalarını destekleyen organdır. Birçok yönden, hükümetin yürütme organı hükümetin 'yüzü'dür. Hükümetin yasama organı, yasa ve toplumda değişiklik önermek ve yürürlüğe koymaktan sorumlu organdır. 

Ülke içinde var olan yasaları tartışmak, yeni yasalar önermek ve değiştirmek yasama organının görevidir. Bir yasa tasarısı veya yasa ile ilgili bir anlaşma sağlandıktan sonra, imzalanması için yürütmeye gönderilir.

Devletin yargı organı, bir toplumda işlenen suçlar ve çiğnenen kurallar hakkında yasayı yorumlayan ve hüküm veren organdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Genç demokrasilerin oluşumu, Montesquieu ve çağdaşlarından büyük ölçüde etkilendi.

Genç demokrasilerin oluşumu, Montesquieu ve çağdaşlarından büyük ölçüde etkilendi.

Montesquieu'nün kuvvetler ayrılığı, cumhuriyetlerde uygulanacak araçsal bir ideolojiydi. Montesquieu, hiç kimsenin devasa bir merkezi otoriteye sahip olmaması gerektiğini savunuyordu. Kuvvetler ayrılığı tam olarak da bu konuda çok önemli bir rol oynar. Bu üç organ, tek bir siyasi bireyde birleştiğinde, cumhuriyet mutlakiyetçiliğe dönüşür.

Aslına bakarsanız yasama, yürütme ve yargı esasların ayrılması, devletin denge ve fren mekanizması da diyebiliriz.

Aslına bakarsanız yasama, yürütme ve yargı esasların ayrılması, devletin denge ve fren mekanizması da diyebiliriz.

Yani uzun lafın kısası, kuvvetler ayrılığı sistemi siyasi iktidarın diktatörleşmesini engellemeye yönelik bir sistemdir. Günümüzde de birçok ülkede kullanılan bu kuvvetler ayrılığı ilkesinin teee o zamanlarda ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
1
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın