Biraz Kahramanlık, Biraz Eros'un Aşk Oku: Perseus ve Andromeda'nın Kızıldeniz'e Bugünkü Adını Veren Aşk Hikayesini Mutlaka Okumalısınız!
Kızıldeniz nam-ı diğer Mare Rubrum... Asya ile Afrika'nın arasında yer alan, pek çok efsaneye konu olmuş bu denizin adının nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? Tabii ki, Kızıldeniz'in isminin kaynağı da mitolojik bir efsaneye dayanıyor. Biraz Eros'un aşk oku, biraz kahramanlık ve çokça mitolojik tanrı içeren bu hikayeye gelin birlikte bakalım.
Antik çağlarda Etiyopya olarak tabir edilen yer, Yukarı Nil bölgesini veya Sahra Çölü’nün güneyini ve bazen de Yafa Şehri’nin civarındaki bölgeyi kapsayan bir krallık olarak geçmekteydi...
İşte yukarıda bahsettiğimiz Etiyopya’nın kralı olan Cepheus ile Kraliçe Cassiopeia’nın Andromeda adında güzeller güzeli bir kızları vardı. Kral ve kraliçe de kızlarının bu dillere destan güzelliğiyle övünmeyi pek severlerdi.
Bir gün Kraliçe Cassiopeia, Andromeda’nın ‘nereid’ adı verilen deniz perilerinden bile daha güzel olduğunu söyleyiverince Deniz Tanrısı Poseidon’u kızdırmış oldu.
Poseidon, Cassiopeia’nın bu saygısızlığının bedeli olarak Etiyopya’yı cezalandırdı ve krallığın üzerine bir deniz canavarı saldı. Bu canavar, denizlerin en korkunç ve en acımasız canavarı olan deniz ejderi Ketos’tan başkası değildi.
Anlayacağınız, krallıktaki hiç kimsenin bu lanetten sağ çıkabilme imkanı yoktu. Çaresiz kalan insanlar, kurtuluşu Tanrı Poseidon’a yalvarmakta buldular.
Etiyopya’nın üzerindeki bu cezayı kaldırmak için Poseidon tek bir şart koşmuştu. Ketos’un denizlere geri dönmesi için Prenses Andromeda’nın kurban edilmesi gerekiyordu. Ümitsiz halk, Poseidon’un dileğini yerine getirerek genç prensesi çırılçıplak soyup bir kayaya zincirledi.
Herkes endişe içinde Ketos’un denizden çıkarak prensesi lime lime etmesini bekliyordu. Tam o anda beklenmedik bir şey oldu. Argos Kralı Akrissios’un torunu Perseus, Andromeda'nın imdadına yetişti.
Medusa’nın başını almak için çıktığı yolculuktan başarıyla dönmekte olan Perseus, Andromeda’yı zincire vurulmuş ölümünü beklerken gördü ve hikayenin aslını öğrenir öğrenmez Eros’u yardımına çağırdı. Perseus’un çağrısına cevap veren Eros, prensesin zincirlerini çözdü. Perseus ise Hades’in görünmezlik miğferini giyip gizlice Ketos’un yanına yaklaştı ve canavarı oracıkta öldürdü.
Eros, bu karmaşa sırasında Andromeda’nın Perseus'la güzel bir çift olacaklarını düşünmüş olsa gerek, oradan ayrılmadan evvel bu iki genci birbirine aşık etmeyi ihmal etmemişti. Ee, Aşk Tanrısı olmak da bunu gerektirir öyle değil mi?
Olaylar tatlıya bağlandıktan sonra Ketos’un ölüsü sahile doğru çekildi, tabii o esnada canavarın bedeninden oluk oluk kan aktı. Akan bu kanlar yüzünden deniz bir anda kıpkızıl kesiliverdi. İşte Kızıldeniz’e adını veren aslında Ketos’un kanıdır.
Gelelim Perseus ve Andromeda’ya…
Perseus, Andromeda ile birlikte saraya gidip kral ve kraliçeden genç kızla evlenmek için istedi. Cepheus ve Cassiopeia da kızlarının hayatını kurtaran bu cesur genç adamın Andromeda ile evlenmesine razı oldular. Andromeda, aşığı ve kurtarıcısı olan Perseus’un peşinden giderek onunla birlikte pek çok maceraya atıldı.
Bu mutlu çiftin tam yedi oğlu oldu, Pers ve Yunan mitolojisinin tanıdığı en büyük kahramanlardan biri olan Herakles’in soyu bu ikiliye dayanıyor.
Andromeda’nın ölümünün ardından Tanrıça Athena onu Andromeda takımyıldızına dönüştürerek gökte Perseus, Cepheus ve Cassiopeia takımyıldızlarının yakınına yerleştirdi. Oldukça etkileyici bir hikaye, siz ne dersiniz?
Yorum Yazın