Serdar Ekrem Şirin Yazio: Espor’u Anlamak Üzerine
Bu yazı espor’u kutsama yazısı değildir. Espor’la ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklı ezberleri olanlar için kaleme alınmıştır. Milyonlarca insanın takip ediyor olmasını, markaların ve yayıncıların çok büyük yatırım yapmasını yeterli görüp sığ bir şekilde espor’u savunma çabası hiç değildir.
Spor denince akla ilk futbol, basketbol, voleybol ve atletizm’in çeşitli branşları gelir. Ülkelere göre sıralamalar değişse de genel itibariyle bunları biliriz. Çoğumuz müsabakalarını izler, sonuçları takip eder. Hele olimpiyatlarda 100m finali ya da bizim madalya aldığımız güreş veya halter oldu mu herkes ekran başına kilitlenir. Şimdi bunların yanına espor da eklendi. Her hafta sonu dünyanın çeşitli bölgelerinde büyük liglerde maçlar oynanıyor ve milyonlar insan Youtube, Twitch ve benzer kanallardan izliyor. Birçok ülkede TV canlı yayınları yıllardır devam ediyor. Bu ilgi ve Hollywood’dan büyük bir ekosistem yaratmasına rağmen tanımlanmasından, zararlarına, gençlere etkilerine kadar tartışılan bir konu olmaya devam ediyor.
Espor’u spor olarak kabul etmeyenler var. Fiziksel bir aktivite olmadığı için bu tanımı doğru bulmuyorlar. Başına elektronik getirerek spor kategorisine konulamaz diyorlar. Spor’un genel kabul görmüş bir tanımı var ve ona uymayınca bu olmaz diyorlar. Oyun severlerin bu tanımlarla hiç ilgilenmediklerini söyleyebilirim. Oynuyorlar, iyi olanlar sıkı bir disipline giriyor ve profesyonel oluyorlar. Onların sporu, eğlencesi ve merakı bu, siz ne isterseniz deyin.
Peki nedir bu kadar tartışılan ve birçokları için hala muamma olan bu fenomen?
Benim çocuğum çok kitap okuyordu, resime merak salmıştı, şiir yazıyordu ama artık sadece oyun oynuyor diyen anne baba varsa mutlaka profesyonel destek almaları gerekir, ülkenin sanatçılara daha fazla ihtiyacı var. Hem oyun oynayıp hem sanatın bir dalıyla ilgilenenlerse bu ülkenin geleceğidir.
Gençler şunu yapmasın, bununla ilgilenmesin diyorsak burada muhatap aileler olur. Gençlerle böyle konuşursak monolog’a döner. Ailelerle konuşmaya başlıyorsak da önce “şu elindeki akıllı telefonu yavaşca bırak” dememiz gerekir. Keza telefon bağımlılığı oyundan daha ciddi bir sorundur.
İnsanın hayatı mümkün olduğunca denge üzerine kurulu olduğunda keyif artar. Sadece çalışan da, sadece okuyan, bir buluş sürekli uykusuz kalan ve hiç dinlenmeyen bilim adamı da denge sağlayamaz. Mesele oyunsa denge için haftada 6 saat oynuyorsa en az o kadar da kitap okusun.
Gençleri anlamak isteyenler önce onların tercihlerini anlayarak işe başlamalıdırlar. Bunu yapmadan yargı dolu ifadelerle gençlerle kurulan iletişim geri teper.
Espor’la profesyonel olarak ilgilenen gençler birçok potansiyel bağımlılığı bu şekilde engelliyor olabilirler.
Kumar bağımlılığını espor ve oyunlara bağlayanlar da oluyor malum. Hiç oyun oynamayınca çoğu strateji merkezli video oyununun şansla oynandığını zannediyor olabilirler. 100 metre olimpiyat finalinde ne kadar şans varsa video oyunlarında da o kadar var halbuki.
-
• Bir kişinin hayatı sadece oyun olduysa ve ailesinden bile öncelikliyse, kendini kontrol edemiyor ve oynamadan duramıyorsa, etrafındaki tüm fiziksel, ekonomik, sosyal veya psikolojik olumsuzlukları rağmen oyun oynuyorsa Dünya Sağlık Örgütü oyun bağımlısı olarak adlandırıyor. Bunu yapan biri en ağır bağımlı olarak da nitelendirilmeli ve psikolojik destek almalı acil. Bu durumda olanlara kimse doğru yapıyor demez ve savunmaz, uyuşturucu ya da alkol bağımlılarına kimsenin iyi yapıyorlar demeyeceği gibi.
Espor ekosistemini anlamak için ciddi ve sürekli araştırmalar yapmak gerekiyor. Tüm paydaşlarla ciddi vakit geçirmek ve ona göre yorumlarda bulunmak gerekiyor. Zamanını dengeli kullanamayan gençlerin oyun ya da başka bir bağımlılığı varsa bunu espora bağlama kolaycılığını bırakmak gerekiyor. Anlamak için zaman ayırmak ve olumlu olumsuz taraflarını bilimsel olarak ortaya koymak gerekiyor. Bu yapıldığı durumda dersleri en hızlı çıkaran ve aksiyon alanlar espor ekosistemindeki paydaşlar olacaktır.
Şimdi söyler misin espor korkulacak bir şey mi yoksa gözde çok büyütülmüş ve anlaşılması gereken bir fenomen mi?
Yorum Yazın
Esporcu olmak için göz el koordinasyonunu kaybetmeyeceksin yani yaş max.24.. dahası o oyundan sıkılmak gibi bir kavram yok. Günde eşşek gibi en az 10 saat oy... Devamını Gör