Biz Aç Değiliz, Yalnızca Üzgünüz: Duygusal Yemek Yeme Hastalığını Anlamanın 5 Yolu
Acaba bu yazıyı okuyan kaç kişi sevgilisiyle ayrıldıktan sonra dört tane acılı lahmacunu nefes almadan mideye indirdi? Ya da belki de işten çıkarıldığınızı öğrendiğinizde kendinize büyük boy bir pizza ısmarlamıştınız?
Yemekler bize bir konfor alanı sunabilir; zorlu bir günün ardından ihtiyacımız olan o kocaman ve sıcak kucağı bize yemekler açabilir. Bu nedenle stres durumlarında bedeninize bir ödül veriyormuşsunuz hissiyatıyla yemeklere saldırmak gayet çekici görünebilir. İşte buna literatürde 'duygusal yeme' deniyor.
Stres, üzüntü, yalnızlık, sosyal bunalımlar ve dahası, bizleri 'duygularımızı' yemeye sürükleyebiliyor. Ne yazık ki, duygusal yemek yeme duygusal problemlerimizi çözmüyor, ne kadar yersek yiyelim sorunlarımız orada öylece bekliyor. Fakat bunun ayrımını nasıl yapacağız? Gerçekten aç olduğumuz anlar ile duygusal açlık durumunu nasıl ayırt edeceğiz?
İşte gerçek fiziksel açlık ile duygusal nedenlerden kaynaklanan açlığı birbirinden ayırt etmenin 5 yolu;