Korku ve Gerilimi Psikolojiyle Harmanlayan Dizi Penny Dreadful'dan 19 Aforizma
Penny Dreadful televizyonun bu aralar en gözde dizilerinden biri konumunda. Üçüncü sezonuna geçtiğimiz günlerde giriş yapan psikolojik gerilim-korku türündeki dizi, 19. yüzyılın karanlık Londra’sında geçiyor.
Dizinin bu kadar büyük hayran kitlesine sahip olmasını sağlayan faktörlerden birisi, edebiyat romanlarının ünlü karakterlerini bünyesinde bulundurması. Bu karakterlerden bazıları Dr. Frankenstein, Dracula ve Dorian Gray.
Kan aşkı ile yanıp tutuşan yaratıkların işledikleri cinayetlerin olduğu dönemde bir çözüme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuyu üstlenecek 4 kişilik bir ekip vardır, bu ekip birbirinden yetenekli kişilerden oluşur. Ekipten Vanessa Ives oldukça çekici ve gizemli bir kadındır. Yaratıkları avlamakta usta olan Sir Malcolm, silah kullanmakta doğuştan yeteneği olan Ethan ve Dr.Frankenstein ise ekibin diğer üyeleridir.
1.
2.
+Mazi geri gelebilir mi?
-Bizi hiç bırakmaz ki.
+Hiç mi?
-Hayır. Geçmiş, olduğumuz kişidir.
3.
'Mutsuzsun. Kendinizi soyutlamışsın. Bu mutsuzluğun sebebinin kendin olduğunu ve az arkadaşın olduğu için de yakınlık kurulmaya değer biri olmadığını düşünüyorsun. Yakın zamanda senin için çok önemli olan bir şeyi kaybetmişsin. Sevgilini, inancını, aileni veya üçünü de. Bunun için kendini suçladığından bu sende evham yaratmış. Bu yüzden de uyumuyor ve hiçbir şekilde sağlıklı beslenmiyorsun. Eskiden dış görünüşüne özen gösterirmişsin, fakat buna da ilgini yitirdiğinden aynalardan kaçıyorsun. Gün ışığından rahatsız olduğundan ondan da kaçıyorsun, bu da kendini suçlamana sebep oluyor; çünkü güneşten hoşlanmamayı sağlıksız ve hatta ahlaksızlık olarak görüyorsun. Düzene uyan bir kadın değilsin, yine de insanlar seni fark etmesin diye öyleymiş gibi davranmaktan hoşlanıyorsun; fakat bazen fark edilmekten de hoşlanıyor ve göze çarpacak şekilde giyiniyorsun. Lakin öte yandan, böylesine bariz bir gösteriden etkilenen erkeklere aptal gözüyle bakıyor ya da daha kötü bir şekilde görüyorsun. Bu yüzden onlar yerine karanlık, anlaşılmaz ve ulaşılması imkansız erkeklere karşı ilgi duyuyorsun. Böylece kendi mutsuzluğunu ve yalnızlığını iyice garanti altına alıyorsun; çünkü nihayetinde en çok tek başınayken mutlusun. Ama aslında o zaman bile mutlu olamıyorsun, çünkü kaybettiklerini düşünmeden edemiyorsun ve yine bunun için de tekrar kendini suçluyorsun. Döngü böyle devam ediyor. Kendi kuyruğunu yiyen bir yılan gibi.'
4.
'Yaşlanmış olmama rağmen hala bu dünyaya ait bazı şeyleri öğrenemedim. Örneğin, neden insanlar kendileri gibi olmayan şeylerden nefret ediyor? Neden bilmedikleri her şeyden korkuyorlar? Neden kendilerini sevmemek için binbir türlü bahane buluyorlar? Zayıf oldukları için, yaşlı oldukları için, kusursuzluklarını bozan her bir özellikleri için... Oysa hangimiz kusursuz olabiliriz ki?'
5.
+Geleceğimi okur musun?
-Bir geleceğin olduğundan şüpheliyim.
+Herkesin bir geleceği vardır.
-Herkesin değil. Bazı insanların sadece geçmişi vardır.
6.
'Boş yere ağlama. Ben de ağlamayı öğrendim, hiçbir fayda getirmiyor.'
7.
'Beni ölümle mi tehdit ediyorsun? Eğer beni gerçekten tehdit etmek istiyorsan, yaşamakla tehdit et.'
8.
'Herkes fotoğrafların sonsuz olduğunu düşünür, gerçekteyse hepsi yalnızca tek bir ana aittir. Ancak bir resim sonsuzluğu yansıtmayı başarabilir.'
9.
'Tanrım, neden beni çelikten ve taştan yaratmadın? Neden duygularımın olmasına izin verdin? Şuan olduğum kişi olmak yerine, bir ceset olmayı tercih ederim. Devam et, çek tetiği. Bana en büyük iyiliği yapmış olursun.'
10.
+Fırtınaları seviyorum. İlkeller, eski zamanlardan beri aynı şekildeler. Topluma ait her şeyi yok edip, dünyanın gerçek yüzünü ortaya çıkarıyorlar.
-İyi de oluyor.
+Korkmuyor musun bundan?
-Şuan değil.
+Dünya yaratıldığında her şey bu şekilde olmuş olmalı.
-Ya da yok olurken böyle olacak.
11.
'Hepimizin içinde asla ortaya çıkarılamayacak bir şeyler vardır.'
12.
+Aşk, bir ele yapılan nazik dokunuş.
-Bunu daha önce görmüştüm. Bir arkadaşımla kahve içiyorduk. Birine aşıktı, ancak bunun farkında mıydı bilmiyorum. Daha sonra o kişi arkadaşımın eline dokundu, yüzünü daha önce hiç öyle görmemiştim. Bir tür huzurla dolmuştu.
+Zalimce, ölümcül bir dokunuş o; çünkü kalbini tamamen bir başkasının merhametine teslim ediyor. Savunmasız bırakıyor.
13.
'Yalnızca bizim olamayacak şeyleri büyük bir tutkuyla isteriz.'
14.
'Eski Mısırlılar çok özel bir dini inancı benimsemişlerdi. Yalnızca tek bir hedefleri vardı: Ölümden sonraki yaşama hazırlanmak değil, bu yaşamı ölümsüz kılmak.'
15.
'Hayat, tüm acısı ve ızdırabıyla yalnızca bize aittir; başka hiçbir kimseye değil.'
16.
'Bazı şeyleri kontrol edemezsin. Bazı savaşları kazanamazsın. Her halükarda günün sonunda sahip olacağın tek şey, güvendiğin insanlardır.'
17.
'İnsanın karakteri aynı zamanda kaderidir.'
18.
'Bir sürüyü nasıl kontrol altına alabileceğini biliyor musun? Onları kendi ellerinle beslersin. Başka kimsenin beslemesine izin vermezsin. Bazen yemek verirsin, bazense vermezsin. Bazılarını aç bırakır, diğerlerinin bunu görmesini sağlarsın. Böylece hepsi hayatlarının senin elinde olduğunu bilir.'
19.
'İnsanlar aşkın zamana karşı savaşında asla ayakta kalamayacağını, yalnızca devam ettiği sürece sonsuz olduğunu düşünüyor; ancak aşk, hiçbir şekilde söndürülemeyecek bir yangındır. Sönen tek şeyse bir anlık tutkunun sonucunda meydana gelmiş, hızlı şekilde yanan ve arkasında hiçbir iz bırakmadan kaybolan alevlerdir.'
Yorum Yazın
abi az kişi izliyor zaten bırakın ortalık orospusu olmasın lütfen :(
Game of thrones bahane,Penny dreadful şahane :D
mükemmel bir dizi. 3. sezonu yeni başladı izlemeyenlere tavsiyemdir