Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
İstanbul Film Festivali’ne Geri Sayım Başladı
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 35. kez düzenlenecek İstanbul Film Festivali’ne geri sayım başladı. 7-17 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin yıldızları, bu yıl da Akbank Galaları’nda buluşacak.
İstanbul Film Festivali’nin en sevilen bölümlerinden Akbank Galaları’nda, yıldızları usta yönetmenlerle buluşturan ve sezonun merakla beklenen 10 filmin Türkiye’deki ilk gösterimleri gerçekleştirilecek.
Coen Kardeşler'in son işi 'Hail Ceaser!' programda yer alıyor
Akbank Galaları’nda bu yıl, Berlin Film Festivali’ni de açan Coen Kardeşler’in Yüce Sezar!’ından, ülkesinde tüm gişe rekorlarını kıran Arjantinli yönetmen ve aynı zamanda Uluslararası Altın Lale Yarışması Jüri Başkanı Pablo Trapero’nun Çete’sinden Fransız sinemasının ustalarından Claude Lelouch’un Bir Kadın Bir Erkek’ine kadar birbirinden ilginç, ödüllü, dikkat çekici yapım yer alıyor.
The Clan / Çete | Pablo Trapero
Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve yönetmeni Pablo Trapero’ya Gümüş Aslan En İyi Yönetmen Ödülü’nü getiren bol ödüllü The Clan / Çete, Akbank Galaları bölümünde. Arjantin’in Oscar adayı olan ve ülkesinde gelmiş geçmiş en iyi gişeyi yapan Çete İspanya sinema akademisinin verdiği Goya Ödülleri’nde de İspanyolca En İyi Yabancı Film Ödülünü kazandı ve filmden esinlenen bir TV dizisi de çekilmeye başlandı. Arjantin tarihinin kara sayfalarından birini konu edinen film, cunta iktidarında Arjantin istihbarat servisi için çalışan acımasız Arquimedes Puccio ve ailesinin 1980’lerde de vahşi eylemlerine devam etmesini işliyor. Dinamik kurgusu ve dönemin rock şarkılarıyla bezeli müzikleri sayesinde nefes nefese izleniyor. Altın Lale Uluslararası Yarışma Jürisi’nin başkanlığını da üstlenecek Trapero ve oyuncu eşi Martina Gusman da festivalin konuğu olarak İstanbul’da olacaklar.
One Plus One / Bir Kadın Bir Erkek | Claude Lelouch
Fransız sinemasının ustalarından Claude Lelouch, Un+Un / Bir Kadın Bir Erkek filminde bir kez daha kadın-erkek ilişkileri üzerine bir hikâyeyle karşımızda. Oscar ödüllü Jean Dujardin’in canlandırdığı Antoine Abeilard, dünyaca ünlü bir film müziği bestecisidir. Hayatta her şeyi hafife alan bu adam, Fransız büyükelçisinin karısı Anna ile mecburi bir yolculuğa çıkar. İkili hem fiziksel hem de ruhsal şifa aramaktadır ve bu yolculuk boyunca birbirlerine âşık olurlar. Filmde ayrıca César ödüllü Elsa Zylberstein ve Christophe Lambert de rol alıyor. Romantik izleyicileri baştan çıkaracak, parlak renklerle bezeli bu egzotik aşk filminin müzikleri Francis Lai’ye ait.
Akbank Galaları’nda gösterilecek filmleri görmek isteyenleri buraya alalım.
Yılmaz Güney'in yenilenen 'Sürü' filmi de festival programında
Groupama, dokuz yıldır İstanbul Film Festivali işbirliğiyle sürdürdüğü “Türk Klasikleri Yeniden” projesi ile Türk sinemasının önemli yapıtlarının yıllar sonra yenilenerek tekrar sinemalarda gösterime hazır hale getirilmelerini sağlıyor. 35. İstanbul Film Festivali “Türk Klasikleri Yeniden” bölümü için yapılacak özel gösterimde bu yıl Zeki Ökten’in yönettiği, başrollerini Tarık Akan, Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz’in paylaştığı, Şenel Gökkaya, Levent Yalman, Yaman Okay, Erol Demiröz, Levent İnanır, Savaş Yurttaş’ın da rol aldığı 1978 yapımı Sürü yenilenmiş kopyasından gösterilecek. Atlas Post Production tarafından restore edilen Sürü, Tuncel Kurtiz’in 80. doğum yılı olan 2016’da, yapımından 38 yıl sonra yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.
Hitchcock/Truffaut festival programına eklendi
Sinemanın yeni nesillerine yön veren iki dev yönetmen, Alfred Hitchcock ve François Truffaut. İkisi arasında kurulmuş bir köprü var: Truffaut’nun Hitchcock’la 1962’de 8 gün boyunca yaptığı söyleşiden derlediği, 1966 yılında yayımlanan kitabı Hitchcock’a Göre Sinema. Kent Jones’un belgeseli Hitchcock/Truffaut, bir soru soruyor sinemanın halihazırdaki büyük yönetmenlerine: “Bu kitap sinemaya bakışınızı nasıl etkiledi?” David Fincher, Paul Schrader, Martin Scorsese, Olivier Assayas, Peter Bogdanovich ve pek çok isim, yılın heyecanla beklenen belgeselinde iki büyük yönetmene saygı duruşunda bulunuyor. Hıtchcock/Truffaut bir yandan iki dev yönetmenin başyapıtlarından parçalar, arşiv görüntüleri ve günümüzün usta sinemacılarının görüşlerini ekrana getirirken bir yandan da bu efsanevi röportaj/kitabın ses kayıtlarını ve fotoğraflarını ortaya çıkarıyor. Atilla Dorsay’la yaptığı röportajında Hitchcock diyor ki “Bir yönetmene verilmiş büyük bir hediyedir bu kitap.” Rolling Stone dergisine göre Hıtchcock/Truffaut, “sinemaseverler için nirvanaya ulaşmak gibi.”
Yorum Yazın