Görüş Bildir
Haberler
Hazırsanız Başlıyoruz! Ocak Ayı ve 2020 Yılı Boyunca Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz!

etiket Hazırsanız Başlıyoruz! Ocak Ayı ve 2020 Yılı Boyunca Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz!

Gökçe Ayabakan
03.01.2020 - 12:05 Son Güncelleme: 05.01.2020 - 12:40

Bir seneyi daha devirdik, yine dimdik ayaktayız. Arada düşmüş olabiliriz, düşmüşken de biraz uzanıp dinlenmiş olabiliriz ama önemi yok. Sonuçta yeniden ayağa kalktık mı kalktık! 2020'yi de hiç karamsarlığa kapılmadan, mücadeleyi elden bırakmadan atlatacağız. İnsan olmanın şanına yakışır şekilde; kan ter içinde de olsa boyun eğmeden yaşayacağız. Yaşasın hayat! 🔥

İşte karşınızda Ocak ayı ve 2020 yorumları... Assolistler sahneye en son çıkar, malum! :)

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yükselen burcunu da okumayı sakın unutma!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Büyük hesaplaşmalar kapıda, Koç!

Büyük hesaplaşmalar kapıda, Koç!

Sevgili Koç,

Bu sene sana çok güzel fırsatlar, açılan yollar var. Fakat bu yolların taşsız dikensiz, kolay yollar olduğunu söyleyemem. “Fırsatlar” dediklerim de gökten önüne altın tepsi ile inen güzellikler değil. Keşke öyle olsaydı elbette ama öyle olacağını söylesem de inanmazsın; artık dünyanın öyle dönmediğini, değerli şeylerin ancak çaba ile elde edildiğini çoktaaaan öğrenmiş ve kabullenmiş olmalısın malum :) 2020’de kah dirseklerinin üstünde sürünerek, kah güneşin altında kavurularak, ter damlata damlata yürüyeceğin o yollardan sonra yükseklere tırmanarak elde edeceğin; karşılığında emek, ter, fedakarlık isteyen fırsatlar, mükafatlar… Zor mu, zor. Ama senden başka kimse de kolay kolay beceremez bunu. Biliyorum bu kısmı vurgulamam hoşuna gitmedi. Ama şöyle düşün; aklı başında bir patron sana durup dururken sırf kaşının gözünün hatrına terfi verip, maaşını da arttırır mı? Elbette ki önce disiplin bekler, emek ve sabır bekler; hatta deneme amaçlı zorlu sorumluluklar verir ve altından nasıl kalktığını görmeyi bekler… 2020 yılında Satürn de bu patron gibi işte. Sana gerçekten iyi şeyler hazırlıyor, yerini yapmış bekliyor. Hem de bu defa yanında daha yumuşak başlı ve cömert olan ortağı Jüpiter de var. Açılacak bu kapılara önce tıklaman lazım tabi…

Sana neredeyse geçen yıl başlamıştım “kariyer-ünvan-gelecek” meselelerinden bahsetmeye. Sadece bir iş bulmak, maaş için, karnını doyurmak için çalışmak, ‘şimdilik’ çalışmak gibi meseleleri de kastetmiyordum. 2019’dan beri katlanarak artan bu etki; seni “Hayatımla ne yapmak istiyorum? Hangi sıfatla bilinmek istiyorum? Gerçekten kendimi göstermek istediğim alan/sektör/meslek ne? Hangi şekilde kalıcı olabilirim? İstediklerimi nasıl garantileyebilirim?” gibi sorgulamalara itekledi. Yani mesele, sadece ekmek kazanmak ya da günü kurtarmak değildi; bu defa benliğinle, varoluşunla alakalıydı ve fazlasıyla da kişiseldi.

Satürn’ün soğuk ve ciddi etkisi ile bu dönemin getirilerinin yavaş fakat sağlam bir şekilde gelişeceğini de söylemiştim. Belki geleceğe dair niyetlerini ve planlarını sadece kafanda kurguladın, belki bir meslek kursuna gittin, belki de ciddi ciddi riskler alıp yapmak istediğin işlere başladın… Ne olmuş olursa olsun; artık sahnede Uranüs’ten güç alan ve beklemekten hoşlanmayan Jüpiter de var. Dolayısıyla (özellikle Şubat ayının yarısından itibaren) olayların hızlanmasına ve domino taşı gibi gelişmelerin / haberlerin teker teker karşına çıkmasına hazırlan.

Kısacası, kariyer - ünvan vesaire konularda artık Jüpiter etkisi ile daha hızlı sonuçlar almaya başlayacaksın. Enerjinin 2020 içindeki tüm koşuşturmalara fazlasıyla yeteceğini düşünüyorum zira seneye yönetici gezegenin Mars’ın Yay burcundaki iyi konumu ile başlıyoruz. Yolculuğu boyunca sana bazen o yolları şevkle yürümeye gücü verecek, yorulduğun yerde psikolojik sağlamlık, motivasyon sağlayacak, bahar aylarına doğru da sana destek olacak dostlar gönderecek. Yolun uzun ve bu çok güzel bir haber, sevgili Koç. Fakat altını çiziyorum: Bu etkiden fayda görmek, yolu güzelce yürümek için kararlı, disiplinli ve çalışkan olmak şart. Diğer ihtimalde (tembel, dengesiz, kibirli tavırlar takınarak bu güçlü gezegenlerin gölge taraflarını kullanmaya kalkarsan yani), “Sen benim kim olduğumu biliyor musun!?! En çok bana soracaksınız, ben saksı değilim!!!” tadında kavgalarla güzel bir dönemi ve olasılıkları ziyan edebilirsin. Aklında bulunsun.

Neyse… Bunları zaten taa yaz aylarına kadar sık sık konuşacağız. Elbette hedeflerine odaklan ama kafayı da bu konuyla yakma derim zira bu etkiler 2020’nin tamamına yayılacak. Sadece Ocak ayına dairmiş gibi düşünüp de arkandan atlı kovalıyormuş gibi panikleme yani.

Ocak ayına özel olarak bakacak olursak, seni adeta bu 2020’ye misler gibi hazırlayan bir etki var: 10 Ocak Yengeç tutulması… Bu tutulma adeta iki uçlu. İlk ihtimal ev hayatına, ailene dair bazı durumlar olarak görünüyor. Mesela ailede uzun süredir devam eden ama konuşulmayan bir gerginlik varsa, üstü kapatılan ve hiç yaşanmamış gibi davranılan meseleler varsa, geçmişten kalma hala affedilmemiş ve şifalanmamış yaralar varsa; artık bunların masaya yatırılma vakti geldi demektir. Bence yapılacak en mantıklı hareket cesurca ve sakince yüzleşmek, konuşmak. Zira Yengeç’in o yükselen sularını bastırmak kimsenin haddine değil! İnan ki ailecek bu gergin süreçten şifalanmış olarak çıkacaksınız - tabi elbette zarif ve açık davranırsak! Aynı şekilde, bu etkiyi tek başına bireysel olarak da deneyimleyebilirsin. Geçmişindeki hala sindiremediğin ya da seni rahatsız eden olaylarla yüzleşebilir, içsel bir sorgu sürecine girip kendine dair yeni keşiflerde bulunabilirsin. Öncelikli tahminim, Yengeç’teki bu duygusal ve nostaljik etkinin romantik ilişkiler konusunda eskileri hatırlatacağını ve dolayısıyla da bazı defterleri açtıracağı yönünde. Fakat bu illa gidip eski sevgili ile yeniden başlamak şekilde değil! Bir yerde tesadüfen karşılaşmak, evde ondan kalan bir eşyayı bulmak, arkadaş çevresinden haberini almak ve benzeri şekillerde geçmişe gömülmüş o insanı yeniden zihninde hortlatabilirsin. Geçmişte yaşananların üzerinden şöyle bir geçmek, olayları ve tepkileri analiz etmek, kendine bir de şimdiki aklınla ve farklı bir gözden bakıp özeleştiri vermek, anlamak ve özellikle de kendini affetmek... Öyle ya da böyle içinde bir şekilde yer etmiş eski sevgiliyi görünce 'aaa ben bu salağın nesini sevmişim ya?!' farkındalığı da olabilir; uzuuun bir içsel yolculuk da... Dolayısıyla ayın ilk haftası biraz dalgın, içe dönük ve kafası karışık hissedebilirsin. Sakın korkma, bırak kafan karışsın, bırak saçma sapan düşünceler seni kafanın içinde hiç girmek istemediğin yerlere çeksin; sonunda büyük bir huzur bulacağına ve geçmişin hayaletlerinden kurtulacağına inanıyorum. Kısacası; gerek aile, gerek de romantik olaylara dair kendini nostaljik hissedebilirsin; geçmişi sorgulayabilir ve en büyük tuzak olan suçlama-suçlanma ikilemine düşebilirsin. Oysa geçmişteki her şey olması gerektiği gibi oldu ve seni şu an olduğun insan haline getirdi, hepsi gerekliydi ve daha farklı olamazdı. Eğer zaten kader bir ilişkinin ya da işin 'olacağı' olsaydı; o bir şekilde olurdu. Geçmişi geçmişte bırakmayı; kabullenmeyi, teslim olmayı, anlamayı ve affetmeyi öğrenmeliyiz, Koç. Altını çiziyorum: Anlamayı ve affetmeyi... Bu Yengeç tutulmasının faydası budur: Temizleyip gitmek.

Yine değinmeden geçemeyeceğim iyi bir haber de var: Uzun süreli sevgilisi, düzgün ilişkisi olanlar bu Ocak ayının üçüncü haftasından itibaren “Ne yapıyoruz biz yaa?! Hadi evlenelim!” gibi ani yükselişler, gaza gelişler yaşayabilirler :) Gayet güzel bir etki ama karar verseler bile somut adımlar için bence en az 26’sını beklesinler. Şubat ayındaki Aslan dolunayı kutlamalar ve büyük an’lar için ideal olacak zira… Bekarlar için de aşk meselesesi Şubat sonrasında!

Bitirmeden önce Ocak ayına dair son bir uyarı: Özellikle patron ya da baba gibi otorite figürleri ile tersleşebilirsin. Hakettiğin kazancı, saygıyı, hatta görünülürlüğü dahi bulamadığını hissedebilirsin. Ki muhtemelen haklısındır zaten; günümüz iş dünyasındaki adaletsizlik bariz… Fakat bunlara karşı çıkmanın da bir yöntemi, bir stratejisi olmalı. Taleplerin için patronunun karşısına her ne kadar akla ve mantığa uygun argümanlarla bile çıksan; bu olumlu sonucu garantilemez. Bazen ne atar gider, ne de mantıklı cümleler yeterli olmayabilir; işte bu noktada bir plan yapmak, yol yöntem belirlemek şart. Elbette otur Taht Oyunları’ndaki gibi entrikalar, planlar yap demiyorum ama seni rahatsız eden durumları öncelikle eşitin olan arkadaşlarınla konuşmak, tavsiyeler almak, beyin fırtınası yapmak inan faydalı olacaktır. Özellikle 16 Ocak’tan sonra dostlarından çok çok çok destek görebileceksin -kısacası onlardan destek ve tavsiye almak hayat kurtarabilir. Taleplerinden, hakettiklerinden vazgeçmeden - ama hır gür de çıkarmadan Ocak ayının ikinci haftasının gergin enerjisini atlatmanın yolunu bulmaya bak derim. “Baba” örneğine de değinecek olursak; aile içerisinde üzerindeki sorumluluklara ve verdiğin emeklere rağmen saygı, sevgi, takdir görmediğini hissediyorsan duygusal ve ani tepkiler vermek ve drama yaratmak yerine küçük bir boykot seni daha hızlı bir çözüme götürecektir :) Bu dolunayda, bir siyasetçi gibi davran kısacası. Biliyorum, siyaset yapmak için fazla dürüst ve dobrasın ama çözüm anlacak diplomatik davranmakta…

Oturmaya vaktin bile olmamalı, Boğa!

Sevgili Boğa,

“Eğer istersen olur! İnanırsan başarabilirsin! Pozitif enerji, good vibes!!!!” tavırları ne kadar gerçeklikten uzak, sıkıcı ve klişeyse; “Zaten hiçbir şey değişmeyecek ki, yine bok gibi bir yıl, Allah belamızı vermiş, her şey kötü” tavrı da aynı derecede sıkıcııııı, klişe ve gerçeklikten uzak. İlk olarak bunu söylemek istiyorum çünkü bu sene, seni geride tutacak tek şey hırs, motivasyon ve inanç eksikliği olabilir ancak…

Koskoca imparatorlukların yıkıldığı, 200 yıl önce oy dahi kullanamayan kadınların koskoca ülkeleri yönettiği, aya çıkılan, organ nakli yapılan, insanlığın gücünün, merakının ve hırsının sınırının olmadığının defalarca ama defalarca kanıtlandığı şu çağda ilham bulabilmek gerçekten hiç zor değil! Uzaklara bakmana dahi gerek yok; kendi ailene, geçmişine, pencerenden dışarı ülkene baksan yeter: Bu insanlar ne savaşlar, kıtlıklar, göçler atlattılar ve pes etmeden, mücadeleye asla ara vermeden bir şekilde yaşamı hep var ettiler! Şimdi tüm bunlara; gerek kendi ailenin geçmişine, gerekse de koskoca insanlık tarihine bakarak “meh” demek, umutsuz, mıymışık ve tembel tembel takılmak ayıp! Böyle bir rehavetteysen derhal sıyrılmalısın ve kendine gelmelisin yoksa 2020’nin muazzam getirilerini kaçırırsın.

2020 yılına dair ilk hareketlenme Ocak ayının ikinci haftasında kendini gösteriyor. Anne tarafından akrabalarından, kuzenlerinden haberler alabilir; beklenmedik kısa yolculuklar planlayabilirsin. Ama daha güçlü bir ihtimal olarak biraz duygusal bir ikili ilişkiye dair gelen haberler olacağını görüyorum. Bir süredir (özellikle son bir senedir) devam eden fakat bazı sebeplerden kesintiye uğrayan - bittiği sanılan iletişim bağları yeniden hareketlenebilir. Sana bu konuda tek uyarım şu yönde olabilir: Eğer geçmişten insanlar yeniden hayatına gelmek isterlerse; onlarsız yaptığın gelecek planlarına etki etmediklerine emin ol bence… Mesela; bir ara çok hoşlandığın ya da belki de aşık olduğun kişi ile yeniden yollarınız mı kesişti? İşleri ağırdan almakta fayda var. Kafan lütfen karışmasın; çünkü bu sene senin asıl kısmetlerin, şansın, ışığın tamamen gelecek planlarında, hedeflerinde! Eğer bir insan senin “ruh eşin” ise zaten, asla hayal ve hedeflerinle arana girmez, ters düşmez. Aksine; ruh eşi, ancak ve ancak hayallerini takip ederken yürüdüğün yolda karşına çıkar genelde…

Neyse; şimdi ruh eşi konularına girerek iyice yazıyı dağıtmayalım ve devam edelim: 16 Ocak’tan 26 Ocak’a kadar iş arayanlar, terfi isteyenler, ekstra kazanç kovalayanlar için kısmetli dönem başlıyor. Hiç vakit kaybetmeden ve cesaretle başvurularını yap derim. Seni aşacağını düşündüğün işlere dahi başvur -yani iş ilanındaki her maddeyi eksiksiz ve %100 karşılamıyor olsan bile yine de başvurunu yap bence. O “ben bu işi yaparım!!!” mesajını sadece evrene değil, işverenlere de göndermek lazım sonuçta! :) Ki yaparsın zaten. 2020 para-iş konusunda özellikle ilk yarısında senin için güzel fırsatlar sağlıyor. Hele hele bankacılık, hukuk, akademi, sağlık gibi sektörlere niyetliysen - yönetici pozisyonundaysan 16 Ocak’tan itibaren işler iyi. 24 Ocak’tan sonrası ise daha da iyi!

24 Ocak’taki Kova yeni ayında mesleki anlamda güzel atılımlar olabilir - bunlar için (ortada fol, yumurta olmasa dahi) baba-öğretmen gibi otorite figürlerinden geleceğe yönelik destekler alabilirsin. Gayet olumlu kariyer-gelecek getirileri olan bu yeni ayın; söz konusu ilişkiler olunca ise ters bir etkisi var… Biraz gerginlik verebilir, özellikle ikili ilişkilerde. 24 Ocak haftası, üstünde otorite kurmaya, güç kullanmaya çalışan, seni kısıtlama niyetinde olan insanlara fena patlayabilirsin -hele hele bu insanları bir süredir “ama kötü niyetinden yapmıyor, aslında öyle biri değil, kendini ifade edemiyor, kaybetmekten korkuyor” gibi bahanelerle tolere ediyorsan… Fena patlayabilirsin. AMA… Bence patlamadan önce, aynı ya da benzer tavırları senin de kullanıp kullanmadığına emin olman iyi olur. Zararlı bir ilişki türünü normalleştirmiş ve artık farkına dahi varmıyor olabilirsin. Kesin ve köklü değişim için özeleştiri şart.

Bu senenin en şanslısı kesinlikle öğrenciliği devam etmekte olan Boğalar! 2020 boyunca, okuldaki kulüplerden tut, dil kurslarına, mesleki eğitimlere, gücün yettiğince gezilere olabildiğince koştur derim. Seçenekler öyle sınırsız ve zaman öyle kıymetli ki… Biliyorum öğrencilik ve ülke ekonomisi pek parlak değil fakat belediyenin kurslarında kod yazmayı öğrenmekten, okulundaki yabancı uyruklu öğrencilerle dostluklar kurmaya kadar sana yeni şeyler katacak pek çok şey yapabilirsin inan, genç Boğa. 2020 yılını sadece güzel/yakışıklı sevgilinin dizinin dibinde, liseden beri aynı arkadaşlarınla aynı cafede geçirirsen; geri dönüp baktığında pişman olabilirsin. Güvenli alanından çıkma, rahatını bozma vakti.

Bunu öğrenci olanlara vurgulu söylememe rağmen; tüm Boğa burçları üstüne alınabilir zira öğrencilik asla biten bir şey değil :) Yeni şeyler öğrenmek, hayatımıza bize yeni şeyler katacak insanları almak, hatta riskler alıp şansımıza güvenmek için uygun zaman, Boğalar.

Bekar Boğalar için aşk konusu Ocak sonuna doğru sosyal ortamlarla beraber hareketlenmelere başlıyor, fakat bence asıl bomba Şubat ayında olacak :) Sabırlı olmak lazım!

Artık sadece gerçekleri konuşmanın vakti, İkizler!

Sevgili İkizler,

Hayatın siyah-beyaz olmadığı gerçeğini, senin o kaotik zihninin çok iyi kavradığını biliyorum ve bu yüzden rahatça, lafı dolandırmadan ya da yumuşatmaya çalışmadan mevzuya giriyorum: Bu önümüzdeki 2020 senesinin çok güzel getirileri de var, oldukça zorlu etkileri de… Zaten şimdiye kadar hangi yıl yüzde yüz iyi ya da istisnasız her anı kötü geçti ki?! Hayatın kendisi bu; bir tarafımız yaprak dökerken, bir tarafımız daima bahar bahçe olacak. Dolayısıyla sana “Aman aman 2020 şöyle toz pembe, böyle şahane” gibi abartılı vaatlerde bulunmayacağım. Onun yerine, “Bu sene hayatın hangi alanlarında dikkatli olmamız lazım? Hangi dönemlerde sezgilerimize, hangi durumlarda şansımıza güvenmeliyiz? Riskli sıçramaları yapmak için uygun zamanlar neler? Fırsatları yakalamak ya da sorunlardan kaçınmak için hangi tavrı takınmak, hangi kişisel özelliğimizi kullanmak lazım?” gibi soruların cevaplarına odaklanmak lazım. Sonuçta kartlar nasıl gelmiş olursa olsun; doğru ve akıllıca oynayarak kazanacağız. Asla hayattan ve mutluluktan vazgeçmeyeceğiz, asla! Hazırsan başlayalım şimdi :)

Televizyonda bazı magazin programlarında sunulan burç yorumlarına denk geldim ve yapılan felaket tellallığı karşısında dehşete düştüm. Eğer sen de bu tarz karamsar yorumlara denk geldiysen ve etkilenip üzüldüysen; derhal silkelen ve kendine gel, o korkuları da kafandan sil, Sevgili İkizler. Evet, bu seneye dair pek çok karamsar yorum yapılıyor; bunun en büyük sebebi de Ocak ayının ikinci haftasında kendisini hissettirmeye başlayacak olan Plüton ve Satürn etkileşimi. Bu iki gezegen de gökyüzünün ağır, güçlü ve karanlık abileri olduklarından dolayı; önce biraz göz korkutuyorlar, doğru. Fakat bu iki gezegen, her şeyden önce, adildir. Dolayısıyla 2020’ye damga vuracak olan bu ikilinin etkilerini kendi faydamıza çevirmek, hayatımızı dönüştürmek için kullanmak, değerlendirmek çok kolay! Yeter ki onların dilinden konuşalım: Adil ve disiplinli olalım. Bunu başarabilirsek 2020 hayatımızın, hem ilişkiler, hem de kazançlar adına dönüm noktası olabilir.

Şimdiiii… O zaman ilişkiler konusundan girelim. Malum 2020’nin Satürnyen temasından ilişkiler konusu da fazlasıyla nasibini alıyor. Bunu hemen kötüye yorup histerik bir şekilde “aman yarabbim sevgilimle mi ayrılacağım yoksa?!” diye paniklemeye başlama lütfen. 2020 ilişkiler konusunda derinleşmeyi, bağların güçlenmesini ve güven duygusunun gelişmesini işaret ediyor. Satürn, özellikle yaz aylarına doğru, kendisini “kararsız, hazır hissetmeyen” partnerleri işte bu yüzden, aynen denklerine doğru şutlayabilir. Ben senin yerinde olsam, sevgili İkizler, bu süreçte ‘elenen’ kimsenin ardından üzülmem. Aksine, ne kadar erken, o kadar iyi. Gerçekten beraber olman gereken, beraber büyüyeceğiniz o doğru insan karşına çıktığında, seni tam olarak tatmin etmeyen ve ne idüğü belirsiz bir ilişkiyle uğraşıyor olmak istemezsin, değil mi? Bu ‘derinlik, güven, güçlü bağ’ içeren ilişkilerden kastım boş laf, drama değil. Zira söz konusu aşk ve ilişkiler olunca Satürn gerçek ve somut kanıtlar ister. Dolayısıyla sosyal medya hesaplarının şifrelerini vermek, istenilmeyen arkadaşları hayatından çıkarmak gibi abuk sabuk ve yüzeysel ‘fedakarlıklar’ değil; zor anlarında yanında olmak adına, ihtiyaçlarını karşılayabilmek uğruna fazla mesaiye kalmak gibi gerçek ve emeğe dayalı fedakarlıklar ister. Yüzük emojisini değil; gerçek taşlı bir yüzüğü… Ağdalı laflarla uzuuuun uzun yazılmış şiirleri, edebiyat parçalarını değil; açık ve net bir imzayı talep eder Satürn. Dolayısıyla Sevgili İkizler; bunlara ayak uydurabilecek ilişkiler ayakta kalır bu 2020 yılında. Hafif flörtlerle yoluna devam etmek istersen ise dikkatli olmalısın çünkü başın çok ağrıyabilir. Sana tavsiyem; partnerlerin ile beklentilerini açık açık konuşman yönünde olacaktır. Sonuçta illa herkes birileri ile ‘ciddi’ bir ilişkide olmak zorunda değil; o yüzden karşındakilere dürüst olmalı ve niyetini belli etmelisin zira bu ‘derinleşmeye meyilli’ ilişkiler, bir anda uçurumlaşabilir de… Kaos çıkar, anlıyor musun kaos!!!! :)

Fakat bu bahsettiğim yoğun ilişki etkisi daha çok yılın ikinci yarısında kendini hissettirecekken, yılın ilk yarısı daha farklı bir etki ile dokunuyor: Sevgili İkizler, adeta bu Ocak ayının ilk haftasından itibaren ilişkiler konusunda biraz ısrarcı ve talepkar bir ruh haline bürünebilirsin. Flörtün varsa onu düzenli ilişkiye çevirme konusunda ısrar, sevgilin varsa da ilginin ve sevginin daha daha daha fazlasını talep ederek darlamalar… söz konusu olabilir. Bu etkiler karşı taraftan da gelebilir. Ne yapıyoruz? Sakin kalıyoruz ve gaza gelip dramalara fırsat vermiyoruz. Çünkü olur da içimize tam sinmeden, şöyle taşlar yerine otura otura rahat rahat “aha işte bu!” demeden bir ilişkiye başlarsak; yaz aylarına doğru Satürn Baba’nın bizi helak edeceğini hatırlıyoruz :) Kızma bana, ben sadece elçiyim.

İşte ilişkiler konusu aşağı yukarı böyle 2020 yılı için. Fazla uzatıp diğer konuları gölgelemek istemiyorum ama zaten anlamışsındır: 2020’de hayatta kalan ilişki, doğru insanla ve olması gereken ilişkidir. Yıkılan ise yıkılsın, boş ver! Önemli olan senin yıkılmaman!

Diğer önemli mesele ise para! 2020 boyunca mesleki anlamda şanslısın, İkizler. Tabi bu kısmı açmadan önce iki kategoriye ayıracağım: 2020’yi öğrenci olarak geçirecek olanlar ve çalışanlar/çalışmak isteyenler…

İş arama niyetindeysen, yılın başından itibaren şanslısın, İkizler. Hiç vakit kaybetmeden ve cesaretle başvurularını yap derim. Seni aşacağını düşündüğün işlere dahi başvur -yani iş ilanındaki her maddeyi eksiksiz ve %100 karşılamıyor olsan bile yine de başvurunu yap bence. O “ben bu işi yaparım!!!” mesajını sadece evrene değil, işverenlere de göndermek lazım sonuçta! :) Ki yaparsın zaten. 2020 para-iş konusunda özellikle ilk yarısında senin için güzel fırsatlar sağlıyor, İkizler. Hele hele bankacılık, hukuk, eğitim öğretim (sadece küçük çocuklar için), sağlık gibi sektörlere niyetliysen 16 Ocak’tan itibaren işler iyi. 24 Ocak’tan sonrası ise daha da iyi! Bence 24 Ocak Kova yeni ayını tamamen gelecek planlarına, iş başvurularına, bol bol da hayal kurmaya ayır. Bu süreçte aklına şehir değiştirmek, uzaklara taşınmak gibi seçenekler de gelebilir… Bir Yay burcu olarak şahsi fikrim elbette ki gidip her yeri fethetmen yönünde olacaktır ama bu tarz değişimlerin özel hayatındaki etkilerini düşünecek, hesaplayacak ve değip değmediğine karar verecek olan sensin. Eğer zaten çalıştığın bir mesleğin varsa; terfi ya da herhangi bir pozisyon değişikliği ile kazancın artabilir. Fakat özellikle yaz aylarına doğru bunu yeniden konuşacağız: Bu sene içerisinde büyük bir miktar parayı borç vermek gibi şekillerde riske atman söz konusu olacak gibi duruyor.

Eğer bir öğrenciysen… Yeni burs seçenekleri bulabilirsin, part time işler de söz konusu olabilir. Ama lütfen lütfen lütfen, sigortanın yatması - aldığın bursun belgelenmesi gibi detaylara karşı titiz ol. Bir aile büyüğü mü burs veriyor mesela? Bunun devamlılığını resmi bir belge ile olmasa bile açık açık konuşarak teyitlemek isteyebilirsin. Bir arkadaşından ya da akrabandan borç almak söz konusu olursa da; ödemek için belli bir tarih koymaya özen göster derim. Belki borcun için ısrar edilmeyecektir ama manevi ağırlığını, minnet duygusu altında ezilmeyi hissedebilirsin. Kısacası sevgili İkizler; bu sene açık ve netiz: Dedemizden harçlık alıyorsak bile ne kadar süreceğini sorguluyoruz, “aaa lafı olmaz, ne zaman istersen o zaman ödersin” diyen kankaya ise “ancak şu şu şu tarihte ödeyebilirim” diye açık ve net durumumuzu ifade ediyoruz. Belirsizliğe yer yok söz konusu başkalarına dair para olunca; ona göre! Zor, çok zor biliyorum. Geçim sıkıntısı insanın ruhunu emiyor bazen ama şöyle düşün; bizden önceki nesiller ne savaşlar, ne göçler, ne kıtlıklar atlattılar… Biz de atlatacağız! Moral bozmak yok!

Satürn döngüsü insanı öyle bir pişirir, öyle bir olgunlaştırır ki… Geriye dönüp baktığında bu süreçte yaşadığın her zorluğa şükredersin, hepsinin ne kadar kıymetli dersler olduğunu görür, adeta birer lütuf olduklarını fark edersin. İşte bu deneyimi, özellikle 89-90-91 doğumlu bir İkizler isen bu sene yaşayacaksın ve emin ol, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Nasıl mı?

Öncelikli seçenek ruhsal ve psikolojik şifa… Bu sene iç dünyana dair uyanışlar yaşayabilir, insan ilişkileri aracılığı ile geçmişini ve kendi karakterini sorgulayabilir, kendi ruhunda ufak keşiflere çıkabilirsin. Satürn için daha önceden “eli sopalı, sert bir öğretmen” demiştik. Plüton için ise daha da sert bir tanım yapacağım: Plüton eli neşterli, çok becerikli ve soğukkanlı bir cerrahtır. Bu sene, ruhundan ya da hayatından atamadığın kötü huylu tümörleri, kangreni, kistleri kesip atacak, emin ol. Çünkü sonuçta, Plüton da bir cerrah olarak “şifacı”dır. Saplantılarından, takıntılarından kurtulmaya hazırlan, sevgili İkizler. O perşembe pazarı gibi renkli ve karmaşık zihninin arka odalarında bir sürü iskelet saklıyorsun, biliyoruz. İşte onları artık usülüne göre gömüp, kafanı da biraz havalandırma vakti :)

Sevmek zamanı, Yengeç...

Sevgili Yengeç,

2020 senin için öyle bir yıl ki… İnan anlatmaya, tarif etmeye nereden başlasam bilemiyorum.

Öncelikli ve en vurgulu olan konu ile başlayalım: İnsan ilişkileri…

Sevgili Yengeç, klişe olacak ama biliyorsun ki doğru: Zorluklar ve acılar, büyümenin kaçınılmaz bir parçasıdır. Doğum acı vericidir, diş çıkarmak da öyle… Yürümek düşe kalka öğrenilir, her çocuğun mutlaka bir yerinde dizlerinde ya da kafasında yara izleri vardır. Kaslar ancak yorularak ve ağrıyarak gelişir ve büyür. Acıdan, çabadan kaçış yoktur yani eğer gelişmek istiyorsak. İşte insan ilişkileri de böyle; ergenlikten geçerek yetişkin oluşumuz dahi ebeveynlerle çatışarak, otoritelerine meydan okuyarak gerçekleşir. Bu son derece doğal, olması gereken bir şeydir. Çocukların dahi her şeye “hayır” diyerek inat ettikleri, aşırı sinir bozucu dönemleri olur; ama bu da onları ufak köpek yavrularından ayıran en önemli şeylerden biridir, değil mi? :) İnsanı insan yapan, dik tutan, eşref-i mahlukat dedirten o büyülü şey: Özgür irade! Onu dahi çatışarak elde ederiz. Kısacası, çatışma iyidir. Büyütür, öğretir ve insanlığın da şanındandır.

Şimdi “bu kadın neden bana bir paragraf boyunca çatışmayı, geçimsizliği, kavgayı övdü!?!” diyeceksin… Sana perspektif kazandırmak için övdüm zira 2020 boyunca sana özellikle ikili ilişkilerde bol bol çatışma, çarpışma görünüyor, sevgili Yengeç. Bunu ASLA olumsuz görmüyorum. Etrafında her dediğine uyan, her yaptığına hak veren, asla senden farklı düşünmeyen, daima uyum sağlayan insanlar; seni içsel hantallığa sürükler. Meydan okuyan, düşündüren, farklı bakış açıları sunan insanlar ise zihnini aktif, enerjini yüksek tutar. Büyütürler! Dolayısıyla, bu sene içerisinde ikili ilişkilerinde yaşanabilecek anlaşmazlıkları, arkana bakmadan kaçmak ve o güvenli kabuğuna çekilmek için birer bahane olarak değil; hem kendini, hem ilişkiyi geliştirebilecek fırsatlar olarak görmelisin bence.

Bu bakış açısına sahip olmak önemli çünkü 2020 yılı senin için pek çok sürprizi daha ilişkiler konusunda saklıyor senin için. Kişisel gelişimin de, kariyer konusunda girişimlerin de, hatta içsel sorunların çözümü için de anahtarı sana insanlar aracılığı ile gelecek. İlişkiler bu sene çok önemli, çok!

Biliyorum şu an benden “şu şu tarihte evleneceksin, bu bu tarihte büyük hediye alacaksın, şu tarihte de çocuğun olacak” tarzı yorumlar bekliyorsun ama inan bu senenin senin için getirileri; tüm bunlardan daha heyecan verici. Ayrıca evliliktir, çocuktur, bunlar kolay işler. Asıl zor olan, bir insanı hakkını vererek - kendimizden de vazgeçmeden sevebilmek. Ne güzel demiş; “Hayatta en zor olan bir insanı tanımak, kabul etmek huylarını değişmeden bir olmak…” diye. İşte öyle. Senin için sevmek zamanı bu sene.

Özellikle Temmuz yengeç’iysen ya da 90-91 doğumluysan; Ocak ayının ikinci haftasındaki tutulmadan fazlaca etkilenebilirsin. Bir süredir ertelediğin hayatındaki değişimleri faaliyete geçirebilir, ani görünen kararlar alabilirsin. Açıkçası ben bunların destekli -hatta biraz da kadersel olduğunu düşünüyorum. Akışa bırakmakta fayda var bu yüzden. Elbette bu süreçte alacağın kararlar ve yüksek enerjin, hayatındaki önemli insanlarla ilişkini biraz gerebilir. Tek çare: iletişim iletişim iletişim. Doğru ve sağlıklı iletişim kurulduğunda, çatıştığın insan en büyük destekçine dahi dönüşebilir. Zaten 2020’nin hilelerinden biri de bu: Seni kolay kolay hiçbir işte yalnız bırakmayacak evren; bazen yalnız kalmak istesen bile! :)

Ayın 16’sından itibaren başlayan bir etki ise inceden maddi konuları gündeme getirmeye başlıyor. Borç, burs, banka kredileri, miras, tazminat, nafaka gibi kaynağı diğer insanlara dayanan ya da farklı insanlarla paylaştırılan maddi gelirler konusunda özellikle 24’ünden itibaren hareketlenmeler, değişimler olabilir. Bu yüzden bence ay sonuna kadar harcalamalardan kaçın, birikimlerin varsa da onları saklamaya devam et. Nereden çıktığını bile anlamadığın masraflar seni aniden darlayabilir, ona göre. Maddi kesintileri ya da kayıpları bence pek kafaya takma çünkü Şubat ayında bireysel kazanç kapıları bulacaksın diye düşünüyorum. Ayrıca 2020 yılı, özellikle ikinci yarısına doğru, maddi açıdan bereketli sana…

Öğrencilikleri devam eden genç Yengeçler için de, Ocak ayının ikinci yarısından taa Mart sonuna kadar son derece eğlenceli, verimli, bereketli etkiler var. Öğretmenlerden fazlaca destek görebilirsin; bu yüzden sık sık akıl danışmaktan, tavsiye istemekten çekinme derim. Ufkunu genişletecek sohbetler, imkansız sandığın soruların cevapları ve hepsi bu bilge ve statü sahibi kişilerde. Ve son olarak, genç ve öğrenci Yengeçler; lütfen lütfen lütfen aşk ilişki mevzularına fazla kapılmayın. Zira sağlıklı ilişkileri geliştirip büyütecek olan Satürn; ayağı yere sağlam basmayan ilişkiler konusunda ise son derece acımasız davranabilir. Ona göre.

23 - 27 Ocak tarihlerine dönelim bir daha… Bir süredir hayalini kurduğun, hazırlandığın ne var? Bir kurs? Yurt dışı seyahati? Araba? Yüksek eğitim planları? Planın ve hazırlandığın şey neye dairse, çok güzel haberler almaya hazırlan. Belki ufak bir haber, heyecanlandırıcı bir gelişme olarak gelecek ama uzun vadede yaşanacakların sadece esintisi bu, emin ol! Ve yeniden altını çiziyorum: Hocalarından (illa akademisyen olmak zorunda değil, akıl hocası gibi gördüğün bilge ruhlarına güvendiğin yaşça büyük kişiler de olabilir) bol bol akıl al, tavsiye iste…

Sevgilisi, daha doğrusu ‘sağlam’ ilişkisi olan Yengeçler; bu sene içerisinde evlilik, çocuk gibi kararlar alabilirsiniz. Ben açıkçası bu fikirlerin sene başında gündeme gelmesine rağmen; yaz aylarında eyleme geçirilmesinde daha fayda görüleceğini düşünüyorum. Zira bahar aylarında maddi konuları sabitlemek, retroları atlatmak, daha keyifli bir beraberlik dönemine zemin hazırlayabilir.

Bunları uzuuun uzun konuşacağız daha. 2020 yılı boyunca yazmaktan en çok hoşlanacağım burç sen olacaksın Yengeç :)

2020'de hunharca çalışacak ve çalıştıkça kazanacaksın, Aslan!

Sevgili Aslan,

2020 senesine dair sana söylemek istediğim yığınla şey var yine elbette ama önce Ocak ayını bir masaya yatırmak istiyorum çünkü senin için kişisel seviyede ve önemli etkiler taşıyor. Yeni yıla dair ne kararlar almış olursan ol; bence 2020’nin başladığını en iyi Ocak ayının ikinci haftasında hissedeceksin. Bu etki ilk vuruşta yüzeysel ve önemsiz olsa da; senenin geneline yayılacak olan ilişkilere dair temayı net bir şekilde ortaya koyacak. Adeta bir fragman gibi

Bir süredir devam eden gerginlikler, hayatındaki önemli insanlarla bir süredir sezdiğin ama adını koyamadığın soğukluklar varsa; özellikle 10 Ocak’tan sonra tüm olayların, gizlenen duyguların ve konuşulanların ortaya çıkmasına şahit olabilirsin, sevgili Aslan. Böyle söyleyince elbette insanlar biraz yanlış anlamaya meyilli oluyorlar, panikliyorlar ve sanki arkalarından çok büyük komplolar kuruluyormuş gibi endişeye kapılıyorlar. Sevgili Aslan, çok önemli bir siyasetçi, ne bileyim zengin bir iş adamı, kocaman bir şirketin yöneticisi falan olmadığın sürece arkandan pek fazla ‘gerçek anlamda’ işler çevrilip hain planlar yapılacağını pek sanmıyorum öncelikle :) Bu bahsettiğim, “duyguların, konuşulanların ortaya çıkması” meselesi şu şekilde vuku bulabilir; yakın bir dostun mesela, yargılayacağın endişesiyle yaşadığı zorlu süreci seninle paylaşmaktan çekiniyor olabilir. Ailenden biri gururundan dolayı paraya ihtiyaç duyduğu gerçeğini sana anlatmamış olabilir. Yani senden gizlenen şeyleri -daha doğrusu sonradan öğreneceğin şeyleri kişisel alma derim. “Ona bile söylemiş, bana söylememiş! Beni insandan saymıyor demek ki!!!” tadında alınganlıklar yaparsan, özür dilerim ama benmerkezci ve bencil davranmış olursun. Mesela sevgilin farklı bir şehirdeki bir şirketten iş başvurusu aldığını sana söylememiş mi? Dramatik tepkinden korktuğu için olabilir mi? Örnekleri böyle arttırabiliriz. Kısaca vurgulamak istediğim şu: Bazı şeyler öğreneceğin bu Ocak ayının ikinci haftası sürecinde, yargılamak, suçlamak, mevzu yaratmak, her şeyi kendine bağlamak; ilişkileri yıpratabileceği gibi, hakikati görmene de engel olur.

Benzer bir etki atlatan bir danışanım vardı: (Kod adı) Ayşe bir gün, en yakın arkadaşı Fatma’nın birine aşık olduğunu ve bunu Ayşe’den gizlediğini üçüncü bir kişi aracılığıyla öğrendi. Arkadaşının böyle bir şeyi neden ona söylemediğini merak etti, alındı, küstü. Kısa süre sonra sakince iletişim kurup, bu gizemin sebebini sorduğunda ise; Fatma’nın, hislerini anlatması durumunda, Ayşe’nin onun aşık olduğu kişiyi beğenmeyip burun kıvıracağı ve hatta dalga geçip aşağılayacağı endişesinden dolayı olduğunu öğrendi. Ayşe her ne kadar korumacı, biricik arkadaşı Fatma’yı kimselere layık görmeyecek kadar sevgi dolu, biraz da matrak ve şakacı biri olsa da; bu halleri Fatma’ya yargılayıcı, kibirli ve incitici görünmüştü. Fatma bu yaşadığı tatlı aşk duygusunun Ayşe tarafından acımasızca katledilmemesi için ona bahsetmedi. Neyse, yine “ne anlatıyor bu deli kadın?!” dedirtmeden olayın özüne döneyim: Ayşe’nin yapması gereken, “vay şerefsiz Fatma, gidip elaleme anlatır ama benden gizlersin ha?! Tüh yazıklar olsun!!!” tavrı yerine; tepkilerini, dostlarıyla kurduğu iletişimi, üslubunu gözden geçirmek olmalıydı. Bunu neden böyle destan yazar gibi yazdım? Çünkü bu konu Ocak ayından 6ay sonra YENİDEN karşına çıkacak ve bu defa daha ciddi ve derin meselelerde tekrarlanacak. Neyse ki ben burada olacağım ve gerçekleşmeden önce seni yine uyaracağım, merak etme :)

Ay resmen Bilal’e anlatır gibi anlattım ama detaylandırıp örneklendirmek zorunda hissettim çünkü sonra panik yapıyorsunuz “aman tanrım dost bildiklerim sırtımdan bıçaklayacak!!!” diye…

Daha da bitiremiyorum adeta, ufacık bir ekleme daha yapıyorum: Sevgili Aslan, kısacası 2020 senesinde insanların ufak hareketlerinden, kendi yansımamızı göreceğiz. Senin için bu daha çok insanlarla olan ufak çekişmeler-çatışmalar ile gerçekleşecek gibi duruyor. Dolayısıyla insanlara “vay şerefsiz!!!” tepkisi vermeden önce, “neden böyle yapmış olabilir?” diye kendini sorgulaman iyi olabilir.

Gelelim 16 Ocak ve sonrasına… Bu ufak gerilimleri geride bırakıyoruz ve aşk konusunda güzel gelişmeleri bekliyoruz bu tarihten sonra. Sevgilin varsa ufak yolculuklar, tatlı zamanlar, sohbetler, türlü güzellikler var. Sevgilin yoksa da-eğer bir flörtün varsa- 26 Ocak ve sonrasında bunu düzenli ilişkiye çevirmek isteyebilirsiniz. Bence uygun, ama Şubat’ın ikinci haftasından sonrası daha da uygun… Yani olmazsa ya da hızlı ilerlemezse, akışına bırak ve Şubat’ın ikinci haftasını bekle derim. Zaten gönül işleri ne zaman hesaba kitaba uygun ilerledi ki :)

Mesleki anlamda şanslı bir senedesin. Özellikle hukuk, sağlık ve eğitim sektöründe olanlar bu sene bol bol çalışmaya hazırlanmalı. Güzel fırsatlar gelecek ve kazanımların hepsi yanında ağır sorumlulukları da getirecek gibi duruyor, sevgili Aslan. Ama asıl değinmek istediğim başka bir nokta daha var:

Özellikle iş arkadaşların ile arandaki ilişki bu sene SAĞLAM karma yaratabilecek güçte. Sana tavsiyem; beraber çalıştığın her insana, ne kadar gıcık da olsan, yüzde yüz tarafsız ve adil davranmak yönünde aşırı titiz olman… Aslan burcunun simgelediği şeyleri biliyoruz: Özsevgi, yaratıcılık, gerçek aşk, eğlence, ego, güç vesaire vesaire… Fakat pek konuşulmayan, belki de sıkıcı olduğu için gözden kaçan bir simgesi daha var: “Onur”. Aslan burcu, kral / kraliçe olarak her şeyden önce onurludur. Kimseye haksızlık etmez -daha doğrusu Güneş’in aydınlığında kalmak istiyorsa, haksızlık etmemelidir! İş yerinde birilerini sebepsiz sevmiyor olabilirsin; tipine gıcık olmuşsundur, siyasi görüşünü beğenmiyorsundur, yaşam tarzı sana terstir, şöyledir böyledir… Çeşitli bahanelerle haketmeyen iş arkadaşına haksızlık yaparsan, bu seneye damga vuracak olan “ilahi adalet” etkisinden payını fazlaca alabilirsin. Bunu hatırla derim. Aslan olmanın şanına yakışan; dışlamak, ezmek değil, kol kanat germektir. Hayır demeyi beceremeyen yumuşak başlı birinin o hallerini istismar ederek iş kitlemek, mobbing uygulayan insana sırf arkadaşın diye ses çıkarmamak, örnekler çoğaltılabilir -2020 sonuna doğru fitil fitil çıkabilir. Haberin olsun.

İçinde Güneş’i taşıyan Aslan; güneş hayat veren, ısıtan, dünyayı renklere bulayıp büyütendir, unutma. Satürn’ün, Plüto’nun karanlığı ile ancak ve ancak Güneş başa çıkabilir. O da senin için 2020 boyunca insanlara yardım etmekte, kol kanat germekte, birlikte çalışarak emek vermekte olacak. Ayrıca küçük hayvanlar teması da var - sokaktaki kediyi köpeği bu sene şişmanlatma görevi sende gibi duruyor!

Aşktan ve diğer insan ilişkilerinden bahsettik; şimdi de kariyer ve para meselesine bir kere daha değinelim ve bitirelim.

Aslan, bu sene maddiyat açısından şanssız değilsin fakat paranın bereketinin de sular seller gibi aktığını söyleyemem. O yüzden harcamalarda fazla açılmamak lazım. Borçların varsa kapatmak ya da büyük ihtiyaçların için aileden destek almak gibi niyetlerin varsa 13 Ocak ve sonrası iyi. Aynı şekilde kendi işini kurmak - geleceğe dair mesleki atılımlar yapmak - bir ortaklık kurmak için bir miktar sermayeye ihtiyaç duyarsan bir aile büyüğünden destek görebilirsin. Sıkıntılı görünmüyor ama bence bu tarz girişimler için bahar ayları daha uygun olacak. Dolayısıyla eline para geçerse dahi bir kenara at ve beklet derim.

İş arayanlar, öyle geçici ya da ‘öylesine’ değil; gerçekten uzun süre yapabilecekleri ve içlerine sinecek işi Nisan - Mayıs civarı bulabilecekler. Zaten mevcut bir iş varsa da, yine aynı bahar aylarında ilerlemeler-güzel gelişmeler bekliyor. 2020 senin için çok çok çok çalışma zamanı Aslan, bunu zaten pek çok yerden de duymuşsundur. Aşırı net bir etki çünkü! Yorulacak mısın? Evet. Karşılığını alacak mısın? Fazlasıyla!

Zaten hepsini teker teker konuşacağız. Haydi bakalım.

Ocak ayı dediğin sadece bir ısınma turu, Başak!

Sevgili Başak,

Ocak ayı biraz drama ile başlıyor, yalan yok :) Ama olsun, en azından bir süredir kafanı meşgul eden olayları sonuca bağlayacak bir durum bu. Sallanan dişi çektirdikten sonra gelen bir rahatlama gibi

Ocak’ın ikinci haftası içerisinde bir süredir adı konmamış - pasif agresif çekişmesi süren bir dostluğu sonlandırabilirsin. Fazla gürültülü olacağını düşünmüyorum, kavga dövüş olacağını sanmam ama yine de köprüleri yakarken saygı elden bırakılmamalı bence. Bitmek üzere olan ya da çoktan bitmiş olan dostlukların ardından, en azından paylaşılan zamanlar hatırına, sırlar saklanmaya devam edilmeli, dedikodunun dahi dozu iyi ayarlanmalı… 2020 yılına karma yaratarak girmek istemezsin, inan bana! Hem ne demiş Kraliçe Ajda, “büyüklük sende kalsın aldırma” :)

Genel olarak insan ilişkilerine dair etkiler getiren bu yılın ilk ayında aşk konusu da nasibini alıyor: Bekarsan birileriyle tanışabilirsin, evet… Ama Başak, 2020 yılında aşk duygusu ile sahip olma hırsını birbirine karıştırmaya çok meyilli olacaksın, bunu aklının bir kenarında tut bence. Hepimiz insanız, bunu yaşamayan yoktur örneğin: Ayrılmak istediğin sevgili senden önce davranır da seni terk ederse, aniden aslında onu nasıl da sevdiğini, nasıl da çılgıncasına istediğini anlarsın hani :) İşte bu örnekteki gibi, aşkı yenilme-kazanma ekseninde görüp, adeta bir oyun gibi karşı tarafı elde etme hırsını aşk sanabiliyoruz çoğu zaman. Hoş, bu tarz oyunlar özellikle gençsen çok eğlenceli olabilir, tatlı anılar yaratabilir. Ama bence 2020 yılı böyle yüzeysel ilişkilerle harcanmayacak kadar kıymetli etkiler taşıyor. Bence 2020 yılında hunharca flört etmek, çevrendekilerin ilgisi ile kendini iyi hissetmek yerine; birini gerçekten sevebilir ve gerçek sevgi ile şifalanabilirsin. Kısacası; 2020’de ve özellikle Ocak ayının ikinci haftasında, aşk kısmetlerine biraz sakin yaklaş derim :)

Zaten Ocak ayı rotasını hızlı değiştirecek ve 16’sından itibaren ilgini ve enerjini inceden iş yerine çekmeye başlayacak. Bu süreç işsizler için iş bulma dönemi (özellikle 24 Ocak!), iş yerinde motivasyon bulamayanlar, yeni projelerde çalışmak isteyenler, daha kalıcı pozisyonlara geçmek isteyenler için de 26’sına kadar yollar açık. O yollara, sadece yürüyecekseniz çıkın bence, sevgili Başaklar. Çünkü 2020’nin kariyer alanına olan etkisini tek kelime ile özetleyeceksek: Stabilite, diyebiliriz. Ocak ayında iş yerine dair şüphelerin varsa, Şubat’a kadar bekle derim. İnceden hırsını geri kazanmaya başlayacaksın. En geç bahar aylarında; ne istediğini anlamış ve tamamen kararlı bir ruh hali ile işi gücü oturtacağına eminim. Eğer kişisel üretimlere, özellikle de sanata yönelik bir meslekte çalışıyorsan 2020 özellikle harika bir dönem. Yaratıcılığının tavan yapacağı, üretken olacağın bir sürece giriyorsun. Hukuk, eğitim sektörü için de haberler iyi.

Sevgilisi, daha doğrusu ‘sağlam’ ilişkisi olan Başaklar; bu sene içerisinde evlilik, çocuk gibi kararlar alabilirsiniz. Ben açıkçası bu fikirlerin sene başında gündeme gelmesine rağmen; yaz aylarında eyleme geçirilmesinde daha fayda görüleceğini düşünüyorum. Zira bahar aylarında maddi konuları sabitlemek, retroları atlatmak, daha keyifli bir beraberlik dönemine zemin hazırlayabilir.

Para konusu sene boyunca fena değil ama ekstra bir bereket var dersem yalan olur :) Baharla beraber kazancının artacağı kanaatindeyim. Büyük alışverişler ya da kredi gibi meseleler aklında varsa, yine en azından Mart-Nisan civarını bekle, sevgili Başak.

2020 pek çok güzel şey getiriyor, Ocak ayı bu güzellikleri kimlerle paylaşmak isteyeceğine karar vermen için bir fırsat sadece :)

En çok kendine sahip çıkacaksın, Terazi!

Sevgili Terazi,

Geçtiğimiz günlerde bir magazin programında 2020’ye dair burç yorumlarına denk geldim ve seni yılın en şanssız, en mutsuz, en derbeder, perperişan burcu seçtiklerini gördüm. Fazlasıyla da güldüm buna! Eğer sen de benzer şekilde karamsar ve korkunç yorumlara maruz kalıp paniklediysen, korkma, artık emin ellerdesin. Biliyorsun burada negatife, korkuya, evhama yer yok! 2020 bize hangi kartları dağıtırsa dağıtsın; o kartlarla nasıl oynayacağımızın tamamen bize kalmış olduğunu biliyoruz. Burada özgür irademizi kutsuyoruz, kurbanlık koyun gibi kaderimizi teslimiyetçi bir şekilde beklemenin insan olmanın onuruna yakışmayacağını biliyoruz. Hayat limon verirse de, limonlu cheesecake yapıyoruz. Bu kadar.

Şimdi hazırsan başlayalım…

2020 sana çok güzel kariyer ve kişisel gelişim fırsatları getiriyor. Fakat bunların altın tepside gökten önüne inmeyeceğinin de altını çizmem lazım. Elbette zorluklar olacak, başka türlü nasıl gelişir insan? Kaslar, yorulup ağrımadan büyümez. Yorulacağını şimdiden vurgulayayım ki; kendini mental olarak buna hazırla. Bu işler yorulmadan olmuyor, malum. Şeyma Subaşı bile bir cafe açmış, işletmeye falan çalışıyor, sen düşün! :) Kısacası sana iyi haberler vereceğim ama bu iyilik ve güzelliklerin önüne bir lütuf gibi konulacağını sanma. Sana 2020’de para var mesela… Para demek, iş bulmak demek; çalışmak ve yorulmak demek. Terfi almak demek; sorumlulukların artması ve daha büyük boyunduruk altında çalışmak demek. En sonunda kendi işini kurmak; her şeye tek başına koşturup, tüm sermayeni riske atmak demek. Vesaire vesaire… Kısaca kendini hazırla işte, Terazi. Ocak ayı, gerekli hazırlıkları yapman, hayatına çeki düzen vermen ve enerjini full’lemen için muazzam bir fırsat. Çünkü bu ay da son kez bir ilişkiler-duygular konusunda düşünüp; Şubat ve sonrası için resmen içini, kalbini temizleyeceksin.

Sevgili Terazi, bu Ocak ayının 10’undaki Yengeç tutulması sana kendini adeta bir saatli bomba gibi hissettirebilir. Üstünde otorite kurmaya, güç kullanmaya çalışan, seni kısıtlama niyetinde olan insanlara fena patlayabilirsin -hele hele bu insanları bir süredir “ama kötü niyetinden yapmıyor, aslında öyle biri değil, kendini ifade edemiyor, kaybetmekten korkuyor” gibi bahanelerle tolere ediyorsan… Fena patlayabilirsin. Ki bence patla zaten. Doğduğumuz andan itibaren vatan toprağından tut aileye kadar her tarafa borçlu hissettirilen biz insanlar; bazen asıl borcumuzun kendimize olduğunu unutuyoruz. Kendimize borcumuz: Kendimize sahip çıkmak, insanlık onuruna yakışır şekilde dik, özgür ve irademizle yaşamak, kendimiz olarak hayatta kalmak… Senin gibi karşı karşıya ve eşit durmayı herkes bilemeyebilir; insanların büyük bir çoğunluğu maalesef ki ikili ilişkileri korkunç bir hiyerarşi içerisinde algılıyor ve kendileri ezildikçe, buna direnmek yerine, iyi hissetmek adına ezecek kişiler arıyorlar. Zarif, ince, düşünceli -kısacası insan gibi insan olmanın zorlu olduğu zamanlar bunlar… İşte bu yüzden Terazi, patlayacaksan patla. Bazen bu gerekli ve son derece doğal. Doğada bile; zarifçe açan çiçek, tatlı tatlı esen bir meltem, yumuşakça kıyıya vuran dalgalar kadar; gürültülü depremler, sert yıldırımlar, acımasız volkanlar da var. Yeri gelince sertlik, “fıtratımızda” var. Hadi bakalım, göreyim seni…

Yeterince motive ettiysem, devam edelim: Evet bu ayın ikinci haftasında insanlara posta koyma eğiliminde olabilirsin. Ayın 15’inden sonra ise ilgin ve odağın inceden değişmeye başlayacak gibi duruyor. Sadece sosyallik, eğlenceli organizasyonlar değil; özellikle sanatsal ve kişisel üretimlere dair bir sektörde çalışıyorsan işlerin de, ilhamın ve enerjin de, kazancın da artmaya başlayabilir. Hele hele 20 Ocak ve sonrası giderek artan yaşam enerjisi! Öyle güzel ki!

24 Ocak’tan sonra ise aşka dair güzel gelişmeleri bekle derim. Bekarsan yeni biri ile tanışabilir, düzenli ilişki içerisindeysen de geleceğe dair adımlar atmak isteyebilirsin. Bence gayet olumlu ve güzel -fakat adım attıktan sonraki gelişmelerin hızla akmasını bekleme derim çünkü bence senin için ikili ilişkilerdeki kısmetler bahar aylarından sonra hızlanmaya başlayacak. E zaten bu işler aceleye de gelmez; tadını çıkara çıkara ilerlemek lazım.

Şimdiiii… Ocak ayını gerek aşk, gerek kariyer, gerekse de kişisel ilişkilerimiz açısından aşağı yukarı yorumladık ama asıl değinmemiz gereken yeri erteledik: 2020’nin geneline yayılacak olan ruhani ve duygusal dönüşüm teması…

Bu etkiden “tema” diye bahsediyorum çünkü hızlı, eğlenceli ve fırsatlarla dolu geçecek olan 2020 senesinde, iç dünyana baktığında kendini sık sık geçmişle yüzleşme halinde bulabilirsin. Ebeveynler ile yaşananlardan tut eski sevgililere, ilk okul arkadaşları ile ufak kavgalardan tut çocukken izleyip etkisinde kaldığın filmlere kadar… Bilinçaltı çöplüğünde orayı burayı içgüdüsel olarak karıştırmaya başlayabilirsin. Bana sorarsan, bunun hiçbir olumsuz tarafı yok. Popüler kültür insanları sürekli “dışa dönük olmalısın, daima sosyalleşmeli ve dışarıdaki şeylerle ilgilenmelisin, çılgınca eğlenmiyorsan depresyondasın!!!” gibi saçma bir algı ile manipüle ediyor. Oysa zaman zaman içe dönmek, o çöplüğü karıştırmak, bazı şeyleri geri dönüşüme vermek, bazı şeyleri yakmak, bazı şeyleri de “kullanılır ki bu!” diye değerlendirmek son derece sağlıklı! Zihnimizde, yani dünyamızda, yer açmak demek. Bu da ruhsal ve psikolojik şifa demek… Bu sene içine dönüp geçmişe baktıkça, iç dünyana dair uyanışlar yaşayabilir, insan ilişkileri aracılığı ile geçmişini ve kendi karakterini sorgulayabilir, kendi ruhunda ufak keşiflere çıkabilirsin. Bu yolculuğa yalnız çıkmak zorunda da değilsin! Terapist, yahut geçmişi ortak paylaştığınız nine-dede gibi insanlar, aile içi sohbetler… Destek alabileceğin yer çok!

Sevgili Terazi, astrolojik haritalarda bu “bilinçaltı” sembolünü taşıyan yer, aynı zamanda bizim kökümüzdür. Boylu boyunca uzamak, dallarımızı güvenle açmak, büyümek ve meyve vermek için o kökümüzü saldığımız toprakla zaman zaman ilgilenmek şart. İşte bu sene Satürn, Plüton, Jüpiter gibi tüm büyükler o topraktayken; bence köklerimizden çok güzel besleneceğiz! Satürn için daha önceden “eli sopalı, sert bir öğretmen” demiştik, hatırlarsan. Plüton için ise daha da sert bir tanım yapacağım: Plüton eli neşterli, çok becerikli ve soğukkanlı bir cerrahtır. Bu sene, ruhundan ya da hayatından atamadığın kötü huylu tümörleri, kangreni, kistleri kesip atacak, emin ol. Çünkü sonuçta, Plüton da bir cerrah olarak “şifacı”dır. Saplantılarından, takıntılarından kurtulmaya hazırlan. Sana söz, çok güzel olacak!

Bitirmeden önce son kez hatırlatmak istiyorum çünkü yanlış anlama ihtimalin içime sinmeyecek: Bu “içe dönme” meselesi, 2020’yi domine edecek bir etki değil! 2020 yılı gayet hareketli, iş güç ve aşk fırsatları getiren bir sene - sadece ara ara yastığa başını koyduğunda, ufka bakıp gözlerin daldığında, ufak olaylarla geçmişi hatırladığında; karşılaşmaktan çekinmemen gereken yüzleşmeler var. Daha konuşacağız zaten bunları. Haydi bakalım…

Hepsi senin faydana, Akrep!

Sevgili Akrep,

Ocak ayının ilk haftası sana bir kafa tatili gibi… Ardından ise hareketlenmeler başlıyor. 2020’nin geneline de yayılacak olan en bariz etki; özellikle yakın insan ilişkilerinde biraz dramaya, gerginliğe işaret ediyor. Ben açıkçası bunu olumlu görüyorum. Çevrende her dediğine katılan, her yaptığına hak veren, daima seninle aynı görüşte olan saydam insanlar çoğunlukta olursa mental olarak hantallaşabilirsin. Oysa cin fikirli dostlar, meydan okuyan, tersleşen, laf yarıştıran, yeni bakış açıları sunan muhalif insanlar; zihnimizi aktif, bizi diri tutar. Büyütür ve geliştirirler! Dolayısıyla ben, 2020’nin ve Ocak ayının ikinci yarısının sana getirdiği bu huysuz ama tatlı elektriği faydalı buluyorum.

“Geçimsizliğin, tartışmanın ne faydası olabilir ki?!” diye soruyorsundur. Öncelikli seçenek: Kişisel gelişim. Kendimize dair en farkına bile varmadığımız detayları, başkaları aracılığı ile görebiliriz.

Biraz absürt bir örnek olacak ama 2020’nin yaşatacağı etkilerden birini çok iyi özetliyor bu: Danışanlarımdan birinin bir tanıdığı, aynı iş yerinde çalıştığı meslektaşlarının birinden öyle nefret ediyordu ki - sırf bu sebepten gül gibi işinden istifa etmeyi düşünüyordu. “Peki neden bu kadar nefret ediyordu? Mobbing ya da zorbalık gibi durumlar mı söz konusuydu?” diye soracak olursan, hayır, böyle durumlar söz konusu değildi. Aynı iş yerinde beraber çalıştığı o şahsın, eşini aldattığını dedikodular sayesinde öğrenmişti ve onu asla ilgilendirmeyen bu konuya çok fazla içerlemişti. Oysa aldatma meselesi iş yerinde bile gerçekleşmiyordu, ne zaman olduğu bile belli değildi, sadece duymuştu. Yani elbette hoş değil; hepimiz dürüst insanlarla çalışmak isteriz. Empati yaparak aldatılan eş için kötü de hissedebiliriz. Fakat bizim asla içinde olmadığımız bir durumdan istifa etmeyi düşünecek kadar etkilenmek, bu kadar bilenmek kesinlikle normal değil. İşte bu kişi; maalesef ki başkalarının hareketlerinde kendine dair çok sert bir yansımayı görüyordu: Aldatılma, terk edilme korkusu. Bu korkuların temeli de belki de; tek başına yetersiz olacağı, yaşayamayacağı endişesi… Her gün iş yerinde gördüğü o insan, farkında bile olmadan öyle derin yaralarını tetikliyordu ki - bununla yüzleşmek yerine istifa etmek istiyordu. Kısacası sevgili Akrep; bu sene öfkeni, memnuniyetsizliğini, birini yargılayarak parmağınla göstermeden önce takip et derim. Kendini beğenmiş bir insan seni çok mu rahatsız ediyor? Niye ki? Beğensin, kime ne zararı var? Kendini çok güzel sanan o kıza gıcık mı oluyorsun? Niye? Ne güzel işte her aynaya baktığında mutlu oluyordur. Birinin sevgi kelebeği halleri, iyimserliği seni uyuz mu ediyor? Neden? “Bunlar beni neden rahatsız ediyor?” diye sormak ve konuyu kendi içimizde çözmeye çalışmak; insanları anlamsızca kırmaya-değiştirmeye çalışmaktan çok daha yapıcı. Başkalarında gördüğümüz yansımalarımızı teker teker kırık ayna misali birleştirip kendimize şöyle bir bakmak durumunda kalacağız 2020’de. İnsan, insanın aynası. Baktıkça büyüyeceğiz, baktıkça güzelleşeceğiz.

Aşk konusunda da rahat durmuyorsun gördüğüm kadarıyla… Eğer bekarsan Ocak ayı içerisinde uzak mesafede yaşayan birinden hoşlanabilirsin -bu kişi uzun süredir göz koyduğun biriyse bir ilişkiye başlamanız dahi söz konusu olabilir. Ama ben derim ki; 26 Ocak’tan önce büyük adımlar atıp, büyük vaatlerde bulunma çünkü bu tarihte geçmişe dair içsel bir sorgulamaya çekilebilir, aile içinde bazı meselelerle meşgul olabilir, daha da önemlisi para konusunda yeni planlar yapmak durumunda kalabilirsin. Yani bir ilişkiye kendini yüzden yüz vereceğine dair sözler vermeden önce Ocak ayının bitmeden önce sana sunacağı değişimlerin hangi konuda olduğunu bir gör derim.

Eğer zaten bir sevgilin varsa; aynı eve taşınmak, ev dekore etmek, aile ile tanıştırmak ve hatta nişan-düğün gibi konular söz konusu olabilir. Bence bu da gayet olumlu. Ay sonuna kadar çocuk sahibi olmak gibi konularda çok verimli olacaksınız, dolayısıyla eğer böyle bir isteğiniz yoksa gerekli önlemleri alın derim.

Kariyer konusu ayın 13’ünden itibaren şanslı! Hele hele kişisel ve sanatsal üretimlere dayalı çalışıyorsan, yaratıcı işlerdeysen ya da anaokulu-ilkokul seviyesinde eğitim hayatındaysan; 25-27 Ocak vurgulu olmak üzere önün çok açık. İş başvuruları yapabilirsin, ilhamın ve enerjin artabilir. En güzel vakitlerini iş yerinde geçirebilirsin. Ki zaten Ocak boyunca para kazanma hırsın da, motivasyonun da yüksek olacak… Daha ne olsun?!

Çalışmaktan başka çaremiz kalmadı, Yay!

Sevgili Yay,

Gayet iyi bir dönem başlıyor çünkü Mars’ın senin burcuna girmesiyle enerjin hızlı bir şekilde yükseliyor. Artık motivasyon eksikliğine de, bedensel yorgunluğa da veda edebilirsin. Kışın rehaveti Mars’ın ateşiyle dağılıyor. Mars neydi? Mars, göklerin savaşçı tanrısı; elli kere düşsek bile bize her defasında yeniden kalkıp kanayan dizlerimizle koşacak gücü ve inadı veren ateşti. Onu burcumuzda ağırlamak, 2020 yılına başlamanın en güzel şekillerinden biri…

Malum, artık Jüpiter Oğlak burcunda ve Satürn, Plüton gibi ağır ve karanlık abilerle takılıyor. Daha gerçekçi, daha disiplinli, daha garantici olmamız konusunda bir uyarıdır bu. Maddi açıdan kazançlar ve bereket kapıda, evet, ama asla karşılıksız değil! Bu pozisyonda Jüpiter bize doğası gereği bereket, şans, kazanç vermek istedikçe; bunları iş, emek, yeni projeler ve sorumluluklar aracılığı veriyor. Kısacası sevgili Yay, bu 2020 yılından hunharca çalışmadan çıkabilmemiz imkansız. Bir Yay için hunharca çalışmak kulağa kötü gelebilir ama emin ol, çalışacak iş bulamamaktan daha kötü değil. Hele hele 90-91 doğumlu bir Yay isen; adeta olgunlaşacağın bir döngüyü tamamlıyorsun dolayısıyla artık “ciddi” anlamda işlerde çalışmanın ve emekler vermenin zamanı.

Bu neyse ki 2020 yılının geneline yayılacak bir etki; yoğun’dan ziyade ‘geniş’ diyebiliriz bu etki için. Hunharca çalışırken hayat devam etmeye ve bize insan ilişkilerinde, aşkta güzellikler sunmaya devam edecek.

Ama önce 10 Ocak tarihine ve Ocak ayının ikinci haftasından itibaren kendini hissettirecek etkilere bakalım… Sevgili Yay; belli kurumlardan ya da aile büyüklerinden aldığın burs, harçlık, tazminat, nafaka, banka kredisi, miras payı gibi gelirler varsa- bunlara dair bir kesinti ya da değişimle karşılaşabilirsin. B‌u sebepten bence Ocak sonuna kadar büyük harcamalar yapma. 2020’de elbette çevrenden destek göreceksin ama bahar aylarına kadar bu destekler biraz kesintiye uğrayabilir. Kısacası yine aynı kapıya çıkıyor: Kazanç için eninde sonunda hunharca çalışmamız gerekiyor.

Ayın 13’ünden itibaren ise Balık Venüs’ü ile beraber en azından içsel huzur bulmaya başlıyoruz. Ailende küslükler, çözülmemiş sorunlar varsa masaya yatırmak için ideal vakit. Evliysen romantik zamanlar geçirebilir - çocuk sahibi olma gibi niyetlerin varsa da son derece verimli bir döneme girebilirsin. Bekarlar için de flörtler etmek için uygun zaman ama asıl ‘yeni’ aşk kısmetleri Şubat ayının ilk haftasından itibaren gelecek; dolayısıyla bekar Yay burçları bu Ocak ayını kendilerine ayırıp biraz keyif çatmak isteyebilirler.

Ayın 24’ünden itibaren ise seni şoke edecek haberler almaya hazır ol, sevgili Yay. Söz konusu Kova burcu olduğu için gelecek haberin sağını solunu pek iyi kestiremiyorum açıkçası, ama Yay burcunun ilk günlerinde doğanlardansan -alacağın haberden memnun kalacağını düşünüyorum.

Daha önceden bir iş başvurusu yaptıysan bu tarihte dönüş alabilirsin. Kısa mesafeli yolculuklar söz konusu olabilir. Kısacası çantanı, üstünü başını hazır tut derim!

Ocak ayının ikinci yarısı ve Şubat ayı hızlı bir iletişim trafiği, bol bol curcuna, eğlenceli sohbetler ve yeni projeler getiriyor. Açıkçası Oğlak etkisi ile hunharca çalıştıracak olan sert etkinin; kolektif neşe karşısında nasıl da çaresiz kaldığını göreceksin :) İşler bu yavaşça daha çekilir hale gelecek, sevgili Yay. Bunları ileride hep konuşacağız zaten...

Mutluluk sırası sende, Oğlak!

Sevgili Oğlak,

“Heyyy… Ayağa kalk, kollarını aç ve zıpla, etrafındakilere sarıl!” Hayır hayır, korkma, seni böyle motive etmeye çalışmayacağım :) Ama yine de tüm klişeliğine ve sıkıcılığına rağmen tekrarlayacağım bir gerçek var, o da “Mutluluk içimizde” geyiği… Mutluluk, gerçekten içimizde. Yalnızlıktan dolayı mutsuz olduğunu iddia edenler, sevgili bulduktan sonra kısa süreli mutluluğu da hızlıca tüketip, derhal normal “mutsuz” hallerine geri dönüyorlar örneğin. Sevgilinin sevgisini yetersiz buluyorlar, ya da ilgisini… Okuldan şikayet edenler, yaşadıkları şehirden dolayı mutsuz olanlar, iş ortamını sevmeyenler… Hepsi istedikleri değişimi yakaladıklarında dahi; eninde sonunda mutsuz varoluşlarına dönüş yapıyorlar. Piyango kazananların dahi bir sene içerisinde eski mutsuzluklarına döndüğüne dair bir araştırma vardı. Kısacası; 2020’ye girmeden önce özümüze bakalım, mutluluğu ve huzuru kendi içimizde bulmamız, dışarıda koşturarak aramaktan daha kolay.

Hayat, tarihin hiçbir diliminde bayram olmadı. Daima acılar, adaletsizlikler oldu; hala oluyor ve muhtemelen bundan sonra da olacaklar. Kan ağlayan Orta Doğu, berbat ekonomi, iklim krizi… Saymakla bitmez. Ne yapacağız? Somurtup, umudumuzu kesip, kurbanlık koyun gibi kaderimize teslim mi olacağız? Elbette ki hayır. Her şeye rağmen çabalamaya, varolmaya, sevmeye devam edeceğiz çünkü mücadele insan olmanın şanındandır.

Koskoca imparatorlukların yıkıldığı, 200 yıl önce oy dahi kullanamayan kadınların koskoca ülkeleri yönettiği, aya çıkılan, organ nakli yapılan, insanlığın gücünün, merakının ve hırsının sınırının olmadığının defalarca ama defalarca kanıtlandığı şu çağda ilham bulabilmek gerçekten hiç zor değil! Uzaklara bakmana dahi gerek yok; kendi ailene, geçmişine, pencerenden dışarı ülkene baksan yeter: Bu insanlar ne savaşlar, kıtlıklar, göçler atlattılar ve pes etmeden, mücadeleye asla ara vermeden bir şekilde yaşamı hep var ettiler! Şimdi tüm bunlara; gerek kendi ailenin geçmişine, gerekse de koskoca insanlık tarihine bakarak “meh” demek, umutsuz, karamsar karamsar durmak büyük ayıp. Ümitsizlik, çok büyük ayıp, sevgili Oğlak.

Bu 2020 senesi; başarı ve mutluluk için senden sadece disiplin, emek ve çaba beklemiyor; artık senden şansa dair güven ve inanç bekliyor. İyimserlikle, içgüdüyle, maneviyatla bunu dengelemek zorundasın çünkü bu 2020 senesi, Ocak ayından itibaren senin burcunda gerçekleşecek olan Plüton - Satürn kavuşumu ile başlıyor. Bu iki gezegen yoğun etkileri ile güçlerini birleştirdiklerinde; körkütük hırslara, takıntılara, öfke ve kin gibi karanlık duygulara meyil verebilirler. Dolayısıyla Jüpiter’in maneviyatına, “her şey olur” mottosuna, rahatlığına yer vermediğin ve bu şekilde denge sağlamadığın sürece; ilişkiler başta olmak üzere pek çok konuda olumsuz deneyimler yaşayabilirsin.

Mesela; öncelikle aşk konusunda hırs yaptırabilir. İçinde bulunduğumuz kültür zaten malum; insanlara zorbaca sahip olmayı tutku, baskı ve kısıtlamayı ise aşk olarak yutturmaya çalışıyorlar :) Zaten durum bu kadar kötü ve insanca arzu ile düşmanca saldırganlığın arasındaki fark belirsiz hale gelmişken; sen de -insanlık hali- bazı insanları hırs, takıntı yapabilirsin. Oysa Cohen’in de dediği gibi; aşk bir zafer yürüyüşü değildir, aşk soğuk ve kırgın bir ‘şükür’dür. Hırs konusu sadece aşkla da sınırlı kalmıyor; Plüton ve Satürn’ün güçlerini birleştirmesi, sana örneğin aslında hiç de bir parçası olmak istemediğin bir şirkette, asla çalışmaya devam etmeyi düşünmediğin bir sektörde pozisyon kovalatabilir. İçten içe umrunda dahi olmayan bir terfiyi kapmak için yarışırken bulabilirsin kendini. İşte bunun için, bir durmak, deriiiiin bir nefes almak ve “ne yapıyorum ben yaa?!” meditasyonu yapmak lazım. Kafamızdaki bulutları, sisleri böyle temizleyebiliriz. Kazanmak kısa süreli tatminler sağlasa da; bundan bir yıl sonra aslında gerçekten istemediğimiz bir eş ve nefret ettiğimiz bir iş ile başbaşa kaldığımızda pişmanlığımız, o zamanın anlık tatminlerinden emin ol daha derin olabilir.

Kısacası, sevgili Oğlak; bu Ocak ayında öncelikle bir nefes al, sakinleş ve herkes yeni yıl hedefleri için koştururken, sen biraz içine dön derim. Bunu Ocak’ın başında yapsan iyi olur zira 2020 çok ama çok meşgul bir yıl olacak senin için.

Zaten tantana Ocak ayının daha üçüncü haftasında kendini hissettirmeye başlıyor. Devam etmekte olan bir ilişkin mi var? Bir süredir halı altına süpürdüğünüz sorunlar gündeme gelebilir, sıkıntı yaşanabilir. Ha, eğer ikiniz de olgun insanlarsanız ve şimdiye kadar sorunlarınızı halı altına süpürmek yerine konuşarak hallettiyseniz; Ocak sonuna doğru evlilik kararı gibi büyük bir adım atmayı dahi düşünebilirsiniz. Bunu olumlu görüyorum açıkçası. Zaten özellikle 90-91 doğumlu bir Oğlaksan, Satürn döngünü tamamlarken hayatına mutlaka özel bir insanı dahil etmiş olursun. Bekarlar için ise durum biraz karmaşık… Eski sevgililer gündeme gelebilir; bence fazla uğraşmamak ve tekrarlıyorum hırs yapmamak lazım. Yeni birileri ile tanışmak ya da sıfırdan aşk ihtimalleri için ise 25-27 Ocak tarihlerini beklemek gerek.

Ocak ayının ikinci tantana konusu ise para…İşsizsen ayın 16’sından itibaren kısmetler açılmaya başlıyor, sevgili Oğlak. 24-26 Ocak ise yeni para kaynaklarına işaret ediyor; dolayısıyla son haftayı da iş başvuruları ile değerlendirmek verimli olacaktır. Kendini yorgun, bezgin, isteksiz hissetsen dahi Şubat ayına kadar dişini sık zira Ocak sonundan Şubat, Mart’a doğru artan sadece paranın bereketi ve mesleki şanslar değil; aynı zamanda hayat enerjin ve motivasyonun olacak. Bunları zaten teker teker konuşacağız…

Kavga yok, barış var, Kova... Önce de kendimizle!

Sevgili Kova,

2020 senin için adeta “sezgilere güvenme” senesi… Açık konuşacağım; karmaşık, yorumlaması zor etkileri olan bir sene. Çünkü öyle kişisel ve ruhani boyutta olacak ki; sene boyunca ne iş yaparsan yap, nereye gidersen git içe dönük bir yanın daima büyüme, sorgulama ve şifalanma sürecinde olacak. Bunun çok iyi olacağını, duygusal sıkıntıların varsa kurtulacağını - kişisel gelişiminde ise adeta seviye atlayacağını düşünüyorum. Ama bu tam tamına bir yıla yayılacak bir etki tabi ki… Bu sırada hayat devam edecek. Bu devam eden hayatın ilk getirisi, Ocak ayının ikinci haftasında iş-kariyer konusunda buluyor. İşsizsen ya da öğrenciysen bu haftadan itibaren kısmetlerin açılıyor. Özellikle arkadaşlarına dikkat et derim, sana iş fırsatları, bağlantılar paslayabilirler. Gözün kulağın açık olsun. Ayın 12’sinde ise senin  yerinde olsam gözümü karartır ve hunharca iş başvurusu yaparım. Seni aşacağını düşündüğün işlere dahi başvur -yani iş ilanındaki her maddeyi eksiksiz ve %100 karşılamıyor olsan bile yine de başvurunu yap bence. O “ben bu işi yaparım!!!” mesajını sadece evrene değil, işverenlere de göndermek lazım sonuçta! :) Ki yaparsın zaten. Yollar açılıyor. Zaten bir mesleğin varsa; iş arkadaşların ile bir süredir devam eden gerginlikler gündeme gelebilir. Sana geçtiğimiz aylarda da defalarca bu konuda uyarı yaptım: Lütfen lütfen lütfen sırlarına, özel hayatına sahip çık ve herkese güvenme. Saçma sapan dedikodular canını sıkabilir. Ne gerek var!

Şimdi bir de klasik deli kadın tavsiyesi ekleyeyim: 10 Ocak tutulmasında, bir hafta boyunca, ailedeki kadınlara, annelere ufak incelikler yapmak, iş yerindeki çalışanlara ufak ikramlar getirmek, kedi köpek gibi ufak hayvanları beslemek sana çok çok çok iyi gelebilir.

Ayın 24’ünde zaten tüm eğlenceli gezegenler teker teker senin burcuna geçmeye başlamışken enerjin yükseliyor ve mis gibi bir Kova yeni ayı deneyimliyoruz. İşte bu yeni ay, öyle güzel bir etkiye sahip ki sevgili Kova; ister  dostlarınla bi fasıl organize et, ister sevgilinle baş başa bir gezmeye çık, ister saç baş kestirip “yeni bir ben” moduna geç… Her türlü sana çok güzel zamanlar ve güzel başlangıçlar vaat ediyor. İnan hiçbir engel yok; tek engel kafanın içinde ve o kafanın içindekileri zaten sene içerisinde yavaaaş yavaş temizleyeceksin. Aceleye, kendini hırpalamaya, yormaya gerek yok. Sezgilere güvenilmesi gereken süreç derken işte bunu kastediyorum: Bu sene ruhunu da, bedenini de dinlemeni öneririm. Yani evden çıkmak istemiyorsan, çıkma. Yorulduysan uyu. Kimseyle konuşmak istemiyorsan konuşma ve kendini biraz içine döndür… Alıştığın rutinine uymak zorunda değilsin. Bazen sosyal ilişkiler, dostluklar her ne kadar iyi gelseler de insanı yorabilirler. Dinlenme ihtiyacı duyuyorsan, bırak bir köşede beklesinler.

Zaten açıkçası özellikle aşk konusu Mart ayında daha da bir hareketlenmeye ve şenlenmeye başlayacak. Zaten hazırda bir ilişkisi olanlar için sene Ocak ayının üçüncü haftasından beri güzel ve kısmetli ama asıl yenilikler (ki bekarları daha çok bu kısmın ilgilendirdiğini düşünüyorum) Mart ayının yarısından itibaren kaosun içinden çıkıp gelecek.

Bence böylesi daha iyi -zira önümüzdeki ilk iki ay retrolar ve daha çok içe dönük bir enerji ile kendimize, kendi hayatımıza, ihtiyaçlarımıza ve duygu dünyamıza odaklanmamız daha faydalı. Hayatımızı ve duygu dünyamızı bizden başka hiç kimse toparlayamaz çünkü. Öyle göklerden birinin gelip de hayatımızdaki her aksiliği düzeltip, ruhumuzdaki her yarayı şifalandıracağı fikri kocaman bir yalan :) Dolayısıyla önce kendi kendimizi toparlayalım ki baharda gelecek insan, geldiğinde ayakta kalmasın. Ona oturacak güzel bir yer açalım, ikramlar hazırlayalım, hakkını vererek sevelim :)

Para konusu açıkçası bereketli duruyor, sevgili Kova. Yılın ilk yarısı boyunca en azından, ani ve büyük kişisel kazançlar gözükmese de, herhangi bir sıkıntı yok. Bereketi iyi. Fakaaaat…. Mart başında, eğer ailenin büyük bir borcu - miras meselesi - nafaka, tazminat vesaire mevzuları varsa aniden gündem değişebilir. O yüzden Mart’ın ikinci haftasına -hatta şöyle güzel güzel baharlar gelene kadar- büyük harcamalardan, imzalardan, girişimlerden kaçının derim.

Gel gelelim asıl mevzuya… 2020’ye açıkçası biraz -dostlarına karşı- gergin bir tavırla girebilirsin. Tartışmalara ve kavgalara açık olabileceğin bu Ocak ayı sürecinde, arkadaşlarının senin neye bozulduğuna dair hiçbir fikirleri dahi olmayabilir. Kısacası çok pasif agresif olabilirsin. Bence bu “içe dönme” mevsiminde, asıl kızdığının arkadaşların mı yoksa arkadaşlarının hareketlerinde gördüğün kendi yansımana dair memnuniyetsizliğin mi olduğunu bir sorgula derim…

Biraz absürt bir örnek olacak ama 2020’nin yaşatacağı etkilerden birini çok iyi özetliyor bu: Danışanlarımdan birinin bir tanıdığı, aynı iş yerinde çalıştığı meslektaşlarının birinden öyle nefret ediyordu ki - sırf bu sebepten gül gibi işinden istifa etmeyi düşünüyordu. “Peki neden bu kadar nefret ediyordu? Mobbing ya da zorbalık gibi durumlar mı söz konusuydu?” diye soracak olursan, hayır, böyle durumlar söz konusu değildi. Aynı iş yerinde beraber çalıştığı o şahsın, eşini aldattığını dedikodular sayesinde öğrenmişti ve onu asla ilgilendirmeyen bu konuya çok fazla içerlemişti. Oysa aldatma meselesi iş yerinde bile gerçekleşmiyordu, ne zaman olduğu bile belli değildi, sadece duymuştu. Yani elbette hoş değil; hepimiz dürüst insanlarla çalışmak isteriz. Empati yaparak aldatılan eş için kötü de hissedebiliriz. Fakat bizim asla içinde olmadığımız bir durumdan istifa etmeyi düşünecek kadar etkilenmek, bu kadar bilenmek kesinlikle normal değil. İşte bu kişi; maalesef ki başkalarının hareketlerinde kendine dair çok sert bir yansımayı görüyordu: Aldatılma, terk edilme korkusu. Bu korkuların temeli de belki de; tek başına yetersiz olacağı, yaşayamayacağı endişesi… Her gün iş yerinde gördüğü o insan, farkında bile olmadan öyle derin yaralarını tetikliyordu ki - bununla yüzleşmek yerine istifa etmek istiyordu. Kısacası sevgili Kova; bu sene öfkeni, memnuniyetsizliğini, birini yargılayarak parmağınla göstermeden önce takip et derim. Kendini beğenmiş bir insan seni çok mu rahatsız ediyor? Niye ki? Beğensin, kime ne zararı var? Kendini çok güzel sanan o kıza gıcık mı oluyorsun? Niye? Ne güzel işte her aynaya baktığında mutlu oluyordur. Birinin sevgi kelebeği halleri, iyimserliği seni uyuz mu ediyor? Neden? “Bunlar beni neden rahatsız ediyor?” diye sormak ve konuyu kendi içimizde çözmeye çalışmak; insanları anlamsızca kırmaya-değiştirmeye çalışmaktan çok daha yapıcı. Başkalarında gördüğümüz yansımalarımızı teker teker kırık ayna misali birleştirip kendimize şöyle bir bakmak durumunda kalacağız 2020’de. İnsan, insanın aynası. Baktıkça büyüyeceğiz, baktıkça güzelleşeceğiz.

Dönüm noktasındasın ve yalnız değilsin, Balık!

Sevgili Balık,

Geçtiğimiz ay, 2020’nin sana en büyük sürprizinin “kabileni bulmak” olacağını söylemiştim. Seni büyütecek, zayıf yanlarını güçlendirecek, köşelerini törpüleyecek, yer yer sabrını sınayacak, yer yer de içine sonsuz bir cesaret akıtacak olan dostlarını, yol arkadaşlarını bulacağını… Bir Afrika atasözü ne demiş; “hızlı gitmek istiyorsan tek başına, uzağa gitmek istiyorsan arkadaşlarınla yola çık”… İşte sen, bu sene hiç gitmediğin kadar uzaklara gitmeye hazırlan. Hissedeceğin dostluk bağları sadece destek, eğlence, paylaşım değil; aynı zamanda da bir bütünlük duygusu olacak. Bütünlük duygusu çok önemli be Balık… Yaratıcının suretinde yeryüzüne üfürüldüğümüzden, kosmosdan kopup geldiğimizden, annemizin rahminden ayrıldığımızdan beri tek amacımız yeniden tüm evrenle bir olmak. Her ne kadar kendimizi yalnız hissetsek ve sıkça da “kimse beni anlamıyor” diye dudak büksek de; aslında o kadar aynıyız ki… Aynı şarkılara ağlıyor, stadyumları doldurup tek bir ağızdan tezahürat yapıyor, yeri geliyor slogan atıyor, yeri geliyor aynı salonlarda aynı filmlere büyüleniyoruz. Halay çekiyoruz, beraber ağlıyoruz, yeri geliyor topluca beraber ölüyoruz. Tüm bunlara rağmen; bir çoğumuz hala bir bütün olduğumuz hissini yakalayamıyoruz. İşte sen artık o şanslı azınlıklardansın; Balık. Bütünlük, birlik hissini, kendi özünü kaybetmeden deneyimleyeceksin ve bu çok önemli bir yolun başlangıcı. Sana yıllarca yoldaşlık etmiş o kıymetli yalnızlığına veda et bu Ocak ayının ilk haftasında.

Çünkü Ocak ayının ikinci haftası son derece şenlikli bir şekilde başlıyor, sevgili Balık. Öncelikle bekarsan, son derce heyecan verici yabancılarla tanışabilirsin :) Biraz ipucu da vereyim; bu insanlar bir süredir gözüne kestirdiğin ama bir türlü denk gelemediğin tipler de olabilir. Flört et, eğlen ve tadını çıkar ama bence 26’sından öncesine kadar geleceğe dair büyük vaatlerde bulunma karşındaki kişiye derim. Söz konusu etki Yengeç tutulmasından geleceği için, pek sağı solu belli olacak cinsten değil çünkü…

Eğer düzenli bir ilişkin varsa, çocuk sahibi olmak gibi konular gündeme gelebilir -eğer böyle bir niyetiniz yoksa aman dikkat. Yine evlilik, düğün gibi planları yapmak için uygun bir tarih. Ama uyarmalıyım: Planlar kaba taslak yapılsa da, düğün-nişan vs. gelecek planlarına dair bütçe ayarlamaları 26’sından sonra yapılmalı. Çünkü o tarihte hiiiiç beklenmedik borçlar ortaya çıkabilir - bunlar da tüm aileyi etkileyebilir.

Kısacası güzel etkiler bunlar, Balık. Elbette ki abartıp suyunu çıkarmadığımız sürece :) Ayın 16’sından, 26’sına kadar olan içe dönük etki sana kendini çok huzurlu hissettirebilir. Sana tavsiyem bu dönemde ruhunu ve bedenini dinlemen yönünde olacaktır. Yani evden çıkmak istemiyorsan, çıkma. Yorulduysan uyu. Kimseyle konuşmak istemiyorsan konuşma ve kendini biraz içine döndür… Alıştığın rutinine uymak zorunda değilsin. Bazen sosyal ilişkiler insanı haddinden fazla yorabilirler. Dinlenme ihtiyacı duyuyorsan, bırak bir köşede beklesinler. Popüler kültür insanları sürekli “dışa dönük olmalısın, daima sosyalleşmeli ve dışarıdaki şeylerle ilgilenmelisin, çılgınca eğlenmiyorsan depresyondasın!!!” gibi saçma bir algı ile manipüle ediyor. Oysa zaman zaman içe dönmek, şifadır şifa! :)

Ayın 26’sından sonra ise bir takım sırlar öğrenebilirsin - özellikle sosyal medya gibi iletişim araçları üzerinden. Lütfen bilgi güvenliğine dikkat et, sevgili Balık. Davalar, sonuçlanmalar söz konusu olabilir dolayısıyla Şubat ayı ortasına kadar İnternet mecralarında biraz anonim kalmakta fayda var.

İşsizler, iş arayanlar… 13 Ocak’tan itibaren Venüs senin burcunda yüceliyor. Bu etkiyi her türlü mülakatta, görüşmede kullanabilirsin. İster patronla toplantı yap, neden terfiyi ya da zammı hakettiğini anlat, istersen de git o hayalindeki işe başvur. Kesinlikle güzellik ve bereket tanrıçası tarafından desteklisin. Hem en fazla ne kaybedebilirsin ki?! Hiç vakit kaybetmeden ve cesaretle hazırlıklarını, başvurularını yap derim. Seni aşacağını düşündüğün işlere dahi başvur -yani iş ilanındaki her maddeyi eksiksiz ve %100 karşılamıyor olsan bile yine de başvurunu yap bence. O “ben bu işi yaparım!!!” mesajını sadece evrene değil, işverenlere de göndermek lazım sonuçta! :) Ki yaparsın zaten.

15’inden itibaren saç baş kestirmek, görüntüde değişimler yapmak için de uygun!

27 Ocak, dileklerini evrene iletmek, dua etmek, hayal kurmak için özel bir gün… Haydi bakalım. Özellikle 27-28 yaşlarındaysan; hayatının dönüm noktası başlıyor.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1008
418
178
106
71
71
68
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Bkt

her ay heyecanla bekliyorum bu yorumları. astrolojiye inanmasam da, yorumlar hiç gerçekleşmese de okumayı seviyorum :D teşekkürler

verita

Öngörülerde yükselen burcun okunması daha doğrudur. Ayrıca o yılki solar haritanın Güneş ve yükseleni de okunabilir.

Berna Tekbas

Gökçe gerçekten senden başka kimsenin burç yorumunu okuyup kendimi darlamıyorum. umarım herkes ve herşey için iyi bir sene olur. Teşekkürler.

arda soylu

bacım hep böyle güzel şeylerle bi beklentiye sokuyosun insanı sonrası tırt: ha anladım sıkıntı benim burçta değil bende anlaşılan direkt. "yürümek düşe kalka... Devamını Gör

Gökçe Ayabakan

Merhabalar, yerden kalkmakta zorlanıyorsanız yardım almanızı öneririm. Hepimiz zaman zaman desteğe ihtiyaç duyabiliriz, insanız. 'Beklenti' kelimesi başlı ba... Devamını Gör