onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Diyanet, Cuma Hutbesinin Konusunu Açıkladı: 9 Haziran Cuma Hutbesinin Konusu Ne?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Diyanet, Cuma Hutbesinin Konusunu Açıkladı: 9 Haziran Cuma Hutbesinin Konusu Ne?

Elif
08.06.2023 - 13:33

İslam aleminde Cuma günlerinin diğer günlerden ayrı bir önemi bulunuyor. Yeryüzündeki pek çok Müslüman, Cüma günleri öğle vakitlerinde çevrelerindeki camilere giderek Cuma namazlarını kılıyorlar. Cuma namazından önce okunan Cuma hutbesinin ise İslamiyet'te önemli bir yeri bulunuyor. Cuma hutbeleri ise her hafta Diyanet tarafından belirleniyor. Bu haftanın Cuma hutbesi ise merak ediliyor. Peki Cuma hutbesinin konusu açıklandı mı? İşte 9 Haziran Cuma hutbesinin konusu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Müslümanlar için Cuma günlerinin diğer günlerden farklı bir yeri bulunuyor. Binlerce Mümin, Cuma günleri öğle vakitlerinde Cuma namazını kılmak için bir araya geliyor.

Müslümanlar için Cuma günlerinin diğer günlerden farklı bir yeri bulunuyor. Binlerce Mümin, Cuma günleri öğle vakitlerinde Cuma namazını kılmak için bir araya geliyor.

Cuma namazlarından önce ise Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen Cuma hutbesi okunuyor.

Bu haftanın Cuma hutbesinin konusu ise ''Rabbim Çevremiz İle Bizlere Ne Öğretir'' olarak belirlendi.

Bu haftanın Cuma hutbesinin konusu ise ''Rabbim Çevremiz İle Bizlere Ne Öğretir'' olarak belirlendi.

Muhterem Müslümanlar!

Sahabenin önde gelenlerinden Ebu’d-Derdâ (ra) bir gün fidan dikiyordu. Onu gören biri, bu işin dünya malına düşkünlük anlamına geldiğini zannederek, “Allah Resûlü’nün arkadaşı olduğun halde sen de mi böyle yapıyorsun?” dedi. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ (ra), Peygamber Efendimiz (sas)’in şu hadis-i şerifini ona hatırlattı:

'Her kim bir ağaç diker de ondan bir insan yahut Allah’ın yarattığı herhangi bir canlı yerse bu, o kimse için bir sadaka olur.'

Aziz Müminler!

Aziz Müminler!

Kainat, Allah’ın yoktan var ettiği ve bizlere bahşettiği bir nimettir. Allah’ın mülkünde ve hâkimiyetinde olan, imar ve ihya sorumluluğunu üzerimize yüklediği bir emanettir. Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren bir hakikat kitabıdır. Nitekim Rabbimiz bu gerçeği Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir:

'Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, Allah’ın varlığının delillerindendir.'

Cenabıhak, hassas bir denge ve düzen ile yarattığı kainatın kendisinin eseri olduğunu bizlere öğretmektedir. Hayat bulduğumuz bu alemi ve içindekilerini yaratanın, yaşatanın ve yönetenin kendisi olduğunu hatırlatmaktadır.

Kıymetli Müslümanlar!

Kıymetli Müslümanlar!

Çevresine ibret nazarıyla bakan insan, göklerin direksiz durmasında, yeryüzünün yaşamaya elverişli kılınmasında, kâinatın kusursuz işleyişinde nice hikmetler görecektir. Gökten inen yağmurla hayat bulan topraktan türlü türlü bitkiler yetişmesinde, can dostlarımız hayvanların birbirinden güzel görüntülerinde ve bizlere sundukları sayısız faydalarda nice ibretler bulacaktır.

Değerli Müminler!

Değerli Müminler!

İnsan, kainatı keşfettikçe kendini keşfeder. Dünyayı tanıdıkça yaratılış gayesini daha iyi kavrar. Çevresini anladıkça nereden geldiğini ve nereye gideceğini idrak eder. İnsan, suyu hayatın kaynağı olarak bildiği kadar, kendisinin de bir damla sudan yaratıldığını düşündüğünde tevazu sahibi olur, kibirden arınır. Evini güneşin ışığına ve ısısına açtığı gibi gönül hanesini de İslam’ın çağlar aşan aydınlığına açtığında iyiliği dünyaya hakim kılar. Yemyeşil vadilerin, masmavi denizlerin, yıldızlarla bezenmiş göklerin kainatın süsü olduğunu idrak ettiği gibi haya ve iffetin de ruhun süsü olduğunu fark ettiğinde güzel ahlakı kuşanır, huzura erer, gerçek mutluluğu elde eder.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Aziz Müslümanlar!

Aziz Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ 'İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.' (3) Bu ayet-i kerimede belirtilen hakikati bugün hepimiz açıkça görüyoruz. Günümüzde yaşanan çevre felaketleri, sorumluluklarımızı ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Her gün, bir canlının daha neslinin tükendiğine dair haberler duyuyoruz. Tabiattaki doğal yaşam alanları sadece fotoğraflara konu olacak kadar azalmış durumda. İhmal ve kusurlarımızdan dolayı ormanlar kaybolmaya, topraklar çölleşmeye, su kaynakları yok olmaya başladı. Oysaki çevremizde yer alan her varlık Allah katında değerlidir ve kendi lisan-ı haliyle Allah’ı zikretmektedir.

Yüce Rabbimiz bu hususu bize şöyle haber vermektedir: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ 'Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ederler.' (4) Öyleyse Kıymetli Müminler! Yaratılan her varlığa Yaratandan ötürü değer verelim. Kainat kitabını, hikmet, tefekkür ve ibretle okuyalım. Kaynaklarımızı ölçülü kullanalım, israf etmeyelim. Yüce Allah’ın âleme koyduğu hassas dengeyi gözetelim ve koruyalım. Çevremize karşı sorumluluğumuzu ibadet şuuruyla yerine getirelim. Kâinatın yegane sahibinin Rabbimiz olduğunu, bizim ise emanetçi olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım.

Unutmayalım ki, çevremiz atalarımızdan bize bir miras, bizim de çocuklarımıza bırakacağımız eşsiz bir emanettir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın