Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Cezaevinde 2 Bini Aşkın Çocuk Hükümlü ve Tutuklu Var
Türkiye’de yılda 100.000 çocuk adalet sistemi, karakol ve polisle tanışıyor. Çocukların tutukluluk süreleri ise 6 ay ile 2 yıl arasında değişiyor.
Gündem Çocuk Derneği’ne göre, Türkiye’de kanunla ihtilafa düşerek özgürlüğünden yoksun bırakılan çocukların sayısı oldukça fazla.
Adalet Bakanlığı’nın paylaştığı istatistiklere göre, Aralık 2014 tarihinde 61’i kız çocuğu olmak üzere toplam 1.966 çocuk özgürlüğünden yoksun. 2015 Ocak ayı itibarıyla da 542’si hükümlü olmak üzere 2.057 çocuk mahkum var.
Tutuklu ve hükümlü çocukların sayılarına son 14 içinde karşılaştırmalı bakıldığında ise (Adalet Bakanlığı verilerine göre) arttığı görülüyor.
Bakanlık, çocuklarla ilgili verileri 12-17 yaş olarak veriyor. Oysa çocuk tanımı hem ulusal hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası standartlara göre 18. Oysa, Adalet Bakanlığı verileri 18 yaşındaki çocukları kapsamıyor.
HIRSIZLIK-YAĞMA VE CİNSEL SUÇLAR
Adalet Bakanlığı’nın Aralık 2014 verilerine göre, çocukların suç profilinde ilk sırayı hırsızlık alıyor. Yağma veya gasptan sonra cinsel suçlar yüksek bir rakamla üst sırada yerini alıyor. Gündem Çocuk’un değerlendirmeleri şöyle:
“Türkiye’de 12 yaşını doldurmamış çocukların yasal olarak herhangi bir cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. 12 yaşının doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış çocuklara; suçu işlediklerinde hukuki sonuçlarını algılamaya haiz oldukları ispat olunduğunda 18 yaşını doldurmamış çocuklara özgü tedbirler uygulanmaktadır.
“YOKSULLUK, GÖÇ, İŞSİZLİK, AİLE İÇİ ŞİDDET SUÇA İTİYOR”
Çocuk ve gençler toplumsal durumlardan en fazla etkilenen gruplar arasındadır. Aşağıda yer alan bazı toplumsal durumlar çocukların kanunla ihtilafa düşmelerine, suça sürüklenmelerine ve sonunda özgürlüklerinden yoksun kalmalarına yol açmaktadır:
Yoksulluk, göç, işsizlik, ailenin alt sosyo-ekonomik düzey, sosyal güvencesizlik, aile içi şiddet, çocuğun çalışması, eğitim olanaklarından yararlanamaması, sosyal dışlanma, oturulan ev ve çevre koşullarındaki sorunlar , Oturulan çevredeki kültürel değerler, çocuğun korunmasına ilişkin devletin politikaları ve rolü, internet ve medya.
Kanunla ihtilafa düşerek özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklar Türkiye’de 3 tür kurumda kalmaktadırlar.
“YILDA 100.000 ÇOCUK ADALET SİSTEMİ, POLİS VE KARAKOLLA TANIŞIYOR”
Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine göre yılda 100.000 çocuk adalet sistemiyle, karakolla, polisle tanışırken bu çocukların 10’la 12.000 kadarı mahkemeyle tanışmaktadır. 2.000 kadarı da özgürlüğünden yoksun bırakılmış durumdadır.
Çocuk mahkemeleri ve çocuk karakollarının sayısı yetersizdir. İstanbul gibi metropol bir şehirde 40’a yakın ilçeden sadece 6-7 ilçesinde çocuk karakolu bulunmaktadır. Bu tür durumlarda çocuklar yetişkinlerin gittiği karakollara götürülmekte ve buralarda yetişkinlerin tabii olduğu muameleye maruz kalmaktadır.
“TAHLİYE OLAN ÇOCUKLARIN YÜZDE 20’SİNİN KALACAK YERİ YOK”
Mahkemeyle tanışan çocukların dörtte üçü tutuklu olup henüz gerçekleştirdikleri fiillerle ilgili bir hüküm söz konusu değildir. Çocukların tutukluluk süreleri ise 6 ay ile 2 yıl arasında değişmektedir. Bu kadar süre tutuklu kalan çocuklar, serbest bırakıldığında geri dönülmez sonuçlarla karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin verdiği bilgiye göre cezaevinden çıkan, tahliye olan çocukların yüzde 20’sinin barınacak yerlerinin bulunmadığı belirlenmiştir.
POZANTI-ŞAKRAN VE KÜRÇÜLER CEZAEVİ
Bunların yanı sıra çocuklar kapalı kurumlarda işkence ve kötü muameleyle de karşı karşıya kalmaktadır. Buna ilişkin son yıllardaki korkunç tablo ilk olarak 2011 yılı yaz aylarında Pozantı Çocuk Cezaevi’nde yaşanan cinsel istismar, ağır işkence ve hak ihlalleri olarak ortaya çıktı. Ancak bilindiği üzere Pozantı sonrası Adalet Bakanlığı yetkilileri sorunun kaynağına inip irdelemek ve sorumlularını derhal yargı önüne çıkarmak yerine cezaevi fiziki koşullarına faturayı kesip, çocukları Ankara Sincan cezaevine nakletmekte çözümü bulmuştu. Benzer ağır hak ihlalleri ve işkence iddiaları Şakran, Kürkçüler, Antalya ve son olarak Sincan’da yeniden gündeme gelmiş ancak bu olaylara ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmemiş -cezasız kalmış- hatta Sincan’daki çocuklar hakkında kamu görevlisine mukavemetten dava açılmıştır.”
- Hülya Karabağlı / ZETE