Görüş Bildir
Justin Bieber ile Selena Gomez Barıştı
Justin Bieber, sosyal medyadan duyurdu!Justin Bieber bu sabah sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bir fotoğrafla yine dikkatleri üzerine çekti. Eski sevgilisi Selena Gomez'in ona sarıldığı halde çekilen bir fotoğrafı paylaşan Justin, bu karenin altına 'Bana bakışını seviyorum' diye yazarak aşkını itiraf etti. Dün birlikte cincır turu atarken görüntülenen ikilinin objektifler karşısında birlikteliklerini açıklamaları an meselesi...En Son Haber
Ece Sükan'dan Cem Yılmaz Açıklaması
Ece Sükan: Cansu’yla konuştum Cem’e döneceğini sanmıyorum.Cem Yılmaz'la Ahu Yağtu'nun 31 Aralık'ta boşanmasının ardından sürpriz ayrılıkla ilgili dikkat çekici iki iddia ortaya atıldı. Magazin kulislerinde konuşulan bir dedikoduya göre; Yılmaz, bir süredir Ahu Yağtu'nun yakın arkadaşı Ece Sükan'la görüşüyordu. Yağtu ikilinin cep telefonu mesajlarını yakalayınca evlilik sona erdi. Bir diğer iddia da Yılmaz'ın eski sevgilisi Cansu Dere'yle yeniden görüşmeye başladığı ve Yağtu'nun durumu öğrenince ayrılmak istediği yönündeydi. Sükan, ünlü komedyenle yurtdışında gizli gizli buluştuğu yönünde çıkan haberlerle ilgili şöyle konuştu: ''Cem'in eski sevgilisi Cansu (Dere) benim çok yakın arkadaşım. Sabahtan beri konuşup, gülüyoruz. Saçma sapan bir senaryo üretmişler. İki yıldır Ümit'le birlikteyim. Ağustos ayında evleneceğiz. O böyle şeylere alışkın değil, çok kızıyor. Cansu'yla birliktelikleri sırasında bile Cem'in cep telefonu numarası bende yoktu. Bir araya geldiğimiz zamanlarda güler eğlenirdik ama o kadar. Öyle bir diyaloğumuz yok yani. Sabahtan beri Ümit'le böyle bir haberin amacının ne olabileceğini konuşuyoruz. Cansu'yla da konuştuk. O da ne olduğunu anlayabilmiş değil. Açıkçası Cansu'yla olmasını isteriz ama Cansu'nun Cem'e döneceğini sanmıyorum.'En Son Haber
"Başbakan Aptal Değil Kurnaz!"
17 davası olan Müjdat Gezen’den ilginç tespit...Yüksel ŞENGÜL / SÖZCÜ Yayınevi bulmakta zorlandığı Neden Dersen adlı kitabı kısa sürede dört baskı yapınca mutlu olan Gezen “İddia edildiği gibi Başbakan Erdoğan’a aptal demedim” dedi Yeni kitabı Neden Dersen vitrinlere çıkar çıkmaz büyük ilgi gören Müjdat Gezen’le Altıyol’daki tiyatrosunda konuştuk. Büyük baskılar var Yeni yılla birlikte çıkan ve dört baskı yapan Neden Dersen adlı yeni kitabınızı kutluyoruz. 1970’lerde ilk kitabım Eşeğin Karnındaki Elmas’tı, bu da son kitabım Neden Dersen. Bu benim 53. kitabım oldu. Kısa sürede dört baskı yaptım. Kitaplarım kolay okunuyor, seviliyor. Müjdat Gezen’in kitapları kolay okunuyor ve seviliyor ama yayınevi bulmakta zorlanıyorsunuz galiba… Kitaplarımı bastırırken zorlanıyorum. Bu kitabımın birinci baskısını yapan yayıneviyle sonraki baskılarını yapan yayınevleri başka. İlk baskıda Aydan Yayıncılık, sonrakiler Sözkesen Matbaası’na ait. Baskıcıların üstündeki bu baskı çok fena (gülüyor). Biliyorsun bundan önceki Naftalin Bozulmuşsa kitabımı bastıracak yayınevi bulamadım uzun süre. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş baskılar bunlar. Para istiyorlar Bu tür baskılara, engellemelere, davalara artık alıştınız galiba… Hakkımda açılmış ve devam eden 17 dava bulunuyor. Birisi ‘Aptal diyerek hakaret etti’ iddiasıyla başbakanın açtığı davadır. Oysa ben başbakana aptal diyecek kadar aptal değilim. Başbakan aptal değil, kurnaz. Başbakanın ardından 15 milletvekili dava açtı. Anayasa Mahkemesi’ne gideceğim, olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım. Hemen bir fıkra anlatmak istiyorum. Bakırköy Akıl Hastanesi kurucusu Mazhar Osman’a bir gün diyorlar ki ‘Bakanlardan biri senin için delinin tekidir dedi, ne diyorsunuz hocam?’ Osman gülüyor, ‘Onun benim için deli demesinin bir kıymeti harbiyesi yok. Ama ben onun için deli dersem atarlar tımarhaneye haberi olsun.’ (gülüyoruz). Açtıkları davaların tazminat miktarı nedir, kaç para istiyorlar? Başbakan 50 bin lira istiyordu, 10 bin liraya düşürdü. Milletvekilleri 5’er bin lira istiyor. Ben onlara para vermem. Onlar kendi paralarını ihalelerden kutulardan kazansınlar kardeşim. Benim paramdan ne istiyorlar! 2014 umutlarımı ayakkabı kutusu olayı iyice artırdı Neden Dersen adlı kitapta cevabı aranan sorulardan birisi ‘Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz?’ Müjdat Gezen’in bu soruya cevabı ne olur? 2014’te umutlarım daha fazla. En azından Türkiye’de her şeyin son 11 yıldaki gibi olmayacağına inanıyorum. Size bu umudu verdiren nedir! Bu umudu ayakkabı kutusundan aldım (gülüyor). 2014’e olan umutlarımı ayakkabı kutusu arttırdı. Oysa ben ayakkabı kutusundan her zaman ayakkabı çıkmasını isterim. Kitabın içinde başta Atatürk olmak üzere, Münir Özkul’dan Savaş Dinçel’e, Adile Naşit’ten Aziz Nesin’e kadar pek çok sanatçı var, anı var, olay var. Yeni kitabın yanında bir de yeni oyunun hazırlıkları sürüyor. Yeni oyunum Sultan I. Şaban 2050 adını taşıyor. 2050 yılında bir sultanlıkta yaşananları taşıyorum sahneye. Her şey modern, çağ modern ama Şaban hâlâ başında takkesi, ayağında takunyasıyla dolaşıyor. Bir aksilik olmazsa 10 Ocak Cuma günü perdelerini açıyor. Kitap yeni, oyun yeni… Bitmedi… Bir de yeni televizyon programım başlıyor. Bir aksilik olmazsa 17 Ocak Cuma gününden itibaren Halk TV’de her hafta program yapacağım. İzleyenler telefonla yayınımıza katılabilecek. Tek şartımız, argo, küfür, hakaret, stüdyoda olmayan kişilere ağır eleştiri olmayacak. Müjdat Gezen’in özlediğimiz o eski parodileri de olacak mı? Bu parodileri Uğur Dündar Televizyon Okulu ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencileriyle birlikte çekiyoruz. Birisini burada anlatmak istiyorum. Pencerelerden tencere tava çalıyorlar. O sırada bir binadan korumalarıyla bir bakan çıkıyor. 20-30 kamera da peşinde. Gazetecilerden biri soruyor, ‘Sayın Bakan, çocuklar tencere tava çalıyor, ne diyorsunuz?’. Bakan cevap veriyor, ‘Bizim çocuklarımız tencere tava çalmazlar. Bizim çocuklarımız…’ Ve o sırada resim donuyor! (gülüyoruz).
Grup Vitamin'in Solisti Bakın Ne İş Yapıyor?
Satış elemanlığı ‘Vitamin’ gibi geldi...4.5 yıldır İstinye Park’taki Kip mağazasında satış elemanı olarak çalışan Selçuk Aksoy, gazetecilerin AVM’de her gün ünlü isimleri fotoğraflamasına rağmen bugüne kadar fark edilmediğini söyledi. Aksoy, neden satış temsilciliğine başladığını ise şöyle anlattı: “Sigorta için. Kızım doğduktan sonra sigortalı bir iş bulmam gerekiyordu, o yüzden böyle bir kariyere başladım, çok da mutluyum.” Aksoy, müziğe devam ettiğini de söyledi: “Geceleri arkadaşlarla bir araya gelip çalıyoruz. Hatta yeni albüm de yaptık. Yakında çıkacak. Ama albüm çıkıyor diye bu işi bırakacak değilim. Satış temsilciliğine devam edeceğim.” Tanıyanlar cömertleşiyor Selçuk Aksoy, “Özellikle 90’lı yıllara şahit olanlar, beni tanımakta zorlanmıyor. Tanıyanlar da ürün almak konusunda daha da cömertleşiyor. Ama gençler tanımıyor tabii ki” dedi. Hürriyet
Muhteşem Yüzyıl Kadrosuna Sürpriz İsim
İşte dizisinin kadrosuna dahil olan sürpriz isim...Muhteşem Yüzyıl dizisinde 'Hürrem Sultan' rolünü üstlenen Vahide Perçin'in kızı Alize Gördüm de dizi kadrosuna dahil oldu. Dizide Şehzade Mustafa'nın kızı Nergizşah Sultan'ı canlandıracak olan Alize Gördüm'ün babası Altan Gördüm, 'Alize, diziye yeteneği ve deneme çekimlerinde sergilediği performansla girdi. Yolu açık olsun' dedi.
İşte Ozan'ın Kalbindeki Güzel!..
'Benim Hala Umudum Var'ın Ozan'ı Şükrü Özyıldız'ın kalbindeki güzel kim?...Özyıldız, 2 yıl önce 'Uçurum'da oynarken Denise Capezza ile aşk yaşamaya başlamıştı. Capezza dizi bitiminde İtalya'ya dönünce ilişki bitmişti. İtalyan güzel, Kanal D'deki 'İnadına Yaşamak' için kısa bir süre için yeniden İstanbul'a geldi. Aşk alevlendi. Sevgililer yılbaşını Çeşme Alaçatı'da geçirdi.acunn
Reklam
Bülent Ersoy'a Büyük Şok!
Evlilik hazırlığı yaptığı İzmirli sevgilisi... Bülent Ersoy’un evlilik hazırlıkları yaptığı İzmirli sevgilisi Berk Yılmaz, önceki gece Asmalımescit’te sarışın bir kadınla yakınlaştı. Arkadaş grubuyla oturan Yılmaz’ın yanındaki kadının elini tutması, kadının ise onun yanağını sevmesi dikkat çekti. Diva, yeni yıl gecesi Kıbrıs sahnesinde, sevgilisinin verdiği çiçekleri alarak nişanlarını kutlamıştı. Milliyet
Nejat İşler'in Son Hali Çok Şaşırttı!
Sedef hastalığı ve iflas eden karaciğeri nedeniyle tedavi gören Nejat İşler, aylar sonra Bodrum Gümüşlük'te ortaya çıktı.Nejat İşler, aylardır sağlık sorunlarıyla boğuşuyor. Bir yandan sedef hastalığı, diğer yandan da karaciğerindeki sorunlar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren ünlü oyuncu; en son 8 Kasım tarihinde İstanbul'da, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde görüntülenmişti. BİRKAÇ KİŞİ İLE GÖRÜŞÜYOR Hastalığı ve tedavi süreci boyunca Güven Kıraç ve Meltem Cumbul gibi çok yakın arkadaşları dışında kimseyle görüşmeyen İşler, geçen hafta Gümüşlük'te ortaya çıktı. Ünlü oyuncu, arkadaşlarıyla Gümüşlük Belediyespor'un maçını izleyip bu fotoğrafı çektirdi. BİR HAYLİ ZAYIFLAMIŞ Tedaviyi reddeden ama arkadaşlarının zoruyla hastaneye yatan İşler'in, hayli kilo verdiği gözlendi. Sabah
Reklam
"6 Ay Ömrüm Kaldı"
87 yaşındaki İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in 6 aylık ömrü kaldığı iddia edildi.ABD'de yayın yapan ünlü Globe dergisi, 87 yaşındaki İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in 6 aylık ömrü kaldığını iddia etti. Habere göre Kraliçe Elizabeth, Noel kutlamalarında torunu Prens William ve eşi Kate Middleton'u yanına çağırarak gizlice ' Sadece 6 aylık ömrüm kaldı ' dedi. 'Ölen kraliçenin son Noel'i' başlığıyla verilen haberde, Prens William ve Kate Middleton'un son derece üzgün oldukları iddiasına da yer verildi.En Son Haber
"Yedek Kadın Değilim"
Cansu Dere, eski dostu Ahu Yağtu'ya kaptırdığı büyük aşkı Cem Yılmaz'la hiç görüşmediğini açıkladı.Cem Yılmaz 1,5 yaşındaki oğlu Kemal'in annesi manken Ahu Yağtu'dan 18 aylık evlilik sonrası boşandı. Ayrılığa neden olduğu iddia edilen Cansu Dere şöyle dedi: ''Yedekte bekleyen kadın hiç olmadım. Cem Yılmaz ile ilgili en ufak yakınlığım yok. Söylenenler yalan .'' Cem Yılmaz, 6 yıllık aşkın ardından 2009'da ayrıldığı Cansu Dere'nin yakın arkadaşı Ahu Yağtu ile flört etmeye başlamış hamile kalınca da evlenmişti.En Son Haber
Kurt Seyit ve Şura'nın Tanıtımı Rekor Kırdı
Kıvanç Tatlıtuğ ile Farah Zeynep Abdullah'ın, başrolü paylaştığı 'Kurt Seyit ve Şura'nın tanıtımı büyük ilgi gördüBaşrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah'ın paylaştığı, Nermin Bezmen'in kitabından uyarlanan 'Kurt Seyit ve Şura' dizisinin ilk tanıtımı nefes kesti. Star TV ekranlarında yeni yılın ilk dakikaları ve 1 Ocak'ta olmak üzere dört kez yayınlanan tanıtım, reyting ölçümlerine göre yaklaşık 8 milyon 883 bin izleyiciye ulaştı.Kıvanç Tatlıtuğ dizide muhafız alayının cesur subayı, Kırım Türk'ü Kurt Seyit'i canlandırıyor. Kurt Seyit'in ilk görüşte aşık olduğu, soylu bir ailenin asil, güzel ve hayat dolu kızı Şura karakterini ise Farah Zeynep Abdullah oynuyor.En Son Haber
Reklam
Tarkan'ın Kuba Konserinin Bilet Fiyatı Dudak Uçuklattı
Ünlü şarkıcı Tarkan'ın,Kuba şehrinde yılbaşı gecesi verdiği konserin biletleri 20 bin liradan satıldı.Azerbaycan'nın Kuba şehrindeki Rixos otelde düzenlenen yılbaşı programı çerçevesinde Azerbaycanlı hayranları ile bir araya gelen Tarkan, gecede 20 şarkı seslendirdi. Performansıyla hayranlarını coşturan ünlü şarkıcı, 6 TIR dolusu malzemenin kullanıldığı konserde, ses ve ışık şovu ile de izleyicileri büyüledi. Ünlü şarkıcı Tarkan'ın Azerbaycan'ın Quba şehrinde yılbaşı gecesi verdiği konserin biletleri 7 bin manattan (yaklaşık 20 bin TL) satıldı. En ucuz bilet fiyatının ise 350 manat (970 TL) olduğu konserde 7 bin manata da bilet satıldı.En Son Haber
Özge Ulusoy Evleniyor
Ünlü manken, bu yıl gelinlik giyecek. Sürekli aldatıldı haberleriyle gündeme gelen ünlü manken Özge Uluşoy, bu yıla çok ididalı girdi. Daha önce de aldatıldığı için Baş'la ayrılıp barışan ünlü manken, 2014'te gelinlik giyeceğini söyledi. Hakan Baş ile olan ilişkisinin çok iyi gittiğini ve evlilik kararı aldıklarını müjdeleyen Özge Ulusoy, 'Baharı bekleyen kumrular gibiyiz' dedi. Yoğun bir çalışma temposu olduğunu belirten Ulusoy 'Bu yılbaşına çalışarak girdim. İşlerden fırsat bulabilirsek nikah masasına oturacağım' diye konuştu. En Son Haber
Uğur Yücel: "Zevklerime Karşı Oburlaştım"
Ayşe Arman, yılın ilk röportajını ünlü sanatçı Uğur Yücel'le yaptı. Ayşe Arman / Hürriyet Ortalık toz duman... Riyakarlık, iki yüzlülülük, yalancılık diz boyu. Kaygan zeminler... Neye, kime inanacağını şaşırıyor insan... İşte böyle zamanlarda, güveneceği seslere kulak vermek istiyor. Uğur Yücel onlardan biri. Yılın ilk cumartesi röportajını Uğur Yücel'le yaptım. Dehaya yakın bir yetenek, çocuksu bir saflık, harbilik ve samimiyet... Huzurlarınızda solo Uğur Yücel! ESAS KIVANÇ BENİM GİBİ OLURSA HABER Pek çok insanın aksine 2013 sizin için iyi bir yıldı... -Öyle oldu valla. Kitap çıktı. Ardından, 'Soğuk' filmini çektim. Sonra, 'Benim Dünyam'a geldi sıra. Derken, 'Aramızda Kalsın'a başladım. 2013 kendime şaşacak kadar tempolu geçti. Planladığım her şey, istediğim gibi sonuç verdi. Darısı yeni yılın da başına... 'Benim Dünyam' için söylenmeyen, yazılmayan kalmadı. 'Film çalıntı' diyen de oldu, 'Duygu sömürüsü' diyen de... Siz neler söylemek istersiniz? -Hem bu ülkede hem dünyada, binlerce kez 'remake' yapıldı. Dahası, bizde yüzlerce film doğrudan çalıntı. Kimsenin sesini duymazsın. Ne hikmetse, artık benimle mi ilgili, TMC'yle mi bilmiyorum, neyi uyarlamaya kalksak, homurtular geliyor. 'Neee Sopranosmu?', 'Neee Black mi?' Kıyamet kopuyor! Sanki, insanların dinine hakaret etmişiz gibi. Oysa bu film yönetmeninden, yapımcısına izinli ve telifi ödenmiş bir film. Yok çalıntı! Yok arak! Daha neler! Bire bir çektik işte! Yeniden yapım. Amerika'da özellikle çok yapılır. Beğendikleri bir hikâyeyi kendi dillerinde, bire bir kopya ederek çekiyorlar. Çünkü insanlar, orijinaline gitmiyor, Japonca izlemiyor işte. 'Black' burada sinemaya girse 3000 kişi giderdi. Biz aldık aynısını biraz farklı yorumla çektik, toplam 1 buçuk milyon kişi izledi. 'Kötü olmuş işte!' derse biri tamam, bu bir eleştiri. Ama 'Nasıl yaparsınız?' ne demek? 'Çaldınız!' ne demek... Bence deli bir emek vardı. Bütün oyuncular müthişti. Görüntüler şiir gibiydi. Benim kalbimin içine işledi. 'Remake' olması da zerre kadar umurumda değil. Zaten baştan söylüyorsunuz. Nedir bu? Düşmanlık mı? Kıskançlık mı? -Bilemiyorum! Düşündüğünü özgürce söyleyebilme çağındayız. Anladık, çok güzel! Ama herkes fikir sahibi! Lafı ederken bir tartayım yok! Yine de ben, yergilere boyun eğerim, cevap vermem ve saygılıyımdır. Övgülere de teşekkürü borç bilirim. İnsanın, oğluyla çalışması nasıl bir şey? -Oğlumla değil, Can'la çalışmak çok güzel. O, dokuz yaşından beri benim kafa arkadaşım. Çok kendine özgü bir kişilik. Bir bütünlük. Gençliğimi, cesaretimi, özgüvenimi görüyorum onda. Benden zeki. Benden daha parlak görüyor hayatı. Aksi, hüsran olurdu. Gelişmeye karşı eksiklik olurdu. Can, benim nazarımda, hayatın sürekli gelişeceğine delalet. Hata yaptığı zaman gönül rahatlığıyla azarlıyor musunuz? Yoksa insan, oğluna torpil mi yapıyor? -Mesleki olarak hiç azarlamadım. Sitemlerim olmuştur belki. Ama o beni çok uyardı mesela... Zamanı ileride tutanlara saygı duymak lazım. Ben oğluma saygı duyuyorum. Belki de babamın bana duyduğu saygının devamı. Babam bana hayranlık duyar ve bunu hissettirirdi. Ben de babama çekmişim. 28 yaşındaki oğlumu bir bebek gibi seviyor, babam gibi saygı duyuyorum! Bir filmi, 'Oğlumla birlikte çektik!' diyebilmek insanı ne kadar gururlandırıyor? -Filmi sırtlayan o! İlk günden son güne filmin başında durdu. Bende anksiyete var. Oyunculuk beni korkutuyor... Nasıl yani? -'Performans anksiyetesi' adı. Bu bir hastalık ve ben hastayım. Bir filmden sonra başladı ve yıllarca oynayamadım. Bence hâlâ oynayamıyorum. Ama oğlum, bana hiçbir yönetmenin söylemeye cesaret edemeyeceği şeyleri söyledi. Çünkü yönetmen böyle olmalı. Oyuncu hep kamera arkasında bir 'göz' arar. O 'Canım'dı benim için. Gözümün nuru. Bence o çekti. Montajın, miksajın, müziğin de içindeydi. Sette de oğlunuz mu, yoksa herhangi bir çalışan mı? -O bir yönetmen. Fikir danıştığım, zamanı paylaştığım parçam. Ama sarıldığımda, biriciğim... O benim yakın dostum. Masa arkadaşım. Dert ortağım. Meslektaşım. Gülüp eğlendiğim biri. Birkaç gün görmediğimde feci özlüyorum. Hem oğlum hem arkadaşım olarak özlüyorum... KENDİM KADAR KİMSEYİ HIRPALAMADIM Bazı yönetmenlerin, mükemmeliyetçiliğinden ve bu yolda insanı delirtmesinden söz ederler. Siz nasıl bir yönetmensiniz? -'Direktör' ve 'yönetmen' laflarını sevmiyorum. Bu alanda en güzel unvanı Fransızlar kullanıyor: 'Gerçekleştiren.' Ben bunu tercih ederim. Sete gelmeden bütün herşeyi bitiririm. Sette aramam. Eğlenirim. İlk kez 'İkinci Bahar'da yönetmenlik yaptım. İlk gün sete doğru yürürken, Yeşilçam'ın kıdemli reji asistanlarından biri yüksek sesle bağırdı: 'Dikkat yönetmenimiz geliyor!' Kaçacak yer aradım! Sonra rica ettim: 'Abi böyle şeyler yapma, gelmem sete!' Ben yönetmenden ziyade, müzisyen karakterliyim. Neşeli bir orkestra şefi gibi. Disiplin kendiliğinden gelir. Oyuncuların ve bütün setin, mutlu olduğu bir sinemanın peşindeyim... Oyunculuk mu, yönetmenlik daha baştan çıkarıcı? -Yönetmenlik! Hayal kurup yazıyorsun sonra onu gerçekleştiriyorsun, bir de perdede izliyorsun. Muhteşem bir hayat. Film biter bitmez de yenisine başlamak istiyorsun... Peki sizce siz, hangisinde daha iyisiniz? -İkisini de, tam istediğim yere taşıyamıyorum! Biliyorum çünkü nasıl olması gerektiğini. Kubrick kadar biliyorum. Brando kadar biliyorum. Ama beceremiyorum işte! Ne çekebiliyor ne de oynayabiliyorum. Yetenek, bu eksikliği görebilmektir! Kendinle böbürlenmez yetenekliler. Ama şunu söyleyebilirim, oyuncuya yaklaşma ve oyun alma konusunda istediğime yakınım. Yönetmenliği çok seviyorsunuz ama bence siz oyunculuğunuzun doruğundasınız! -Ben hiçbir şeyin doruğunda değilim. Pardon, sadece hazlarım konusunda! Biliyor musun, ben tiyatroyu sabahları geç kalkmak için seçtim. Hiç hırsım yoktur. Kendimle gayet iyiyim. Unvanlarla, şan şöhretle hiç ilgilenmedim. Evde bir tane bile ödül yok. Bütün ödülleri arkadaşlarıma verdim. Başarı peşinde koşanları da anlayamıyorum. Gel gör ki sinemacı oldum. Gün ışığını kaçırmamak için, tavuklarla birlikte uyanıyoruyoruz şimdi. Yalan oldu hayaller! İyi de 'Hiçbir şeyin doruğunda değilim' demek, Uğur Yücel gibi olağanüstü bir oyuncuya ayıp etmek değil mi? -Başkasına ayıp etmiyelim de! Kendime hep ediyorum zaten. Monitörden kendi oyunlarıma bir yönetmen olarak bakıp, 'Beceriksiz herif!' diye bağırıyorum. Bu en hafifi. Kendim kadar kimseyi hırpalamadım şu hayatta... ZEVKLERİME KARŞI OBURLAŞTIM 56'sınız. 50'den sonra neler oluyor? -Lezzetler artıyor. Ruhsal olarak çok coşkulu bir hale geldim. Gözüm bir orda, bir burda. İtiraf ediyorum, 30'lu, 40'lı yıllardan daha renkli bir hayata geçtim. Kendimle olmanın tadını çıkarıyorum. Gecelere doyamıyorum. Müzik, resim, öyküler, kitaplar... Zevklerime karşı çok oburlaştım. Hayata daha güleryüzlü bakıyorum. Sakındığım herşeyi unuttum. Daha ortalıkta, daha çıplağım... Siz genel olarak iyimser misiniz? -Evet. Ama bak, hava bozacaksa erken sezerim! Var yani böyle bir yeteneğim... BİR TEKNE VE İKİ ODALI EV YETER Para sizin için ne ifade ediyor? -Bana bir tekne, iki odalı bir ev yeter. Tekne de iki üç kişi barındıracak kadar oldu mu tamam. İyi bir sistemden müzik dinleyecek, film seyredecek, kitap okuyacak ve şarap içecek kadar sağlıklıysam, başka ne isterim? Peki yaratıcılık ne ifade ediyor? -Yaratıcılık, insanın kendisiyle şakalaşması gibi. Kurcaladıkça kapılar açılıyor. İnsan, kendi de şaşıyor gördüklerine. Rüya görmek gibi. 'Yaratamıyorum' diye bir tasaya hiç düşmedim. Ama 'Yaratmam lazım' çok dedim. Tutkulu değilim. Fazla şeye eğimliyi, bu yüzden büyük bir yaratıcı olamadım. O halde dert yok! İktidar ne ifade ediyor? -Hem gündelik hayatta hem evrensel anlamda: 'Erkek savaşları.' Aile reisi olmak, topluma sahip olmak, toprak sahibi olmak, toprak genişletmek... Kendini, erkini, ırkını sürdürme azgınlığı... Bütün acılar, bu ebleh, faşişt ruhlu toramanlar yüzünden yaşanmadı mı! Mussolini, Franco, Hitler, Bush... Tiplere bak! Geride bıraktıkları acılara bak! Milyonlarca masum ceset ve ağlayan kadınlar, analar... İSTEYEN GELİR! Güvendiğiniz insana canınızı verirmişsiniz... -Evet, ben safımdır. Çabuk inanırım. Her şeyimi ortada bırakırım. O yüzden çok zaman dımdızlak tek başıma kaldım... Aşk peki?-Ben kolay yönetilecek biri değilim. Kendi arazim çok geniş, verimli ve renkli. Özgürce koştururum ve oradan çıkmak istemem... İsteyen gelir! GÖBEK BERBAT BİR ŞEY Kilolu halinizi beğenenler ve oynadığınız rollere uygun olduğunu düşününler var... Siz beğeniyor musunuz? -En beğenmediğim yanım o! Yanlış anlama, şişmanlık görünüm olarak hiç derdim değil. Bir resmimi çekmişler mayolu, 'Uğur Yücel ne hale geldiii, az sonraaaaa!' Ulan, ben Kıvanç mıyım? O, benim gibi olursa haber! Ben, halden hale geçerim... Kime ne! Ama şişman davranış biçimini kaldıramıyorum. Eğilip kalkamamak... Yataktan doğrulamamak... Yelken açarken, nefes nefese kalmak... Abul abul yürümek... Bunlar berbat! Göbek de öyle... Ama Allah'a şükür sağlığım iyi. Fakat böyle giderse, kötü olacak... Yani kilo vermeyi düşünüyorsunuz? -En çok onu düşünüyorum! Bön bön düşünüyorum duvara bakıp... Nasıl zayıflarım diye... Bu yüzden yaratıcılığa vakit kalmıyor! Çünkü makarna ve şarap götürürken, 'Zayıflamam lazım yaaa!' demekle olmuyor... Şaka bir yana, ben doymak için yemem... Tadmak için yerim. İçkiyi de öyle içerim... Yeni yıl hedefleriniz arasında 20 kilo vermek var mı? -İçkiyi azaltmak istiyorum. Hatta, toptan bırakmayı düşünüyorum. Bu düşünceyle ölebilirim. Çünkü yıllardır düşünüyorum. Düşünceli insan olunca da, daha çok içiyor insan! İçince de daha çok düşünüyor! Düşünmeyi de çok seviyorum! Güzel laftır: 'In Vino Veritas' (Hakikat, şarapta gizlidir)! Hayatım aptallıklarla dolu Hastalık seviyesinde tevazu sahibisiniz... -Benim derdim kimseye örnek olmak değil, hissettiğim gibi konuşuyorum. Evet, kendini önemseyen insanlar topluluğuyuz. Evet, sıradanlıktan çok uzağız. Hele bizim dünya... Yetersizlik abidesi bir sürü muhteris, konuştuğunda kendini dünya çapında zannediyor! Bir de bize bak, paralanıyoruz. Buna tepki olarak, tevazu gösteriyorum belki de... Ama yok! Gerçekten böyle hissediyorum. Bir taraftan da, kendini böyle bir 'hiç'miş gibi göstermek megolamanyak bir ruhun göstergesi. Bazen ben de öyle miyim diye süpheleniyorum. Ama yok, değilim, içtenlikle söylüyorum. Siz bir bakışınızda insanın röntgenini çeker misiniz? -Evet! Ama bu, ona kanmıyacağım anlamına gelmiyor maalesef. Göz göre göre bataklığa girerim! Ben sizi çok zeki buluyorum, siz kendinizi nasıl buluyorsunuz? -Zeka muhtelif. Çok çeşitler içeriyor. Bütünüyle zeki olunur mu bilmem. Kendimi zeki bulmam ben. İç güdülerim kuvvetli. Kendime doğru yolculuk yapmayı becerdim. Tulumumu çıkardım. Çıplaklığı buldum. Bu yanımı seviyorum. Bunun için zekâ gerekli diyebiliriz. Ama hayatım, hatalarla, aptallıklarla dolu. Mesela yıllarca herkesin bildiği bir sürü şeyi ben görememişim. Hem de önümdeyken. Paranoyak olmama rağmen. Bunu ancak bir aptal göremez. İşte ben oyum! ARTIK BARSELONA'YI TUTUYORUM Beşiktaşlı olduğunuz için ne kadar gururlusunuz? -Beşiktaş' ın bende sukunetli ve ayrıcalıklı bir yeri var. Hep daha sportmen geldi. Daha namuslu. Kalantorların değil, halkın takımı. Ama Lucescu giderken, 'Burası Çavuşesku dönemi gibi!' dedi. Ardından ne çingeneliği kaldı ne bilmem nesi! Nasıl döküldü dokunulunca bütün bina, gördük geçtiğimiz yıllarda. Beşiktaş sadece bir semt benim için. Ben, Türk futbolundan soğudum. Artık Barselona'yı tutuyorum! GÜZEL MAKARNALAR, BALIKLAR, SALATALAR YAPARIM Çok dostunuz var mı? -Ne mutlu bana ki var. Ben aranan bir adamımdır! Bu da hoşuma gider. Güzel makarnalar, balıklar, salatalar yaparım. İyi müzikler çalarım. Özen gösteririm dostlarıma. Dertlerini kendime katarım. İnsan ağırlarım. Cebimde ne varsa ortadadır. Kendimi hunharca yaralarken, iyi taraflarımı da görmem gerek. İyi dostumdur. SOLO BİRİYİM Bu ülkeden çekip gitmek istediğiniz oluyor mu? -Çok oldu. En çok da, bir tekneye binip, tamamen yok olmak istedim. Ben solo biriyim. Tek başıma olmaktan çok zevk alırım. Tek başıma tekneyle okyanus geçme hayalim var hâlâ. Ünlü bir Fransız yelkenci, dünya turunu birincilikle bitirip finish'e doğru yaklaşırken, kendisini karşılayan büyük kalabalığı ve şehir gürültüsünü görünce geri dönüp, tekrar aynı tura başlamış. Ben oyum işte. Solo! Oğlum olmasaydı kesinlikle giderdim. Zaten onun varlığı, beni bir sürü çılgınlık yapmaktan alıkoydu. Kaybolur giderdim belki bir vakitler olmadık yerlerde. İyi ki varmış. Böyle mutluyum. Artık sizi hiçbir şey şaşırtmıyor mu? -Hayata karşı serin bir tepedeyim. Biraz daha fazla kendime değer vermeye başladım. Olan bitenle ilgimi kestim. Türkiye'de son dönemde yaşananlar için ne düşünüyorsunuz? -Son dönem yaşananlardan çok, son yüzyılda neler yaşanmış diye düşünmenin zamanı. Esas içi açılmayan, toplu cinayetler, kitlelerin imhası, toplu kıyımlar, ağır devlet faşizmi! Oraların içi açılmadıkça, bugünü anlamak zor. Tarihine bakacaksın, yüzleşecek, utanacaksın ve olan biten her şeyi bütün gerçekliğiyle çocuklarına doğru anlatacaksın. Minik faşistler yaratırsan sürekli, bu ülke bataklıktan çıkamaz! Minik, özgür, dünya insanları yaratalım.. 20'LERİNDE BİR SEVGİLİM OLABİLİR Mİ? 50'lerde aşk sizin için ne ifade ediyor? -Uzun yıllardır aşka karşı temkinliydim. Şimdi gardım düştü. Çünkü çabuk unutmak da bir olgunlukmuş. Unutulamaz sanıyordum. Unutuluyor ve hemen yenisine kapılıveriyor insan. Artık aşk acısı çeken genç arkadaşlarıma gülümsüyorum ve parmak şıklatıyorum: 'Haydi, yenisi bekliyor! Zıpla...' 50'sinden sonra Zorba gibi yaşayacaksın. Çünkü yokuş aşağı gidiyoruz... Sizin 20'lerinde bir sevgiliniz olabilir mi? -Yok, olmaz herhalde! 'Korkma kızım, bak Uğur Amca! Cici! Noel Baba gibi! Bi şey yapmaz!'... Oğluma, 'abi' mi diyecek? 'Can abi, bu baban çok tatlişko bir şey...!' Gerçi eskiden, 'Bu yaştan sonra olur mu? Bak kaç yaşına geldik filan' denir ve yaş dönemleri belirlenirdi. Hayat değişti. Yok artık duraklama, gerileme, tık yok olma devri. Varsa da, ben hiç farkında değilim. Bu nedenle, hâlâ herkesi evine ben bırakıyorum. Ya da en geç ben uyuyorum. Başımıza gelmedik kalmayacak bu gidişle! Pardon, ilk yirmiler, son yirmiler miydi soru...
Reklam
Boşanma Sebebi Cansu Dere mi?
Cem Yılmaz'ın, Mart 2012'de, iki aylık hamileyken evlendiği Ahu Yağtu'dan, 31 Aralık 2013'te tek celsede boşanmasıyla ilgili şok bir iddia geldi. Çifte yakın kaynaklara göre; Cem Yılmaz-Ahu Yağtu çiftinin boşanmasının sebebi Cansu Dere'ymiş! İddialara göre; Cem Yılmaz, bir dargın bir barışık da olsa yedi yıl aşk yaşadığı Cansu Dere'yi bir türlü unutamamış. Yılmaz, bir süre önce de gizli gizli Dere ile görüşmeye başlamış. Ahu Yağtu, Cansu Dere'nin Yılmaz'a attığı bir mesajı yakalayınca da ortalık karışmış. Yılmaz; Dere ile görüştüğünü itiraf etmiş ve boşanmaya karar vermişler. Hatta konuşulanlara göre Yılmaz, Yağtu ile aşk değil, mantık evliliği yapmış! Çok çocuk istediği için, Yağtu hamile kalınca baba olmak için nikah masasına oturmuş. Ama aşk, mantığının önüne geçmiş ve bir türlü unutamadığı eski sevgilisi Cansu Dere ile tekrar görüşmeye başlamış! EVLİLİK SÖZLEŞMESİ İMZALATMIŞ Bu arada, Cem Yılmaz'ın Ahu Yağtu ile evlenirken evlilik sözleşmesi imzalattığını da öğrendim. Evlendikten sonraki bir gösterisinde, 'Yeni evliyim ve çok da mutluyum ama Allah korusun, boşanmalarda kadınlar malın-mülkün yarısını istiyor. 700 daireyi nasıl veririm hanıma?' diye espri yapan Cem Yılmaz, meğer bunun için tedbirini almış ve Yağtu'ya evlilik sözleşmesi imzalatmış. Fakat Yılmaz çocuğunun annesini zor durumda bırakmamak için ona üç daire, bir cip ve aylık da 15 bin lira nafaka vermeyi taahhüt etmiş. Yağtu da bu şartlarda boşanmayı kabul etmiş. Yılmaz ayrıca, 'Senin yüzünden mesleki kariyerim sona erdi' diye sitem eden Yağtu'ya iş kurması için de maddi yardım yapmaya söz vermiş. MUTLULUKLARI KISA SÜRDÜ Yılmaz, Cansu Dere ile yaklaşık yedi yıl süren bir aşk yaşadı. Bu süre içinde birçok kez ayrıldılar ama her defasında barışıp aşklarına kaldıkları yerden devam ettiler. Ta ki, Cem Yılmaz'ın Ahu Yağtu ile tanışmasına kadar... 2011'in başlarında Dere'den ayrılan Cem Yılmaz, birkaç ay geçmeden Ahu Yağtu ile aşk yaşamaya başlamıştı. Aradan çok geçmeden Yağtu hamile kalınca, çocuk sahibi olmak için can atan Yılmaz evlenmeye karar verdi.Evlendikten yedi ay sonra çocukları Kemal'i kucaklarına alan Cem Yılmaz-Ahu Yağtu çifti çok mutlu görünüyordu. Ancak geçen hafta, bu mutlu aile tablosunun mazide kaldığı anlaşıldı. Şimdilik bir iddia olan Cem Yılmaz-Cansu Dere aşkının doğru olup olmadığını öğrenmek için biraz beklemek zorundayız. 31 Aralık günü, Ahu Yağtu'dan resmen boşanan Cem Yılmaz, bakalım Dere ile ne zaman arz-ı endam eylemeye başlayacak... Sabah
Eser Yenenler'den Sergen'e İkinci Gol!..
Sempatik oyuncu Eser Yenenler, Sergen Yalçın'ı çıldırtacak! Yenenler, geçtiğimiz sezon Yalçın'ın bir yarışma programındaki jüri üyesi koltuğunu devralmıştı. Eser Yenenler, şimdi de Sergen Yalçın'ın eski sevgilisini kaptı. Eser Yenenler, Sergen Yalçın'ın önce işini sonra da sevgilisini kaptı. Sempatik oyuncu, önceki gece 2013 Best Model ikincisi Deniz Özde Sürmeli ile eğlence turundaydı. MEKANDA SARMAŞ DOLAŞ Zeynep Farah Abdullah ile 2013'ün son aylarında ayrılan sempatik oyuncu, 2014'ün ilk sürpriz aşklarından birine imza attı. Eser Yenenler, önceki akşam Beyoğlu Hayal Kahvesi'ndeydi. Yenenler'e eğlence turunda; 2013 Best Model Yarışması'nda ikinci olan Deniz Özde Sürmeli vardı. Mekan içerisinde sarmaş dolaş dans eden çiçeği burnunda çift, hava almak için mekan dışına çıkınca objektiflere yakalandı. YENENLER'İN KEYFİ YERİNDE! Görüntülendiklerini anlayınca istiflerini bozmayan güzel model ile Eser Yenenler, mekandan da birlikte çıktı. Sempatik oyuncu, gazeteciler karşısında son derece rahat tavırlar sergilerken; Deniz Özde Sürmeli, eliyle yüzünü sakladı. Çift, daha sonra ünlü oyuncuya ait otomobile binerek Beyoğlu'ndan ayrıldı. UFUK ÖZCAN / TAKVİM İNTERNET SİTESİ
Reklam
Ünlü Oyuncu Beren Saat 'Önce Aşk' Dedi!
Reytinglerde giderek gerileyen ‘İntikam’ dizisinin başrol oyuncusu Beren Saat ‘Önce aşk’ dedi. Dizide ‘Yağmur’ karakterini canlandıran Beren Saat, 31 Ocak ve 1 Şubat’ta Avustralya’da iki konser verecek olan sevgilisi Kenan Doğulu’yla tatil yapmak için izin istedi. Yönetmen Çağrı Vila Lostuvalı, yeni bölümlerin çekim tarihlerini Saat’e göre ayarlayaca güzel oyuncu ve popçu, Sydney ve Melbourne kentlerinde beş gün kalacak.Star Gazete
5 Ocak 2014 Pazar Günlük Burç Yorumları
5 Ocak 2014 KOÇ Burcu Yorumu: Bugün, karşılıklı ilişkilerinizde, partnerinizin etkisinde altında kalacak ve sosyal yaşantınızda gereken desteği göreceksiniz. Çevrenize iyi niyetli yaklaşımlarınız takdir görecek. Ay'ın bulunduğu konum, davranışlarınıza belirgin bir yumuşaklık sağlarken, sizi daha duygu yüklü yapıyor. 5 Ocak 2014 BOĞA Burcu Yorumu: Sevginizi paylaşma konusunda oldukça iyi niyetli davranıyorsunuz. Partnerinizle birlikte fikir alış verişi yapacak, bazı konularda ortak platform oluşturacaksınız. Düşüncelerinizi özgürce ortaya koyduğunuz zaman, çok daha başarılı olabiliyorsunuz. Bugün, zihinsel aktiviteniz çok yüksek. Kendinize güveniyorsunuz. Fakat telaşlı hallerinizden kurtulmalısınız. 5 Ocak 2014 İKİZLER Burcu Yorumu: İlişkilerinizde sürekli bir aşama içindesiniz. Zihinsel aktivitenizin yüksek oluşu ve olaylara her zamankinden daha yapıcı yaklaşmanız, partnerinizi ihmal etmenize neden olabilir. Ay'ın konumu, eğlence yaşantınızı canlandırıyor. Çocukları olanlar için, duygusal bağlarının güçlü olduğu bir gün. Onların aktivitelerine destek vereceksiniz. 5 Ocak 2014 YENGEÇ Burcu Yorumu: Kendinize yeterince güvenmenize rağmen, aile içi ilişkilerinizde, karşılaştığınız problemlerde etkin olamıyorsunuz. Sevdiklerinizin işlerine çok fazla karışmamalısınız. Her konuda bireyselliğinizi kullandığınız için, çoğu kez yanlış anlaşılma riski yaşıyorsunuz. Bugün, olaylara yine hakim olma duygusu içindesiniz. 5 Ocak 2014 ASLAN Burcu Yorumu: Enerjinizi en iyi şekilde ortaya dökebileceğiniz bir gün. Sosyal çalışmalardan hoşlanıyor ve bu konuda çevreniz de destek vermek istiyorsunuz. Bugün, yakın ilişkilerinizde yapacağınız olumlu telefon konuşmaları, kendinizi olumlu hissedeceğiniz bazı haberleri gündeme getirecek. Eski bir aşktan, bazı duyumlar alabilirsiniz. 5 Ocak 2014 BAŞAK Burcu Yorumu: Aile içinde kendinizi çok iyi ifade edebileceğinize inandığınız için,. özgürlüğünüzü sorguluyorsunuz. Geleneksel yapınızı ve eski alışkanlıklarınızı kolay sentezleyebileceğiniz bir gün içindesiniz. Derin bir felsefi yanınız var. Anlaşamadığınız kişileri yargılamaktan vazgeçmeyi artık öğrenmelisiniz. 5 Ocak 2014 TERAZİ Burcu Yorumu: Bugün, hümanist duygular içindesiniz. Olayları yargılamak yerine, temel kavramlarını araştırmak istiyorsunuz. Derin düşünceler ve güçlü sezgilerle yola çıktığınız için, partnerinizi de kolay bir şekilde etkileyeceksiniz. Liderlik özellikleri taşıyan bir sevgiliye her zaman ihtiyacınız var. Enerjinizin güçlü olmasından hoşnutsunuz. 5 Ocak 2014 AKREP Burcu Yorumu: Maddi konulara kafanıza takmanıza neden olabilecek olaylara temkinli yaklaşmalısınız. Parasal konularda cesur fakat radikal kararlar almaktan yanasınız. Gücünüzü kendi çabalarınız sayesinde ortaya koyuyorsunuz. Bugün, girişimciliğinizi istediğiniz şekilde kullanabileceksiniz.Üstün nitelikli kişilerden fikir alabilirsiniz. 5 Ocak 2014 YAY Burcu Yorumu: Sosyal ve çevresel ilişkilerinizde istediğiniz denklemi kurabileceğiniz bir gün. Yardım sever duygularınız atakta. Bazı küçük baş eğmelerin ve yumuşak tavırların size kazandıracağı artı puanların etkisini görecek ve kendinizi huzurlu hissedeceksiniz. Şansız olduğunuzu iddia etseniz bile, kozmik enerji sizden yana. 5 Ocak 2014 OĞLAK Burcu Yorumu: Partnerinizle birlikte atacağınız sağlam adımlar, sizin için önemli özel durumları gündeme getirecek. Kendinizi bir çok olaydan soyutlamak ve her olayın arkasındaki farklı nedenleri düşünmek istemiyorsunuz. Düşüncelerinizde bazı değişimler söz konusu ve kendinizi yeniden yargılama gereğini duyuyorsunuz. 5 Ocak 2014 KOVA Burcu Yorumu: Kendinizi aşma konusunda cesur davranmaktan vazgeçmemelisiniz. Yaşadığınız olaylardan, ödün vermek istemiyorsunuz. Beklediğiniz haberler ve yollarla ilgili yeni durumlar söz konusu.Yurt dışı olaylarınız, yapacağınız çalışmalarla ilgili olumlu gelişmeler gündeme gelecek. Eğitimsel olaylarda girişimciliğinizi kullanacaksınız. 5 Ocak 2014 BALIK Burcu Yorumu: Yaşamınızla ilgili yeni değişimlere hazırsınız. Bazı konularda, partnerinizle geliştirdiğiniz ortak gayretlerinizin ve özel yeteneğinizin ortaya çıkarmak isteyeceksiniz. Öz güveninizi ortaya koyarak, finans konularınızı gözden geçirmelisiniz. Hayal ettiğiniz her şeyi yeniden yapılandıracaksınız. Tansiyon problemleriniz gündeme gelebilir.gundemkibris.com
Üniversite'de Vize & Final Haftasında Söylenen Özlü Sözler
İLK VİZEN KAÇ ?arkadaşının vize notunun düşüklüğünü öğrenip ona göre gaza gelmek amacıyla söylenir..HACIM NAMAZA MI BAŞLASAK?normal zamanlarda dünyanın aşkından ahiret hayatını unutan pek çok öğrencinin , sınav zamanı kasılmalardan kurtulmak amacıyla Allaha yakınlaşma cümlesi :) uzar o namaz ..kaza namazları falan kılınır...belki gaza gelinip tövbe de edilir...ama sınavlar bitene kadar :))BEN ŞİMDİ YATICAM , SİZ YATARKEN KALDIRIN BENİ.ders çalışmaya gönlü olmayan öğrenci türünün kendini ve etrafındakileri ileriye odaklamak amacıyla söylediği söz..zira o saatte mümkün değil kaldıramazsınız..BİR ÇAY KOY DA İÇELİM BE OLUM.doğru düzgün olmasa da bir saat çalışma sonucunda evin uyanığının çay yapmasını iyi bilen şahsa yönlendirdiği rica görünümlü emir kipli cümle.BU ADAM GEÇEN SENE NE SORMUŞkonuların yoğunluğu ve zamanında aynı oranda kısıtlı olması sonucu çalışmayı sevmeyen öğrenci türünün evde varsa dersi geçen sene almış , ya geçen sene dersi alanlardan soruları öğrenmiş kişiye yönlendirdiği soru.KESİN BURDAN ÇIKAR6.hissi yüksek öğrenci türünün söylediği cümle..garanti çıkmaz ordan :)ÇALIŞ ÇALIŞ NEREYE KADAR ( kalem fırlatılır bu sırada)sanki sabah akşam ders çalışıyormuş havası oluşturmaya çalışan , gösterişe meraklı fakat engellere karşı zaafı olan öğrenci türünün favori cümlesi...
Almanya'da Türklerin Düğün Konvoyu
Yer Hamburg. Arabalar son model Mercedes, Bmw vb. İçindekiler ise Türk. Trafik allak bullak. Hareketler agresif. Ara gazlar, kulak tırmalayan müzikler, dikiz aynasına asılmış beyaz çaput... Kısacası 'başkaları adına utandığımız' bir video daha.
Reklam