Seksenli Yıllardan Gözden Kaçırmış Olabileceğiniz Birbirinden Sağlam 20 Korku Filmi
Çok sayıda meşhur korku filminin vizyona girdiği seksenli yıllardan, gözden kaçırmış olabileceğiniz birbirinden sağlam 20 korku filmini sizin için listeledik. İyi okumalar!
1. Basket Case (1982)
Genç bir adam olan Duane Bradley, elinde eski bir hasır sepet ile birlikte New York’ta bir otele yerleşir. Sepeti soranlara içinde eşyalarının olduğunu söyleyen Duane, aslında oldukça deforme olmuş siyam ikizini taşımaktadır. Duane’un amacı, kendisini siyam ikizinden ayıran doktorları bulup onlardan intikam almaktır.
2. Dead of Winter (1987)
Genç bir aktris, aday olduğu bir rol için gittiği ıssız bir malikanede büyük çaplı bir şantaj planının ortasında kaldığını fark eder.
3. Shiryô no wana (1988)
Televizyon programı sunucusu Nami, izleyicilerinden evlerinde çektikleri videoları göndermelerini ister. İzleyicilerin birinden yakınlardaki bir fabrikada çekilmiş bir snuff film gelir. Videoda bir kızın bu fabrikada vahşice öldürülüşü kayıtlıdır. Çalıştığı televizyondan bir ekiple filmde geçen olayı incelemek için terk edilmiş haldeki fabrikaya gider. Binayı keşfederken teker teker vahşice öldürüleceklerinden habersizdirler...
4. Pumpkinhead (1988)
Oğlunu yanlışlıkla öldüren gençlerden intikam almak için Pumpkinhead adlı bir iblisle anlaşma yapan bir adamın hikayesi. Yönetmenliğini ünlü makyaj ustası Stan Winston'un üstlendiği film, 80'lerin kült filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.
5. Just Before Dawn (1981)
Bir orman korucusunu hiçe sayıp ormanın derinliklerinde kendilerine yer arayan beş arkadaş, kimliği belirsiz bir saldırganın hedefi olurlar.
6. Sleepaway Camp (1983)
John Baker iki çocuğuyla birlikte gölde bir gezintiye çıkar ve bu esnada bir kaza meydana gelir. Kazada John ve oğlu Peter hayatını kaybeder, sadece Angela hayatta kalır. Aradan sekiz yıl geçmiştir ve Angela yakın akrabalarıyla birlikte yaşayan çekingen, içine kapanık birine dönüşmüştür. O yaz için kuzeni Ricky ile birlikte yaz kampına gönderilen Angela kendini burada uzun zamandır dahil olmadığı bir sosyal çevrede bulur. Ancak kampta yaşanmaya başlayan esrarengiz olaylar başta o olmak üzere herkesi derinden sarsacaktır.
7. Lo squartatore di New York (1982)
New Yorklu bir polis dedektifi, bir psikanalistin yardımını alır ve New York sokaklarında terör estiren vahşi bir seri katilin peşine düşer.
8. The Burning (1981)
Cropsey, yaz kampında çalışan bir adamdır. Tüm zamanını kampta çocuklara bekçilik yaparak geçirir. Çocuklar kendilerine kötü davranan Cropsey’e ufak bir şaka yapmayı planlar, fakat bu şaka Cropsey’in hayatının kararmasına neden olur. Genç adam şaka yüzünden alevler içerisinde kalır. Kendisini kampın yanındaki göle atarak ölümden kurtaran Cropsey uzun bir süre tedavi görmek zorunda kalır. Yıllar sonra hastaneden çıkan Cropsey’in aklında tek bir şey vardır, o da kendisini bu hale getirenlerden intikam almak. Cropsey, aralarında yanmasından sorumlu olan gençlerin de bulunduğu kampa doğru yola koyulur, onun için artık intikam vaktidir. Tony Maylam’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Brian Matthews, Lou David, Leah Ayres, Brian Backer, Larry Joshua, Holly Hunter gibi isimler bulunuyor.
9. The Blob (1988)
Kaliforniya'da küçük bir kasabada yaşayan Brian, Meg ve Paul, insanların etlerini eriten jelatin benzeri bir madde keşfeder. Ölüm saçan bu madde, kasabanın kanalizasyon sistemine girerek burada kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlar. Yetkililer, insanlar için oluşan tehlikeyi ortadan kaldırmak için kanalizasyonun temizlenmesine karar verir ve bir grup askeri bunun için görevlendirir. Ancak bu işlerin daha da kötüye gitmesine neden olur.
10. Society (1989)
Ailesi ile birlikte Beverly Hills’te yaşayan Bill, bir gencin isteyebileceği her şeye sahip; lüks bir malikanede yaşıyor, güzel bir kız arkadaşa sahip, okulda başkan seçilmek üzere. Ancak Bill, ailesinin yaşamının göründüğü gibi olmadığından şüphelenmeye başlar. Çok geçmeden ailesinin korkunç bir seks partisi kültünün parçası olduğunu keşfeder...
11. Maniac (1980)
Çocukluğunda annesi tarafından cinsel tacize maruz kalan Frank Zito, zamanın en ürkütücü psikopatlarından biri olmuştur. Yıllardır dinmeyen öfkesini masum kadınlardan çıkaran Zito, New York şehrini korkuya boğmaktadır. Kurbanlarının kafa derilerini yüzen psikopat katil kurbanların saçlarını toplayıp bu saçlardan mankenleri için peruk hazırlayacak derecede ürkütücü bir zihne sahiptir. Polis ise tüm uğraşlarına rağmen katile erişememektedir. Bir gün, Zito, Anne D'Antoni isimli genç bir fotoğrafçı tarafından resmedilir. Zito, Anne'ın adresini bulduğunda ise olaylar yön değiştirir. Aralarında başlayan arkadaşlık Zito'nun yaydığı vahşete son verebilecek midir?
12. Pin (1988)
Ailesi tarafından dışlanan Leon, doktor babasının ofisindeki bir anatomi heykeli ile arkadaş olur. Ancak bu hayali arkadaş Leon'un ve kız kardeşinin tüm hayatını yavaş yavaş ele geçirmeye başlar.
13. Lady in White (1988)
60'lı yıllarda küçük bir kasabada küçük yaşlarda bir kızın öldürülmesine şahit olan bir erkek çocuğu, olaya karışan insanların hayaletleri tarafından takip edilmeye başlar.
14. Deliria (1987)
Lokal bir tiyatro binasında ertesi günün gösterisi için hazırlıklar sürmektedir. Yönetmen Peter, o gece tüm oyuncuları ve set ekibini tiyatroda tutabilmek için tüm kapıları kilitlemiştir. Müzikalin konusu; gerçek kuş tüyünden yapılmış kocaman bir baykuş maskesi takan ve vücudunu saran siyah kıyafetler içindeki bir adamın, etrafta dolaşıp şarkı söyleyen rüküş fahişelere tecavüz ederek öldürmesidir. Gösteri başlayıp ilk cinayet sahnesi oynandığında bunun bir tiyatro olmadığı anlaşılacaktır.. Michele Soavi imzalı İtalyan yapımı film, yaratıcı cinayet sahneleriyle dikkat çekiyor.
15. The Entity (1982)
Yalnız bir anne olan Carla Moran görülmeyen bir gücün cinsel saldırısına uğrar. Bunun bir kabus olduğunu düşünen kadın çocuklarını da alarak bir arkadaşının evine sığınır. Varlık tarafından halen daha takip edilmekte olan kadın trafikte araba kullandığı bir esnada kontrolünü kaybeder ve ölümle burun buruna gelir. Bu olaylar sonrasında arkadaşı Cindy tarafından psikologa görünmesi için ısrar gören Carla, arkadaşının sözünü dinleyerek Dr. Sneiderman'la tanışır ve tedaviyi kabul eder. Bu tedavi süresince hali hazırda gizemli olan durumlar gittikçe daha da esrarengiz bir hal alacaktır.
16. The Stepfather (1987)
Oğlu ile yalnız bir yaşam süren Susan Maine, aile değerlerine önem veren Jerry Blake ile evlenir. Ancak Susan fark etmese de, oğlu yeni eşinde bazı tuhaflıklar fark eder...
17. The Hidden (1987)
İnsan bedenlerini ele geçirme becerisine sahip dünya dışı bir varlık, Los Angeles’a gelir. Burada düzinelerce insana cinayet işletip, soygun gerçekleştirerek büyük bir suç çılgınlığına neden olur. Şehir acımasız bir tehditle karşı karşıyadır. Bu dünya dışı varlığın yakalanması için görevlendirilen dedektif Tom Beck ve FBI ajanı Lloyd Gallagher, kendilerini zorlu bir mücadelenin içinde bulur.
18. Tenebre (1982)
Ünlü bir yazarın son kitabı için İtalya'ya gitmesiyle birlikte bir cinayet zinciri başlar. Güzel kadınları usturayla öldüren katil, kurbanlarının ağzına yazarın best-seller romanı 'Tenebre'nin yapraklarını sıkıştırmaktadır. Başta yazar Peter Neal olmak üzere herkes bu katilin hedefi halindedir. Katil geride hiçbir iz bırakmamakta, her seferinde kaçmayı başarmaktadır ve polisin elinden bir şey gelmemektedir...
19. The Changeling (1980)
John Russell, işinde oldukça başarılı bir müzik profesörüdür. Bir gün eşini ve kızını ağır bir trafik kazası sonrasında kaybeder. Aylar boyu bu korkunç kazanın etkisinden kurtulamayan Russell, birazcık olsun bu sorunlarından uzaklaşabilmek adına bir üniversitede ders vermeye başlar. Sakin bir çalışma alanı için yeni bir ev ararken uzun zamandır boş olan bir malikaneye taşınır. Bir süre sonra bu malikanede yalnız olmadığını anlayacak ve evin sırrını çözebilmek adına çaba sarf etmek zorunda kalacaktır.
20. Possession (1981)
Seksenli yılların başında Batı Almanya’da geçen filmde, ayrılmanın eşiğine gelmiş Mark ve Anna’nın yaşadıkları anlatılıyor. Mark’tan ayrılmak isteyen Anna, eşine geçerli bir neden sunamaz. Başka bir adam olduğunu düşünen Mark, olayı araştırmaya koyulur ve Anna’nın sevgilisine ulaşır. Anna'nın sevgilisi, Mark'a kendi karısından uzun süredir haber alamadığını ve Anna’nın garip davranışlarının nedenini bilmediğini söyler. Karısının peşine düşen Mark’ın olayın daha ciddi, karanlık ve doğaüstü boyutlarda olduğunu öğrenmesi uzun sürmeyecektir. Andrzej Zulawski'nin fantastik, korkutucu ve sürreal öğelerle anlattığı Possession, gösterildiği dönem bazı ülkelerde yasaklanmış, bazılarında ise sansüre uğramıştı.
Yorum Yazın