Niş Turizm Nedir? Klasik Tatillerden Sıkılanlar İçin Yazın Gezilebilecek Farklı Yer Önerileri
Seçim geçti, haftaya okullar da tatil olacak, önümüzde bir de Kurban Bayramı tatili var. Seyahat için plan yapmanın tam zamanı. Öyle ya, ortamdan çıkıp biraz kafamızı dinleyelim, geleceğe dair yeni umut kıvılcımları yakalayalım.
Niye seyahat?
Türkiye, 2019'da ülkeyi ziyaret eden 42 milyondan fazla turistle popüler bir turizm merkezi olduğunu bir kere daha gösterdi. Turizm endüstrisi, 34 milyar doların üzerinde gelir elde ediyor ve 2,5 milyondan fazla işi destekliyor. Ayrıca yurt içi turistler de hesap edildiğinde Türk ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan bir alandır.
Bunun yanı sıra; dünyanın en her yerinde turizm alanlarının ekonomik büyüklüğü son yıllarda önemli ölçüde artıyor. 2019'da küresel turizm endüstrisi ekonomik faaliyette 9,2 trilyon dolar üretti ve 330 milyon işi destekledi. Bu dev pastadan daha fazla pay almayı Türkiye hak ediyor.
Seyahat denince aklınıza hemen deniz, kum ve güneş gelmesin. Her konuda farklı bakış açısı geliştirmeye çalışıyorsak, bu konuda da tarzımızı ortaya koymalıyız!
Nasıl mı?
Birkaç yıl önce Van’a gittiğimde ilginç bir şey öğrendim. Meğerse Van’a sadece kahvaltı yapmaya, Van Canavarı’nı görmeye, Akdamar Adası’ndaki kiliseyi ziyaret etmeye gelenlerin dışında olan turistler de varmış.
Van, egzotik kelebekleriyle de farklı bir özelliği olan illerimizden biri. Malum kırsalında sahip olduğu doğal floraya ve endemik bitkilere sahip olması sebebiyle arılar dünyanın en güzel ballarını yapıyorlar. Haliyle bu doğal ortamda ilginç kelebekler de kendi sevdalılarını buraya çekiyor.
Aynı şekilde, bir seferinde Isparta’ya gül hasadı döneminde gitmiştim. Orada da “gül turizmi” başlamış. Gül bahçelerine yakın bazı köyler, evlerini rezidans şeklinde düzenlemişler. Yabancı gül sevdalıları, hasat mevsiminde burada kalıyorlar, gün doğmadan bahçelere gidiyorlar, gül topluyorlar ve bahçe dönüşlerinde de gül yapraklarının yağını, damıtıyorlar. Güzel anılar ve lezzetlerin yanı sıra birkaç damla esans ile unutulmaz anıları da yanlarına alıyorlar. O kadar ilgi varmış ki hasat mevsimi köyler tam rezervasyon çalışıyormuş.
Bunlara “niş turizm” deniliyor. Niş turizm, belirli bir ilgi alanına veya faaliyete odaklanan bir turizm türüdür. Bu, şarap tadımından sıcak hava balonuna kadar her şeyi içerebilir. Gezginler daha benzersiz ve kişiselleştirilmiş deneyimler aradıkça niş turizm giderek daha popüler hale geliyor.
İşte niş turizm alanlarının diğer bazı örnekleri:
Son dönemde neredeyse her şehrin sahip çıkmaya çalıştığı gastronomi turizmi: Bu turizm türü yiyecek ve şaraba odaklanır. Gezginler, yerel mutfağı tatmak veya bir yemek festivaline katılmak için belirli bir bölgeyi ziyaret için seçebilirler.
Sağ olsun babam alıştırdığı ve çocukluğumdan beri tercihim olan kültür turizmi: Gezginler müzeleri, tarihi ören yerleri veya kültürel merkezlerini hedeflemelidir. Son dönemde dünyanın da gözdesi olan Göbeklitepe, Çatalhöyük, Hattuşaş gibi antik merkezlere Türkiye’de yeni benzer yerler daha keşfedildi: Karahantepe, Sayburç, Sefertepe gibi…
Benim mesafeli durduğum ama yapanları alkışladığı bir turizm tarzı da dağ yürüyüşü, dağ bisikleti, su altına dalmak veya kayak gibi açık hava etkinliklerine odaklanır. Gezginler adrenalin pompalayan deneyimler arayabilir veya doğanın huzurunun ve sessizliğinin tadını çıkarabilir.
Hak ve özgürlükler bağlamında dini ve kutsal yerleri ziyaret etmeye, duaya odaklanmaya, din hakkında bilgi edinmeye de son yıllarda artan ilgi var. Türkiye, inanç turizminde de her dine ve kültüre hitap eden bir zenginliğe sahip. Mardin’den İstanbul’a, Konya’dan Trabzon’a inanç turizmi için seçenekler oluşturabilirsiniz.
Yurtdışı çıkışlarda, artık her uçakta mutlaka Türkiye’de saç ektirmiş birini görebilirsiniz. Sağlık ve estetik tercihlerle Türkiye’ye gelen pek çok turist var. Ve bu iyi yönetilebilir ise, büyük bir gelir kapısı olmaya devam edecek. Bunun yanı sıra Anadolu’daki pek çok termal kaynağımız, Ege’nin dağlarının temiz havası da sağlık amaçlı seyahat programları için zengin seçenekler sunuyor. Ne demişler, seyahat et sağlık bul…
Artık Antalya Belek, dünyanın en geniş golf destinasyonlarından biri haline geldi. Yine kış sezonunda, binlerce spor kulübü, Antalya otellerini tercih ediyor. Çünkü artık pek çok otelin altyapısı spor etkinlikleri için de uygun hale getirildi. Nasıl yurtdışına Olimpiyatlar, Dünya Kupası veya Formula1 yarışları için gidenler var, Türkiye’ye belli spor amaçlarıyla gelenler olmalıdır. Siz de seyahat planınızı spor hobilerinize göre planlayabilirsiniz.
Yukarıda gastronomi turizmi içinde şarap seçeneğini de sundum. Bunu sadece şarap olarak sınırlamamak gerekiyor. “Bağ Evi Turizmi” demek daha anlamlı geliyor. Artık pek çok bağ evi, bir gurme restoran seviyesinde hizmet sunuyor. Ayrıca bağ evlerinde lavanta gibi tıbbi ve aromatik bitkiler de yetiştiriliyor. Bağ evleri küçük törenler, dostlarla buluşmalar, yönetim kurullarının “think tank” toplantıları için de tercih ediliyor. Trakya ve Ege bu konuda seçkin örnekler sunuyor.
En son Kars’a gittiğimde, otellerde yer bulmanın sorun olduğu söylendi. Sebep olarak da Doğu Ekspresi ile yeni bir ivme kazanan tren seyahatleriymiş. Tren seyahatleri konusunda fazla seçeneğimiz yok. Halbuki Toroslar, Karadeniz, Ege bu alanda büyük potansiyel taşıyor. Bunun için tren vagonlarının yeniden dizayn edilmesi gerekiyor.
Niş turizm seçeneklerinin yanı sıra, seyahatleriniz için yeni bir sorumluluk farkını daha ortaya koymanızı öneriyorum. O da sürdürülebilir turizm anlayışı içinde seyahatlerinizi gerçekleştirin.
“Sürdürülebilirliği” seyahatlerinize de bulaştırdım ama merak etmeyin keyifli bir tercih olacak!
Seyahat etmek, dünyayı görmenin ve yeni kültürleri deneyimlemenin harika bir yoludur, ancak çevre üzerinde de olumsuz bir etkisi olabilir. Hava yolculuğu iklim değişikliğine önemli bir katkıda bulunuyor ve her uçağa bindiğimizde karbon ayak izimize katkıda bulunuyoruz.
2018'de küresel turizm endüstrisi 8,8 milyar ton karbondioksit saldı ve bu da onu dünyanın en büyük kirleticilerinden biri haline getirdi.
Havacılık endüstrisi, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 2'sinden sorumludur, ancak hava yolculuğu artmaya devam ettikçe bu sayının artması beklenmektedir. İşte uçuşlarımızı daha çevre dostu hale getirmek için yapabileceğimiz birkaç şey var. İşte 7 öneri:
Direkt uçuşlar, aktarmalı uçuşlardan daha az karbondioksit yayar. Bunun nedeni, uçakların kalkış ve iniş sırasında daha fazla yakıt kullanması ve doğrudan uçuşların daha az kalkış ve inişe sahip olmasıdır.
Bir uçağa eklenen her kilogram ağırlık, uçmak için gereken yakıt miktarını artırır. Bu nedenle, seyahat ederken ışık toplamaya çalışın.
Kısa bir mesafe seyahat ediyorsanız, uçmak yerine tren veya otobüse binmeyi düşünün. Trenler ve otobüsler uçaklardan daha az karbondioksit yayar.
Seyahat ederken yerel yemekler yemeye çalışın. Bu, taşınması gereken gıda miktarını azaltmaya yardımcı olacak ve bu da sera gazı emisyonlarını azaltacaktır.
Çevre dostu oteller çevresel etkilerini azaltmak için tasarlanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarını, su koruma önlemlerini ve atık azaltma programlarını kullanabilirler.
Çevreye zarar vermeden açık havanın tadını çıkarmanın birçok yolu vardır. Yürüyüşe, bisiklete binmeye, yüzmeye veya kampa gidebilirsiniz. Ayrıca milli parkları ve diğer korunan alanları da ziyaret edebilirsiniz.
Seyahatinizin çevresel etkisi konusunda endişeleriniz varsa, karbon emisyonlarını düzenleyebilirsiniz. Bu, emisyonlarının atmosferden kaldırılması için ödeme yapabileceğiniz anlamına gelir.
Ve bunları yaparak gezegeni gelecek nesiller için korumaya yardımcı olabilirsiniz. Sürdürülebilir turizm talep eden turist sayısı hakkında bazı ek vereyim:
2019 yılında, sürdürülebilir turizm için küresel pazarın değeri 2,8 trilyon dolar olarak değerlendirildi ve sürdürülebilir turizm pazarının 2020'den 2025'e kadar yüzde 7,6'lık hızda ortalama büyümesi bekleniyor.
Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) 2021 tarihli bir raporuna göre ise, küresel gezginlerin yüzde 78'i önümüzdeki yıl çevre dostu veya yeşil bir konaklamada en az bir kez kalmayı planlıyor. Giderek daha fazla insan turizmin çevresel etkisinin farkına vardıkça, bu sayı son yıllarda istikrarlı bir şekilde artmaktadır.
Yukarıda söylediğim çerçevede bir seyahat eminim hem daha cazip ekonomik şartlarla hem de daha keyifli bir şekilde tamamlanacaktır. Yine de Türkiye'de olması gerektiği kadar dikkat çekmeyen birkaç turizm destinasyonunu da ben sayayım:
Karadeniz kıyısı: Karadeniz kıyısı, dağlar, ormanlar ve plajlar dahil olmak üzere çarpıcı manzaraya sahip güzel bir bölgedir. Bölge aynı zamanda Sümela Manastırı ve Trabzon Kalesi gibi bir dizi tarihi ve kültürel cazibe merkezine de ev sahipliği yapıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi: Doğu Anadolu bölgesi, zengin bir tarihe ve kültüre sahip dağlık bir bölgedir. Bölge, Ani Harabeleri ve Ağrı Dağı gibi bir dizi tarihi ve kültürel cazibe merkezini görme şansı elde edeceksiniz.
Akdeniz kıyısı: Akdeniz kıyısı popüler bir turizm merkezidir, ancak aynı derecede güzel olan daha az bilinen bir dizi bölge vardır. Bu alanlar arasında dağlardan ve sahil boyunca uzanan bir yürüyüş parkuru olan Likya Yolu ve küçük kasaba ve köylerde sürdürülebilir turizmi teşvik eden Cittaslow (Sakin Şehir) hareketi yer alıyor.
İç Anadolu Bölgesi: İç Anadolu bölgesi, popüler bir turizm merkezi olan antik kent Kapadokya'ya ev sahipliği yapmaktadır. Bununla birlikte, bölgede Göreme Açık Hava Müzesi ve Ihlara Vadisi gibi aynı derecede ilginç olan daha az bilinen bir dizi alan daha var.
Ege kıyısı: Ege kıyısı popüler bir turizm merkezidir, ancak aynı derecede güzel olan daha az bilinen bir dizi yerleri de var. Bu alanlar arasında bir doğasever cenneti olan Datça Yarımadası ve bir dizi tarihi ve kültürel cazibe merkezine ev sahipliği yapan Bodrum Yarımadası gibi.
Aralarından seçim yapabileceğiniz pek çok farklı seçenekle, Türkiye'de sizin için mükemmel bir turizm destinasyonu olacağından emin olabilirsiniz. İyi seyahatlerde görüşmek dileğiyle…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Yorum Yazın