Kapalıçarşı Döviz Bürosunda Yoğunluk Sürüyor: Dolar Alanlar Piyasada Nakit Bırakmadı!
Dolar, bir yandan Merkez Bankası'nın 2021 Aralık sürecinden bu yana talebi engellemek için aldığı tedbirlerle bir yandan da vatandaşların enflasyonda kendini korumak amacıyla talebinin oluşmasıyla gündemin ana maddesi olurken, seçime 2 hafta kala ekonomi yönetimini en çok zorlayan alan oluyor. Gerçi ekonomi yönetiminin pek umurunda olmadığı görülüyor. Merkez Bankası piyasalarda kar, boran, fırtınada 'sükûnetini' korumaya devam ediyor. Bakan Nebati, 'işten ayrılmak için ihbar süresini kullananlar çalışanlar' gibi milletvekili olmak için seçim çalışmaları yapıyor. Eski Bakan Lütfi Elvan sakince konuşmaya başlasa da pek bir açıklama yapmıyor. Ekonomi için sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yaparken, o da detaylara değinmiyor. Ancak muhalefet bu konuda hem çok aktif hem de tehlikeyi öngörülebiliyor. Kapalıçarşı'da açılan makasın, piyasada oluşan ikili kurun yanında şimdi de nakit yok!
Geçen günlerde bankacıların Reuters için yaptığı hesaplamada, TCMB'nin rezervlerinde, tahmini 5,4 milyar dolar azalma olduğu hesaplandı.
Bu miktar sadece 1 haftada gerçekleşirken, yarın faiz kararı sonrası açıklanacak olan haftalık verilerde görülmesi bekleniyor.
Rezervlerdeki düşüşe, serbest piyasada doların 20,50 TL seviyelerine çıkması, Kapalıçarşı'da kamu kurumlarının da işlem yaptığı, vatandaşın kuyruk olduğu iddiaları neden oluyor.
"İkili piyasa, kur ile başlamadı! Her şey faiz indirimleriyle başladı."
Ekonomim'de Burcu Göksüzoğlu'nun bugün gündem olan söyleşisinde Dr. Altuğ Özaslan, son dönemde görülen ikili döviz fiyatlamasının aslen faizle başladığını hatırlatıyor.
Serbest piyasa ekonomisinden uzaklaşıldığında, fiyatlama davranışlarının bozulduğunu belirten Özaslan, mevcut ekonomi politikasına göre, faizlerin doğru oluşmadığını belirtiyor. Bunun yanında da yanlış fiyatlamanın ülkede sadece faizde değil, konut, araç, döviz, mevduat ve kredi gibi tüm unsurlarda görüldüğünü belirtti.
Bütün varlık fiyatlamalarının kökeninin faiz olmasından kaynaklanan bir sorun yaşanırken, artık işlerin kontrolden çıktığını da vurguluyor.
Milyon dolarların 15 dakikada bulunduğu "Kapalıçarşı'da nakit yok!"
TCMB'nin duyumlara göre, bankalara alım-satım farkı (spread/makas) açmasını söylediği, bunun da Kapalıçarşı işlemlerinin bankalarla kapatmaya çalışılmasının soncu olduğunu söyleyen Özaslan, bunu da efektif bulunamamasının tetiklediğini ve sonuç olarak Kapalıçarşı'da yaklaşık 15-20 gündür nakit döviz olmadığını belirtti.
Çarşı'da haber verildiği takdirde, geçmiş dönemde 1 milyon doların 15 dakika içinde bulunduğunu, şimdilerde ise 'T+2 gün valör(işlemden iki iş günü sonrası)' verildiğini belirtti.
Uzmanlar tabiri caizse yüreği ağzında piyasaları izlerken, seçimleri bekliyor.
Dövizde alış-satış makasının 1 TL'nin üzerinde olmasıyla ihracatçı maliyet hesaplayamıyor!
Sözcü'den Gamze Bal'ın aktardığına göre, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği'nden Ahmet Hamdi Gürdoğan, ihracat gelirlerinin yüzde 40'ını paylaşmak zorunda kalan ihracatçıların, hem spread farkından hem de seçim öncesi belirsizlik yaratarak, maliyet hesabında ve fiyat vermekte güçlük yarattığını belirtti.
Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Jak Eskinazi, döviz kurunda makasın açılmaya devam etmesinin kayıplara neden olacağı konusunda uyardı.
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, döviz işlemlerinden ihracatçının da bankalardan Kapalıçarşı’ya kaydığını söyledi. Oluşan ikili piyasada kur fark yüzde 5’e çıkarken, ihracatçılar da fiziki dövizi Kapalıçarşı’dan bozdurmaya başladı.
Kapalıçarşı'da işlem yapan kurumun Merkez Bankası olmadığını İletişim Başkanlığı açıklamıştı. Bloomberg de işlem yapanların BOTAŞ başta olmak üzere, birçok kurum olduğunu iddia etmişti.
Kapalıçarşı'da Epistemolojik Kopan Dolar İçin Ekonomistler "Kriz" Dedi
Son günlerde 3 haneli enflasyonuyla konuşulan Arjantin'de görülen ikili ya da çoklu kur piyasasına benzemesinden korkulan Türkiye'de döviz piyasası için de sosyal medyada uzmanlar olumlu bir tablo çizmiyor.
Oluşan ikili piyasanın "kriz" anlamına geldiği bilinirken,
Seçimlere yakın süreçte belirsizliklerin artmasının tetiklendiği ortamda,
Ne Merkez Bankası ne de ekonomi yönetiminden herhangi birinin,
Piyasaları sakinleştirmeye ya da "klişe" de olsa işlerin yolunda olduğuna dair bir açıklama yapmıyor olması,
Belki de piyasaları daha başı boş bırakıyor olabilir.
Sorular birbiri ardına sıralanmaya devam ediyor.
Seçim sonrasında yönelik spekülasyonlar artarken,
Fiyatlamalarda sadece "piyasa"da suçlular bulunurken,
Gerçekliğe henüz erişemiyor olmak,
Beklentileri seçimlerin ardına öteliyor.
Bunlar da piyasalarda 7/24 süren işlerin ve işlemlerin,
Her geçen gün daha fazla hasar almasına neden olabiliyor.
Seçimler sonrası için "kim kazanırsa kazansın" piyasaları yine güneşli bir havanın beklemediği biliniyor.
Ya siz ne bekliyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir.
Seçimden Sonra Dolar Hesapları Karışıyor: Düşer mi, Düşmez mi?
2002'den Bu Yana Her Seçim Sonrası Doların Seyri Ne Oldu?
Yorum Yazın
Bana ne dolardan ben maaşı mı dolarla mı alıyorum. Hem 2 senedir poşete zam virmediler yiğen o yüzden oyum Erdoğana, hüllloooğğğğğ.
gel de bunu yağ bulamuyoduh yiğenim diyen sığırlara anlat.
Seçimleri AKP/Erdoğan kazandığı takdirde cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşanacaktır. Bugünleri mumla arayacağız.