Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Hangi Edebiyatçı Gibi Aşık Oluyorsun?
Aşk kimilerine şiir yazdırır, kimilerini yolundan döndürür, kimilerini de solundan eder... Öyle büyük bir duygudur ki tarifi olmadığı gibi çaresi de yoktur. Hayattaki en büyük lütuf ya da en büyük zulümdür aşk... Tabii bu durumda her aşığın, aşkı anlatış şekli de yaşayış şekli de bir başkadır. Öylesine kendine has ve özeldir. Peki senin aşkın, aşkı sayfalara sığdıran hangi edebiyatçıya benziyor? Gelin, öğrenelim!
Hazırsanız, test başlıyor...
1. İlk olarak cinsiyetini seç...
2. Hemen ilk itirafını da alalım: Aşık olunca nasıl biri oluyorsun?
3. Peki ya aşkın rengi... Senin aşkın ne renk?
4. Şimdi de ne kadar yüreklisin görelim... Aşk için nelerden vazgeçersin?
5. Acaba nasıl seviyorsun? Senin sevgin hangisine benziyor, hadi bir gif seç...
6. İkinci itirafın zamanı geldi! İlk aşkını hatırlıyor musun?
7. Şimdi dürüst ol! Hangisi aşktan büyük?
8. Son olarak, sence aşkların en güzeli hangisi?
William Shakespeare
Sen, aşkı tüm hücrelerinde hisseden, kalbinin en derin köşelerine işleyen, aşkın büyüsüne kapılan bir aşıksın. Senin aşkın, tıpkı William Shakespeare'in kaleminden dökülen Romeo ve Juliet'in hüzünlü aşkı gibi, hem büyüleyici hem de acı dolu. Aşkın, seni hem sevince boğan hem de kalbini kavuran bir yangın gibi. Bu yoldan dönmek gibi bir niyetin yok, çünkü aşkın seni sarmalamış durumda. Sen, eğer karşındaki Romeo olursa, onun Juliet'i olmaya razı olanlardansın. İşte senin aşkın böyle derin, tutkulu ve karmaşık...
Aşık olduğunda, sanki tüm dünya değişir senin için. Sen, sevince bambaşka biri olan, sevdiğine dokununca elleri titreyen, onu kaybetmekten korkan bir aşıksın. Sevgilin, senin bu tutkulu aşkınla kendisini dünyanın en özel insanı hisseder. Senin sevginle, herkes kendisini vazgeçilmez, unutulmaz ve benzersiz zanneder. Senin aşkın, sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir hikaye, bir serüven, bir yaşam biçimi...
Nazım Hikmet
Senin bir aşk ustası olduğunu söyleyebiliriz. Aşkı, Nazım Hikmet'in şiirlerindeki gibi tutkulu ve yenilikçi bir bakış açısıyla ele alıyorsun. Senin için aşk, kalbinde açan çiçeklerin ve midedeki uçuşan kelebeklerin ötesinde bir şey. 'Aşk, çiçeklerin devrimidir.' diyenlerden birisin. Aşkın sadece iki insan arasında yaşanan bir duygu olmadığını, aynı zamanda toplumları da etkileyen bir güç olduğuna inanıyorsun. Sevginin, toplumların iyileşmesindeki en etkili yol olduğunu düşünüyorsun.
Aşkın, sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir değişim ve dönüşüm aracı olduğunu kabul ediyorsun. Aşkla birlikte sen de değişiyor ve dönüşüyorsun. Kimi zaman küçük bir çocuk gibi masum ve saf, kimi zaman ise olgun bir ruh gibi derin ve bilge oluyorsun.
Senin aşkın, insanın hayatına her türlü duyguyu getirir. Sevinç, hüzün, heyecan, korku... Hepsi bir arada. Ancak seninle birlikte olduğunda, 'ben' kavramı 'biz' olur. İki ayrı birey, tek bir varlık olur. Bu, ancak senin gibi bir aşıkla mümkün olabilir. Bu yüzden sen, aşkın ve sevginin gerçek anlamını bilen bir aşıksın.
Cemal Süreya
Sen aşkı, Cemal Süreya'nın şiirlerinde olduğu gibi mizahi ve ironik bir bakış açısıyla ele alıyorsun. 'Aşk dediğin nedir ki, canım?' diye başlayan cümlelerinle, aşkın karmaşık duygularını hafif bir tonla ifade ediyor, kalbindeki aşk ateşini saklı tutuyorsun. Kendini aşka adıyorsun, tıpkı Cemal Süreya'nın soyadındaki bir harften vazgeçtiği gibi, sen de aşka olan inancını ve cesaretini gösteriyorsun.
Aşk, hayatının en tuhaf ve gizemli yanı olarak beliriyor. Hayata tutkulu bir şekilde bağlanıyorsun, çünkü hayat kısa ve 'Kuşlar da uçuyor...' diye mırıldanıyorsun. Bu düşüncenle, hayatın küçük zevklerine dikkat çekiyorsun.
Ve işte, seninle aşka düşenlerin kanatlara ihtiyacı olmuyor. Süreya'nın da dediği gibi, 'Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, Küçük sevinçler olsun yeter.' Seninle aşk, küçük sevinçlerle dolu bir uçuşa dönüşüyor. Bu yüzden, seninle aşka düşmek, kanat çırpmadan uçmak gibi...
Atilla İlhan
Sen, aşkın en saf ve en yoğun haliyle yaşanabileceğinin kanıtısın. Atilla İlhan'ın şiirlerindeki gibi, tutkulu, coşkulu ve sınırsız bir aşkla seviyorsun. Onun 'Bir ömre sığdıramadım seni, sevgilim.' sözleri, senin aşkını ifade etmenin en güzel yolu. Aşkınla, 'Ben sana mecburum bilemezsin....' diyen bir kalbinin sahibi oluyorsun.
Aşkın, yoğunluğu ve doluluğu ile seni sarıyor, sarmalıyor. Onu bir yaşam enerjisi, bir heyecan kaynağı olarak görüyorsun. Aşık olduğunda, sevdiğinin gözlerinin içine bakıyor, onun düşüncelerini, duygularını ve hayallerini kendi düşüncelerinden, duygularından ve hayallerinden daha önemli görüyorsun.
Senin gibi biri tarafından sevilmek, gerçekten büyük bir şans... Senin aşkın, naif ve tutkulu, çılgınca ama bir o kadar da nazik... Sevdiğine dokunurken bile, ona zarar vermemek için elini titretiyorsun. Bu yüzden, senin aşkın, hem derin bir tutku hem de hassas bir dokunuş içeriyor.
Yorum Yazın
Atilla İlhan... Sen, aşkın en saf ve en yoğun haliyle yaşanabileceğinin kanıtısın. Atilla İlhan'ın şiirlerindeki gibi, tutkulu, coşkulu ve sınırsız bir aşkla... Devamını Gör
AÇILIN MİLLET MÜSADE EDİN William Shakespeare GELDİ 😁 Sen, aşkı tüm hücrelerinde hisseden, kalbinin en derin köşelerine işleyen, aşkın büyüsüne kapılan bir a... Devamını Gör
Vayyyyy
Cemal süreya