14 Asırlık Tarih: Antakya'da Depremde Yıkılan Anadolu'nun İlk Camisi Habib-i Neccar'ın Hikayesi
14 Asırlık Tarih: Antakya'da Depremde Yıkılan Anadolu'nun İlk Camisi Habib-i Neccar'ın Hikayesi
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde 10 ilimizde pek çok bina yıkıldı. Bunlardan bazıları da yıllara meydan okuyan tarihi binalarımızdı. Bunlardan biri de 1400 yıl önce inşa edilen ve Anadolu'nun ilk camisi olarak kabul edilen Hatay Antakya'daki Habib-i Neccar Camisi'ydi. Ne yazık ki bu camimiz de depremle birlikte yıkıldı. Ama bu ilk yıkılışı değildi. Detaylar içerikte!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kahramanmaraş merkezli iki deprem ülkemizdeki tarihi eserlere de büyük hasar verdi. Hatay Antakya’da, Türkiye sınırları içinde inşa edilmiş ilk cami olduğu kabul edilen 1400 yıllık Habib-i Neccar Camisi depremde yıkıldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
638 yılında eski Antakya'nın Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde Romalılara ait pagan tapınağının üzerine inşa edilen ve avlusunda 19. yüzyılda yapılmış bir şadırvan olan cami ilçenin Kurtuluş Caddesi üzerinde yer alıyordu.
Antik çağda pagan tapınağı, Hristiyan imparatorların yönetiminde kilise, Müslüman devletler yönetiminde cami olarak kullanılmıştır. Değişen siyasi durumlarla birlikte binanın statüsü kiliseden camiye, camiden kiliseye değiştirilmiştir.
Cami, Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalının adını taşıyor. Bir rivayete göre, milattan sonra 30’lu yıllarda Hz. İsa’nın havarileri Antakya’ya gelip tanrının tek olduğunu anlatmaya çalışırlar ve onlara inananların başında da bir marangoz (neccar) gelir. Neccar, Pagan inanışından vazgeçip havarilere katılır.
Ancak havarilerin vaazları halkı öfkelendirir. Kral da havarileri hapse attırır. Bunun üzerine Antakya’ya yeni bir elçi gönderilir ve elçi kralı ikna eder ve arkadaşlarını kurtarır. Halk ise havarilere inanmıyordur.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Antakya halkı, havarilerin uğursuzluk getirdiğini düşündüğü için onları taşlayarak öldürmeyi planlar. Habib-i Neccar da öfkeli ahaliyi durdurmaya çalıştığı sırada öldürülür.
Rivayet edilir ki kesilen başı, Habibi-i Neccar Dağı’nın tepesinden, şimdi türbesi ve mezarının bulunduğu yere kadar yuvarlanır. Hristiyanlığın ilk yıllarında din değiştirmeyi reddeden putperestler tarafından şehit edildiği için Hristiyan azizi olarak kabul edilir.
Habib-i Neccar'ın hikayesi Kur'an-ı Kerim'in Yasin suresinde de geçmektedir. Sure, havarilerin Antakya'da Hristiyanlığı yaymak istemesiyle bağlantılıdır. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden kırk gün sonra 12 havari, onun mesajını yaymak için örgütlenir.
Örgütlenen havariler bölgenin en büyük şehri olan ve Roma İmparatorluğu'na bağlı özerk bir yönetimi olan Antakya'yı tercih ederler. İncillerde havari Yahya ve Yunus'un Antakya'ya geldiği, destek olarak da havari Şem'un-u Sefa'nın geldiğini yazar.
Ayrıca tarihçi İoannis Malalas, 37 yılında üç havarinin Antakya'da İsa'nın mesajını anlattıklarında burada bir depremin olduğunu yazmıştır. Deprem, Yasin suresinde anlatıldığı haliyle Allah'ın şehir halkına ilahi bir ceza vermesi olayı ile benzerlik gösterir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Habib-i Neccar Cami'nin depremde yıkılması ilk değil. Cami, Osmanlı döneminde 1853 yılında bir depremde yıkılmış, sadece minaresi ayakta kalmıştır. Depremden sonra cami tekrar onarılmış ve şadırvan eklenmiştir.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın