Seni Duygusuz Yapan Ne?
Bazen duygularımızı göstermek çok zor olabilir. Duygusuz olmamız gereken anlar olabilir. Peki seni duygusuz yapan ne?
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Biri seni eleştirdiğinde nasıl hissedersin?
4. Sana büyük bir yanlış yapıldı. İntikam alır mısın?
5. Senin için en önemli şey ne?
6. En son ne zaman ağladın?
7. Zor bir gün geçirdiğinde ne yaparsın?
8. Bir arkadaşın sana içini döktüğünde nasıl tepki verirsin?
9. Yalnız kaldığında geçmişi düşünür müsün?
10. Son olarak duygularını nasıl belli edersin?
Seni duygusuz yapan yalnızlık!
Yalnızlık, insanın içine sızan, onu zamanla içten içe kemiren bir durum. Bu durum, senin de hayatını ele geçirdi ve seni duygusuz birine dönüştürdü. Belki de etrafında kimse olmadığı için, belki de kimseyle paylaşacak bir şeyin olmadığı için... Ama bir şey kesin ki; yalnızlık, seni duygularından arındırdı. Sevinç, üzüntü, heyecan, korku... Tüm bu duygular artık senin için anlamsız. Çünkü yalnızlık, seni duygularından soydu ve seni duygusuz bir hale getirdi. Belki de bu yüzden, etrafındaki insanlar seni anlamakta zorluk çekiyor. Çünkü sen, artık duygularını ifade edemeyen birine dönüştün. Ama unutma ki, yalnızlık sadece bir durum. Ve bu durumu değiştirmek senin elinde. Yalnızlığı yenmek ve tekrar duygularını hissetmek için adım atman yeterli. Unutma, hayat seninle dolu ve senin de hayatla dolu olman gerekiyor.
Seni duygusuz yapan ailen!
Bir zamanlar kalbinde sevgi dolu bir çocuk olan sen, ailenin karanlık koridorlarında kaybolmuşsun. Ailen, seni duygusuz bir hale getiren karanlık bir labirentin içine sürüklemiş. Belki de bu, yaşadığın travmaların sonucu; belki de evin duvarları arasında yankılanan kavgaların yarattığı bir sonuç. Ailenin soğuk duvarları arasında, duygularını ifade etmekten korkar hale gelmişsin. Her ne kadar bu durum seni koruyor gibi görünse de, aslında duygularını bastırmak, seni duygusuz bir hale getirmiş. Artık duygularını ifade etmekten korkan, duygusuz bir yetişkin olmuşsun. Ailen, seni korumak yerine, duygularını bastırmanı sağlayan bir zorbalığın içine itmiş. Ama unutma bu senin seçimin değil.. Ailenin karanlık koridorlarında kaybolmuş olabilirsin, ama bu labirentten çıkmanın bir yolu mutlaka vardır. Kendi duygularını anlamak ve ifade etmek için cesaretini topla. Ve en önemlisi, unutma ki, duygusuz olmak bir seçim değil, bir sonuçtur.
Seni duygusuz yapan aldatılman!
Bir zamanlar kalbinde aşk şarkıları çalan, hayata pozitif gözlerle bakan biriydin. Ancak şimdi, sanki bir kış rüzgarı esti ve içindeki tüm sıcaklığı, tüm renkleri dondurdu. Seni derinden yaralayan, kalbini paramparça eden bir ihanet. Bu, senin hayatındaki en karanlık dönem oldu ve seni, bir zamanlar olduğun neşeli, enerjik insandan alıp, duygusuz bir hale getirdi. Aldatılmanın acısı, seni öyle bir etkiledi ki, artık duygularını hissetmekten korkar, duygusal bağlar kurmaktan kaçar oldun. İçindeki tüm renkler solmuş, hayata karşı hislerin donmuş gibi. Ama unutma, her kışın ardından bir bahar gelir. Bu soğuk dönem de geçecek ve sen yine eski neşeli haline döneceksin. Belki de bu yaşadıkların, seni daha güçlü biri yapacak. Sonuçta, hayat bir dizi deneyimlerden ibaret değil mi?
Seni duygusuz yapan yediğin kazıklar!
Yediğin acımasız kazıklar kalbindeki duygusal dokuya öyle derin yaralar açmış ki, seni duygusuzluğun karanlık dehlizlerine sürüklemiş. Ancak bu kazıkları atanlar, hayatının perde arkasında kalan sıradan figüranlar değil. Hayatının en önemli sahnelerinde başrolü oynayan aile üyelerin ve dostların. İhanetlerinin acısı, seni bu hale getiren en büyük etken olmuş. Sevdiğin, güvendiğin, kalbini emanet ettiğin insanların, seni en çok yaralayanlar arasında olması, duygusuzluğunun en derin sebeplerinden biri olmuş. Bu kazıklar, seni duygusal bir çölde yalnız bırakmış, kalbinin kapılarını sıkı sıkıya kapatmış. Senin hikayenin perde arkasındaki gerçek bu.
İlginizi çekebilir:
Sen mi Daha Çok Seviyorsun O mu?
Senin Hayattaki Takıntın Ne?
Senin Delirmene Ne Kadar Var?
Yorum Yazın