Şans Onlardan Yanaymış! Yakından Tanıdığınız Ünlülerin Meşhur Olma Hikâyelerine İnanamayacaksınız!

Işıltılı yaşamlara ulaşmak onların için çok kolay olmasa da bir yerde şans yüzlerine gülmüş... Hepsinin gerçekten çok ilginç hikayesi var! Gelin hep birlikte bir göz atalım!Kariyerini oyunculuk üzerine kurmayan Merve Boluğur'un kuzeni bir ajanstan teklif aldı. Eğlenmek amacıyla kuzeninin fotoğraf çekimleri için stüdyoya giden Boluğur, orada tanıştığı bir başka ajans yetkilisinin kendisine verdiği kartviziti alıp cüzdanına koydu. Daha sonra kartvizitteki adresin, oturdukları mahallede olduğunu gördü. Ajansa uğradı, fotoğrafları çekildi. Bir süre sonra da reklam filmi teklifi geldi. Reklam filminin ardından birçok dizede rol aldı. Gerisini biliyorsunuz zaten!Sinema yıldızı olmak isteyen Charlize Theron, Los Angeles'a gitmek isteyince, annesi ona bir miktar para ile tek gidişlik bilet verdi. Haftalar geçmesine rağmen oyuncu ya da manken olabilmek için bir yol bulamayan Theron, hesabında kalan son parayı çekmek için bankaya gitti ve çeki kabul etmeyen veznedarla kavga ederken menajer John Crosby'nin dikkatini çekti. Crosby, Theron'a oyuncu olup olmadığını sordu. Theron ise 'Değilim ama olmak istiyorum' yanıtını verince her şey değişti!Eski sevgilisi Efe Güray, Beren Saat'in oyuncu olması konusunda baskı yapıyordu ve Beren'i Türkiye’nin Yıldızları Oyunculuk Yarışması’na girmeye ikna etti. Efe Güray, 2004’te trafik kazasında hayatını kaybettikten sonra Beren Saat, oyuncu olmak için daha fazla istek duydu. “Aşkımızda Ölüm Var”la oyunculuğa başladı. Beren'in hayatında bambaşka bir yeri var Efe'nin.Pamela Anderson, arkadaşlarıyla birlikte maç izlerken seyirciler arasında gezinen kameranın birden onu seçmesiyle ve onun da eğlence olsun diye kalkıp herkese el sallamasıyla ünlü oldu! Böylece tişörtünde adı yazılı olan bira firmasının tanıtım yüzü oldu. Ondan sonra da Playboy'un kurucusu Hufgh Hefner, keşfetti Anderson'ı.'Kariyerimi doğru zamanda doğru yerde olmaya ve şansıma bağlıyorum' demişti Hazal Kaya, haksız da sayılmaz! Kendisini ünlü yapan Genco dizisinin görüşmesine gittiğinde başına ilginç bir olay geldi. Dizi görüşmesi için ajansa gittiğinde birden elektrikler kesildi. Ajans görevlisi Kaya'ya 'Elektrik belki beş dakika sonra belki beş saat sonra gelir. İsterseniz siz başka bir gün gelin' dedi.Ama Hazal bekledi. Kısa süre sonra da elektrikler geldi. Yetkililerle görüştü ve Genco dizisindeki rolü aldı. Daha sonra bir röportajında o günü 'Belki başka bir gün gitseydim Genco'ya başlamayacaktım' diye anlatmıştı...The Kids adlı bir müzik grubuna solistlik yapan Johnny Depp, gecede sadece 25 dolar kazanıyordu. Yakın arkadaşı Jackie Earle Haley, Elm Sokağında Kabusu filmi için seçmelere katılmaya gittiğinde yanına Johnny’i de aldı. Arkadaşını dışarıda bekleyen Depp seçmeleri yapan kişiler tarafından fark edildi ve seçmelere katılıp katılamayacağı soruldu. Depp spontane gelişen bu olaydan sonra rolü kaptı ve ilk filminde yer aldı. O anları da 'Müzikten pek para kazanmıyordum çünkü. Kiramı ödemek, sigara almak falan için para lazımdı.' diyerek anlatıyor Johnny Depp.Kendi ağzından dinleyelim: 'Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdim. Bir tren yolculuğu sırasında, tamamen tesadüf eseri, Ahmet Uluçay'la tanıştım, 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmini çektik beraber. Bu film bana çok güzel bir ödül de getirdi.'Jennifer Lawrence, 12 yaşındayken tatil için New York’a gittiği sırada yetenek avcısı bir ajans çalışanının dikkatini çekince, dünyası değişti...Gerçekten büyük şans! 14 yaşında Danimarka'daki bir hamburgercide keşfedildi Tülin Şahin. Evet, hamburgercide! Ünlü bir fotoğrafçı, onun tek kare fotoğrafını çekip modellik yarışmasına gönderdi. Yarışmada birinci olunca, ünlü olmayı başardı!1997 yılında, üniversite öğrencisiyken, gittiği bir restoranda bir yetenek avcısının dikkatini çekti Ashton Kutcher. New York'ta modellik anlaşması imzaladı. Kutcher, 'That '70s Show' adlı bir TV programında parladı ve kendisini dünyaca ünlü bir yıldız haline getirecek projelerde yer aldı.Konfeksiyon işçisiyken, çalıştığı atölyede şarkı söyleyerek dikkatleri üzerine çekiyor ve arkadaşı tarafından elinden tutularak Neşe Demirkat'a götürülünce müzik piyasasına giriyor...''Benim kariyer planlarımda oyunculuk hiç hesapta yoktu, bir tavsiye üzerine tiyatroya gittim, 'Tamam burada olmalıyım' dedim. Hukuk okuyacaktım, tiyatrodan sonra kararımı değiştirip Haliç Üniversitesi'nde oyunculuk eğitimi almaya başladım. Hayatım boyunca maddi kazanç sağladığım yer bu alan olacak ama çok daha önemlisi şu ki kendimi bulduğum iş bu.'''Yakınlarım 'Pelin yüzün çok güzel. Bir reklam ajansa yazıl en azından reklam filminde oynarsın' diyordu. Ama ben bunu hiç istemiyordum. Fakat İstanbul'daki zor hayat şartları karşısında mecbur kalıp ajansa yazıldım. İlk reklam filmimi Çağan Irmak çekti. Onunla başlamak büyük şans. Ajanstan aradılar ve görüşmeye gitmemi söylediler. Görüşmeye gittim. 'Müzikle uğraşıyor musun?', 'Okullu musun?', 'Bir müzik aleti çalabiliyor musun?', 'Spor yapıyor musun?' gibi bir sürü soru sordular. Ben her soruya 'hayır' diyordum. Orada bir sürü insan vardı ve aralarında çok güzel fiziğe sahip mankenler de vardı. Onlara baktığımda hiç şansımın olmadığını düşündüm.''Bir röportajında şöyle anlatmış keşfedilme hikayesini: 'Bursaspor'da kaleciydim. ÖSS'den yüksek puan alamazdım çünkü rakamlarla aram iyi değildi. Spor Akademisi'ne girmek isterdim ama kaleci olduğum için çok hızlı koşamıyordum. Geriye konservatuvar kaldı. Lisedeki hocam Zuhal Köseoğlu beni konservatuvara yönlendirdi. İstanbul'a telefon açıp 'Bir çocuk göndersem bakar mısınız?' dedi. Telefonun ucundaki kişi 'Biz Bursa'dayız' diye yanıt verdi. 10 dakika sonra Erkan Can ile Ali Sürmeli okula geldi. Erkan Can bana 'Shakespeare'i biliyor musun?' diye sordu. O dönem 'Romeo+ Juliet' adında bir film vardı. 'Biliyorum, Leonardo DiCaprio' dedim. Erkan Can 'Hay ..., çok işimiz var' dedi. Ardından İstanbul'a gelip konservatuvara girdim. Oradan sonra ilk uzun soluklu işim 'Sakarya Fırat'ta oyunculuğa başladım.'