onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Kayhan Karlı Yazio: Kriz Ekonomide mi Eğitimde mi?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Kayhan Karlı Yazio: Kriz Ekonomide mi Eğitimde mi?

Kayhan Karlı
25.07.2022 - 12:17 Son Güncelleme: 30.01.2023 - 19:15

Artık herkes ekonomiyi konuşur oldu değil mi? O zaman sonda söyleyeceğimi, ben de en başta söyleyeyim: Eğitim sistemimiz niteliksiz mezunlar vermeye devam ettiği sürece, ekonomimizin düzelme ihtimali yok.

Son yıllarda eğitim sistemi dediğimizde en çok konuştuğumuz alan hangisi? Liseler… Oysa her yıl LGS’ye (Liselere Geçiş Sınavı) 200 bin civarı çocuk hiç katılmıyor bile. Son yıllarda açık liseye geçme oranları ise %25’i aşmış durumda! Üstelik anlı şanlı liselerimizden bile çocuklar açık liseye geçiyor. Bu durumun en önemli nedeni ise yine okullar. Çünkü eğitim kurumu olmaktan çıkarak, bir üst okula öğrenci seçmek için yapılan sınavlara hazırlık yani bir nevi kurs merkezlerine dönüştürüldüler.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Peki tek suçlu okullar mı? Veliler de okul seçerken sınav başarılarına bakmıyor mu?

Peki tek suçlu okullar mı? Veliler de okul seçerken sınav başarılarına bakmıyor mu?

Hâl böyle olunca, ortadaki vahim durumu görmezden geliyoruz. Yani aslında eğitim sistemimizin üstüne toprak atmaya devam ediyoruz. Özellikle yetişkinlerin, kendi geçmişlerinden esinlenerek çocukları için de benzer bir gelecek tasarımı yapmaya çalışmaları, çocuklar için adeta bir cezalandırma sistemine dönüşmüş durumda.

Bugünün gençlerinin farklı ve özgün ihtiyaçları görmezden gelindiği için de iki kuşak arasındaki bağ her geçen gün kopuyor. Bu durumu fark etmeyen gözler, okulun aynı formata sokulan çocukların doldurulduğu bir “cehennem kutusu”na dönüştüğünü de algılayamıyor. Oysa “we don’t need no education” (Eğitime ihtiyacımız yok) derken, Pink Floyd tam da bunu anlatmak istememiş miydi? Yıl 1979’du…

Sonuç? Özerk yani kendi kendine öğrenen bireyler olması gereken bu çağın çocukları, sistemin tüm bileşenleriyle sorun yaşayan, anlaşılamayan, isyan eden, işsiz ve geleceksiz bir kitleye dönüşüyor.  

Özerk öğrenme, yalnızca kişinin kendi öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenme motivasyonunu değil, aynı zamanda bağımsız olarak yararlı bir şey yapma yeteneğini de içerir. Özerk öğrenme becerileri, ne öğrencilerin öğrenmeyi bitirebilecekleri bir şey, ne de sahip oldukları veya sahip olmadıkları bir şeydir.

Günümüzde öğrencilerin, üç ana özerk öğrenme becerisine sahip olması gerekiyor:

(a) Araştırma, seçim yapma ve kendi öğrenmesi hakkında karar verme gibi genel öğrenme veya çalışma becerileri

(b) Bağımsız yazma ve gözden geçirme becerileri, kapsamlı okuma becerileri ve ilgi alanları ve okuma, konuşma, yazma ve dinleme yeteneklerini geliştirmeye yönelik diğer beceriler gibi farklı odaklara yönelik dil öğrenme becerileri veya yetenekleri 

(c) Çeşitli öğrenme çıktılarının (hem dil hem de dil dışı) üstesinden gelmek için üst düzey düşünme becerileri

Sorun ekonomi değil, sorun EĞİTİM…

Sorun ekonomi değil, sorun EĞİTİM…

Bugünlerde çok yoğun yaşadığımız ekonomik bunalımı da bu meseleden bağımsız düşünemeyiz, düşünmemeliyiz de… Ülkemizin en ciddi sorunu üretim ve istihdam ve bu konuda gelişmeden ekonomiyi büyütmemiz olanaksız…

Başta söylediğimi tekrar edeyim: Eğitim sistemimiz niteliksiz mezunlar vermeye devam ettiği sürece, ekonominin düzelme ihtimali kesinlikle yok! Her 15-20 yılda yeni ekonomik krizler yaşamaya, insan gücüne dayalı üretim modellerinin ortadan kaktığı bir çağda işsiz kalan nüfusumuzu yönetemediğimiz için iflas eden yönetimler görmeye devam ederiz. 

Eğitimli genç nüfus işsizliğinde %25'lere ulaşmış durumdayız. Her yıl yüz binlerce genç insan, hiçbir işe yaramayan diplomalarıyla bu sayıyı hızla artırıyor. İstihdam üreten bir ekonomiye dönebilmek için de acil ve kararlı bir şekilde eğitimsel dönüşümü tamamlamak zorundayız. Artık lise ve üniversitelere gitmek dahi istemeyen on binlerce genç için yeni istihdam alanları ve eğitim ekosistemleri tasarlamak zorundayız. Üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarında geçtiğimiz yıl sıfır çeken öğrenci sayısı 22 binlerdeyken, bu yıl neredeyse beş katına çıktı, 98 binlere ulaştı. Bu artış bize başka sorular sordurmalı. Veliler okulun sınav başarısından önce gençlerin taleplerini merak etmeli, isyanlarını anlamaya çalışmalı. Çünkü gençlere kulaklarını tıkayan biz yetişkinlerin onlar için tasarladığı sistem çoktan iflas etti!

Son söz: Ekonomiyi bırak eğitime bak.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın