Fiziğin Henüz Cevaplayamadığı Beyin Yakan 7 Soru
1. Maddeyi meydana getiren unsurlar neler diye bakıldığında maddenin atomdan meydana geldiğini bilmekle birlikte atomunda proton, nötron ve elektrondan meydana geldiğini biliyoruz. Proton ve nötron neyden oluşmuş diye bakıldığında bu sefer karşımıza kuarklar çıkar.
Bu model ile Higgs Bozonu 2012 yılında keşfedilerek daha önce bilinmeyen parçacıklar açığa çıkar.
2. Yerçekimi ve zamanın garipliğine bakıldığında bizi yeryüzünde tutan unsurun kütle çekim olduğu görülmekle birlikte içerisinde bilinmezlikler bulundurmaktadır. Einstein, uzay-zaman bükülmesinden bahsederek bu durumu mükemmel bir matematiksel ifadeyle buluşturur. Ancak bu açıklamaya rağmen hala anlaşılmayan yerleri mevcut.
Zamana bakıldığında ise Einstein’dan şu ana kadar uzay ve zamanın dört boyutu olduğu ve bunun “uzay zaman” olarak adlandırıldığı genel geçer bir bilgiye sahibiz.
Fakat zaman ve uzay birbirinden ayrılan özelliklere sahipler. Bu özellik ise zamanda yolculuğun mümkün olmayışı. Uzay da ileri, geri veya istenilen yöne doğru hareket mümkünken zamanda ne geçmişe ne de geleceğe gidilebilir (keşke gidilse). Burada “zaman oku” ve “entropi” kavramları karşımıza çıkar. Zaman entropi yüzünden ileri doğru akmakta ve geri çevrilmesi de mümkün olmamaktadır. Büyük Patlama’nın yaşandığı zamanda bu entropinin çok düşük olduğu düşünülmüş ancak bu konu hakkında da kesin bir yargı maalesef mevcut değil.
3. Düşünüldüğü zaman gerçek değilmiş gibi gelen antimaddenin gerçekliği de birtakım sorular içermektedir.
Antimadde aslında zıtlıklar içerir yani anti proton dendiğinde protonun negatif yüklü hali akıllara gelmelidir. Ayrıca evrende maddeden daha çok anti madde bulunduğu da söylemler arasında. Dolayısıyla bir dengesizlik mevcut ve bu dengesizlik ile anti maddenin henüz neden var olduğu hakkında kesin bir yargıya rastlanmış değil.
4. Sıvı ve katıları küçük yaşlardan itibaren bilmekte ve ayrımını yapmaktayız. Ancak bazı maddeler bukalemun gibi her cins gibi olabiliyorlar yani bazıları hem katı hem de sıvı gibi davranmaktalar.
Kedilerinde bu kategoriye girdiği düşünülmekte :D Örnek vermek gerekirse su sıvı iken buz haline getirildiğinde katı madde özelliği kazanır. Günümüzde aynı anda hem katı hem de sıvı gibi davranabilen bir madde keşfi yapıldı. Ancak bu tür maddeler de hala gizemini sürdürmekte.
5. Einstein’ın genel göreliliği ile kuantum mekaniğinin birleştiği bir nokta arayışı fizikçilerin hayalleri arasındadır.
Genel görelilik bir ağaç yaprağından gezegenler dahil her şeyin hareketini açıklayan bir özelliğe sahipken kuantum mekaniği de atom ve atom altı parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır. Bu ikisi ayrı düşünülemezken birleştiği nokta olarak “sicim teorisi” konuşulmaktadır.
Bu teori de tek boyutlu sicim parçacıkları titreşim aracılığıyla varlıklarını sürdürmekte ancak gözlemlenme imkanı olmayan bir haldeler. Çünkü ampirik uygulamalarla bir kanıt sunulmamıştır. O yüzden bu soru da gün ışığına çıkmayı bekliyor.
6. Sürdürmekte olduğumuz yaşam da bilinmez sorularla dolu bir durumda.
Yaşamın inorganik maddeden doğuşu, cansızlıktan canlı bir doğuşun nasıl olduğu oldukça karmaşık ve cevaplanamayan bir halde. Aristo da canlının, cansız maddelerden kendiliğinden meydana geldiğini düşünen isimler arasında. Ancak dünyaya bakıldığında kaç yüz yıl cansızken bir anda yaşam belirtisi görüldü. Fakat bu belirti nasıl gerçekleşti? Cevabını bekleyen bir soru daha.
7. Karanlık madde ya da karanlık enerji ismiyle bilinen bir başka cevapsız soru.
Uzayda cisimlerin belirli bir noktada cismin hareket etme ihtimali olmaz. Evrenin genişlemesini fark eden fizikçiler bu genişlemenin karanlık enerjiden öte olduğunu düşünürler. Ancak karanlık enerjinin tam olarak ne olduğu konusu yine bir soru işareti.
Yorum Yazın