onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bu Ülkede Her Zaman Bir Umut Vardır: Erzincan Depremi'nin Bilinmeyen Hikâyesi

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu Ülkede Her Zaman Bir Umut Vardır: Erzincan Depremi'nin Bilinmeyen Hikâyesi

Ceylan Yorulmaz
27.04.2016 - 13:51 Son Güncelleme: 27.12.2018 - 16:50

Cumhuriyet tarihinin en acı doğal afetlerinden biri olan Erzincan Depremi'nde yaşanan bir olay, insanların taktirini toplamıştı. O olay bize de umut verebilir. 

Hep beraber okuyalım...

Kaynak: http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. 27 Aralık 1939'da, yani 79 yıl önce bugün Erzincan'da 7,2 büyüklüğünde bir deprem olur.

1. 27 Aralık 1939'da, yani 79 yıl önce bugün Erzincan'da 7,2 büyüklüğünde bir deprem olur.

Depremde 30 binden fazla insan hayatını kaybeder, 100 binden fazla insan yaralanır ve şehir neredeyse tamamen yıkılır. 

Dünya tarihinin en ağır bedel ödenen depremlerinden biri olarak kayıtlara geçer.

2. Deprem aralık ayında gerçekleştiği için ısınmak için kullanılan sobaların ve mangalların devrilmesi sebebiyle yangınlar çıkar.

2. Deprem aralık ayında gerçekleştiği için ısınmak için kullanılan sobaların ve mangalların devrilmesi sebebiyle yangınlar çıkar.

3. Depremde 100 binden fazla ev yıkılır. Kış şartlarında dış dünyayla bağlantısı kesilen Erzincan'da can pazarı yaşanır.

3. Depremde 100 binden fazla ev yıkılır. Kış şartlarında dış dünyayla bağlantısı kesilen Erzincan'da can pazarı yaşanır.

Evlerin çoğu kerpiçten yapıldığı ve fazla destekli yapılmadığı için yıkılır.

4. Hem kış şartları hem de iletişim ağlarının kopması sebebiyle bu zorla coğrafyaya gerektiği gibi yardımlar vaktinde gönderilemez.

4. Hem kış şartları hem de iletişim ağlarının kopması sebebiyle bu zorla coğrafyaya gerektiği gibi yardımlar vaktinde gönderilemez.

5. Şehirde neredeyse ayakta kalan hiçbir yapı yokken tahmin edebileceğiniz gibi cezaevi binası da ağır hasar görür.

5. Şehirde neredeyse ayakta kalan hiçbir yapı yokken tahmin edebileceğiniz gibi cezaevi binası da ağır hasar görür.

Mahkumlar açıkta kalır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Sabıkasında adam öldürme, gasp, hırsızlık, kaçakçılık gibi suçlar olan mahkumlara ne kadar güvenebilirsiniz?

6. Sabıkasında adam öldürme, gasp, hırsızlık, kaçakçılık gibi suçlar olan mahkumlara ne kadar güvenebilirsiniz?

Toplumun önemli bir kesimi o insanlara güvenilmemesi gerektiğini düşünebilir fakat bu düşünce her zaman doğru olmayabilir. İnsanların hata yapmaya meyilli olduğu, tecrübelerle öğrendikleri ve yaptıkları hatalardan ders çıkararak geliştikleri bilinmektedir.

7. Dönemin Erzincan Cumhuriyet Savcısı İzzet Akçal, mahkumları toplar ve onlara şu tarihi cümleleri söyler 👇

7. Dönemin Erzincan Cumhuriyet Savcısı İzzet Akçal, mahkumları toplar ve onlara şu tarihi cümleleri söyler 👇

 “Sizi şimdi kurtarma çalışmalarında görev almak üzere serbest bırakacağım. Aranızda civar köylerden olanlar varsa iki günlüğüne köylerine gidip, ailelerini görebilirler. Ancak bir koşulum var; hiçbiriniz kaçmayacaksınız. Canla başla çalışacaksınız. İşimiz bitince cezaevine döneceksiniz” 

8. Mahkumlar her sabah depremin yaralarını sarmak için çıkar ve akşam tekrar döner.

8. Mahkumlar her sabah depremin yaralarını sarmak için çıkar ve akşam tekrar döner.

Savcı tarafından her akşam cezaevinde sayım yapılır.

9. Deprem bölgesine özel bir trenle hareket eden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de bu özverili çalışmaya tanık olur.

9. Deprem bölgesine özel bir trenle hareket eden Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de bu özverili çalışmaya tanık olur.

Erzincan yakınlarındaki köyde bir mahkum trene binmek ister. Muhafızlar mahkumu trene bindirmezler, bu sırada çıkan kargaşa sebebiyle İnönü olay yerine gelir. Mahkum İnönü’ye yaklaşarak: “Efendim, ben Savcı Bey’e kaçmama sözü verdim. Erzincan’a dönüp, kurtarma çalışmalarına katılmak istiyorum. Beni de trene alın” demiştir. İnönü olaydan etkilenir ve mahkumu trene alır.

10. Dördüncü Umumi Müfettişlik çektiği telgrafta, mahkumların bin kişiyi kurtardığını yazar.

10. Dördüncü Umumi Müfettişlik çektiği telgrafta, mahkumların bin kişiyi kurtardığını yazar.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Mahkumların bu iyi niyeti ve fedakarlığı dolayısıyla TBMM'ye bir kanun teklifi verilir. Bu, özel bir af kanununu içerir.

11. Mahkumların bu iyi niyeti ve fedakarlığı dolayısıyla TBMM'ye bir kanun teklifi verilir. Bu, özel bir af kanununu içerir.

Görüşmeler sırasında Erzincan Milletvekili Abdülhak Fırat şöyle der:  “Biliyorsunuz ki, bu insanlar hakikaten hayatlarında bazı günahlar işlemiş, hatta can acıtmışlardır, fakat buna mukabil yüzlerce can kurtarmak suretiyle yararlıklar ve fedakârlıklar, ahlâkî birçok vasıflar da göstermişlerdir”

12. 26 Nisan 1940'da özel af kanunu Resmi Gazete'de yayımlanır ve yürürlüğe girer.

12. 26 Nisan 1940'da özel af kanunu Resmi Gazete'de yayımlanır ve yürürlüğe girer.

Bu af kanununa göre aralarında adam öldürme, hırsızlık, gasp, kız kaçırmaya teşebbüs, tütün kaçakçılığı gibi suçları bulunan 241 mahkumun, mahkumiyet sürelerinin beşte dördü affedilir.

13. Yaptıklarıyla bu günlerde bize umut veren o savcıyı, mahkumları ve milletvekillerini minnetle anıyoruz.

13. Yaptıklarıyla bu günlerde bize umut veren o savcıyı, mahkumları ve milletvekillerini minnetle anıyoruz.

Her zaman bir umut vardır!

Kaynak: Can Yavuz / TBB Dergisi

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
835
181
67
18
12
11
5
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

o zaman esaslı ve faal bir kültür; erdem, güven, samimiyet üzerine idi, o şekilde insan yetiştiriyordu...

Nİcola Tesla

Böyle şeyler neden beyaz perdeye aktarılmaz? Sanırım güzel bir örnek teşkil ettiği için!!! Ölen insanlarımıza Allah'dan rahmet diliyorum..

gorky

mahkumunda bile asalet varmış güzel ülkemin