Bisikletiyle Dünya Turu Yapan İlk Kadın: Annie Londonderry
Alında çok sık duyduğumuz ve aşina olduğumuz, bisikletle dünya turu yapmak birçok kişi tarafından denenmiş ve hala denemeye deva etmektedir. Peki bisikletiyle dünya turu yapan ilk kadın kim? Annie Londonderry hakkında detaylar içeriğimizde.👇
Gerçek adıyla Annie Cohen Kopchovsky, Litvanya'dan Amerika'ya göç etmiş bir aileden geliyor.
1800'lerin sonlarında artık bisiklet akrobatların kullandığı bir eğlence aracının dışında günlük ve rahatlıkla sürülebilen bir araç haline gelmişti. Erkekler işlerine giderken güvenle kullandığı, kadınlar için ise kabarık etekler, sıkı korseler ile evde vakit geçirmenin yerine özgür bir hayat sunan önemli bir araç olmuştu. Yine de o dönemlerde bisiklete binen kadınlar hoş karşılanmaz ve doktorlarda bisiklete binmenin kadın sağlığına zararları bulunduğunu söylerlerdi.
Anlatılanlara göre bir iddia üzerine dünya turu yapan Londonderry, barda iki adımın konuşmasını dinler;
Aralarında kadınların bisiklete binemeyeceklerini, dünya turu yapamayacakları üzerine sohbet eden bu iki kişiden biri diğerine ' eğer bir kadın, bisikletiyle dünya turu yaparsa, döndüğünde ona 10 bin dolar veririm' diyor. Annie bunu duyuyor ve 'ben yaparım' diyor.
Annie henüz 23 yaşında üç çocuklu ve evli bir kadın. Ailesini ve Boston'daki yaşamını bırakıp, 1894 yılında on beş ay sürecek uzun bir yolculuğa atılıyor.
İlk sponsoru New Hampshire'lı bir su şirketi: Londonderry Lithia Spring Water Company. Bisikletinin arkasına Londonderry levhasını takıyor, soyadını Londonderry olarak değiştiriyor ve bunun karşılığında ise 100 dolar bir kazanç sağlıyor. Bu kadarla kalmayıp sol göğsünün üstüne logo için 100 dolar, bisikletin önüne bir tanıtım için 100 dolar, koluna takılacak logo için 100 dolar aldığı şeklinde söylentiler olup, bu girişimci tavrı ile de dikkat çekiyor. Yani yürüyen bir tanıtım aracı, olarak turuna başlıyor.
Yolculuğu sırasında gideceği yerlere varmadan önce, telgrafla yerel gazetelere haber veriyor. Gittiği yerlerde yaşadıklarını abartarak anlatıyor. Bu da onun insanlarda ve medyada merak uyandırmasını sağlıyor.
Bazı örnekler vermek gerekirse; Çin-Japon savaşında vurulduğunu, Hindistan'da Bengal kaplanı avladığını, Fransa'da haydutlara yakalandığına dair hikayeler anlatıyor. Gittiği bazı yerlerde kendini Harvard'da tıp öğrencisi, gazete sahibi, yetim, avukat ve muhasebeci gibi farklı şekilde tanıtıyor.
Yolda rahat hareket edebilmek için dizde biten , lastikli veya düğmeli kısa pantolonlar tasarlıyor sonrasında ise daha rahat edebileceği kıyafetlere yöneliyor. Yani erkek kıyafetlerine...
Bisiklet kullanmayı henüz yeni öğrenmiş bu kadın yolculuğuna 20 kg'lık ağır bir bisikletle başlıyor. New York'a üç ayda varıyor. Tam vazgeçmeyi düşündüğü noktada ise kendisine daha hafif bir bisiklet alıyor ve gemiyle mısıra gidiyor. Yolculuğunun yarısını gemi ve tren ile yapıyor.
Evine dönerken de San Francisco'dan Boston'a bisikletle geçiyor. Amerika kıtasının bisikletle boydan boya geçen ilk kadın unvanını alıyor.
Gazete manşetlerinde 'Bir Kadın Tarafından Yapılmış En Olağanüstü Yolculuk' olarak yer aldı.
Sadece inatçı ve azimli ruhuyla değil, hikayeden anlayacağımız gibi girişimci ruhuyla da bizi hayran bırakan bir kadın. Gereken merakı ve pratik zekası ile gereken parayı da toplayarak medyanın ilgisini çekmeyi başardı.
Bu hikayede, Annie Londonderry'nin başarılı öyküsünü ve kadınların yapamazsın denilince, nasıl yaptıklarına şahit olduk. Üstelik zekası ile de kendini gösteren Londonderry insanlık tarihine büyük bir örnek niteliğinde.
Bu içerikler de ilgini çekebilir.👇
Yorum Yazın