Beşiktaş - Lyon Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı
Keşke MANU çıksaymış - Rıdvan Dilmen
Rezil Lyon taraftarı dışında Avrupa'da ses getirecek iki maç oynadı iki takım... Böyle eleneceksin ya da eleyeceksin. İki maç boyunca bir kez geriye düştü, toplamda üç kez öne geçti Beşiktaş ama maalesef elendi.
İki takım teknik direktörünü de, oyuncularını da kutlamak lazım. Hatta bir adım öteye gideyim, iki maçın hakemlerini de fazlasıyla kutluyorum.
Oyuncu olarak Talisca'yı bir cebe koymak gerekir. Bir de Lacazette'i ayırıyorum. Beşiktaş taraftarının hem coşkusuna hem sükunetine hem de maç sonu sevgi gösterisine şapka çıkarıyorum. Lyon için ilk maçta 'eh' dedim ama dün itibariyle baya iyi bir takım olarak gördüğü belirtmek isterim..
Kupa geliyor dedim ama...
Şenol Güneş'in, 'Keşke Lyon yerine Manchester United çıksın' demesini baştan yadırgamıştım ama haklı görüyorum artık.
Sürekli hücumu düşünen, pas yapabilen, güvenli bir takım Lyon. İyi de futbolcuları var. İlk maçın yıldızı Tolisso dün yine bölüm bölüm iyi oynadı. İlk maçta hatalar yapan Fabri ikinci karşılaşmada çok iyi oynadı..
Şans kapıyı... - Şansal Büyüka
Beşiktaş’ın Avrupa kupalarındaki en iyi maçlarından biri değildi hiç kuşkusuz... Ancak Lyon’a orta sahayı bu kadar teslim etmişken, son yarım saatte müthiş bir baskı yemişken yine de “şans kapıyı iki defa çaldı...“ Bitime sadece 4 dakika kala, Babel kaleye sadece üç- beş metre mesafede ve önünde seken topu üstelik rakip kaleci Lopes yerdeyken ağlara gönderebilse, tarih yazılmış, Beşiktaş büyük ihtimalle yarı finale çıkmış olacaktı... Hadi Babel‘i geçtim...
Beşiktaş‘a bu maçta iki altın gol kazandıran “mucize adam“ Talisca uzatmanın ilk bölümünde attığı gollerden çok daha rahat bir pozisyonda topu filelerle buluşturabilse, yarı final gene Beşiktaş‘ın avuçlarında olacaktı... Yapamadık, atamadık, turu kopartıp alamadık... Açıkcası uzatma bölümü başlayınca penaltı umuduna sarıldığımı söylemeliyim... İlk maça olumsuz anlamda damga vuran kaleci Fabri‘nin bu maçta yaptığı mucize kurtarışlara, penaltı atışlarında yenilerini ekleyeceğini ve elleriyle Beşiktaş‘ı yarı finale taşıyacağını düşündüm, inandım, her futbolsever gibi buna kendimi hazırladım... Ama olmadı... Hesabı iki stoper Tosiç ile Mitroviç bozdu... Bu kadar yavaş, bu kadar göstere göstere penaltı atmaları, günün bir başka başarılı kalecisi Lopes için inanılmaz bir fırsat oldu... Biz turu Fabri‘nin ellerinden beklerken, tur Tosiç ve Mitroviç‘in ayaklarından çıkıp Lopes‘in ellerinde eriyen kurtarışlarla Lyon‘un oldu...
Helal olsun - Erman Toroğlu
Galiptir bu yolda mağlup. Bir tek şey diyebilirim; Teşekkürler ve tebrikler Beşiktaş.
Beşiktaş'ın bu turda oynadığı iki maça bakın o kadar çok yorum yapabilirsiniz ki. Hepsi doğru olur. Bardağa dolu taraftan baksanız farklı, boş taraftan baksanız farklı. Oradaki maçta Fabri yaktı, buradaki maçta Fabri kurtardı. Oradaki maçta hakem iyiydi, buradaki maçta da hakem iyiydi. Oradaki maçta rakip takımın başkanı son derece ahlaksızca bir organizasyona girişti başarılı oldu. UEFA da bu ahlaksızlığa çanak tuttu. Buradaki maçta Beşiktaş'ı kilitlemeye kalktı. Ama şunu düşünemediler. O ahlaksız başkan onları yaptırmasa, UEFA da bunları yapmasa dün akşam belki de böyle bir Beşiktaşgörmeyeceklerdi. Belki de çok rahat turu geçebileceklerdi. Ama Türk insanını, Türk toplumunu tahrik edersen karşında böyle bir seyirci grubu ve onun baskısıyla böyle bir futbolcu grubu bulursun.
Peki tur hangi takıma yakındı? Hiç kimse ne Fransız takımına, ne de Beşiktaş'a yakındı diyemez. Dün akşam tamamen bir Rus ruleti oynandı.
Rus ruleti - Mehmet Demirkol
Talisca 25 milyon Euro’luk oynadı, uçtu. Hem santrforu, hem orta sahayı harmanladı... Savunmayı da yaptı. Takımı ilk yarıdaki çok kötü oyunda ayakta tutan buydu. 4-6-0’la sahaya çıkan, önde savunmaya ve kaleciye baskı yapan Lyon, standart bir deplasman oyunu oynamadı. Evlerinde bunu oynayamamışlardı. Ev sahibi oyunu oynadılar. Oyunu forse ettiler. Beşiktaş’tan her bölgede daha kalabalık olunca Siyah- Beyazlılar oyunu kuramadı.
Kompakt oyun bozuldu
Quaresma’yI döndürmediler. Marcelo’nun yokluğu, Mitroviç’in varlığı, Gonalons’un cezadan dönüşü bu duruma yardım etti. Hayati Oğuzhan-Atiba ikilisi koptu. Böyle olunca iki oyuncuyu da kaybediyor Beşiktaş. Kompakt oyun bozuluyor. Takımın boyu uzuyor. Cenk de önde topu tutma konusunda çok yetersiz kalınca iş daha da zorlaşıyor. İlk yarıda böyle oldu. Talisca’nın sağ ayağıyla attığı şahane gol ve Lacazette’in kaçırdıklarıyla dengede kaldı skor. Ama oyun hep Lyon’a yakındı. İstediklerini oynadılar.
Emeğinize ve yüreğinize sağlık - Güntekin Onay
Tarihi maça Vodafone Arena’da tanıklık etme şansı buldum. Deyim yerindeyse çok yazık oldu. Penaltılarla kaybetmek çok üzücü. Ancak yine de bu heyecanı sadece Beşiktaşlılar’a değil bütün ülkeye yaşatan ve emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım.
Lyon kabul etmek gerekir ki Beşiktaş’tan daha güçlü bir ekip. Özellikle de Marcelo’nun yokluğunda Mitroviç’in hem pozisyon hatalarıyla hem de ağır kalması yüzünden Lyon’a maç boyunca çok pozisyon verdik. Mitroviç’in açıklarını zaman zaman Gökhan Gönül zaman zaman da yüreğiyle oynayan Tosiç kapatmaya çalıştı. Beşiktaş’ta Talisca çok iyi bir mücadele ortaya koydu. Attığı 2 golün dışında sahanın her yerinde vardı ve Lyon’u en çok rahatsız eden isim oldu. Babel de son derece disiplinli ve güçlüydü.
120 dakika boyunca tüm takım kramplar girene dek sahada büyük bir savaş verdi.
Yaşattığın keyif için teşekkürler - Metin Tekin
Harika bir maçtı... Sadece 90 dakikası değil, 120 dakikası, hatta penaltıları... Pozisyon ve heyecan dolu bir mücadele yaşandı dün Vodafone Arena'da. Savunmaların, orta sahaların değil sadece hücumcuların maçıydı...
Ben bu maç için tekniği, taktiği değil sadece yaşadığım büyük heyecanımı anlatabilirim.
Bazen bir maç seyredersiniz, hiç pozisyon izleme şansınız olmaz. Ama dün gece sayısını unuttuğumuz kadar çok gol pozisyonuna girdi iki takım da... Lyon da Beşiktaş da şahane oynadı... Kaçırdıklarımız kadar Fabri'nin kurtardıkları da vardı. Eminim ki sadece Beşiktaşlılar değil, ekran başındaki tüm futbolseverler de yerlerine oturamadan izlemiştir bu mücadeleyi. Ben hala bu yazıyı yazdırırken Mitrovic'in penaltıyı gole çevirdiği, Lyon'un kaçırdığı hayalindeyim...
Yarı finale bu kadar yaklaşmışken, bu kadar elimizdeyken bunu kaybetmek, gerçekten büyük hayal kırıklığı ama takım gücü olarak bakıldığında Beşiktaş gerekeni fazlasıyla yaptı.
Hepiniz birer 'Kartal'sınız! - Ömer Güvenç
Helal olsun size çocuklar. Çok iyi bir takımsınız ama kabul etmek gerekir ki çok iyi bir takımla karşılaştınız ve penaltılarla elendiniz. Hepimize 120 dakika artı penaltılar dahil çok keyifli bir maç izlettiniz. Her şey vardı maçta. Mücadele, atılan ve kaçırılan goller, penaltılar, 10 numara hakem, muhteşem taraftar vardı...
Noktayı Koyamadık
Maç centilmence başladı ve centilmence bitti. Penaltılardan sonra Lyonlu futbolcuların gidip Beşiktaşlı futbolcuları teselli etmesi inanılmaz bir görüntüydü. Üstün olduğumuz taraflar vardı. Tabii bir ara da ayakta duracak halimizin kalmadığı anlar. Adamların 2 topu direkten döndü ama biz de Talisca, Babel ve Quaresma ile akıl almaz goller kaçırdık.
Eğer Fabri’nin kurtarışları olmasaydı maç penaltılara da kalmazdı. Beşiktaşlı taraftarlar ve futbolcular tabii ki üzülmeli. Buraya kadar geldik ama noktayı koyamadık.
Alnımızın akıyla - Turgay Demir
Bu maçın bin tane hikayesi var hepsi de heyecan fırtınası, özellikle de ikinci yarıda yaşananlar inanılmazdı… Beşiktaş ilk yarıda kötü oynadı, çünkü kafaları hücum-savunma stratejileri arasında karışmıştı. Öne oynadıklarında arkadaki Mitroviç-Tosic ikilisine güvenemiyorlar, o nedenle ilk yarıda Atiba-Oğuzhan ikilisi alıştığımız yerlerinden sekiz-on metre geride oynadılar.
Gömüldüler. Hele hele Talisca'nın golünden sonra tam gömüldüler. Lyon, Beşiktaş gibi hücum gücü müthiş savunması teneke… Beşiktaş'ın sahadaki kadrosu da savunma yapmayı bilmez ama hücumu iyi oynar. Tıpkı ikinci yarıda yaptığı gibi. İlk yarıda karışık olan kafalar ikinci yarıda netleşti, Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynamaya başladı. Savunmayı çok dert etmeden bol ve kaliteli pas yaparak baskı kurdu. İkinci yarının hemen başında kaçan mutlak golün ardından iki pozisyonda daha Lyon şanslıydı taa ki 'Taliskalite' tekrar sahne alana kadar.
Beşiktaş ruhuyla - Cem Dizdar
Bir teknik adam için ‘maçı kazanacak tek kadro’ya sahip olmak zor bir durum. Beşiktaş ve Şenol Güneş ne yazık ki bu vaziyette. Kazanmak zorunda olunan bir maç ve kenarda ofansif katkı verecek nitelikte oyuncu yok! Yani ne yapacaksan sahadakilerle yapacaksın. Oyunu Atiba/Oğuzhan’ın önünde ve skora dönük oynamak mecburiyetinde. Çünkü iki takım da ‘gol atar ama gol yer’ görüntüde.
Problem çözme ustası
İlk 15 dakika içinde öyle de yaptı Beşiktaş, üç kez kaleyi yokladı. Ancak Tollisso’nun gol yapamadığı pozisyonun ardından Lyon, Beşiktaş’ın müdafaa hattına santim santim yaklaşmaya başlamıştı ki, bu sezonun problem çözme ustası Talisca’nın golü geldi. Bundan sonra Beşiktaş’ın ipleri ele geçirmesi beklenirken Lyon en iyi bildiği hücum organizasyonunu gerçekleştirdi. Beşiktaş’ın güvenli bölgesi Atiba/Oğuzhan ile tedirginlik duyulan stoperler arasındaki ‘havuz’da Gonalons ile girilen ‘al-ver’ler sonunda Lacazette’le golü buldu. Oysa ilk maçta bu alan Mitroviç öne sürülerek uzun süre başarıyla savunulmuştu. Devamında golün de güveniyle daha rahat hücum etmeye başladı rakip ve devre bitimine kadar iki üç ciddi pozisyon buldu.
Müthiş mücadeleye rağmen... - Erman Özgür
Cenk Tosun’un ilk 5 dakikada attığı şutlara rağmen oyuna iyi başlayamadık. Takım boyu uzun olunca dönen topları toplayan Lyon çabuk hücum ederek boş alanları çok iyi değerlendirdi. Hâl böyle olunca ilk maçın 45 dakikasında olduğu gibi topun kontrolünü bir türlü eline alamadı Beşiktaş. Yine de Babel, Cenk ve Talisca’nın çabaları sayesinde tehdit ettik Lyon’u.
Beklentiyi Talisca karşıladı
İşler kötü giderken Talisca’nın attığı golden sonra oyunu soğutma çabasına bile giremeden geri yaslanınca çabukluğunu kullanan Lacazetta’nın golüyle beraberlik geldi. Tosiç-Mitroviç tandemi tedirgin edici olduğundan Lyon’lu oyuncular dikine oynadığı her pozisyonda yüreğimiz ağzımıza geldi. Lacazetta’ın direkten dönen topu ilk yarıda lehimize olan kırılma anlarından biriydi. Açıkçası kulübeye bakınca santrforumuzun olmaması devrede Şenol hocanın da en büyük sıkıntısıydı. O yüzden Quaresma’nın vites artırmasını bekledik ama beklentileri karşılayan yine Talisca oldu.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Rus ruleti - Mehmet Demirkol en iyi yorum diye düşünüyorum..